Sarışın bir kız kısacık eteğiyle kapının önünde dikilmiş Emir'i soruyordu. Banada sanki küçük bir çocukmuşum gibi bakıyordu. Emir'e çağırdığımda yüzü kireç gibi olmuştu. Kız Emir'i gördğünde boynuna atlamıştı. Emir ise karşılık vermiyordu sadece bana bakıyordu. Bende ona baktım ve açıklama yapmasını bekledim. Açıklama yapmayınca bende hızlıca odaya çıktım ve kapıyı kitledim. Balkoha çıktım ve üşüyene kadar orada durmaya başladım.



Gelen Hande'ydi. Hande benim arkadaşımdı ama onun beni sevdiğin çok iyi bilirdim yani. Böyle sırnaşmasıda o yüzden. Feriha'da çekti gitti zaten. Hay, daha yeni gönlünü almıştım. Hande üzerini çıkarttıktan sonra yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.



H:Eee, görmeyeli nasılsın Emir?

E:İyiyim Hande. ahngi rüzgar attı seni buraya.

H:Geçiyordum bir uğrayım dedim.

E:Uludağdan mı geçiyordun?

H:Lafın gelişi canım. Senin her zaman böyle kaçamak yapıp buraya geldiğini benden iyi kimse bilmez.

E:Haklısın. Bir şeyler içer misin?

H:Tabii, kahve alıyım.

E.Tamam, getiriyorum hemen.



Daha fazla dayanamadım. Evet ben asla çikolatayı bırakmamalıyım. O benim sinir ilacım. Yoksa şimdi aşağıya inip o cadayozun saçını başını yolabilirim. Hemen aşağıya indim. Emirlere baktığımda Hande Emir'in omzunu falan okşuyordu. Yok birde kucağına otursaydın. Sesini çıkarma Feriha. Mutfağa girdim. neredeyse tüm çikolataları aldım ve birde su, acıktığımda yemek için yiyecek falan aldım. Hemen yukarı çıktım. Kapıyı sertçe kapadım ve Elimdekileri odadaki koltuğa boşalttım. Pijamalrımı giydim ve yatağımın içine girip çikolatalır önüme dizdim. Yavaş yavaş yemeye başladım. Bana nasıl yaprsın bunu Emiiiiir!!. Yaaa, kıskandığımı bile bile nasıl okızı içeri alırsın. Bari bana açıklama yapsaydın ya. Ağlmaak istiyorum ağlamak.



Hande'yle konuşurken bana burada kalacağını söyledi. Burada mı kalacak mış? Şaka gibi ya. Feriha artık kızı napar bilemem. Acıktığımı anlayınca masayı kurdum ve yukarı çıkıp Feriha'yı çağırdım. Odasına girecektim ama kapı kitleydi. Kapısına ilk vurduğumda ses çıkmamıştı bir kaç kez vurduğumda Feriha hemen bağırdı.



F:Ne var?

E:Hadi yemeğe.

F:Ben yemek falan yemiyeceğim. Sen o sarı yellozla yersin artık.

E:Ferihaa!!

Fefol git Emir. O sarı çiyan gidene kadar ben bu odadan çıkmayacağım o kadar!



Odadan çıkmayacakmış. Daha yeni kurtulmuştum bunun tiriplerinden. Mutfağa indiğimde hande çoktan başlamıştı. bende ona eşlik ettim. Yemek bitince masayı topladım. Yedek anahtarlardan aldım ve Feriha'nın odasının kapısını açtım. Yatakta oturmuş sakladığm tüm çikolatalar etrafında. Hepsini yiyordu. Kapıyı kapattım ve elinden çikolatayı aldım.



E:Hani artık yemiyecektin.

F:Yemeğimde inip o sarı çiyanı yolayım mı? İster misin bunu?

E:Feriha, saçmalama.

F:Nasıl saçmalama ya. Ben senin kızlarını sayamıyorum artık Emir anladın mı? Hatta ben o kızın gitmesini beklemeden yarın buradan gideceğim!

E:Feriha, saçmalama. Hani beni bırakmayacaktın?

F:Üzülme Emir. O kız benim sana veremediklerimi verir. Kendimi kandırıyorum ben ya. Gerçekten kendimi kandırıyorum güya sen bana aşıksın güleyim bari, yataktan kalktım ve montumu giyip odanın kapısına yöneldim.

E:Nereye gidiyorsun Feriha?

F:Seni terk ediyorum Emir. Artık benim hayatımda Emir diye biri yok anladın mı?

E:Feri..

F:Yapamıyoruz Emir. Olmuyor işte. Sen daha fazlasını istiyorsun ama ben sana daha fazlasını veremem. Hoşcakal, dedim ve ağlayarak merdivenlerden aşağıyı inip evden çıktım.



* 1 HAFTA SONRA *



Feriha beni terk edeli 1 hafta olmuştu. Ona ulaşmak için evine gittim ama Emre beni sokmamıştı. Feriha 2 dakikada her şeyi silmişti. Beni anılarımızı. Ama ben onu silmemiştim, silememki. Şuan odasında olduğunu biliyorum. Odasında oturup depresyon halinde olduğunu, elinde de çikolatalırı olduğunu biliyorum. Odasının camına baktığımda gölgesini görüyorum çünkü. 1 haftadır odamdayım. elimde Feriha'nın fotoğrafı, diğer elimded viskim. Sadece onu düşünüp içiyorum. Başka ne yapabiliril ki? Sonuçta o beni istemiyor. Sadece burada böylece oturup onu bekleyebilirim.



Emir'den ayrıldım. Bir yanım salaksın diyor bir yanımda en doğrusunu yaptın diyor. Ama ben onu seviyordum ya. Ağlaya ağlaya gözümde yaş kalmadı artık. Çikolatalarım bittiği anda daha fazla ağlıyordum. 1 haftadır ağzıma çikolatadan başka hiç bir şey sürmedim. Nehir'de yanıma gidip geliyor ama hiç konuşmuyorum ki kimseyle. Bilgisayarı açtım, facebooka girdiğimde hala Emir'le ilişkimiz vardı. Ona hiç dokunmadım ve geçen ay kapattığım sayfamı geri açtım. artık Emir olmadığına göre tek işim olan Dedikoducu Kızlığa devam etsem iyi olacak. Hemen bir ben geldim mesajı yazmam gerkirdi. zorda olsa parmaklarımı klavyeye götürdüm ve yazmaya başladım.



"Beni özlediniz mi bakalım? Evet evet yanlış görmediniz. Güvendiğiniz Dedikoducunuz geriye döndü. Yakındada Dedikodularına devam edecek. Görüşmek üzere. Çok çok öptüm, Dedikoducu Kız."



Telefonum titredi. Mesajı okuduğum zaman tepkisiz kalmıştım. Demekki Feriha Dedikoducu Kız'ı oynamak için geri döndü. Oynasın bakalım. Hangi pozisyonları oynayacak. Yerimden doğruldum ve fotoğraf ile bardağı masaya koydum. Üstümü çıkarıp duşa girdim. Kendime geldikten sonra en sevdiğim parfülü sıktım ve Koray'ın yanına gittim. Bugün bara gidip kendime gelmem gerekirdi. Feriha eskiye döndüyse bizde eskiye döneriz. Zor bir şey değil.



K:Kardeşim, dedi ve Emir'e sarıldı.

İ:Vaaay, Emir Bey siz buralara gelir miydiniz ya, dedi ve oda Emir'e sarıldı.

E:GEliyormuşum demekki.

K:Yenge nasıl izin verdi?

İ:Yoksa aranız mı bozuldu?

E:Biz ayrıldık. Daha doğrusu o ayrıldı.

K:Üzülme be kardeşim sana kı mı yok? Hılls'e akarız buluruz sana bir kız.

İ:Aynen kanka. Sen hiç üzülme hem bu aralar Rus kızlar fazla fazla gelmeye başladı Hılls'e.

Eesenize bu akşam şenlik var.



Yataktan kaltım. Aynaya baktığmda ölü gibiydim artık ağlamaktan gözlerimin altı çökmüştü. Hemen kendimi duşa attım. Kendimi iyi hissettiğim zaman çıktım. Saçımı kuruttuktan sonra Nehir'i arayıp bu gece bara gitmek istediğimi söyledim. Beni alacağını söyledi. Hemen dolabımın karşısına geçip mini siyah straplez bir elbise seçtim. Altınada siyah platformlarımı. Saçımıda düzleştirdikten sonra koluma bilekliklerimi taktım. Aşağıya indiğimde Emre bana gözlerini dikti.



F:Ne var?

Em:Seni görmek şeref doğrusu.

F:Yaa, benim odayı temizlesene. Ben dışarı çıkıyorum.

Em:Tamam ama geç kalma. Sokmam seni eve.

F:Tamam tamam. Hadi görüşürüz.



Evden çıktığımda Nehir kapnın önündeydi. Hılls'e gelmiştik. Kapının önüne geldiğimizde içim bir tuhaf olmuştu ama bunu aşacaktım biliyordum ben. Suite geçtik ve otrumaya başladık. Bir şişe favori içkimiz olan vişneli vodka istedik. Geldiğnizde yavaş yavaş içmeye başladık. Karşıya baktığımda Emir'i gördüm. O kadar yakışıklı olmuşki. Her zaman yaptığı gibi saçının önünnü hafif dikmiş. Yine gömlek giymişti. Hafiften gözlerim dolmuştu. Ağlama pozisyonuna gelince çantamı aldım ve koşa koşa çıkışa gitmeye başladım. Giderkende koluna çarpıştım. O kokusu resmen bana gel Feriha seni çok özledim der gibiydi. Hiç aldırmadan dışarı çıktım ve kendimi hıçkırıklara bıraktım. Çok geçmeden Nehir'de yanıma gelmişti ve beni arabaya bindirmeye başladı.



Feriha'nın buraya geleceğini tahmin etmemiştim. Beni gördüğünde koşa koşa çıktı. Yaa ezilet etmeye ne gerek var Feriha. Gel işyti bana ne olucak ne kaybediceksin. HEmen kendimi içkiye bıraktım. Bana iyi gelecek tek şey içkiydi. Hılls kapanmak üzereyken çıktım. Kız falan atacak havamda değildim. Eve gittim ve kendimi yatağa attım. Attığım gibi uyumuşum zaten. Baş ağrısıyla kalkmıştım. Okula gidecektim bugün. Duş aldıktan sonra üzerime bir şeyler geçirdim. Aşağıya inip sert bir kahve içtim. Bir şeyler atıştırıp okula geçtim. Kantine gittiğimde Feriha Emre'nin koluna girmiş bir şekilde geliyordu. Beni gördükleri zaman direk sınıfa gittiler. Bende sınıfa gittiğim zaman Feriha başını Emre'nin omzuna yaslamış öylece bakıyordu. Tüm gün boyunca Emre yanından ayrılmamıştı. Bende o sinrile kendimi Hılls'a attım ve içmeye başladım.



Artık güçlü olacaktım. Hadi Feriha kaç kişiden ayrıldın. Bunuda başarabilirsin. Ama bu farklı işte. Lanet olsun ya. Keşke en başından kabul etmeseydim. Tekrar mı yurtdışına çıksam acaba? Evet evet. HEm James var. Hem benim hayalim var. Ama Dedikoducu Kı var olmaaaz. Eve geldiğimde kendimi derslere gömdüm. Geri kaldığım çok ders vardı. Onları toparlamam gerkerdi artık vizelerde yaklaşıyordu. Emre'de bana yardım ediyordu. Saat çok geç olunca kendimi uykuya teslim ettim.



Yanıma Hande gelmişti. Çok çekici olmuştu gerçekten. Birden ağzımdan "Bize gidelim mi?" çıktı. Sarhoşda değilim bırak. Neyse neyse bugünkü avım hazır. Hande'yi biraz sarhoş ettikten sonra duvara yasladım ve öpmeye başladım. Dudaklarımı o kadar çok bastırmıştım ki bana "heey, sakin ol ben kaçmıyorum." demesiyle yumuşamıştım. Biraz daha öptükten sonra onu yatağa attım ve üzerine çıkıp tüm kıyafetlerinden kurtuldum. İçine girdiğimde ilki olmadığımı fark ettim. Biraz daha oyalandıktan sonra yanına yattım ve yerdeki yorganı üzerimize çekip uyumaya başladım.



Sabah olduğunda yüzümü yıkadım. Yemekten sonra evden çıktım. Emir'in evine baktığımı zaman. Uzunca düşündüm. Onsuz yapamadığıma göre artık zamanı gelmişti. Kapıyı çaldığımda kimse açmamıştı. Bende bendeki anahtarla açtım. Merdivenlerden hızlıca çıktığımda yerdeki kadın ayakkabıları dikkatimi çekti. Hiç aldırış etmeden yürümeye başladım kopan inciler, şal. emir'in odasının önüne geldiğmide Emir'in sesini duydum "Hande, artık gitsen iyi olur." içeri hemen girdim ve onları yatakta çıplak bir şekilde görünce şok olmuştum. Olduğum yerde öylece kalmıştım. Emir'in sesiyle kendime gelmiştim "F-Feriha?!"
http://www.facebook.com/tmcz.senaryolar