| Başlıklar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
=> Daha kayıt olmadın mı?
Senaryolar - Şeytan.| 10. Bölüm lola34
(şimdiye kadar 313 posta) | | Şeytan.| (Özel Bölüm) 10. Bölüm. -Tekniksel Yalanlar.
Evre 2; Romantiksin Feriha! Kabul et. Hemde aşık oldun!!
Emir: Feriha ağlama lütfen bak ben ablana çok daha iyisini alıcam. Beşi bir yerde takıcam nolur ağlama.
Feriha: Ğaaaaaaaaaaaaa! Ğühüüüüüüüü!!!!! Gitti burmaaam. Gitti ablama aldığım bileziğim.
Emir: Ya Feriha tamam bişey olmaz ben alırım aynısından ya.
Ben ağlama modunu kesip birden ciddileşince Emirde korkudan sıçramasına engel olamadı.
Feriha: O kız senin arkadaşın dimi? Ona söyle versin bileziğimi. Versin benim bileziğimi. Ğaaaaaaaaaaaaaa! 
Ben ağlayınca Emir de hararetlendi tabi, fondip yaptı kahveyi.
Emir: Ya söz bak alıcam ben onu.
Feriha: Tamam o zaman. Kahve içen mi?
Emir gülmeye başladı.
Emir: Ya sen nasıl bir kızsın ya.
Feriha: İnşallah senarist 'Sen diğerlerinden çok farklısııığn.' repliğini vermemiştir sana. Çok klişe çünkü.
Emir: Ne senaristi?
Feriha: Boşver. Hem, neyim farklıymış ki benim?
Emir: Diğerlerinden farklı değilsin aslında. Yani asıl farkında burda.
Feriha: Şöyle dedektif memolideki dedektif gibi aptal aptal gizemli gizemli konuşma, fincanı çarparım ha yüzüne.
Koltuğun üstüne bağdaş kurdum.
Emir: Ya anla işte. Diğerlerinden farklı değilsin çünkü seni...
Feriha: Beni...
Emir: Senin bu halin ne? Kocanın yanındasın adabınla otur. İndir bacaklarını.
Feriha: Hiç romantik olamıyorsun. Bikere ya. Bikere romantik ol.
Yaren damladı tabi. Ya biz şu çocukla bi kere ciddi konuşalım, mesela Junior Feriha'yı.
Yaren: Burma tatlısı yer misiniz?
Emir: Yaren o burma tatlısı senin...
Feriha: Burma bileziğim. Öhüüüüüüüüüüüüü ğaaaaaaaaaa!!
Emir: Biyerlerine girsin emi. Al işte ya.
Yaren: Noluyo be? Te allam ya.
Feriha: Beni ona götür.
Emir: Feriha iyice psikopata bağladın hakkaten tırsıyorum. Yarın gideriz tamam.
--
Bugün sevgili Emirciğimin okulunda ilk günüm. Emir haliyle koluma girdi. Bende tektaşımı taktım tabi. "Tektaşımı yanımdaki moron aldı, yanımdaki moron taktı" edasıyla ilerliyoruz. Kızlar yüzümüze yüzümüze bakıyorlar. O sarı saçlarını ellerine vericem bi gün de neyse. Dişlerimi sıkarak gülümsedim.
Feriha: Beni Melike'ye ne zaman götürüceksin?
Emir: Dersi vardır onun.
Kolunu cimcikledim.
Feriha: Evli biri o. Derslerini takip edersen boğarım seni.
Emir: Kıskandın mı?
Elimi kendime doğru çektim.
Feriha: Allahım ya. Bana bak sarrafşeysi. Soyadını taşıyoruz diye seni seviyorum sanma.
Seviyorum lan. Hatta ben bebekte istiyorum
Emir: Of tamam gel buraya.
Elimi tuttu. Hösst! Laan. Noluyoz lan!!!
Feriha: Napıyosun dayağı yiceksin ha.
Emir: Emir Sarrafoğlu ukala biriyle evlendi dedirtmem ben kimseye. Şu eteğini de indir. Görcem bak. İndir çabuk. Bak o doğum izinin bitimine getirceksin onu.
Bu ne ya? Haydarla Fadime olduk biz haa. Başımada örtü bağlatsın bari.
Feriha: Bak sınırları zorluyosun valla geliyo beş kardeş. Ayrıca benim bölüm arkada kaldı nere götürüyosun beni ya!!
Emir: Senin bölüm diye bişey yok. Beraber aynı bölümde okuyacağız.
Ha oldu göbek bağımızı da beraber kesselerdi keşke. Birimizi Leyla Birimizi Mecnun yapsalardı destan da olurduk kesin biz.
Tenefüste bile beraberiz. Çikolatalı süt içiyoruz, onun saçı toplansaydı iki kulak yapcaktım gezcektik ikiz çocuklar gibi. Neyse işte şu starbucks şişelerini kafalarının üstünde taşıyan kızlar yanımızda bitti. Şu kutuplarda buzulların üstünde açan kaktüs misali.
X: Ayğğğ canııım Emireeeeeem bunlamaa evleendeeeeeen?
Tuttum Emir'i kolundan sürükleye sürükleye sırasına oturttum.
Feriha: Burdan kalkma. Benim az işim var.
Gittim kızların saçlarını filan şeyaptım. Ellerine verdim. Allahım nedir bu çile ya.
....
Okuldan sonra bi kafeye geldik.
Garson: 2 Kişilik yemek masası açıyorum.
Emir: 3 olması lazım.
Beynimden kızıl alevler fışkırıyor. Lan bebek yapcaz biz kimse gelmesin Emiir gelmesin lan kimse.
Feriha: Birini mi bekliyoruz Emir??!!
Emir: Heyheylerinde var ya senin onlar da acıkmıştır eminim çok enerji sarfediyorlar ya.
Allahım o dudaklarını yeriim. Mimiklere bak. Pislik seni. Gerizekalıı! Cehennemin dibine git. Heyheymiş.
Ya ben duygu patlaması yaşıyorum. Hamile miyim lan yoksa ben!!! Dokunmadan hamile kalmış olabilir miyim. Şu buz pateni şeysinde şey olmuştu ya hani. Abooovvv. Ben test yaptırayım ya. Off çok pis kıllandım ha.
Yemek masasındayız. Artık modernleşme vakti Feriha. Hadi koçum.
Emir: Ben karemelli Frappuccino istiyorum. Yemeyeceğim bir şey.
Allahım şansım yaver gitsin inşallah kafamdan attığım şey tutar.
Feriha: Bende çikolatalı aystimotatiko.
Garson: Haa!!!!
Feriha: Müdürdünü çağır bana!!! Yapmayı bilmiyosan bilmiyorum de.
Emir: Feriha öyle bi kahve yok malesef.
Feriha: Var!! Yoksa yok derim ben. Aslında yok. Kafamdan attım. Ama ne biliyim tutar diye düşündüm.
Emir şu eski türk filmlerindeki bıyıklı magandanın ilk aşkına attığı bakış gibi bir bakış attı. Eridim bittim yani valla.
Feriha: Ben çocuk istiyorum.
Damdan düşer gibi söyledim biraz ama napıyım yaa.
Emir: Nee?
Feriha: Geçen ben çocuk istiyorum demiştim ya sana. Hah işte unut onu. Gerçi sana dememiştim başka bi Emirdi o ama sen sazan gibi atladın " Neeeyyyğğkk?!!" diye.
Emir:Başka bir Emir mi??
Feriha: Emzir mi?? Çocuk yapmicaz diyorum çarpıtma lafı çarparım bak.
Emir: Lafı çarpıtma diyene bak. Kalk gidiyoruz ya.
Aayy tam vakti şu Aysun meselesini anlatmak için. Başarıcaksın Feriham sana güveniyorum ben.
Feriha: Sana bilmediğin bişey söylemem lazım. Cesaretleniyorum. Ohh cesaretlen Feriha. Annen babanı aldatıyor Emir!!!!
Valla üzerime oturan dana zıpladı kalktı gibi bişey oldu. Püff söyledim lan çok mutluyum içimi artık kimse yemiceek vuhuu.
Emir: Napıyım?
Nee!! Ne dedi bu gerizekalı?? Ben ondan daha çok sorun ettim lan napıyım ne demek yaa!!! Saçlarını hedef alıp tek tek yolasım var. Saçının önü de tenten gibi zaten.
Neyse ben rahatladım ya o bana yeter valla. Getir garson içek kahvemizi ya.
Emir: Seninde bilmediğin; daha doğru yanlış bildiğin bir şey var.
Ne ki acaba? NATO'nun açılımı
North Atlantic Treaty Organization değil mi lan yoksa? Valla ağlamaktan geberirim. Ben onu küçükken zar zor ezberlemiştim. Biliyodum ya onun açılımı öyle değildi!!! Ühüüü
Feriha: Peki neymiş?
Emir: Ne neymiş?
Feriha: Natonun açılımı neymiş??
Emir: Feriha ne saçmalıyosun. Ben seninle neden evlendiğimi anlatıcaktım.
Feriha: Natonun açılımı benim bildiğim gibi miymiş yani??
Emir: Evet Feriha öyle.
Allahım uçasım var böyle pıır pıır diye ordan oraya kuğu gibi. Ohh nası rahatladım var ya üstümden kuzu kalktı bu sefer.
Emir: Feriha sen anlattığım kıza benziyorsun.
Ağzımdaki kahveyi püskürttüm. Ne dedi o? Ben mi benziyorum? Şu nöbet geçiren sevgilisine.
Feriha: Ş-
Emir: Sözümü kesme. Anlatmama izin ver. Ben o kıza benzediğin için seninle evlendim. Gözlerine bakınca sanki onu görüyorum Feriha. Onu özlediğim için.
İyide ya ablamla evlenseydi!!!! Allahım benimde taktığım şeye bak!! Şu noktada kullanılmış hissediyorum. Ağlasammı ki?
Feriha: Ya ablamla evlenseydin?
Emir: Seni ince noktandan vurmaya çalıştık. Ablanı hedef alarak. Baban seni evlendirseydi evlenmezdin, değil mi?
Çeteye bakar mısınız ya!! O kadar sinirlendim ki şuan!!! Benim hayatım çalındı. Hemde geberip giden bi uyuşturucu bağımlısına benzediğim için!!!!
Emir: Özür dilerim.
Bunun özrü mü olur acaba? İnsan hayatından bahsediyoruz. Benim hayatımdan.
Feriha: Hayatımı aldın. Tek suçum o kıza benzemek miydi?
dedim gözlerimdeki yaşlara hakim olamayarak.
Emir: Tabii ki hayır Feriha!!
Her bir kelimesinde, sanki ben eziliyordum. Sanki iğrençleşen bendim.
Emir hıçkıra hıçkıra ağlamamı sadece izliyordu. Kafenin ortasında resmen ağlıyorum!! O kadar saçma ve kötü ki.
Emir: Ben gidip boşanma davası açıcam. Özür dilerim. Her şey için.
Nee!! Boşanma davası mı? Bunu duyunca daha beter ağlamaya başladım. Ben ona alışmışken hemde!!
Ayağı kalkıp dışarı çıktı. Ağlamaktan helak olmuş bir şekilde deli gibi arkasından koşuyordum. Dışarısı yağmurluydu.Ona yaklaştığımda kolundan sıkıca kavrayarak kendime çevirdim. Sinirden sıktığım elim serbest kalınca Emir'e ister istemez tokat attım.
Feriha: Nereye gidiyorsun!!
Biraz sonra, iki elimde montunun yakasında buluştu.
Feriha: Senden nefret ediyorum!!
Emir: Biliyorum.
Ondan nefret ederken bile, onun gitmemesi için domuz gibi ağlamam ne kadar acı.
İçimdeki tutkuya karşı koyamayınca dudaklarımı araladım. Gecenin yıldızları, sanki bugün için daha da acımasızdı. Her şey acımasızdı!! Denizin masum gözüken dalgaları bile. Beyaz bile Griydi aslında. Mihrabın altında öpüşen genç çiftler gibiydik. Rüzgarın başka yerlere savurduğu yapraklar gibi kırgındık. Ben kırgındım. İrademe yıkılarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Kıvrılan parmaklarım, sıkıca tuttuğum yakasından aşağı inerek kalbinin üstüne yerleşti. Kalbi gümbürdüyordu. Tıpkı benim gibi.
Yüzümü ellerinin içine aldı. Kelimelerin bile kifayetsiz kaldığı, belkide bir daha hiç yaşayamayacağım ölümsüz bir andı bu. Boğazıma oturan yumru, onun dudaklarının sıcaklığıyla daha da alevleniyor, evre evre büyüyordu.
Geri çekildi. Alnını alnıma dayadı. Nefeslerimiz; dondurucu soğukta adeta güneş gibiydi. Az öncekisi yetmemiş gibi, tekrar dudaklarına kilitlendim.
Şimdikisi daha ustaca ve daha tutkuluydu. Aciz biriydim ben. Duygularına yenik düşüp, tekniksel ve dehşet bir yalana kurban olabilecek kadar kördüm. Gitmemesi için, haykırıp ağlamak yerine onu öpüp aşık olmayı seçmiştim. Yani en zor olanını.
Peki mutlu muydum?
Mecnununa kavuşan Leyla kadar.
Gözlerimden yuvarlanan damlalar, bana sarılmasıyla son bulmuştu.
Unutma Sarrafoğlu, bu çok özeldi. Hiçbir yalanın musallat olamayacağı kadar masumdu. Seni değil, seni öpmeyi seviyorum.
Hemde göçüp giden burma bileziğim kadar!
http://facebook.com/pages/Adını-Feriha-Koydum-Senaryoları/227861553892202 ALINTI. | | | | eda (Ziyaretçi)
| | vayyy  harikaydı ya ama bn emirin aşık olup olmadığını tam çıkartamadımmmm |
Cevapla:
Bütün konular: 358 Bütün postalar: 444 Bütün kullanıcılar: 151 Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse 
|
|
|
|
|
|
| |
Bugün 52 ziyaretçi (67 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|
harikaydı ya ama bn emirin aşık olup olmadığını tam çıkartamadımmmm