lola34
(şimdiye kadar 313 posta) | | Sen Misin Bana Cirkin Diyen 28.Bolum
Feriha-
Suzulerek merdivenlerden asagi indik tekrar. Emir birden bana dondu. Gozleri uzerimde kitlenmisti sanki.. bana dogru yaklasip dudaklarima masum bir opucuk kondurup kulagima dogru egildi .. “yapma.. beni kendine bu kadar asik etme..” yavasca ona dogru donup gulumsedim. Babam kuzenim cerenin tuttugu tepsideki yuzugun birini Emir’in parmagina, digerini ise benim parmagima gecirdi. Daha sonra bu birbirine baglanmis olan yuzuklerin ucundaki kurdeleleri kestigi an, emir bana donup dudaklarini dudaklarima degdirmisti. Daha sonra kolunu belime dolayip basimi optu.. beni biraktiktan sonra babama, sonra unal abiye, aysun ablaya ve anneme sarildi. Bende ayni seyleri yapip, tebrik faslini gectikten sonra pastamiz gelmisti. Gulumseyerek etrafimizdakile bakiyor, bugunun daha uzun surmesi icin dua ediyordum adeta.. yavasca bicagi elime aldim ve emir elini elimin uzerine koydu. Pastayi kestikten sonra bir catal aldim ve ona verdim, oda ayni seyi benimle yapmisti. Tabi ben catali onun agzinda birakmistim. Herkes gulerken emir agzindan catali cikarip, dudaklarinda ki pasta kremasini silerken bana “demek oyle hi ? “ gulusu veriyordu. Daha sonra sarki calmaya basladi. Emir yavasca ellerine belime koydu, bende kollarimi boynunda doladim. Bir yandan dans ederken bir yandan annem ve aysun teyzenin bu geceyi ne kadar harika bir sekilde planladiklari konusunda buyulu kaliyordum. Basimi yavasca kaldirip emirin dudaklarina masum bir sekilde dokundum. O ise bana kucuk bir opucuk verip belimde olan elini cekip yanaklarima koydu. Uzun bir sure gozlerime baktiktan sonra “ sana asigim sevgilim” diyerek basini basima yasladi. Bende onun yanagina dokunup “bana her zaman boyle ask dolu bak “ demekle yetindim. Bu gece harikaydi resmen, hic bitsin istemiyordum. Emirle olan dansimizdan sonra babam ve annem, unal abi ve aysun teyzenin dansini izledik. Butun gece kahkaha, mutluluk ve ask dolu gecmisti. Su ana kadar yasadigim en guzel zamanlardan biriydi ve ben Emir’e bana boyle bir mutluluk yasattigi icin ne kadar tesekkur etsem azdi. Gecenin sonuna dogru ben, emir, hande, heves, Koray, ve Cagatay disari cikip bu harika geceyi muthis bir eglence ile sonlandirmaya karar verdik. Reina’ya geldigimizde iki vale kapimizi acti, ben de emirin elini siki siki tutarak iceri girdim. Ickilerimizide aldiktan sonra bu harika gecenin en eglenceli saatlerine basladik. Emirle birlikte dans ederken kalcami onun kasiklarina yaslamis uzerinde surunuyor, o ise ellerine bacaklarimin uzerine gezdiriyordu. Arada arkam donuk oldugu icin basimi ceviriyor ve dudagini kucuk bir sekilde opuyordum. (genelde club dansi budur, hatta nasil yapildiginin resmide asagida) daha sonra hizli bir hamleyle onumu dondum ve parmaklarini parmaklarima kilitleyip dudaklarimi dudaklariyla bulusturdum. Biraz once tuttugum elini birakip boynuna koydum ve bosta kalan elimi ensesi ve saclarinin arasinda gezdirmeye basladim. O ise bir eliyle benim belimi tutuyor, diger eliyle ise kalcama dokunuyordu. Bazen dudaklarini dudaklarimdan cekip yanagimi, boynumu opuyor, daha sonra tekrar dudaklarima yapisiyordu. Dudaklarim dudaklari, dilim dili ile dans ediyordu adeta. Daha sonra yavsca kendimi cektim ve gulumseyip elini tuttum tekrar. Birlikte Koraylarin yanina dogru yuruduk. Hande Korayin kucagina oturmus, ellerini boynuna dolamisti. Korayin tek eli ise handenin belinde, digeri ise bacaginin uzerindeydi. Heves orada oylece oturmus, Cagatay ise kolunu onun omzuna atmisti. Biz butun gece eglendikten sonra her guzel seyin oldugu gibi bununda bitmesi gerekmisti. Emir beni evime birakiyordu. Geldigimizde yavasca kemerimi soktum ve Emir’e dondum.
■Feriha: her sey icin cok tesekkur ederim sevgilim.
■Emir: ben tesekkur ederim, benim olmayi kabul edip, beni boylesine mutlu ettigin icin.
Bu sefer ben onun dudaklarina yapismistim. Kendimi cekmiyordum, cekmekte istemiyordum ! bazen dudaklarimi isiriyor, bacaklarimi sikiyordu. Biz cevremizdeki her seyi, herkesi unutmus sekilde delicisine, tutkuyla birbirimizi operken telefonum her seyi rezil etti. Annem ariyordu. Buyuk bir sitemle actim telefonu.
■Feriha: efendim anne ?!
■Sanem: nerede kaldin merak ettim, emirlemisin bu gece
■Feriha: hayir geliyorum simdi, gorusuruz.
■Sanem: gorusuruz.
■Feriha: gitmem lazim sevgilim
■Emir: gorusuruz askim.
Emir’in dudagina minik bir opucuk kondurup bahce kapisindan iceri dogru yurudum. Harikaydi bu gece. Emir’in bana oyle asik bir sekilde bakmasi, artik birbirimize ait oldugumuzu aciklayan yuzuklerimizin olmasi.. Emir’in butun gece boyunca beni en nazik sekliyle opmesi, dokunmasi.. beni operkenki kibarligi, aski.. gozlerinde ki o ask ve tutku. Hangi kiz olursa olsun, eger bir erkegin ona boyle baktigini gorurse asik olurdu. Oyleydim de zaten, emir benim her seyimdi ve bize bir sey olursa ben napardim bilmiyorum..
Odama cikip kendimi banyoma attim. Yavasca topuzu mu cozdum ve makyajimi cikardim. Uzerimde ki elbiseden de kurtulduktan sonra pijamalarimi giyip yatagima girdim. Cok yorgundum zaten, o yuzden kapanan goz kapaklarima karsi koymayi birakip kendimi uykuya verdim.
Sabah uyandigimda saat 10’a geliyordu. Hizlica yataktan kalkip banyoma gittim ve uzun, ilik, rahatlatici bir dus aldim. Dustan cikinca hemen uzerimi giyinmek yerine, zaten benim odamin oldugu katta olan Hesna’ya evde kimin olup olmadigini sordum.
■Feriha: gunaydin
■Hesna: gunaydin Feriha Hanim
■Feriha: annemler evde mi?
■Hesna: ahmet bey sirkette, aysun hanim ise dernekte, kimse yok.
■Feriha: peki tamam tesekkur ederim, kis bahcesine hazirlayabilir misiniz kahvaltimi? Ayrica dergilerim geldi degil mi?
■Hesna: evet, Furkan sabah aldi, kahvaltinizin yanina birakirim.
■Feriha: tesekkur ederim.
Odama gecip dolabimin karsisina gectim. Ocak ayinin sonu olmasi yuzunden heralde hava baya serindi. O yuzden yunden beyaz uzun kollu ama kisa bir elbise giydim. Altina da desenli corap. Heves’in hediyesi olan dior ayakkabilarimi giyip, antika olan chanel kupelerimi taktim. Saclarimi her zamanki gibi duzlestirmek yerine masa yapip daginik bir sekilde topladim. Kiyafetim fazla sonuk ve carpici olmadigi icin agir bir makyaj yaptim bugun. Her zaman yaptigim gibi sadece ince bir kalem, rimel ve ucuk bir parlatici yerine daha agir bir kalem ve kirmizi ruj surdum. Asagi kis bahcesine indigimde kahvaltim hazirdi. Bir yandan kahvalti ederken bir yandan da dergilere bakiyordum. Ya prada’nin bu seneki sonbahar-kis koleksiyonu ne kadar rezil. Tam o sirada telefonum caldi; emir ariyordu ;
Sen Misin Bana Cirkin Diyen 29.Bolum
Feriha-
Tam o sirada telefonum caldi; emir ariyordu ;
■Feriha: gunaydin
■Emir: gunaydin canim, naber?
■Feriha: nolsun, kahvalti ediyorum, dergi okuyorum, ya emir bu sene prada’nin sonbahar-kis koleksiyonu cok igrenc!
■Emir: sagol askim, bu bilgi eminim butun hayatim boyunca cok isime yarayacak.
■Feriha: aman soyleyende kabahat.
■Emir: bos musun?
■Feriha: evet, heves bugun cagatayla olucak, handenin de annesiyle olmasi gerekiyormus, sen napiyorsun?
■Emir: once bir sirkete ugrayacagim, babam sikayet ediyor hic gitmiyorum falan diye, bir bakiyim nolmus, niye bu kadar soyleniyormus, sonra birlikte bir seyler yapalim istersen?
■Feriha: olur, napalim?
■Emir: e onuda bulusunca dusunuruz, seni bir saate falan alirim
■Feriha: tamam sevgilim, gorusuruz.
■Emir: gorusuruz.
Emirle telefonu kapadiktan sonra uzun zamandir yapmadigim icin biraz kitap okumaya basladim. Cok surukleyiciydi, zamanin nasil gecitigini anlamamisim, kaptirmistim kendimi resmen, telefonumun sesiyle irkildim.
■Feriha: efendim?
■Emir: hadi, bekliyorum.
■Feriha: tamam canim geldim.
Hizlica odama gidip parfumumun yari sisesini bosalttim heralde uzerime. Rujumu tazeleyip cantami alip ciktim. Arabaya bindigimde Emir isteksizce yanagimi optu, parfumumu begenmemisti acaba? Ne bu surat eksitmeler falan..
■Feriha: noldu?
■Emir: yok bir sey.
■Feriha: emir noldu?
■Emir: yok bir sey dedim
■Feriha: soyler misin ?!
■Emir: Ya Feriha uzerindeki elbisenin yakasi ne kadar acik haberin var mi senin? Her seyin ortalikta resmen, boyu desen kalcani zor kapiyo, altindaki corapta hic bir yerine kapamiyor masallah.
■Feriha: noluyoruz ya? Ne bu macoluk ? sacmalamaya basladin sen iyice.
■Emir: tamam feriha, kapatalim bu konuyu ikimiz de geriliyoruz cunku.
■Feriha: valla ben gerilmiyorum, sacma sapan macoluk taslayan sensin.
■Emir: kiskaniyorum tamam mi? kimse seni boyle guzel gorsun istemiyorum!
■Feriha: bagirma bana ! benim karsindaki, sevgilin ! oyle kafana estiginde bagirmazsin bana. Evet, biz bu konuyu kapatalim yoksa ikimiz icinde hos olmayacak.
■Emir: bence de. Ne yapmak istiyorsun?
■Feriha: farketmez.
■Emir: sinemeya gidelim istersen? Hava baya serin disarda bir sey yapamayiz nasil olsa
■Feriha: olur.
Ay beyfendi butun sinirlerimi tepeme cikardi resmen ! bir kiskancligimiz eksikti oda oldu! Hayir, tamam yakam hafiften acikta kacinci yuzyilda yasiyoruz ? kiyafetlerime karisicak bir de.. yok artik, sacmalamasin. Neyse Feriha sakin ol, bos yere kirmayalim simdi birbirimizi. Film boyunca ne beni optu ne bir sey yapti. Sadece kolunu omzuma koydu o kadar. Benim trip atmam gereken yerde o atiyor.
■Feriha: benim okulla konusmaya gitmem lazim, dondurmustum ya.
■Emir: gel birlikte gidelim.
■Feriha: iyi, olur..
Okula gidip bu donem hangi dersleri alicagimizi konustuk. Emir benden bir sene buyuk olsa bile, iki tane ortak dersimiz vardi. Biri Sali, digeri ise Cuma gunu. Okul isinide hallettikten sonra saat 8e geliyordu.
■Feriha: bu aksam yemekte evde olmam lazim, annemle dernek icin olan baloyu konusacagiz.
■Emir: peki.
■Feriha: bu mudur yani?
■Emir: efendim?
■Feriha: israr bile etmiyecekmisin?
■Emir: isin varmis iste
■Feriha: iyi.. sen napicaksin?
■Emir: bilmiyorum, Feriha , her dakika ne yapacagimi soylemem mi gerekiyor ?
■Feriha: ne senin bu halin ?!
■Emir: ya ozur dilerim, babam sabah cok sinirlerimi bozdu, senden cikariyorum hincimi
■Feriha: bencede, sen sinirlerin duzelenene kadar bir konusmayalim istersen.
■Emir: amma abarttin Feriha
■Feriha: tabi zaten hep ben abartirim dimi ? ama eskiden de boyleydi ! sen eskiden de hep her zaman kendini hakli gordun !
■Emir: ne demek bu ?!
■Feriha: biraz ac gozunude etrafina bak demek ! nereye kadar beni kiricaksin emir ?!
■Emir: sonra konusalim Feriha.
■Feriha: bencede.
Hizla Emirin arabasindan cikip, adimlarimi sert sert vurarak eve dogru yurudum. Kapiyi Hesna Hanim acti.
■Hesna: Hosgeldiniz Feriha Hanim
■Feriha: hosbulduk. Annemler geldi mi?
■Hesna: evet, ikisi de salondalar, yemek icin sizi bekliyorlar.
■Feriha: tamam tesekkur ederim.
Salona cikip, cantami giristeki koltugun izerine biraktim. Once annem’I egilip optum, daha sonra baba’mi. biraz oturduktan sonra yemege gectik.
Sen Misin Bana Cirkin Diyen 30.Bolum
Salona cikip, cantami giristeki koltugun izerine biraktim. Once annem’I egilip optum, daha sonra baba’mi. biraz oturduktan sonra yemege gectik.
Emir’e sinirliyken kendime de kiziyor, butun sinirlerimi alt ust ediyordum resmen. Yemek boyunca babamin sesi Emir’le olan tartismamizi dusunmemden dolayi arka plandaki bir vizilti haline gelmisti. Sinirleri ne kadar bozuk olursa olsun, gereksiz yere kirdi beni, ayrica ne saniyor kendini de bagiriyor anlamiyorum ! ben bunlari dusunurken babamin sesiyle irkildim ;
• Ahmet: Ferihaa !
• Feriha: hii? Efendim?
• Ahmet: kizim annen kac saattir sana bir sey anlatiyor, noldu sana boyle?
• Sanem: evet feriha, bir dalginlastin sanki..
• Feriha: yok bir sey, onemli bir sey degil.
• Sanem: Emirle ilgili bir sorun mu?
• Feriha: tartistik sadece, ben cok yorgunum, dus alip yaticagim, yarin sabah erken mi cikiyorsunuz siz?
• Ahmet: annenin dernekteki baloyla ilgili toplantisi varmis, benimde bir unalin sirketini ugramam lazim, yeni ihale icin gerekli olan belgelere goz atacagiz.
• Feriha: aa ihale ne zaman?
• Ahmet: onumuzdeki hafta.
• Feriha: iyi sanslar diyim o zaman, neyse ben yatiyorum.
• Sanem: kizim saat daha ona yeni geliyor.
• Feriha: yorgunum anne, size afiyet olsun.
Bitkin bir sekilde merdivenlerden yukari ciktim. Kendimi odama attim ve yatagimin uzerine gectim, emir ne aramisti, ne mesaj atmisti.. umrunda bile degilim beyfendinin.. neyse , kendisi bilir, nasil olsa elinde sonunda gorusucegiz. Hem bugun persembe olduguna gore, 3 gun sonra okul aciliyor.. kuvetimi sicak suyla doldurdum. Portakal cicegi ve ahududunun birlesip, rahatlatici bir koku olusturudugu banyo kopugumu kuvete siktim. Uzerimdekilerden kurtuldum ve makyajimi cikardim. Sacimi sikica topuz yaptim ve kendimi bu sicak suyun icine biraktim. Ben bir yandan bu sicacik suyun icinde gevserken, bir yandan da yuzumun butun detaylarini gosteren aynamla yuzumu inceliyordum.. sag kasim sol kasima gore daha mi uzundu ? sivilcelerim mi cikmaya baslamisti ? acaba cirkinlesiyor muydum ? emir ondan mi artik bana eskisi gibi davranmiyordu. Iyice paranoyaya baslamistim bende, alt tarafi bir guncuk kavga ettik diye, hemen emir beni sevmiyor kompleksine girmistim. Hizlica bir dus aldim ve uzerimi giyindim. Saclarimi tarayip kuruttum. Dislerimi fircaladiktan sonra yatagima girdim. Telefonumu elime aldim ve bbm’deki yeni yazilmis statuslere girdim. “Emir Sarrafoglu ; Bliss” a yok artik.. bensiz club’a da gitti ya bravo ona. Sinirle telefonu yatagimin yanindaki komidine biraktim ve gece lambasinin isigini kapadim. Sinirden uyuyamiyor, bir saga bir sola donuyordum. En sonunda yorgun dustum ve uykuya daldim..
Sabah gunesin rahatsiz edici isiklariyla uyandim. Tabi perdeyi cekmezsen boyle olur Feriha Hanim. Once yatagin icinde biraz durduktan sonra kalkip, banyoya gittim. Sacim o kadar kabarmistiki, ne yapsam duzelmezdi heralde.. ben de islatip taradim. Saclarimi duzlestirip uzerimi giyinmeye gittim. Uzun zamandir spora gitmemistim, yakinda obez bir kiz olucaktim bu gidisle. Uzerime bir esofman, ve bir kapsonlu hirka giyip saclarimi sikica at kuyrugu topladim. Spor cantami hazirlayip, asagi indim. Hesna Hanim’in kizi Sabahat salonu toparliyordu. Beni gorunce bana dogru dondu;
• Sabahat: Gunaydin Feriha Hanim.
• Feriha: Gunaydin, annem nerede?
• Sabahat: arkadaslariyla kahvaltiya gitti, Ahmet Bey ise sirkette bildigim kadariyla. Kahvaltinizi nereye hazirliyim?
• Feriha: sadece meyve salatasi istiyorum lutfen, alt kattaki salona getirebilir misiniz?
• Sabahat: peki Feriha Hanim.
Spordan once agir bir sey yemeyecektim zaten. Hemen meyve salatami yiyip ciktim, arabamin anahtarlarini aramak zorunda kaldim, uzun zamandir kullanmamistim, hep emirleydim.. garajda duran arabama gittikten sonra spor cantami bagaja koyup, yola ciktim. Iceri girdigimde giristeki kiz bana bakip gulumsedi ;
• Giristeki kiz: Hosgeldiniz Feriha Hanim
• Feriha: merhaba.
Soyunma odalarina girmeden, hemen yanda olan yerden bir tane havlu aldim ve cantami koyup, spora basladim. Kendimi muzigin sesine, neredeyse iki saattir uzerinde durdugum kosu bandina o kadar cok kaptirmisimki, telefonumun titredigini hissetmedim, yavasca yurume bandininin hizini dusurup telefonu actim ;
• Heves: Naber canim?
• Feriha: iyidir iste, senden?
• Heves: iyilik, napiyorsun?
• Feriha: spordayim.
• Heves: ogle yemegine gidelim mi diyecektim, oradan da manikur pedikure gideriz, sonra da alisveris ?
• Feriha: iyi olur aslinda, kafam dagilir biraz.
• Heves: kafan dagilir ?noldu, niye dagitmak istiyorsun?
• Feriha: uzun hikaye ya..
• Heves: benden saklamicaksin heralde, dokul.
• Feriha: yemekte anlatirim tatlim.
• Heves: tamam canim, ben aliyim mi seni?
• Feriha: yok eve gidiyim de, uzerimi falan degistiriyim, bir saate falan bulusalim.
• Heves: tamam, nereye gidelim?
• Feriha: bugun hava cok guzel, canim da baya deniz urunu istiyor, lacivert’e gidelim istersen
• Heves: aa iyi fikir, orada gorusuruz o zaman.
Telefonu kapadiktan sonra dus alip uzerimi giyindim ve eve gittim. Topuz yaptigim saclarimi acip, hizlica duzlestirdim. Uzerimi beyaz bir kot, ve ucuk pembe ve bej karisimi bir bluz giydim, onun uzerine de beyaz bir hirka. Annemin hediye olarak aldigi kahverengi christian louboutin ayakkabilarimi giydim ve parfumumu siktim. Kahverengi, mat tonda bir makyaj yaptiktan sonra gozlugumu ve cantami alip ciktim. Yoldayken heves’I aradim
• Heves: efendim tatlim?
• Feriha: canim ben geliyorum simdi, yirmi dakikaya orada olurum heralde
• Heves: tamam bende geldim sayilir.
• Feriha: gorusuruz.
Geldigimde arabayi vale’ye birakip, iceri dogru yurudum. Heves’i hemen gordum zaten.
• Garson: hosgeldiniz efendim, kac kisi olucaktiniz?
• Feriha: arkadasim burada zaten.
• Garson: Heves hanim adina olan rezervasyon mu ?
• Feriha: Evet.
• Garson: buyrun efendim.
Hevesin karsina gecip oturdum, baliklarimizi soyledikten sonra yanina da beyaz sarap aldik, heves pek sevmezdi gerci ama, baligin yaninda kola icicek halim yok ya. Yemeklerimiz geldikten sonra heves bana dondu ve ;
• Heves: e hadi anlat artik !
• Feriha: ya cok sacma, cidden gereksiz bir sey.
• Heves: bilirim ben o gereksiz seyleri, hadi Feriha , ANLAT DEDIM !
• Feriha: aman iyi ! ya emir sacma sapan davranmaya basladi.
• Heves: nasil sacma sapan?
• Feriha: ya bilmiyorum, bir seyler sakliyor sanki benden. Gecenlerde gittigimde bilgisayari acikti, yanina geldigimi gorunce hemen kapagini hizlica kapadi, ne oldu diyince hiicc dedi, sonra iste dun kiyafetime etmedigi lafi birakmadi, yok yakasi acikmis, yok cok kisaymis, sonra aksam bir seyler yapalim falan demedi, hic israr bile etmedi gitmem gerekiyor diyince, ben ona napiyorsun bu aksam dedigimde hesap mi vericem sana falan diye bagirindi, sonra aksam beyfende bliss’e gitmis.
• Heves: nasil ya? Sana soylemeden mi?
• Feriha: evet, ve bugun butun gun aramadi.
• Heves: bir saniye ya, bildigimiz emir? Sana deli gibi asik olan emir ?
• Feriha: valla o bildigimiz Emir, bana hala deli gibi asik mi bilmiyorum..
• Heves: ay sacmalama Feriha, bir iki kavga ettiniz diye, ayrilicak haliniz yok.
• Feriha: tabii ki bu kadar kucuk bir seyi buyutmem ama boyle kucuk seyler bir yerden sonra cok buyuk bir seyin parcasi oluyor ve buyuk olaylar cikariyor.
• Heves: takma bu kadar kafana, halledersiniz siz, ikinizide taniyorum, ayri ayri duramazsiniz.
• Feriha: emirden once de vardim ben, emirden sonra da olurum.
• Heves: bir hirsla soyluyorsun onu feriha, sacmalama lutfen.
• Feriha: ya zaten simdi ayrilmayi dusundugum falan yok, ama cidden kalbimi kirdi.
• Heves: bir sekilde geri kazanir emir.
• Feriha: umarim..
Baska konulardan konusurken yemegimizi bitirmistik, hesabi isteyip kalktik, once manikur ve pedikure, oradan da alisverise gittik, biz heves’le istinye park’taki neredeyse her magazayi talan ederken emir bey sonunda arama tenezzulunde bulundu.
Sen Misin Bana Cirkin Diyen 31.Bolum
Feriha-
Baska konulardan konusurken yemegimizi bitirmistik, hesabi isteyip kalktik, once manikur ve pedikure, oradan da alisverise gittik, biz heves’le istinye park’taki neredeyse her magazayi talan ederken emir bey sonunda arama tenezzulunde bulundu.
■Feriha: efendim?
■Emir: naber?
■Feriha: iyilik senden?
■Emir: feriha.. feriha ben dun icin ozur dilerim, ya boyle telefonda olmuyor, seni aliyim mi, disarda konusuruz.
■Feriha: alisveristeyim su anda, sonra konusalim.
■Emir: efendim?
■Feriha: alisveristeyim, sonra konusalim diyorum.
■Emir: hayir ne dedigini duydum, sadece ne demek istedigini anlayamadim. Ben burada ozur dilemeye calisiyim, sen dinleme bile.
■Feriha: zorla mi diletiyorum, dileme ?! istemiyorsan dileme emir kendin bilirsin.
■Emir: noluyor sana ? ayin basi falan mi?! ne bu tripler?
■Feriha: cekme o zaman triplerimi, neyse isim var sonra gorusuruz.
■Emir: oyle olsun.
■Feriha: gorusuruz.
Okuz, gorusuruz demeden bile kapadi. Sanki zorla ozur diletiyorum. Cunku dun bos yere macoluk taslayip, kiskanclik yapan, sacma sapan nedenlerden dolayi SEVGILISINE bagiran, aksam onunla birlikte bir sey yapmak istemeyen, nereye gidecegini sorunca tersleyen, ona haber vermeden gece cikan benim cunku degil mi? gereksiz seyler, gereksiz insanlar, gereksiz dusunceler.. ben emir’le aramizda olanlari, olucaklari dusunmeye baslamisken Heves’in sesi beni dunyaya geri getirdi;
■Heves: Feriha ! ya kizim bi baksana, kime konusuyorum iki saattir burda?!
■Feriha: dalmisim canim, efendim, noldu ?
■Heves: ya gecen hafta banana republic’ten aldigim mavi sortla cok guzel olmaz mi bu ?! cok seker dimi !?
■Feriha: ay evet, altina da tory burch topuklularla harika durur.
■Heves: evet de, bedeni kalmamis!
■Feriha: e soralim bir, belki baska magazalarinda vardir getirtirler.
■Heves: aa iyi fikir.
■Heves: merhaba
■Kasiyer: merhaba , buyrun ?
■Feriha: ben aslinda bu sortun bedenini sorucaktim, yani burada kalmamis arkadasinizin dedigine gore, baska magazada varsa –
■Kasiyer: bakiyorum hemen. Evet, bagdat caddesindeki subemizde var, ben isterseniz evinize gonderiyim diger aldiklarinizla birlikte, aksama sizde olurlar Feriha Hanim.
■Feriha: tamam tesekkur ederim.
Zaten neredeyse butun aldiklarimiz benimdi, bende kredi kartimi uzattim, heves basinda soylensede sonra uzatmadi.. magazadan ciktigimizda artik donmeye karar verdik, arabaya dogru yururken ;
■Heves: ya Feriha, niye bu magazadakiler hep taniyor seni ?
■Feriha: annem yuzunden neden olucak
■Heves: dogru ya, Sanem Teyze’nin guclerini hafife aliyoruz.
■Feriha(gulerek): tabii canim.
■Heves: neyse canim, yarin gorusuruz, aksam Emir’le misin?
■Feriha: sanmam.
■Heves: peki tamam, konusuruz o zaman sonra.
■Feriha: tamam canim, gorusuruz.
■Heves: gorusuruz.
Eve gelip yukari dogru ciktim, arabayi kapinin onunde birakmistim, Furkan garaja dogru goturmeye geldiginde Hesna’da evin kapisini acmisti.
■Feriha: furkan ?
■Furkan: buyrun Feriha Hanim?
■Feriha: aslinda bir bakima gitmesi lazim galiba o arabanin, vites degistirirken sesi bir garip geliyor.
■Furkan: yarin ilgilenirim efendim
■Feriha: tamam, bagajda bir iki poset bir sey var, soylersin yukari getirirler
■Furkan: peki Feriha Hanim.
■Feriha: tesekkur ederim.
■Hesna: hosgeldiniz.
■Feriha: hosbulduk, kimse evde mi?
■Hesna: Koray Bey yukarida, sizi bekliyor
■Feriha: Koray mi?
Kosar adimlarla yukari ciktim, Koray alt salonda oturmus, kahve iciyordu. Yanina dogru yurudugumde ayagi kalkip sarildi bana ve nazikce tek yanagimi optu. Sakallarini ne zaman kesicekti acaba, bir kere yumusak gorememistim su cocugun suratini.
■Koray: sonunda geldin ya, kizim nerdeydin bu kadar saat ?
■Feriha: hevesle yemege gidelim dedik, oradan da alisverise daldik, ee noldu? Hangi ruzgar atti seni buraya ?
■Koray: Feriha.. Bak benim boyle seylere karismak adetim degildir bilirsin. Kimsenin iliskisine burnumu sokmam, ne lara ve aliye, ne heves ve cagataya nede sana ve emir’e. ama size kiyamiyorum lan, fazla yakisiyorsunuz birbirinize, o yuzden bu sefer karisi-
■Feriha: karisma koray.. senle bozulmasin aramiz, bak ben seni cok seviyorum, ne kadar yakin arkadas oldugumuzu da biliyorsun, eger Emir’le olan tartismalarimiza karisirsan aramiz bozulucak, o yuzden yapma
■Koray: ama Feri-
■Feriha: koray, yapma dedim.
■Koray: sen bilirsin peki, e neyse ben bunu konusmaya gelmistim, kalkiyim o zaman.
■Feriha: gitme hemen ya, evde kimse yok canim sikilir benim.
■Koray: e iyi, hande’de annesiyle benimde yapicak bir seyim yok, seninle oliyim.
■Feriha: napalim?
■Koray: bilmem, sen bilirsin?
■Feriha: disari mi cikalim evde mi duralim?
■Koray: farketmez benim icin guzellik, sen ne yapmak istersen onu yapalim. Sinemaya gidelim istersen?
■Feriha: aa iyi fikir, tam sinema havasi, dur uzerimi degistirip geliyorum.
■Koray: tamam canim.
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 32.Bolum
Emir-
Ya tamam, biraz hayvanlik ettim ama surekli Feriha’yla olamam. Yani her dakikami onunla geciremem. Bu kadar cabuk, kolay degismiyor insanin hayati. Biraz kendi alanima ihtiyacim var benimde.. ikimizde cok geriyoruz bu aralar birbirimizi, neden anlamiyorum, dogrusunu soylemek gerekirse anlamak ta istemiyorum. Oyle surekli sik bogaz, gorende aile babasiyim sanicak.. o sirada telefonum caldi;
■Emir: efendim canim?
■Hande: naber emir?
■Emir: iyidir iste, senden?
■Hande: iyilik, napiyorsun?
■Emir: evdeyim, Feriha’yi dusunuyorum.
■Hande: noldu ki?
■Emir: cok uzun hikaye ya, boyle telefonda olmaz, kahve icmeye gidelim istersen?
■Hande: iyi olur, disardaydim simdi eve geldim, hic disari cikasim yok, bize gelsene
■Emir: peki, 10-15 dakikaya orada olurum canim.
■Hande: kahveleri hazirlamalarini soyluyorum bile..
Handeye geldigimde kapiyi evde calisanlardan biri acti;
■Gulbahar(evde calisan kiz): hosgeldiginiz Emir Bey.
■Emir: Merhaba, Hande evde mi?
■Gulbahar: yukarida efendim, salonda.
■Emir: tesekkur ederim.
Hizlica merdivenlerden cikip salano dogru yurudum. Hande sehpann uzerinde iki kahve ile dergi okuyordu.
■Hande: aa geldin mi canim? Hosgeldin
■Emir: hosbulduk guzellik.
Handeyi yavasca belinden kavrayip sarilip, yanaklarini optum. Daha sonra da oturduk. Sehbanin uzerinde duran kahvelerden birini elime aldim.
■Hande: ee naber?
■Emir: nolsun , hala ayni.
■Hande: bozuk mu araniz hala?
■Emir: aradim bugun, ozur diledim, dinlemedi bile. Evet, ilgisizlik yaptim, kiskandim, belki kirdim onu ama gercekten cok sinir bozucu bir gundu, hakim olamadim kendime, butun sinirimi ondan cikardim, e haliyle uzuldu oda tabii ama duzeltmeye calistigimda cok gecti.
■Hande: evi-
Tam o sirada handenin telefonu caldi.
Hande-
Ya emir’e nolmus boyle, bu kdar kucuk tartismalarla iliskilerini yipratmya baslamadilar heralde.. hayir, benim bir yol bulup Emir ve Feriha’yi baristirmam lazim, ikiside ne halde, olmaz ki boyle.. acaba Koray ikna edebildi mi Feriha’yi.. tam o sirada telefonum caldi;
■Hande: canim koray ariyor, bir saniye.
■Emir: hi-hi.
■Hande: efendim askim?
■Koray: naber canim?
■Hande: iyilik, senden?
■Koray: iyidir, hande yaninda biri var mi?
■Hande: evet.
■Koray: emir mi?
■Hande: evet.
■Koray: tamam , caktirma ona, ozel bir sey konusmam gerekiyor falan diye baska bir yere git, yanliz.
■Hande: niye?
■Koray: dedigimi yap hande.
■Hande: uf tamam. Emir, Emir ben simdi geliyorum canim, bir saniye.
■(odaya gidip): efendim Koray?
■Koray: ya Feriha’yla konusmayi denedim olmuyor, konuya bile giremiyorum. Birlikte bir sey yapalim, o zaman konusuruz dedim ama pek olacaga benzemiyor, biz birazdan sinemaya gidiyoruz, emir’ide oraya getir, sinemanin kapisinda karsilasmis gibi yapar, biz onlari yanliz birakiriz, onlarda problemlerini halletmek zorunda kalirlar.
■Hande: aa iyi fikir, tamam canim, ben simdi Emir’le konusurum. Nereye gidiyorsunuz siz?
■Koray: Kanyon.
■Hande: tamam askim, gorusuruz.
■Koray: gorusuruz.
Emir-
Hande hizlica yanima geldi.
■Hande: ozur dilerim canim ya, Korayla bir sey konusmam gerekiyordu.
■Emir: onemli degil.
■Hande: ya disari cikalim mi? ben cok sikildim evde.
■Emir: cikalim da, nereye gidelim? Hava tam rezil.
■Hande: kapali bir yere gideriz. Sinemaya gideriz.
■Emir: iyi fikir, nereye gidelim?
■Hande: kanyon?
■Emir: amma kapali yer hande, ust kati tam kanyon iste, yarisi acik resmen. Bak hava buz gibi.
■Hande: ya emir anne gibisin !
■Emir: iyi tamam, git uzerine ceket falan al ama, sonra Koray bana laf eder.
■Hande: gorende beni cocuk sanicak, cantami aliyim cikalim.
■Emir: hadi.
Ne bu sinemaya istegi anlamadim ki.. bir de bu havada kanyonda. Neyse, ne farkeder. Handeyle birlikte en ust kata cikip sinemaya dogru yuruduk, yururken arkamizdaki kizlarin konusmasi da beni rahatsizediyordu ya.. ;
■Melisa(kiz): doraa ! emir degil mi su ?
■Dora: hangi emir?
■Melisa: ya sarrafoglu iste, hani ben eskiden takmistim ya bir ara, sonra beyfendi beni sadece birlikte olmak icin kullanmisti.
■Dora: abi cocuk seni kullanmadi, sen izin verdin, o gecenin nereye gidecegi belliydi, “evini cok merak ediyorum” diyen sendin..
■Melisa: ben ondan sonra cikmaya baslariz sanmistim.
■Dora: hii, cocukta bir kere yatti diye seninle cikmaya baslicakti. Hem sevgilisi yok mu onun?
■Melisa:Feriha diye bir kiz, hatirlar misin? Eskiden cok ezik bir seydi, bu yaz bir degismis valla, gorsen tanimazsin.
■Dora: e yanindaki kim o zaman?
■Melisa: hande o. Koray’inki. Iyi ki tanimiyorsun valla, uzaktan sempatik gibi duruyor ama yanina gittiginde nasil bir pislik oldugunu gorursun.
Hande dayanamadi heralde arkasini dondu ve ;
■Hande: isterseniz bir daha benim, yada emirin, yada koray ve feriha’nin hakkinda konusurken daha sessiz olun. Yada isterseniz olmayin, sosyal hayatiniz bitsin, herkesin hakkinda oyle sak diye konusulmaz kucuk hanim. Bu arada ben senin yerinde olsam baskalarina laf etmeden once nasil giyilecegini ogrenirdim. Bu kadar kalin bacaklarla oyle bir etek giyilmez, hele lacivert etegin altina pembe ayakkabi hic giyilmez. Senin de sacin yakiyor masallah. Kenar mahalle kuaforunde rofle mi yaptirdin naptirdiysan degistir bence. Tenin koyu, sari sac olmuyor be guzelim. Neyse, cok memnun oldum tanistigimiza, gorusuruz.
Emir-
Hande tum bunlari soylerken ben gulmemek icin kendimi zor tutuyordum. Normalde ben pek takmazdim, sacma sapan kizlar iste, ne dediklerini bilmiyorlar ama hande sinirlenmisti heralde. Biz handeyle gulerek biletleri almaya geldigimizde karsimda onlari gordum. Salak emir, nasil anlamadin Hande’nin bunu bilerek yaptigini? Yoksa o yagmurlu havada disari cikarmiydi hic, saci falan bozulurdu. Uf hande, ben sana bunu odeticegim ama.. handeyle birlikte yanlarina dogru yuruduk. Hay bir de sanki karsilasmisiz gibi davraniyorlar..
■Hande: Koraay?
■Koray: canim?
■Hande: napiyorsunuz burada?
■Koray: Canimiz sikildi Feriha’yla, sinemaya gidelim dedik, sizde ayni sekildesiniz galiba.
■Emir: ya-ya.
■Hande: ya koray, benim sana bir sey sormam lazim.
■Koray: evet?
■Hande: yok boyle olmaz, bir elbise nasil duruyor diye sorucagim, denemem lazim. Emir siz Feriha’yla bekleyin, biz geliyoruz simdi.
■Emir: Eminim. Han-
■Ferih: Ko-
Dememize kalmadan elele tutusup ilerlediler. Bende yavasca Feriha’ya dondum, cok masum bir sekilde bana bakiyordu.
■Emir: biraz konusalim mi?
■Feriha: iyi olur.
Bizde Ferihayla cikis kapisina dogru yuruduk. Hava yagmurlu diye arabayi valeye vermistik, ama hala gelemedi bir turlu.. keske icerde dursaydik, sirilsiklam olduk ikimizde..
■Emir: Ferih-
■Feriha: hic bir sey soyleme.. sonra soylersin, ben hep cocuklugumdan beri biri beni yagmurda opsun isterdim..
Diyip dudaklarima yapisti.. bende belini kavradim ve ust dudagini iki dudagimin arasina alip opmeye basladim.. dilini agzimin icine dogru itiyor, dilime degdiriyordu.. Feriha ne zamandan beri bu kadar guzel opuyordu ?! daha sonra yavasca kendini cekti. Bende ona gulumsedim ve “Cok ozur dilerim sevgilim” dedim, o ise sadece bana sarildi. En sonunda da vale arabamizi getirdi.
■Vale: Cok ozur dilerim efendim, haber vermelerini soyledim ama vermemisler galiba, biri arbayi girisin onune birakmis, gecmem imkansizlasti.
■Emir: tamam onemli degil.
Parayi uzatip arabaya bindim. Yol boyunca umrumda olan tek sey Feriha’nin elinin, viteste olan elimin uzerinde olmasiydi.. bana bakip gulumsemesi, hic bir sey soylemese bile su anda ne kadar mutlu oldugunu anlamamdi.. onun evinin kapisinin onune geldigimizde, niye geldik anlaminda bana bakti.
■Emir: cunku saclarin ipislak, bu halde durursan hasta olucaksin.. ikincisi, bu havada bu ayakkabilarla yurunmez, bence bir gunlukte olsa topuklularindan odun verebilirsin. Ucuncusu su anda bana gore cok seker duruyorsun, ama kendin gorsen bana neden haber vermedin diye kizarsin.
■Feriha: aman iyi.
Birlikte arabadan indik ve iceri dogru yuruduk.
■Hesna: hosgeldiniz.
■Feriha: merhaba, annem evde mi?
■Hesna: hayir, aysun hanim gelmisti, daha sonra birlikte disari ciktilar.
■Feriha: peki tamam tesekkurler.
Feriha elimden tutup hizlica odasina dogru yurudu. Ben yatagin yanindaki koltuga oturdum, oda kendini banyoya atti. Sonra birden “Emirrr ! “ diye bagirdi. Hizlica yanina kostum, e hic bir sey olmamisti.
■Emir: Ne oldu ?!
■Feriha: ya nefret ediyorum senden !
■Emir: yine ne yaptim ?!
■Feriha: ya bu suratimin hali ne ?! butun kalemim, rimelim akmis, rujum desem yanaklarima yayilmis, bu sac kumese donmus, ya uf emir niye haber vermedin, bu kadar igrenc bir sekilde gordun beni.
■Emir: gayet guzel gozukuyorsun bence..
■Feriha: ya-ya, sorma, neyse ben su makyajimi bir cikariyim, sacimi toplayim, uzerimi degistireyim. Disari mi cikmak istersin evde mi takilalim?
■Emir: evde duralim istersen?
■Feriha: iyi.
Feriha-
Hizlica makyajimi cikardim. Nasil olsa evde durucaktik, o yuzden bir daha cok agiur mkayaj yapma geregi duymadim. Sadece biraz rimel ve kalem surdum. Saclarimida sikica topuz yaptim ve uzerime rahat bir seyler giydim.
■Feriha: evet, emir bey, sizi salona dogru alalim.
■Emir: iyiydik burada bebegim, yatagin uzerinde, sen , ben (;
■Feriha: uf emir, bir sacmalama ya, hadi yuru, bak dugun isine cok az kaldi.
■Emir: Feriha neredeyse 2 ay var.
■Feriha: ya iki ay ne kadar az biliyor musun? Bundan sonra her gun bununla ilgilenicez, hic kacisiniz yok !
■Emir: iyi hadi !
Salona giderken hesnadan iki tane kahve istedim. Salona gecip kahvelerimizi icip, internetten ev, dugun mekani, esyalar arastirirken, birlikte olacak hayatimizin mukemmelligini planlamaya basladik..
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 34.Bolum
Salona giderken hesnadan iki tane kahve istedim. Salona gecip kahvelerimizi icip, internetten ev, dugun mekani, esyalar arastirirken, birlikte olacak hayatimizin mukemmelligini planlamaya basladik..
■Feriha: bir saniye , once listeyi hazirlayalim.
■Emir: ne listesi?
■Feriha: yapmamiz gereken listesi , evet basliyorum ; Gelinlik secilicek.
■Dugun mekani secilicek
■Damatlik secilicek.
■Bekarliga veda partin
■kina
■Ev
■Esya
■Balayi
■Dugun ile ilgili seyler ..
■Emir: iyi guzelde, bazi seyleri anlamadim.
■Feriha: neyi anlamadin?
■Emir: dugun ile ilgili seyler?
■Feriha: iste menu, davetiyeler, kullanilicak cicekler, renkler, falan filan.
■Emir: o zaman baslayalim Feriha Hanim.
■Feriha: peki..
■Emir: dugun mekanindan baslayalim istersen?
■Feriha: tamam canim.
■Emir: e daha 2 ay var, simdi Mart ayindayiz, o zamana kadar havalar isinir, disarida olabilir o zaman?
■Feriha: nereler var aklina?
■Emir: ciragan sarayi var, bir de adile sultan sarayi’ni dusundum.
■Feriha: ikiside iyi fikir aslinda, ama ciragan daha iyi olur sanki, yarin mi bakmaya gidelim ?
■Emir: tamam bana uyar.
■Feriha: gelinlik isiniz biz halledegiz, sen damatligi korayla alirsin heralde, ev napicaz ?
■Emir: o babamin hediyesi
■Feriha: efendim?
■Emir: ev isini hallettik.
■Feriha: nasil ya?
■Emir: gecenlerde bize gelirken yola yeni bir ev vardi hatirladin mi, beyaz olan?
■Feriha: evet?
■Emir: artik bizim. Terastaki manzara bayilicaksin, istanbul bogazi sadece senin.
■Feriha: Ay inanmiyorum, emir sen ciddi misin?!
■Emir: evet !
■Feriha: kalk !
■Emir: nereye?!
■Feriha: evimize bakmaya emir ! allahim cok mutluyum, seni COK seviyorum, ya emir hadi !
■Emir: geldim askim.
Emir’in elini sikica tutup merdivenlerden asagi dogru indim. Hava hala kapaliydi ama yagmur yagmiyordu. Inanmiyorum ya, o evi cok begendigimi biliyordu, unal amca hayatimin en iyi hediyelerinden birini verdi bana ! dunyanin en guzel eviydi resmen orasi ! Yolda sadece emirle birbirimize bakip gulumsuyorduk. Geldigimizde kosarak kapiya dogru gittim, cocuk gibiydim resmen. Emir’de yanima geldi.
■Emir: allah kahretsin anahtar !
■Feriha: nerede?
■Emir: odamda kaldi.
■Feriha: yaaa
■Emir: yarin baksak?
■Feriha: ama bak yarin isim var falan yok, soz bakiyoruz !
■Emir: tamam bakiyoruz soz !
■Feriha: iyi gel eve gidip devam edelim o zaman..
■Emir: kalanina sonra devam etsek canim, cok yorgunum, eve gidip uyuyacagim.
■Feriha: bende cok yorgunum aslinda, bize gel, birlikte uyuyalim.
■Emir: peki.
Eve geldigimizde emirle birlikte yukari ciktik, gercekten cok yorgundum, ayakta durucak halim yoktu resmen. Sikica topuz yaptigim saclarimi actim ve uzerimi pijamalarimi giydim, emirde uzerindekileri cikarip boxerlariyla yatagima geldi, kolunu omzuma ati ve basimi gogsune koydum. Koray koymaz da goz kapaklarim kapandi zaten, engel olamadim..
Gozlerimi yavasca araladigimda emir hala uyuyordu, komidinin uzerindeki telefonumu aldim, saat aksam 9’a geliyordu. Hizlica yataktan kalktim ve banyoma gittim. Hizlica saclarimi duzlestirip, makyajimi yapmaya basladim, yuzumde yastigin izi cikmisti. Biraz pudra ile yuzume porselen bebek goruntusu verip kalemimi surup rimelimi surdum. Ucuk bir parlatici ile makyajimi tamamlayip uzerimi giyinmeye gittim. Butun vudumu saran ve kalcami orataya cikaran bir etek ve uzerine onun tonlarinda bir kazak giydim. Altina da ten rengi ince corap. Altina ayakkabilarimi giyip, kazagimla ayni tonda olan bileziklerimi taktim ve odama dogru yurudum. Emirde uyanmis, uzerini giyinmisti. Aynada saclariyla ugrasiyordu.
■Emir: sevgilim?
■Feriha: cok guzel uyumusuz, cok dinlendim.
■Emir: aynen, yemekten sonra disari cikalim mi?
■Feriha: olur, koraylara da haber ver istersen?
■Emir: tamam canim, cikmadan mesaj atarim, inelim mi ?
■Feriha: hi-hi.
Emirle birlikte salona dogru yuruduk. Masa hazirdi, asagidakiler her zamanki gibi harikalar yaratmislardi. Annem ve babam ise koltukta oturmus konusuyorlardi, bizi farkedince annem bize dogru dondu:
■Sanem: Emircim hosgeldin.
■Ahmet: hosgeldin emircim.
Emir once annemi nazikce opup, babama hafiften sarildi.
■Sanem: asagidakiler uyuyorlar diyince rahatsiz etmek istemedim.
■Ahmet: iyi misiniz? Bu saatte ne uykusu?
■Feriha: cok yorgunduk, kestirelim biraz dedik.
■Sanem: iyi yapmissiniz, yemege gecelim mi?
Masaya gectigimizde yemek annem ve babamin emirle konusmasiyla gecti. Yemegin sonlarina dogru;
■Emir: ahmet amca izninizle bugun bu guzel kizi disari cikarmak istiyorum.
■Sanem:aa ne izni, iyi eglenceler.
■Feriha: tesekkurler, cok gec kalmam merak etmeyin.
■Ahmet: etmeyiz guzelim, iyi eglenceler size.
■Emir: iyi aksamlar.
■Sanem: sanada canim.
Yukari bu gece icin uzerimi degistirmeye ciktim ve harika bir sey gordum..
evet ! evet, yatagimin uzerindeki kutu bir christian louboutin kutusuydu. Hizlica yatagima dogru yuruyp kutuyu actim ve tam karsimda onlari gordum.. dunyanin en guzel iki ayakkabisi bana bakiyordu. Bana asik ol diyorlardi adeta. Hizlica ayakkabilarimi cikarip, bu tapilasi topuklulari ayagima gecirdim. Benim icin yapilmisti sanki, cindrellanin ayakkabisi ona nasil olduysa, bu muhtesem seylerde bana oyle olmustu. Yavasca oksarken ayakkabilarimi, kapida duran Emir’I farkettim. Bana bakmis gulumsuyordu.
• Feriha: noldu?
• Emir: onlarin sadece ayakkabi olduklarini biliyorsun dimi askim?
• Feriha: onlar sadece ayakkabi degiller, onlar benim ayakkabi dolabimdaki her hangi bir cift topukluda degiller, onlar bu sezonda en cok begendigim christian louboutin’ler, bunlar icin bakmadigim yer kalmadi ve hic bir yerde numarasi yoktu.. e kim koydu bunlari yatagimin uzerinee?
• Emir: valla hic bana bakma, ben bir ayakkabiya bu kadar baglanabilecegini dusunmezdim, kesinlikle bir kadinin isi bu..
• Feriha: annem !
Merdivenlerden kosarak asagi indim ve annemin yanina gittim, annem direk ayakkabilarima bakti ve ;
• Sanem: begendin galiba?
• Feriha: anne saka mi yapiyorsun? Begenmedim ben , asik oldum bunlara ! ne kadar cok yere baktim biliyor musun? Sen nasil buldun?
• Sanem: Meral’e soyledim, Paris’teyken bak diye, oda hemen bulmus, o getirdi.
• Feriha: cok tesekkur ederim ! dunyanin en mutlu insaniyim ben su anda! Baba sunlara bak, ya ben bunlari giymeye kiyamam.
• Ahmet: annesinin kizi.
• Feriha: cok tesekkur ederim annecigim, neyse biz cikiyoruz, gorusuruz.
Emirle birlikte arabaya bindik, o koraya haber verirken bende cagatay ve heves’e soyledim. Heralde bir yarim saat icinde Red & Black’a gelmistik. Iceri girdigimizde karsida Cagatay ve Heves’I, onlarin yaninda da Koray ve Handeyi gormustuk. Koray tek elini Hande’nin omzuna atmis, diger elini ise bacaginin uzerine koymustu. Hande de tek eli ile Koray’in omzuna attigi elini tutuyor, diger eli ise bacaginin uzerindeki eline dokunuyordu. Heves ve Cagatay sadece el ele tutusmakla yetinmislerdi. Onlar onceden geldikleri icin ickilerini almmisti bile, bizim yeni geldigimizi goren kisi hemen yanimiza geldi..
• Garson: hosgeldiniz efendim, ne alirdiniz?
• Emir: bir viski, uc buzlu, canim sen ne aliyorsun?
• Feriha: visne vodka.
• Garson: peki efendim.
Garson ickilerimi getirdikten sonra biraz konustuktan sonra emir yavasca elimden tutup beni kaldirdi. Birlikte kalabaliga dogru yuruduk. Once emir’e dogru donup yavasca vucudumu vucuduna bastiriyor,kendimi bir saga bir sola sogru kaydiriyordum. Emir ise kendini bana dogru itiyor, elleriyle belimi sikica kavriyordu. Ani bir hareketle hemen ona arkami donup, kalcami kasiklarina dayayip, ayni sekilde bir saga bir sola dogru surunmeye basladim. O ise ellerini bu sefer bacaklarimi ust kismina koymus, kendini bana uyan br pozisyona ayarlamisti. Sacimi boynumdan cekip yavasca boynumu operken kulagima beni ne kadar cok sevdigini fisildiyordu. Bense daha fazla dayanamadim ve tekrar ona donup dudaklarina yapistim. Bir elimi sacinin arasina, digerini ise ensesine koymus, o mukemmel dudaklarini cok buyuk bir tutkuyla operken, onun ellerini belimde hissediyordum. Daha sonra yavasca kendimi cektim ve elinden tutup Hande’lerin yanina dogru yuruduk..
Biz oturdugumuz an Cagatay hizlica kalkti, Heves’te bize dogru dondu ve “Cagatay bey’in bugun sinirleri bozuk heralde, biz kalkalim, benim tadim zaten kacti, sizinkide kacmasin, gorusuruz” Ben noluyor diyemeden ikiside hizlica uzaklasti, nolmustu ya bunlara ?
• Emir: Noldu lan bunlara?
• Koray: kavga ettiler.
• Feriha: niye ?
• Hande: kiskanclik.. cagatay heves’I kiskandi, heves’te cok boguyorsun beni falan diyince kavga ettiler.
• Emir: abi sizde burada yali kazigi gibi dikildiniz mi?
• Feriha: onlar napsin emir? Heveste cagatay’da o kadar inatlarki, kimse sakinlestiremez onlari ! neyse, yarin ben konusurum.
• Hande: o zaman bizde gidelim artik canim, benim basim catliyor !
• Emir: peki canim, gorusuruz, iyi geceler.
• Koray: gorusuruz kardesim, gorusuruz guzellik.
• Feriha: gorusuruz.
• Emir: canim, bizde eve gecelim artik istersen?
• Feriha: peki canim.
Emir’in elini sikica tutarak disari ciktik. Emir’de bende gece ictigimiz icin, her ne kadar sarhos olmasakta araba kullanmak istemedik. Emir kapidakilerden bir tane taksi istedi. Gelince kapiyi acen valeye tesekkur ettik ve taksiye binip eve dogru gitmeye basladik .. Taksi once bizim eve gelmisti ama ben bugun Emir’I birakmaya niyetim yoktu. Yavasca parmaklarimi, o kusursuz, her parcasi mukemmellik ile olusmus ile olan dudaklarinin uzerine dokundurup gozlerinin icine baktim, o ise elimi sikti ve taksiciye donup “Bebek” dedi. Yol neredeyse gecmek bilmiyordu, ben emir’in kusursuzlugu ile ilgilenirken, o ise parmaklarini bacagimin uzerinde gezdiriyordu. En sonunda gelmistik. Emir hizlica parayi uzatti, bende kapiyi actim, emir’de hemen arkamdan cikti. Yavasca belime sarildi ve ben ona donup, benim dudaklarimi, onun beni arzuladigini bildigim dudaklari ile birlestirdim. O butun mukemmelligi, ve tutkuyu bana yasatarak beni operken, bir yandanda beni iterek kapiya dogru yuruyordu. Hizlica kendini cekip kapiyi acti, elimden tutup iceri dogru cekti ve kapiyi kapadi. Tek elini tekrar belime koydu, digerini ise enseme.. bir yandan beni opuyor, dilini dilime degdiriyor, bir yandanda vuducunu, vucuduma bastiriyordu. Ensemde olan elini cekip bacagimin uzerine koyup tek eliyle bacagimi beline doladi. O hic ugrasmadan, bende diger bacagimi beline doladim. Beni sikica bacaklarimdan kavrayip dikkatlice merdivenleri cikmaya basladi. Odasina girip, ayagiyla kapisini kapadi. Ben, belinde olan bacaklarimi yavasca asagi indirip ellerimi boynuna dolamisken, o ise beni duvara ittirmis, artik yavasca opmeyi birakmis, adeta dilini agzimin icinde donduruyordu. Hizlica onu ittirip bilegini tutup, saten, siyah carsaflarla olan yatagin uzerine dogru cektim. O yataga, ben ise onun uzerine yatmistim. Bir yandan beni opuyor, bir yandanda elbisemin arkasinda olan fermuarini aciyordu, en sonunda elbisem uzerimden kaymisti. Bu sefer ellerini sutyenimi acmak icin kullanmaya baslamisti. Onu da acip, ileri dogru attiktan sonra ellerini boynum ve goguslerimde gezdirmeye baslamisti. Ben ise ani bir sekilde kivrildim ve altina girdim, boyle o ustteydi. Benim bir sey yapmama gerek yoktu, emir bir yandan mukemmellikle beni opuyor, bir yandan da gomleginin dugmelerini aciyordu, gomlegini cikarip yere attiktan sonra ben ellerimi kemerine goturdum. Hizlica kemeri cozdukten sonra pantolonunu da gomleginin oldugu yere dogru atti. Dudaklarini nazikce boynuma degdiriyor, bagzen bu degdirmeyi abartip emmeye basliyordu. Bu sirada elleri benim ic camasirimi cikarmakla mesguldu. Bende onun kini cikariyordum. Ikimizde birbirimizin tenlerini hissediyorduk. Onu yavasca itip nefes nefese olan sesimle “prezervatif” diyebildim. O ise hizlica benim yanima kayip, cekmecenin icinde prezervatifi cikarip takti. Tekrar uzerimi cikip dilini dudaklarima dokundurmasiyla, kendini benim icime itmesi bir oldu. Fazla inledigim zamanlar elini agzima koyuyor, ben ise parmaklarimi onun dudaklarina bastiriyordum. En sonunda oda, bende yorulmustuk. Nazikce uzerimden cekilip, yatagin kenarina dogru kaydi. Ben basimi onun gogsune koymus, hizlanmis kalbini dinler, gogsunun bir inis bir kalkisini hissederken, o ise elini boynuma dolamisti. Gozlerim, emir’e sahip olmanin verdigi mutlukla kapandi..
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?!
Sabah uyandigimda Emir hala uyuyordu. Kollarindan yavasca kayip, banyoya dogru yurudum. Dun gecenin mukemmeligini dusunerek dusa girdim. Su damlaciklari vucuduma degdiginde, benim Emir’in olmayi ne kadar ozledigimi anliyordum. Portakal cicegi ve hindistan cevizinin birlesen kokusu, beni Emir’le birlikte yasayacagimiz mukemmel hayatin hayaline goturuyordu. Dustan cikip uzerime, banyodaki havlulardan birini sardim. Odaya tekrar dondugumde Emir hala uyuyordu. Uf kavga ettigimizde ne diye esyalarimi bana geri vermistiki, ne giyecektim ben simdi ?! dunki kiyafetlerimi uzerime gecirip, banyoya dogru yurudum. Akmis olan kalem ve rimelim sildim ve dislerimi hizlica fircaladim. Saclarimi taryip sikica topuz yapip, odaya dondugumde Emir uyanmis, yatakta bos bos yatiyordu.
■Feriha: gunaydin uykucu
■Emir: gunaydin sevgilim
■Feriha: hadi ama emir kalk artik, bak disarda bugun hava ne guzel, gunesli ! kac gundur yagmur yagiyordu, hadi kalk artik !
■Emir: kalktim
■Feriha: bugun mesgul musun?
■Emir: bir saniye dusuniyim. Aa evet canim ya.. bir kizla bir isim var.. adi Feriha’miydi neydi?, ev bakmaya gidicektik, ama once gitmeden onun bu harika guzelligine asik olarak bir kahvalti etsem diyorum, ozur dilerim canim, doluyum.
■Feriha: sapsal ! o zaman sen git dus al, ben seni bekliyorum, sonra eve gidelimde uzerimi degistiriyim, ve en kisa zamanda buraya esyalarimi tekrar getiriyorum!
■Emir: sabirsizlikla bekliyorum kucuk hanim.
Emir dustan cikip uzerini giyindikten sonra bizim eve dogru gittik. Kapiyi Hesna Hanim’in kizi acti.
■Sevda: hosgeldiniz
■Feriha: merhaba, annemler evde mi?
■Sevda: Sanem Hanim alisveriste, Haldun Bey ise Unal Bey’le golfe gitti.
■Feriha: bugun ne golfu ya ?
■Emir: hayatim bugun Pazar.
■Feriha: aa dogru, peki neyse tesekkur ederim.
■Sevda: rica ederim, bir sey istermisiniz?
■Emir: hayir, tesekkurler.
Emir ile birlikte yukari ciktik. Kiyafet odama yuruyup, bugun giyeceklerimi secmeye basladim. Beyaz bir pantolon, uzerine ise butun vucuduma oturan, siyah uzerine dantelli bir sey giydim. aslinda biraz fazla seksi durmustu ama uzerine ceketimi giyince daha ciddi bir hava vermisti sanki. altina uzeri cicekli loubuotinlerimi giyip, kucuk chanel bir canta taktim. banyoma gidip, saclarimu duzlestirip, sikica at kuyrugu topladim. siyah kristal yuzugumude taktiktan sonra hazirdim.
■Feriha: hazirim
■Emir: bu kadar hizli hazirlanip, bu kadar guzel olmayi nasil beceriyorsun?
■Feriha: tipki senin becerdigin gibi.. hadi yuru askim, cok isimiz var.
Arabaya bindigimizde ;
■Emir: nereye gidelim canim?
■Feriha: hic aklima gelmiyor simdi bir yer, gecenlerde handeyle creperie’ye gitmistik, guzeldi, oraya gidelim istersen?
■Emir: bagdat caddesindeydi dimi orasi ?
■Feriha: hi-hi. Oradan da eve bakmaya gideriz, anahtarlari aldin dimi?
■Emir: aldim aldim merak etme.
Emir’I izleyerek, onun gulumseyisini, kahve icerken agzini yakip suratini buzusturusunu, elimi tutusunu hissederek dunyanin en guzel kahvaltilarindan birini yaptik heralde.. ve sira gelmisti evimize.. o kadar heyecanliydim ki bu harika ask yuvasini gormeye ..
Iceri girdigimizde kocaman bir alan vardi, tek duvari bahcedeki havuza bakan kocaman camdi. Kapidan girince sol taraftaki merdivenlerden yukari cikiliyordu, bir de asagi inenler vardi. Salonun hemen yanindan bir koridor vardi, sag tarafinda 3 oda, sol tarafinda ise bir oda, bir banyo vardi. Yukarisi mukemmeldi. En buyuk odanin tek duvari sadece camdi, dunyanin en guzel manzaralardindan biri olan Bogaz Koprusune bakiyordu. Odadaki 3 kapidan biri ust kattaki koridora, digeri ebeveyn banyosuna, digeri ise kiyafet odasina aciliyordu. Yatak odasinin biraz ilerisinde iki oda daha vardi, diger taraftada 3 oda. Kocaman bir evdi burasi, harikaydi adeta.. giris katindan sasgi inildiginde mutfaga iniyordu. Mutfak bembeyazdi, kocaman. Bahceye acilan bir balkon kapisi vardi. Mutfagin yaninda ise kucuk bir oda vardi, camasir odasi olurdu.. onun karsisinda ise en az salon olacak kadar buyuk bir alan vardi. Ve asagi inen merdivenler vardi, ne kadar buyukmus bu ev ya.. bu merdivenlerden inince ise baska hic bir kapisi olmayan bir alana ulasiyordu insan. Havuz disinda bostu, kapali havuzdu heralde. Tekrar giris katina ciktigimizda merdivenlerin orada olan asonsoru farkettim. Tabii bu kadar merdiven inip cikilir mi ?! evden cikmadan once Emir’e donup gozlerinin icine bakip”asigim sana” diyip dudaklarina masum bir opucuk kondurdum. O ise elimi sikica tutup, gozlerime bakarak “guzel, cunku benim sana duydugum sey asktan bile fazla” demisti. Sikica elele tutusup evimizden cikip, onlarin evine gittik.
■Emir: canim, gel, uzerimi degistiriyim, sonra cikalim istersen?
■Feriha lur.
Iceri girdigimizde aysun abla koltukta oturuyordu.
■Emir: naber anne?
■Aysun: aa canim, hosgeldiniz.
■Feriha: hosbulduk
■Emir: canim ben hemen geliyorum
■Feriha: tamam sevgilim
■Aysun: aa cikiyor musunuz? Yemege kalsaydiniz?
■Feriha: bilmem ki..
■Aysun: aa bakin Unalda gelir birazdan, kalin kalin, cok ozledim sizinle vakit gecirmeyi.
■Feriha: peki o zaman.
Tam o sirada merdivenlerden Emir indi.
■Emir: canim cikabiliriz.
■Feriha: hayir, cikamayiz kucuk bey. Duyduguma gore annenizi cok aksatiyormussunuz, bu aksam yemege burdayiz.
■Emir: aa askolsun, dedikodumumu yaptiniz?
■Aysun: e oglumu sevgilisi disinda kiminle cekistirecegim ?
Hepimiz gulerken kapi tekrar caldi. Unal abi gelmisti.
■Aysun: hosgeldin hayatim
■Unal: hosbulduk canim
■Emir: naber baba?
■Unal: iyilik nolsun, Feriha’cim hosgeldin canim
■Feriha: sizde..
■Unal: “sen” gelinim sayilirsin sen benim!
■Feriha: ahah peki.
■Emir: ya yanliz ben cok aciktim, direk yemege gecsek, asagidakilere soylesende servise baslasalar anne
■Aysun: masa hazir zaten canim, buyrun.
Emir’lerde calisanlara sinir oluyordum, Aysun Abla nasil bu kadar sakin oluyordu ya, kizin etegi bir kariscikti heralde, neyse Feriha, sakin ol yemegini ye.
■Aysun: canim sen niye hic bir sey yemiyorsun? Begenmedin mi?
■Feriha: yoo, hayir, her sey harika, migdem kotu sadece biraz.
■Emir: iyi misin canim
■Feriha: iyiyim hayatim yok bir seyim. Bu arada Unal abi, bana dunyanin en guzel hediyesini verdin heralde, ne kadar tesekkur etsem azdir, mukemmel bir sey, COK COK tesekkur ederim.
■Unal: ne hediyesi?
■Emir: evi diyor.
■Unal: aa, gule gule oturun canim, cok begendigini duyunca almak istedim, oturdukca bizi hatirlarsiniz.
■Aysun: canim gelinlik isleri nasil gidiyor?
■Feriha: Hani birlikte secmistik ya, o iste, 4 gun sonra provam var.
■Aysun: Dugun mekani?
■Feriha: ona hala karar veremedik.
■Aysun: aa bak kina gecesinide ayarlamamiz lazim.
■Feriha: evet.
■Unal: bizimde bekarliga veda partimiz var dimi emir?
■Emir: olmaz mi? Koray chill’I kapattiriyor.
■Unal: aa iyi fikir.
■Emir: oda oyle dusundu. Ya biz artik kalksak ayip olmaz dimi?
■Aysun: olur mu canim? Iyi eglenceler size.
■Feriha: her sey icin cok tesekkur ederim, harikaydi, unal abi tekrar ev icin cok tesekkur ederim.
■Unal: aa bak cok lafini yapma ama kucuk hanim.
■Feriha: hahaha, peki, iyi aksamlar gorusuruz.
■Emir: iyi aksamlar
■Aysun: iyi eglenceler.
Emirle birlikte arabaya dogru yuruyorduk;
■Feriha: canim once eve gidiyimde uzerimi degistiriyim,.
■Emir: aman Feriha ya.
■Feriha: e disari cikmiyor muyuz?
■Emir: disari mi cikmak istiyorsun?
■Feriha: baska napalim ki?
■Emir: Koray onlara cagirmisti ama..
■Feriha: aa iyi fikir, e o zaman degistirmem gerek yok uzerimi, hadi gidelim.
■Emir: tamam canim.
Arabaya binip, Koraylara giderken bu gecenin boyle olacagini hic dusunmemistim …
Koraylara geldigimizde ilk basta kapiyi kimse acmadi, Emir’de bende meraktan olurken en sonunda kapi yavasca aralandi, kapiyi acan kisi heralde kapinin arkasindaydi ki, kimse gozukmuyordu, daha sonra birden isiklar acildi ve karsimda bir suru insan, bir suru kadeh, bir suru vazo ve icinde orkideler ile karsilastim. Hande ve Koray ise Heves ve Cagatay’in yaninda durmus, bize gulumsuyorlardi.. iyi de niye, bugunnun ne ozelligi vardi ki? Salak Feriha tabii ki bugun ozel bir gundu !
■Emir: iyi ki dogdun askim.asil dogum gunu hediyen, ve kutlaman partiden sonra
■Koray: guzellik, iyi ki dogmussun, iyi ki tanimisim seni, nice senelere canim !
■Feriha: cok tesekkur ederim Koraycim
■Hande: tatlim ! dogum gunun kutlu olsun, nice hep birlikte, saglikli, mutluluk ve ask dolu senelere.
■Feriha: hep beraber canim
■Heves: bugun benim minik melegimin dogum gunu mu? Kendi dogum gununu de mi unuturmus benim sapsalim? Askim ! nice senelere, iyi ki dogmussun, iyi ki tanimisim seni, iyi ki benim en yakin arkadasim olmussun. Dogum gunun kutlu olsun hayatim
■Feriha: cok tesekkur ederim canim benim !
■Cagatay: cirkin kuzenim benim !
■Feriha: ukala kuzenim!
■Cagatay: iyi ki dogdun canim!
■Feriha:tesekkurler
Biz emirle etrafta yururken liseden ve gecen seneden tanidigm herkes teker teker dogum gunumu kutluyor, elime bir seyler tutustuyorlardi. O kadar kalabalikti ki bu parti, ben bu kadar insani tanimayi birak, bu kadar insani bir arada gormemisimdir bile. Uzerimdeki kiyafetlerde yani tam parti icin. Emir uzerimi bile degistirtmedi.. tam o sirada Hande beni kolumdan tutup, ust katlardaki odalardan birine surukledi.
■Feriha: noluyor Hande?!
■Hande: uzerindekilerin bu parti icin uygun olmadigini ikimizde biliyoruz kucuk hanim !
■Feriha: napiyim, haber bile vermediniz !
■Hande: ama elbiseni getirdik !
■Feriha: efendim?
■Hande: elbisen ve ayakkabilarin.. makyaj malzemeleri masanin uzerinde, sacinida bir sekilde hallet artik!
■Feriha: ya ama sen fazla harikasin !
■Hande: ahaha, biliyorum sekerim.
Hande odadan cikar cikmaz uzerimdekilerden kurtulup yatagin uzerindeki elbiseyi giydim. Altina da bu kocaman platformlu ayakkabilari. Gun boyunca kullandigim naturel olan makyajimi silip, gece icin kullandigim makyajimi yapmaya basladim. Siyah goz kalemi gozlerimin rengini oratay cikariyor, kirmizi ruj ise yuzume renk veriyordu. Saclarim zaten duzlerdi bugun, o yuzden sadece hizlica taradim ve hazirdim.
Simdi merdivenlerden bakarken Koray ve Handenin burayi nasil bu kadar guzel bir parti alanina cevirdiklerine inanamiyordum. Beyaz kristal vazonun icindeki eflatun ve beyaz orkideler ve beyaz mumlar etrafa klasik bir goruntu yayarken, gumus ve siyah balonlar buranin bir parti yeri oldugunu gosteriyordu. Etraf viski, sarap kadehleri, shots bardaklari icindeydi.. Yavasca Koray Hande ve Emir’in yanina yurudum.
■Koray: dogum gunu prenseside gelmis !
■Feriha: ya Koray size inanmiyorum nasil bu kadar harika yaptiniz burayi ! Cok tesekkur ederim
■Koray: valla hiz bize bir sey deme, Emir’in fikriydi !
■Feriha: askim ?
■Emir: surpriz olsun istedim.
■Koray: aa hande, Feriha’nin hediyesini unuttuk biz.
■Feriha: ya ne gerek vardi ?!
■Koray: sacmalama Feriha.
Koray bana uzun ince bir kutu uzatirken, Hande ise daha buyuk bir kutu uzatmisti bir posetin icinde.
■Feriha: cok tesekkur ederim.. ya simdi ben hic ugrasayamayacagim bu gorgu kurallariyla falan, simdi acicam sizin hediyelerinizi !
■Emir: ahaha, sabirsiz askim.
Koray’in verdigi kutuyu acinca icindeki bu harika bilekligi gormustum. Muhtesemdi gercekten..hemen kollarimi boynuna doladim, oo ise belime sarilmisti
■Feriha: canim ! cok tesekkur ederim, bayildim ben buna !
■Koray: rica ederim guzelim, nice senelere.
■Feriha: birlikte.
■Hande: aa benimkini de ac ama merak ettim begenicekmisin?!
■Feriha: uf sabirsizlandim simdi.
Yavasca posetin icinden kutuyu cikardim, kutunun uzerindeki Louis Vuitton yazisini gorunce sabirsizlanip daha da hizli acmaya basladim kutuyu. Ve tam karsimdaydi.. iki aydir almak istedigim ama hic bir yerde bu rengini bulamadigim canta tam karsimda bana bakiyordu. “Feriha ben artik seninim” diyordu adeta.. Handeye sikica sarilirken Koray ve Emir bize bakip guluyorlardi.
■Koray: neydi simdi bu?
■Emir: bu bir sey mi abicim, gecenlerde ayakkabilara nasil dokundugunu gormen gerekiyordu, bana oyle dokunmamistir!
■Feriha: abartsaydik !
■Emir: ayakkabilara asik oldum diye bakan benim dimi?!
■Feriha: bende gidip arabalara kizima bak demiyorum ama
■Koray: araba dedin de, Emir lan, biz uzun suredir hic bakmadik yeni ne var, ne cikmis, nolmus, bir ara gidip bakalim
■Hande: al birini vur otekine.
Hepimiz gulerken, herkes birden bagirmaya ve Feriha diye bagirmaya basladi. Koray Hande’ye bakip gulumsedi ve onden kalabaliga dogru yurudu. Ben ise ne oluyor anlaminda Emir’e bakip, elini sikica tutup Koraylarin arkasindan gittim. Ve hayatimda gorudugum en guzel pastalardan biriyle karsilastim. Hande bicagi alip bana ve Emir’e dogru uzatti. Elimi Emir’in elinin uzerine koyup, pastayi keser kesmez, Koray elini bir sampanyayi almis, calkalamaya baslamisti bile. Ve gecenin o harika sesi duyuldu. Sampanya sisesinin acilma sesi, asil eglencenin baslama sesi..
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641?sk=wall ALINTI. |
lur.