Bu bölüm, Çok sevdiğim arkadaşım İrem Özmene ve değerlim Tutku Dilan Kalp'e ithafen yazılmıştır.



Valla son noktayı koyduk mu? Emir mi bana koydu bilemiycim artık.Ama tek bildiğim bişi varsa, oda yorgunluktan ölmemdir aga.Aynı yatakta öpüşüp, sevişip, totolarımızı birbirine dönüp yatan tek çitf biziz, Allah kahretsin.Kimseyi düşünemem valla anacım, uykum var benim la.

Bu arada, gece ben ''Sid'' gibi yatarım.böyle gece düzgün yatarken, bi anda ayağım emirin ağzında falan.Ama mutluyuz yani. Sonra Emire döndüm, daha uyumamış eşek .Gülümsedi, ben ona gülümsedim, biraz daha sokulup çıplak göğsüne kafamı yasladım.Kendimi, kendimi biscolata reklamında hissediyorum.Bide lafı hazır gelmişken, bisküvi reklamına niye öyle adamları koyarlar ki? ''bizi mi sikeceksin, bisküvimi satacaksın?'' diyerek,zincirli protesto ediyorum.Vede uyuyorum. by's.



Sabah kalktım ben böyle, Emir hala uyuyor. Kahvaltı hazırlayım gülleri koyupta karımı uyandırayım deme sen moroooon.Hıh!Gittim tebi evde bişi yok.Gittim cüzdanımı aldım, montumu giydim çıktım.Tabi burası dağ başı, market bulacağız.Gez babam gez, orası benim şurası senin, orası ebeyin, şurası anayın derken buldum.



İçeri girdim, bi bey amca var elinde gazete.

Feriha- amcaaaaaaaaa.

Amca- Sen kimsiin?

dedi çıkmayan sesiyle.ayol bu ölmüş, ağlayanı yok.

Feriha- amcaaaaaaaaa, sen benim yıllar önce kaybetmdiğim amcamsın!! Bende eve düşen yıldırım muazzez.

Amca- heeeeeeeeee. bi daha söyle!

Feriha- amca tamam. bi ekmek bi peynir ver hadi.

Amca- neeey.

Feriha- değil flüt.İçerden, bi genç çıktı biz böyle konuşurken.

Abovvvvvvvvvvvv.Nasıl tatlı nasıllllllll.Emirden tatlı olmasın, oyyyyyyyyyyşşşşşşşş.Azdım anaaaaaaaam.

X- dede, noldu? beni farkedince, a meraba.

Feriha- meraba.

Şimdi orçun gibi ''öpüşebilir miyiiisss'' diycem, olmayacak.

X- buyrun, ne için gelmiştiniz?

Feriha- markette olduğuma göre ne için gelmiş olabilirim, mal.

X- bişey mi dedini?

Feriha- yok 2 şey dedim. Yani şey, bişiler alıcaktım da ben.

X- tabi buyrun..

Feriha- bi ekmek, bi peynir, bi zeytin alayım ben.

İşte çocuk koydu ona poşete verdi.Ben ödedim.

X- yabancı mısınız buraya?

Feriha- evet, tatil için geldik.

X- anladım.

Ben çıktım marketten, tabi geldiğim yolu unuttum.Sağa bakıyorum yok sola bakıyorum yok.Ühühühühühü, kaybolucaaaaaaaam!!

Arkamdan o genç geldi.

Feriha- ya ben gidiceğim yeri unuttum da

X- ben eşlik edeyim, tarif et?Feriha- ya böyle dağ evi gibiydi.

X- ha tamam, hadi gel beraber gidelim.

Ayyyyyyyyyy, yesinler senide o mimiklerinide .Niye sen yemek misin gardaaaaaaaaaaaş.Ayh.





Emir;



yataktan gerine gerine kalktım.Feriha yok. Bakıyım valla yok.Kahvaltı hazırlıyodur heralde diye, sırıta sırıta mutfağa gittim yok.Belki banyo yapıyordur diye, banyoya bakmaya çıktım yok.diğer odalarda, tünüyordur diye teker teker baktım yooook.Yok ulan yooooooooooook!!Hemen montumu elime alıp dışarı fırladım.



Feriha;



Biz çocukla koyu sohbete daldık böyle.Adı deniz miiiş.Dalgan olayımda sürükle beni deniiiz.Oy deniz ay deniiz.



Deniz- az kaldı .

Feriha- çok sağol ya gerçekten, kaybolurdum ben

Deniz- gülümseyip '' Ne demek ya, normalde istanbuldasın demek''

Feriha- evet. sen?

Deniz- bende ama, arada dedemlerin yanına gliyorum.

Derken, biz dağ evinin önüne geldik.Kapı açıktı.Deniz'ide davet ettim içeri.O salonda otururkeni yukarı çıktım, emire bakmak için ama yok.Banyoya, diğer odalara baktım yok.



Heralde dışarı çıktı deyip tekrar Denizin yanına indim.

Oda içeride birilerini arar gibi ürkek ürkek, etrafına bakınıyordu.



Feriha- Evde kimse yok, emir dışarı çıktı heralde.

Deniz- Emir?

Feriha- Eşim.

Deniz- evlisin yani?

Feriha- Eşim dediğime göre , babam olacak hali yok.

Deniz- doğrudur.

Feriha- ne içersin bu arada? çay-kahve??

Deniz- kahve.



Onaylayıp , mutfağa doğru gittim. Allah bu çocuğa yakışıklılık vermiş, gerisini koy vermiş.

Her neyse, tezgahın üstüne bıraktığım telefonuma gözüm takıldı.

Hay takılmaz, olaydıı.

67 arama, 19 mesaj, -Emir Sarrafuşak'ından. İhihi öyle kaydetmiştim.

Allah ne kadar popüleeerrriiim.

Kahveler, hazır olunca elime 2 kupayıda alıp tekrar yanına damladım.

Tabi sakarlık başa bela, verirken üstüne boca ettim!!

Denizin lacost'u baştan aşağı, kahve oldu.

''yandııııım'' diye bağırıp duruyor, ayol ne tatlı canı varmış bu çocuğun.

Emirciğim olsaydı hayatta böyle bişi demezdi!

Ama olmadığına, göre no problım.



Neyseki sakinleşebildi.

Feriha- ya kusura bakma, bi an da oldu.

Deniz- önemli değil, neyse ben gideyim ya artık.

Feriha- dur dur. Ben emirin t-shirt'lerinden birini vereyim sana.Çıkar üstündekileri.



Derken, ben yukarı odaya çıktım. En son o moron beni buraya kaçırırken bi şey almamış diye düşünüyordum ki, yatağın kenarından nike çanta gözüme çarptı. Gittim açtım, içinde bi kaç parça eşya vardı.Arasından, Emirin mavi t-shirt'ünü çıkardım. Ve aşağı hızlı adımlarla indim.



İnmez olaydım.



Deniz'in, üstüne hiç bir şey yok.



Benim iki elim arkamda bağlı, arasında Emir'in t-shirt'ü.



Ve Emirin ikimize, diktiği o sinirli ela gözleri,



İşte şimdi yandığımın resmi!
http://www.facebook.com/afk.hikayeleri