E:Feriha, s-sen iyi misin?
F:Sensiz çok kötüyüm Emir(Ağlmaya başlar.)
E:Söyle hemen yerini geliyim seni almaya.
F
Ağlayarak) Sana o kadar çok ihtiyacım var ki. Sana sarılıp tüm kokunu içime çekmek istiyorum.
E:FEriha, neredesin?
F:Emir beni seviyor musun? Beni her şeye rağmen seviyor musun?
E:Tabii kide seviyorum Feriha.
F:Benim kpatmam gerek.
E:Hayır, kapatma benimle biraz daha konuş.
F
ıt dıt.
Aceleyle telefoni kapadım ve ağlayarak valizi kıyafetlerle doldurmaya başladım. Nehir odama çıktığında ise şaşkınca beni izliyordu. O ne diyeceğimi gerçekten hiç bilimiyordum. Güya ona söz vermiştim. Yanından ayrılmayacaktım ama şimdi onun yanından ayrılıyorum ben ne biçim bir arkadaşım. Valizimi topladıktan sonra Nehir'e döndüm ve;
F:Ben geri dönüyorum Nehir. Yapamıyıorum Emir'siz yapamıyorum. Sözümde duramadım affet beni Nehir. Böyle olsun istemezdim.
N:Ben sana kızmadım Feriha. Emir'e deliler gibi aşık olduğunu biliyordum. Sadece içimden ne kadar sabredeceğini izliyordum.
F
eki, ben gidresem bana darılmayacak mısın?
N:Tabiikide hayır. Ama ben seninle gelemem. Eric'i burada bırakamam. O benim hayatımın şansı.
F:Biliyorum. İstanbul'a varınca seni arayacağım. Ama sende beni gelişmelerden haber etmeyi unutma. Fırsat buldukça gelirim.
N:Tabiiki de ararım. Ama sakın orada kendine arkadaş arama. Skype denen bir şey var.
F:Merak etme, sana kamerada fazlasıyla şov yapacağım. Benim odamı sakın bozma. Aynı böyle kalsın. Olurda Eric'le ciddi düşünürseniz. Evi satma yazlık olarak kullanırız.
N:Bu aklıma gelmemişti. Tabii kide bozmam. Gel şuraya beni şapşal, dedi ve Feriha'ya kocaman sarılıp onunla havaalanına kadar gitti.
Feriha ne diye telefonu yüzüme kapatırki. Hah, telefonuda kapamış. Bir delilik yapmasa bar. Gerçi yanında Nehir var o buna izin vermez ama sonuçta Nehir'inde özel hayatı var. Feriha'nın odasına çıktım ve dolabını karıştırmaya başladım. Elbet burada Nehir'in telefonu olacaktı. Ajandaya baktım ve buldum. Nehir'in telefonu çevirdiğim zaman meşgul çalıyordu. Bu ne ya bana yapılmış bir komplo falan mı? Salona indim. Bir elimde telefon diğer elimde viski şişesiyle Feriha'nın tekrar aramsını beklemeye başladım.
Nehir uçağa binene kadar benimle birlikte kalmıştı. Gerçi onu böyle yanlız bırakmak hiç içime sinmiyordu ama. Böyle olması gerekirdi. Uçak havalandığı zaman camdan aşağıya baktım. Hawaii maceramda bu kadarmış. Artık gerçek macerama başlama zamanı çoktan gelmişti. Uçak indiği zaman beni hostes uyandırmıştı. Hemen kalktım ve valizimi alıp bir taksiye atladım. Valiz dediğimde bir spor çantasıydı. Emir'in geleceğimden haberi yoktu. Yüz halini çok merak ediyorum gerçekten. Kapının önüne geldiğimde kendi evime baktım ama lambalar yanmıyordu heralde Emre dışarı çıkmıştı. Bende valizlerimle Emir'in evine gittim. Derin bir nefes aldım ve zile bastım. Neredeyse 5 kere basmıştım ama açan yoktu. Paspasın altındaki anahtarı aradım ama bulamadım. Saksının altına baktım hizmetçiler buraya koymuş demekki. Kapıyı yavaşça açtım ve anahtarı yerine koydum. Yavaşça kapıyı kapatıp odama çıktım. Emir'in beni fark etmemesi gerekirdi. Kıyafetlerimi yerleştirmek için dolabımı açtım. Zaten fazla kıyafet almamıştım. Kıyafetlerimin aynı şekilde burada olması beni gerçekten şaşırtmıştı. Ayakkabılarıda yerine koyduktan sonra üzerime rahat bir şey giydim. Aşağı indiğim zaman Emir'in öylece uyuduğuun gördüm. Elindede viski şişesi. Birden içim cız etti. Emir'in yanına gittim ve onu kaldırmaya başladım.
Gözlerimi açtığımda biri beni kaldırıyordu. Ben ise kendimi onnu kollarına bıraktım ve o nereye giderse bende oraya gitmeye başladım. Bugün çok fazla içmişim anladım. Odama geldiğimizde üstümdekileri çıkarttı ve altıma eşortman gidirip üzerimi örttü oda göğsüme yatttı. Ben ise iki dakika sonra uykuya dalmıştım. Sabah feci derecede bir baş ağrısıyla kalkmıştım. Göğsümdeki ağırlığa hiç dikkat etmezsizin kalkmak istedim ama onun kokusunu duyunca gözlerimi ovaladım acaba rüyadamıyım diye. Hayır hayır. Bu gerçek ve Feriha benim yanımda uyuyor. Ona sarıldım ve kokusunu içime çektim. Ne kadar çok özlemişim ben onu. Sıkıca sarıldım ve o sırada bana;
F:Eğer sıkmaya devam edersen boğulupu öleceğim.
E
ellerini gevşeterek) Kusura bakma. Kokuna dalmışım.
F
zaman izin verde sana kahvaltı hazırlayayım.
E:Feriha sen gerçeksin değil mi ben rüyada falan değilim.
F:İstersen gösteriyim, dedi ve Emir'in dudakladını öpmeye başladı. Emir ise büyük bir özlemle Feriha'ya karşılık verdi. Biraz öpüştükten sonra Feriha kendini geri çekti ve;
F:Sen duşa gir o sırada bende sana kahvaltı hazırlayayım.
Koştura koştura aşağıya indim ve mutfağa gidip Emir'e kahvaltı hazırlamaya başladım. Bugünün pazar olması ise benim için bir avantajdı çünkü hizmetçiler yoktu. Masayı kurdum ve Emir'in aşağıya inmesini bekledim. Emir aşağıya indi ve yanağıma bir öpücük kondurup masaya oturdu bende karşısına oturdum. Güle oynaya kahvaltı ettikten sonra birlikte masayı topladık. Bulaşıkları yerleştirdikten sonra salona, Emir'in yanına geçtim. Ona sıkıca sarıldım. Saatlerce böyle kalabilirdim.
O sırada zil çaldı. Bende kapıyı açmaya gittim. Emir ise yukarı çıktığını söyledi. Kapıyı açtığımda karşımda Hande'yi gördüm. Bu yelloz hangi yüzle geliyordu buraya. Bu sefer o saçını başını yolarım ben bu kızın. Konuşmaya başladı.
H:Emir burada mı?
F:Ne yapacaksın?
H:Onunla çok önemli bir şey konuşmam gerek.
F:Benimle konuştuğunda onunla konuşmuş gibi olursun.
H:Ben Emir'in ta kendisiyle konuşmak istiyorum!!
F:..
http://www.facebook.com/tmcz.senaryolar