F:İmdaaaaaaaaaaaaaat, adam kaçırıyorlar yardıım ediin, imdaaaat!!
E:Boşuna nefesini tüketme bu yolda seni duymaları imkansız.
F:Müsait bir yerde bırakır mısın?
E:Oldu canım. Başka isteğiin?
F:Bursa yoluna girdik yaaa. Nereye götürüyorsun beni?
E:Bilmem nereye gitmek istersin?
F:Karlı bir yer olmasında neresi olursa olsun.
E
eki, Uludağ'a gidiyoruz.
F:Karlı bir yer olmasın demiştim Emiir!!
E:Orada evim var. Benim için de iyi olur. Boşuna masrafa girmem.
F:Ağlamak istiyoruum yaaa. Nerede benim çikolatalarım.
E:Torpidoya bak.
Allah'ım ben bu çocuğa aşığım demiştim değil mi? Torpudoya benim için çikolata koymuş yaa. Bak tekrar aşık oldum şimdi. Şimdi beni kaçırıyor ama yani geçerli bir nedeni vardır elbet. Off Nehir beni çok meark etmiştir. Aramam lazım onu ama telefonum Nehir'de kaldıki. Emir'in telefonundan arıyım o zaman. En azından merak etmesin beni. İstedim ama vermedi. Gıcık yaa. Ama Nehir beni çok merak eder şimdi. Koray'ın haberi varmışmış o herkese söylermişmiş. Bak yine sinirim bozuldu. Dal çikolataya Feriha dal dal.
Feriha'yı kaçırma planı iyi bir şey olucak galiba. Kaçırmada denmez aslında. Sadece onu habersiz alıp Uludağ'a götürüyorum. Nabıyım yani? Beni dinlemedi bende böyle bir şey yapmak zorunda kaldım. Benim onu sevdiğimi anlayana kadarda onu geri götürmeyeceğim. Geri götürmemi çok bekler yani. Onu götürdüğümü bir tek Koray biliyor. Oda inşallah ağzını kimseye açmaz. Uludağ'a geldiğimizde Feriha arabada uyuya kalmıştı. Bende onu kucakladım ve eve götürdüm. Odaya çıkarttım ve yatağa yatırıp aşağıya indim. Şömine için odun kırmaya başladım.
Uyandığımda her zamanki gibi saate baktım. Saat akşam sekiz olmuş. Hiçte ses yok. Acaba Emir gitmişmiydi. Fırsat bu fırsat Feriha kaçabilirsin buradan. Üzerime sıkı bir şeyler giyindikten sonra ses çıkarmamay özen gösterek aşağıya indim. Salona baktığımda Emir yoktu. Bu benim için çok iyi bir avantaj. Tam kapıyı açacaktım. Off kilitlemiş ya. arkamı döndüğmde de Emir'i görmeyim mi. Öyle bir kazak giymişki. Tam üstüne oturmuş kaslar meydanda. Ah Feriha aaah. Yasladı beni kapıya yaklaşmaya başladı. Ama ben nasıl dayanacağım şimdi buna.
E:Nereye gidiyordun Feriha?
F:B-ben sana bakıyordum. Seni göremiyince bende dışarı çıkmışsındır belki dedim.
E:Ben mutfaktaydım Feriha.
F:Hıı, o zaman ben gidiyim.
E:Geç bakalım.
Off yaa bu kaçış planımda olmadı. Acaba yine kendimi camdan atsam mı? Camdan dışarı baktım. Zaten her yer kar o yüzden hasar almazdım. Yani atlasamda en fazla kolum falan kırılırdı. Evet evet Emir benim kafamı bozduğu gibi ben yine cama yapışığım hoop sonra doğru eve. CAmı açmaya kalktım ama açılmıyor. Kilitletmiş yaa. Ben şimdi burada hapis hayatı mı süreceğim. Çikoyatalırm olmadan hapis hayatı falan istemem ben. Üzerimi çıkarıp koştura koştura aşağıya indim. Mutfağa gidip Emir'e tam bağıracaktım. Masanın üstündeki çikolatalı pastayı görünce kendimden geçtim hemen masaya oturdum. Elimede bir çatal aldım ve hiç kimseyi aldırış etmeden yemeye başladım. Ağzımdaki bitmeden bir tane daha tıkıştırıyordum. Emir ise bana şaşkınca bakıyordu. Pastanın hepsi bitince önümdeki koladan içtim ve kalkıp tuvalete gittim. Ağzımı yıkadım. Tuvaletin kapısını kitledim. Emir'den de ses yoktu zaten. Tuvaletin camıda biraz büyüktü. Ben sığardım yani. Camı aztığımda korkuluk olduğunu fark ettim. Off yaa offf. Hızlıca camı kapadım ve sifonu çektim. Kilidi açıp tuvaletten çıktım. Camın karşısına geçtim ve dışarıyı izlemeye başladım. O sırada arkama Emir geldi bana sarıldı ama ben tepki vermedim tabii.
E:Seni kaçırmakla çok iyi yapmışım değil mi?
F:Hıhı.
E:Ve sen benim seni sevdiğimi anlayana kadar buradan gitmeyeceğiz. Bunuda biliyordun değli mi?
F:Ne dedin sen?
E:Kısacası canım ne zaman isterse o zaman gideceği buradan.
F:Emiiiiiiir, eğer beni sevseydin en azından yanına çikolata alırdın ve benim yüz kremimi.
E:ALmadığımı kim söylediki sana, dedim ve elinden tutup ilk önce dolap dolusu çikolataları gösterdim. Daha sonrada cebimden kremi çıkarıp ona uzattım.
E:Buyur.
F:Iıı, şeey. Bunların hepsini yiyebilir miyim?
E:Hayır canım. Günde 2 defa. Yoksa şeker hastası olursun.
F:Offf, Emir offf.
Kıyamıyorum ben bu kıza ya. Gerçi o daha anlamadı ama o günde gelicek. nede olsa o güne kadar burada kalacağız. Merdivenlere vura vura odaya çıktı. Bende televizyona daldım. Şömine sönünce odaya çıktım ve Feriha'ya baktım. Mışıl mışıl uyuyordu. Çokta tatlı uyuyor haa. Gidip o burnunu koparasım geldi şimdi. Uyuduğundan emin olunca bende yanındaki odaya yatmaya gittim. Sabah olduğunda her yerim ağrıyordu. İyi gelir diye küveti doldurdum ve içine girdim. Erkek olarak yanii ayık olun kızlaaar. Küvete girdim ve rahatlamaya başladım.
Sabah kalktığım gibi üzerimi değiştirdim. Şimdi bu Emir'in napacağı belli olmaz çünkü. Üstümü değiştirdim banyoya şarkı söyle söyleye girdim ama Emir'i küvette görünce hemen gözlerimi kapadım. Laaan?! Bunun ne işi var burada. Ay çokta sexi. Feriha kendine hakim ol bunlar Emir'in oyunları. Onun oyunlarına gelme. "Pardon." dedim ve banyodan çıktım. Koştura koşutra aşağıdaki tuvalete girdim. Nasıl bakacağım şimdi ben Emir'in yüzüne? Çikolata, neredeydi. Hah dün Emir göstermişti. Hemen gittim, bana kadar çikolata aldım koltuğa oturdum. Yemeye başladım. O sırada kulağıma Emir fısıldadı.
E:İleride birlikte bayo yapacağın adamdan utanmana gerek yok Feriha, dedi ve gitti. Valla bu çok ciddi düşünüyor. İleride falan. Hemen çikolataları masaya koydum ve hızlıca Emir'in yanına gittim. Önüne geçtim ve konuşmaya başladım.
F:Emir, yeter!
E:Anlamadım?
F:Neden bunu yapıyorsun?
E:Neyi Feriha?
F:Hiç bir şey olmamış gibi davranıyorsun. Ben daha geçen gün yanındaki kızı dövdüm. Neden mi? Çünkü sevdiğim adamın yanında benden başka kız görmek istemiyorum anladın mı beni? Ama sen sanki inadına yaparmış gibi kızlarla gidip konuşuyorsun. Amacın ne? Söyleki bende böyle davranmayayım.
E:O kız benim sınıf arkadaşımdı Feriha. Bende ondan not alıyordum. Sen ise beni dinlemeden gidip kıza saç baş daldın. Benim amacım seni sevmek ve ömür boyu seninle mutlu yaşamak Feriha bunu hala anlamadın mı?
F:B-ben. Ama Emir seni kimseyle paylaşamam ben.
E:Bende seni paylaşamam Feriha, dedi ve Feriha'nın dudaklarına yapıştı. Feriha ise Emir öptüğü gibi karşılıtk vermeye başladı. Emir yavaş yavaş Feriha'yı koltuğa götürüyordu. Koltuğa geldikleri zaman Feriha'yı koltuğa ittirdi, Feriha koltuğa yatınca Emir Feriha'nın üstüne çıktı.
Feriha Emir'in kazağını çıkardı, Emir'i kendine daha çok bastırdı. Emir'de Feriha'nın üzerin çıkarttı. Feriha hafif titredi ama aldırış etmedi. Emir Feriha'nın boynuna indi. Küçük ısırıklar bıraktıktan sonra telefon sesiyle birbirinden ayrıldılar. Emir telefona bakarken Feriha'da nefesini kontrol altınaalmaya çalışyıordu. Emir telefonu kapattıktan sonra yerden Feriha'nın kazağını uzattı. Feriha hemen giydi ve mutfağa ilerledi. Emir'de şömine için odun almaya çıktı.
Emir ile ilk defa bu kadar ileri gitmiştik yani. Hoşumada gitmedi değil haa. Hayvan ısırdı boynumdan nasıl geçicek bu morarıklık. Dolaptan yumurta çıkarıp omlet yaptım. Masayı güzelce hazırladıktan sonra Emir geldi. Masaya oturdu ve bende ona omletinden koydum. Kahvaltıdan sonra masayı topladım. Emir dışarı çıkalım dedi. Ahanda kaç Feriha buradan kaaaç. Hmen çıkıp üzerimi değiştirdim. Kalın bir şeyler giydikten sonra Emir'in elini tutup dışarı çıktık. Yavaş yavaş yürümeye başladık. Biraz ilerledikten sonra Emir elimi bıraktı ve cebinden telefonu çıkarıp biriyle konuşaya başladı. Bende arkasını döndüğü zaman koşmaya başladım.
Koş Feriha koş. Arkamı döndüğüm zaman kimse yoktu. Sanırım fazla uzaklaşmıştım. Buradan nasıl yola çıkcaktım ki ben. Zaten boyum kadar kar var. Yaaa ben kayboldum galiba. Emir'de yok yanımda. Ben ne yapacağım şimdi? Ya ayılar inip beni yerlerse. Çok salaksın Feriha çoook
http://www.facebook.com/tmcz.senaryolar ALINTI.