Gözlerimi kırpıştırdım. Acaba rüyamı diye ama rüya değildi. Emir yataktan çıktı. Altında sadece boxerı vardı. Yanıma geldi. Hande ise bizi izliyordu. Hiç sesimi çıkarmadım sadece oni dinlemeye başladım.



E:Feriha, düşündüğün gibi değil. Çok sarhoştum. Ne olduğunu hatırlamayıorum bile. Affet beni Feriha. Seni çok seviyorum.

F:...

E:Feriha bir şey söyle.Faha fazla seni seviyorum deme bence. O kutsal kelimeyi iki paralık ağızında pisletme. Sarhoştun değil mi? Ben senin sarhoş hallerini bilirim Emir. Bari sarhoştum diye bana yalan söyleme.

E:Feriha, dedi ve kolundan tutup kendine çevirdi.

FOkkalı bir tokat geçirdi.) Bir daha sakın bana dokunma anladın mı beni?( Hande'nin yanına gitti sarı saçlarını eline doladıktan sonra tırnağıyla yüzünü çizdi. Bir tanede Hande'ye tokat attıktan sonra Elindeki saçları Emir'e uzattı.)

F:Bak aşkımızı lekelediğin kızın saçları. Ben yokum artık Emir, senin hayatında Feriha diye biri yok. Bu saçları alda belki bu gece ekleme yaparsınız, dedim ve anahtarı yüzüne fırlattıktan sonra evden çıktım.



Hande'ye hiç bakmadan "Defol git!" dedim. "Emir, ben senin tek geceliğin olamam." dedi ağlamaklı bir sesle "Bana timsah yaşı dökme Hane. Hayatımdan çek git. Artık seni görlek istemiyorum!" dedim ve Hande yerden eşyalarını alıp çekti gitti. Artık yanlız kalmıştım. Sayi ben nasıl yapmıştım bunu Feriha. 2 dakikalık zevk için Feriha'yı silmiştim. Ben kaşınmıştım ama artık hakkımı tamamen kaybetmiştim. kısacası kendi kazdığım kuyuya kendim düşmüştüm.



Hemen kendimi sahile attım. Kumların üzerine çöktüm ve ağlamaya başladım. Bur yandanda denize karşı bağırıyordum. artık hıçkırıklara boğulmuştum. Nefes bile alamıyorudum. Nehir'i buraya gelmeden önce aramıştım. Arkamdan geldi ve oda yanıma diz çöktü. Çantasından peçete çıkardı ve bana verdi. Gözyaşlarımı sildikten sonra Nehir'e sarıldım ve öylece ağlamaya devam ettim. Biraz zaman geçtikten sonra Nehir'den ayrıldım ve gözlerimi sadece denize diktim. Nehir'le konuşmaya başladım.



F:Emir beni aldattı Nehir.

N:Na-nasıl?

F:Gözlerimle gördüm beni o sarı çiyanla aldattı.

N:Feriha, artık o şerefsizle görüşmeyeceksin.

F:Nehir daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Onu gördüğümde sadece ona sarılmak ve doya doya öpmek istiyorum. Beni aldattığını bile biye bunu istiyorum Nehir!

N:Feriha, bunu birlikte aşıcaz anladın mı beni. Ben senin herzaman yanında olacağım. Hem benim tanıdığım Feriha, şimdi cebinden telefonunu çıkarıp dedikodusunu yazardı.

FHafif tebessüm etti.) Artık Hande ve Emir üzerine yoğunlaşacağım. Benim minnak dedikoducularım umarım yine işini iyi yaparlar.

N:Biliyor musun?

F:Neyi?

N:Hade Emir'in yakın arakadışı ve Emir'e dellier gibi aşkı. Emir'de bildiği halde hiç tepki vermiyormuş. Hande'de Emir'in tepki vermediğini anlayınca yurtdışına gitmiş. Unutmak için işte. Demekki hala unutamamış.

Femek o yüzden bana bir şey demedi.

N:Nasıl?

F:Hande dağ evine gelmişti Nehir ve Emir bana hiçbir şey dememişti. Ama artık beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Ne hali varsa görsün!, dedi ve sinirle cebenden telefonu çıkarıp dedikodusunu yazmaya başladı.



"Hadi ama Hande. Her sarışın aptal olmaz derler bir de. Ne yapmışsın sen be kızım. İnsan hiç en yakın arkadaşıyla yatar mı? Hiç yakıştıramadım sana bu hiç. Başına dert sardığın unutma derim. Çok çok öptüm, Dedikoducu Kız."



F:Nehir?

N:Efendim?

F.İyiki varsın, dedi ve Nehir'e sıkıca sarıldı.

N:Artık eve gitsak iyi olur yoksa burada üşeyeceğiz.



EVe geldiğimde Emre'ye herşeyi anlatmıştım. Emir'in kafasını koparmak için yerinden kalkmıştı ama zor tutmuştum. Bana tonlarca kez sövdü. Bense başımı öne eğmiş onu dinliyordum. Beril'den ayrıldığı için evde yine başbaşa kalmıştık. Konuşması bitince yanıma oturdu ve bende söze girdim.



Fişşt, şöööylee kocaman çikolatalı pasta ısmarlasak olmaz mı? Yanınada pizza.

Em:O pizzanın yanınada 2.5 litrelik kola. Oh oh. Hemen arıyorum.



Feriha benden yavşa yavaş intikamını almaya başlamıştı. Ben ise barda oturmuş içki içiyordum. Feriha'nın yapacaklarını düşünüyordum ama sanırım kendimi boşa yoruyorum. Her zamanki beni ummadığım yerden vuracaktı. Koray yanıma iki kızla gelmişti. Birni bana sundu. Aslında hiç havamda değildim ama artık eskiye döndüğüme göre alıştırma yapmaya başlasam iyi olacaktı.



Sabah kalktığımda yüzümü yıkadım. Üzerimi değşitridkten sonra aşağıya indim. Emre çoktan kalkmış kahvaltıyı bile hazırlatmıştı. Bende karşısına oturup kahvaltımı yaptım. Bugün okula gelmiyeceğini söyledi. En azından Nehir vardı. Yanlız kalmayacaktım. Kahvaltından sonra okula gittim. Arabamı park ettikten sonra yüzüme gülümsememi koyup okula girdim. Nehir'i bahçede otururken görünce hemen yanına gittim. Biraz konuştuktan sonra sınıga girdik. Her zamanki yerimize oturduk. Hoca gelene kadar birbirimize bir şeyler anlatıp kahkaha attık. Emir içeri girdiğinde hiç moralimi bozmadan gülmeye devam ettim. Benim gülmem ona en büyük ders olacaktı. Daha neler yapacağım ona. Sürünecek benim peşimde. Sadece biraz beklesin. Eski enerjimi geri kazandığım zaman beni kimse durduramayacak. Nehir bana bugün yurt dışından öğrencilerin geleceğini söyledi. Esmer yeşil gözlü olursa hemen gidip asılacağım ona. hatta yakışıklı olursa evlenirim bile. Ben bu hayallere dalmış giderken Nehir kolumdan çekiştirip beni kütüphaneye götürdü.



Kütüphaneye geldiğimiz zaman beni oturttu ve camdan dışarı bakıp yanıma geldi.



F:Neden burdayız Nehir?

N:Konuşmamız gerekti. Emir'in sana bakışlarını görmedin mi?

F:Banane ondan Nehir.

N:Bu senin için avantaj Feriha. kendine bir erke buldun mu sürünmesi daha kolay olur. Hemde sen intikamını almış olursun.

F:Ama hiç yakışıklı çocuk bulamadım ki kendime.

N:İşte bu yüzden burdayız. Buradan ajanslara giri sana çocuk bakacağız.

F:Saçmalama Nehir.

N:Ne var Feriha. Az laf çok iş.



Ajanslardan bana çocuk bakıyorduk. Ne güzel değil mi? aslında çok yakışıklı çocuk vaar. Aaah bunu kasları var. Bğendiklerimin isimlerini not ettim. Eve gidince hepsini tek tek arayıp randevu alacaktım. Aaay, çok eğlenceli bu ya. İstediğin çocuğu seç beğen al. Bilekliklerimi bile böyle seçmiyorum. Bileklik demişken bir ara alışverişe gitsem iyi olur haa. 1-2 saat durduktan sonra kütüphaneden çıktık ve Nehir bana okluda bir şey unuttğunu söyledi. Bende bahçede oturdum onu beklemeye başladım. o sırada da karşıdan Emir geliyordu. Öyle bir bakmşım ki çocuğa sanki öldürcekmişim gibi. Biraz daha kaşınırsa oda olacak ama merak etmesin.



O sırada gözlerimi biri kapadı. Haay, kim bu şimdi ya. Ya Emir'se. Bu sefer öldürürm onu. Bak acayip merak ettim şimdi. Nehir olabilir bak. "Nehir, hadi aç gözlerimi. Baak oyun zamanı değil" haydaa ses çıkarmadı. Bu nehir değil o zaman. Kim lan bu?
http://www.facebook.com/tmcz.senaryolar