--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - 25 Eylul 25.Bolum

Burdasın:
Senaryolar => ~25 Eylül~ => 25 Eylul 25.Bolum

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
01.04.2012 08:47 (UTC)[alıntı yap]
25 Eylul 25.Bolum

Berrak: mm, annem sorun yapmaz, ovunmek gibi olmasin ama baya cooldur yani dedim gulerek, ama babam, ya bilirsin baba kiz meseleleri iste.
Steven: amanda’dan iyi taniyorum.
Berrak: anlamadim?
Steven: e Amanda’da gorusmedigi icin babasiyla, dolayisiyla evin buyuk erkegi vazfina ben giriyorum.

Gulup, steven’in ne kadar seker, ne kadar iyi bir abi oldugunu dusundum.

Steven: o zaman once kahvaltiya gidiyoruz, oradan seni cok ozel bir yere goturecegim.
Berrak: tamam, olur dedim vitesin uzerine koymus oldugu elini tutmaya calisarak.

Steven yavasca basini bana cevirip, okyanuz mavisi, derin gozleri ile gozlerimin icine bakti gulumseyerek. Hic bir sey soylemeden sikica elimi tuttu. Geldigimizde, arabayi parkedip, birlikte iceri dogru yuruyup bir yere gectik. Siparisleri verdikten sonra, Steven;

Steven: yarin antremanimiz var, sende gelsene.
Berrak: e mac degil bir sey degil, antremandasiniz sadece, ne yapacgaim ki orada?
Steven: e ara veriyoruz sonucta, hem ben bu kdar guzel bir kizi gorursem antreman boyunca, eminim daha zevkli gececektir. Dedi kahvesini icerken.
Berrak: iyi peki tamam dedim gulumseyerek. Ee nereye gidecegiz?
Steven: kahvaltini bitirince gorursun.
Berrak: ya merak ettim soyle hadi.
Steven: olmaz, gozlerinle gormen lazim.

Butun kahvalti boyunca, sacma sapan seylerden konusuyorduk. Steven bana arabalari anlatiyordu, ben ona topuklu ayakkabilari.. En sonunda;

Steven: bitirdiysen kalkalim.
Berrak: tamam, olur dedim cantami alirken.

HEsabi odetikten sonra, tekrar Steven’in arabasina bindik. Butun yol boyunca bir sey soylemedik ikimizde, ben nereye gidecegimizi cozmeye calisirken, Steven benim bu merakli halime guluyordu.

En sonunda gelmistik heralde. Orman gibi bir yerin, basindaydik. Yemyesil agaclar vardi her yerde, o kadar sikti ki agaclar, aralarindan gecmesi zor gozukuyordu. Steven arabadan inip, orada durdu. Bende anlamaz bir sekilde arkasindan inip, yanina dogru yurudum.

Berrak: burasi mi? diye sordum gulumseyerek.
Steven: henuz degil dedi elimi kavrayip, agac dallarinin uzerinden gecmeye calisarak.

Ilk baslarda cok kargasik olsada, daha sonra agaclar seyereklesti, ve bizde daha rahat yuruyorduk. En sonunda aciklik bir Alana geldik. Gol gibi bir sey vardi, her tarafi agacla kapali duruyordu. Iskele gibi seyin uzerinde eskimis bir kano ve kurekler vardi. Gol, fazla buyuk degildi, uzerinde niluferler vardi. O kadar baris doluydu ki burasi, huzur vericiydi ki. Hic ir ses yoktu sanki doganin sesleri disinda.. Ben bunca zaman bize bu kadar yakin olan burayi nasil farketmedigimi anlarken, Steven’in beni izledigini farkettim.

Steven: hadi gel dedi beni iskeleye dogru cekistirerek.
Berrak: ne yapiyorsun?dedim pesinden giderek.

Kanoyu suya itip, ipini cozdu, icine gecip, gulumseyerek bana bakiyordu;

Berrak: a-a. hayir, hayir bak suda falan kaliriz simdi.
Steven: ya Berrak deli misn? Gorende atlantik okyanusuna aciliyoruz sanicaz.
Berrak: ya yorulursun falan kurekleri cekemezsin.
Steven: guven biraz dedi gulerek.
Berrak: ya sacmalama, hem kimin kanosu bu?!
Steven: benim.
Berrak: efendim?
Steven: gel buraya, anlatiyim.
Berrak: cocuk gibisin!
Steven: eglenmeyi bil azicik dedi elini binmem icin uzatirken.
Berrak: aman iyi! Diye soylendim elini kavrayip, yanina gecerken.

Gulumseyerek, kurekleri cekmeye baslamisti.

Berrak: ne kadar sessiz, sakin..
Steven: huzurlu.. Bazen iyi geliyor degil mi sessiz, sakin yerlerde olmak. Insan bunaliyor hayatin kargasindan, herkesin sesinden. Kendi sesini duymak istiyor sadece, sessiz bir yerde, sadece kendi sesini duymak.
Berrak: yanliz kalmak.
Steven: yanlis. Sevdigi biri ile kalmak dedi,

ve kurekleri birakip, elleri ile yuzumu kavrayip, dudaklarini dudaklarima yaklastirdi ve birden bana bastirdi. Elimin birini boynuna, digerini saclarinin arasina koyup, dudaklarimi yavasca aralayip, Steven’in beni bu kadar harika bir sekilde opmesine izin verdim. Daha sonra basini egip, yavasca kendini daha geri cekti.

Berrak: ee, nasil senin bu simdi anlat bakiyim dedim elimi suya degdirirken kanonun ucundan.
Steven: bir gun tyler ile gelmistik. Gecen seneki maci kaybettik hatirlarmisin bilmiyorum, final maci. Ikimizde o kadar cok yanliz kalmak istiyorduk ki. Bizde buraya geldik, hic bir sey soylemeden saatlerce oturup dusunduk. Sonra ben unutamadim burayi, ne zaman sikilsam gelmeye basladim, en sonunda da bu kanoyu alip, buraya getirdim. Sadece yesilligin degil, mavininde ortasinda yanliz kalayim diye..

Gokyuzu, temiz mavi rengini, gri bulutlara birakmisti.

Steven: kahretsin, yagmur yagacak.
Berrak: notebook’daki gibi dedim gulumseyerek..
Steven: yagmurun altinda opusme isini biz yaptik zaten sevgilim dedi gulumseyerek.
Berrak: tekrar yapabiliriz ama dedim yuzune bakarak.
Steven: bence once biz iskeleye donelim, yagmurda golun ortasinda olmak harika bir fikir degil sanirim dedi gulerek.

Iskeleye geldigimizde, cikmama yardimci olduktan sonra, kanoyu baglamisti. O sirada da yagmur, birden yagmaya basladi buyuk bir gok gurultusu ile.

Steven: yagmurda opucuk diyordun degil mi?

diyip, kocaman kollarini belime sarip, dudaklarini dudaklarima bastirdi. Dudaklarimizin arasina yuzlerimizden akan yagmur damlalari geliyordu. O kadar hizli yagiyordu ki, saclarimin uclarindan su damlar olmustu. En sonunda, Steven beni kucaginda tasiyarak arabaya dogru yurumeye basladi. Ayaklarim camur olucakti yoksa, ormanda yurunecek ayakkabilar degildi. Geldigimiz yolu dondukten sonra, arabanin icine girdik ikimizde.

Steven: eve birakiyim ben seni, hasta olucaksin dedi hizla arabayi calisitirip, geri vitese alip, buradan cikmaya baslarken.
Berrak: aksama geliyorsun degil mi?
Steven: saat zaten altiya geliyor. Seni eve birakiyim, gidip bird us alip, hazirlaniyim, gelirim sonra.
Berrak: tamam dedim gulumseyerek.

Evin onune geldigimizde, yavasca kemerimi cozup, dudaklarimi yanagina bastirdim.

Berrak: gorusuruz diye kulagina fisildayip, arabadan inip eve dogru yurudum. Kapiyi kapadigimda, annem yanima geldi hemen;
Dora: nerdesin sen ya ?! ariyorum acmiyorsun, aksama sevglin yemege geliyor senin su haline bak, git hazirlan.
Berrak: tamam anne sakin ol ya dedim gulerek.
Dora: et mi sever tavuk mu sever bilemedim.
Berrak: ne farkeder dedim merdivenlerden cikarken.
Dora: tavuk yaptim o yuzden.
Berrak: tamam iyidir iste
Dora: yaninda –
Berrak: ya anne iyidir tamam, ben dus aliyorum dedim odama girmeden once.

Bornozumu alip, hemen banyoya dogru yurudum. Uzerimdekileri cikarip, kendimi sicak bir dusun icine biraktim. Her dudaklarima su damlasi gelisinde, Steven’in beni opusu, belimi tutusu, kucaginda tasiyisi geliyordu aklima. Dustan cikinca hemen saclarimi tarayip, kurutup, duzlestirdim. Nasil olsa evde bir yemekti, fazla abartmaya gerek yoktu. Altima siyah bir tayt, uzerine de gri, onu v yaka, arkasi v yaka olan cok ince bir kazak giydim. Altina gri ugglarimi giyip, gozlerime rimel surup, parfumumu siktim. Dudagima parlatici surecektim ki, zilin calisini duyup, kosusturarak asagi indim. Babam koltukta oturuyordu, ablam ise mutfaktaydi. Kapiyi acmak icin annem gelmisti ki, ben uzanip actim.

Steven kapinin onunde, elinde bir buket cicek, diger elinde ise ince, uzun karton bir pose tile duruyordu.

Dora: hosgeldin Steven, adini cok duyduk dedim gulumseyerek.
Steven: merhaba, size bunlar dedi cicekleri anneme uzatirken.
Berrak: hosgeldin dedim dudaklarimi yanagina bastirirken.
Steven: naber ? diye fisildadi kulagima sanki yanagimi opuyormuscasina bana yaklasinca.
Dora: ben bunlari vazyoa koyayim diye mutfaga yurudu annem, babamda ayagi kalkti, Steven ona dogru yuruyup;
Steven: iyi aksamlar efendim, Steven ben. Dedi elini sikarken.
Onur: memnun oldum, Onur dedi ciddi bir sekilde.

O sirada da ablam gelmisti mutfaktan.

Maya: oh la la, bu kadar seker oldugunu soylememistin Berrak dedi gulerek. Maya ben bu arada dedi iddi bir sekilde.
Steven: steven dedi gulerek.

Tam hepimiz oturacaktik ki, Annem elindeki sarap sisesi ile masaya dogru yurudu;

Dora: hic oturmayin, masaya gecelim direk dedi gulumseyerek. Bu arada cicekler icinde, sarap icinde cok tesekkurler Steven dedi.

Steven ise sadece gulusemekle yetinmisti. Her konuda acayip rahat olan Steven’in su anda kasildigi o kadar belliydi ki..
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 27 ziyaretçi (50 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol