lola34
(şimdiye kadar 313 posta) | | AYŞENUR LİMAN
MELİSA GENÇAY
ŞEVVAL MUTLU
NİLAY ARİOĞLUGİL
ZEYNEP SAHRA KARAASLAN ' A İTHAFEN....
yağmur yağar taş üstüne
İnce kalem kaş üstüne
Selam gelir baş üstüne
Sen ne kadar gerçeklere , gözünü tüm benliğini kapasanda onlar öylece orada durur.Aysun hanımın laflarının üstünden sonra ne bir şey diyebildim nede bir tepki gösterebildim , yutkunarak buzdolabına yöneldim , kalbim binparçaydı her hücremle acı çekıyordum.Emir bunu fark etmiş olmalıki öksürdü.İşte o zaman beni fark etti evin hanımı iğreti bir şekilde bana sarılıp özür diledi.
Aysun : Özür dilerim Ferihacığım..
Feriha : Hayır sorun değil,ben yukarıya çıkayım..
Aysun : Peki sonra şu akrabanı konuşalım.
Feriha : T-t-taabi..
Duvarlara yaslana yaslana , göz yaşlarımı akıta akıta girdim küçük sığınama.
Yastığıma sarılıp küçük hıçkırıklarla ıslattım yastığımı.
Arkamdan huzur buldugum adam sıkıca kavradı belimi boynumu küçük bir öpücük kondurarak 'şşt ağlama bitanem,her şey çok güzel olacak'
F:Nasıl dedim çaresiz bir ses tonuyla 'Daha ne kadar görmezden geleceğiz onları ?'
E:Onlar bizi görene kadar bitanem
F:Korkuyorum emir
E:Korkma sevgilim ben varım senin yanında
F:Sen varken hiç bir şey korkutmuyor beni , ya sende gidersen
E:Sen ne yapsan ne söylesen ben yinede senin yanında olacağım
F:Ya olmazsan
E:Olacağım dedi dudaklarıyla susturarak beni , sonra hafifçe yorganı kaldırıp ayağa kalktı
F:Gidiyomusun ?
E:Burda olmaz feriha ,burası çok riskli
F:Haklısın dedim gözlerimi kaçırarak
E:Ama böyle yapma bana
F:Tamam dedim gülümsemeye çalışarak.İşte bu adam benim sevgilim , canım her şeyim.
Onu kimsenin,hiç kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim,bunun için elimden ne geliyorsa değil elimden gelmeyenide yapacağım.Canın odasına hızlı bir griş yapıp yanına zıpladım.
C:Yuh , deve kırsaydın yatağı
E:Kes lan,pepe
C:İnsan sevdiğini hiç üzer mi he ? üzer mi?
E:Seni sevmediğim için sorun yok
C:Ağlarım bak
E:Oğlum yalan söyleme doğduğundan beri bi kere ağlamadın lan sen resmen anırdın.
C:Bak valla gider aysun sultana anlatırım her şeyi.
E:Hoop dedik işte orda dur.Bende tam bunun için geldim yanına.Ben ferihaya evlenme teklifi edeceğim.
C:Ha iyi ozaman.(5 sn.sonra)Laaan ?
E:Hayırdır gardaş ? Bir sorun mu var.
C:Abi evlilik lan bu ?!
E:Umrumda değil,benim tek,istediğim onunla bir ömür beraber olmak.Şimdi sen bana ROMA biletleri alıyosun yarın akşama,ok by.
C:Napıcam lan ben ?
Tamam sakinim şimdi annemin laptopundan iki tane ROMA uçak bileti alsam iyi olur.Gizlice odasına girip laptopunu aldım ve yarın akşam için özel helikopter alınmıştır.Bunun sonu ne olacak bende bilmiyorum.Haydi hayırlısı..
Herkes uyumuştu.
Tabi iki aşık hariç…
Belki de melek Feriha’sı şimdi uyuyordu.En iyisi gizlice gidip bakmaktı dedi emir.Hızlıca feriha’nın odasına geldiğinde meleği mışıl mışıl uyuyordu.Alnından öptü ve sessizce ; Yarın her şey çok güzel olacak sevgilim… dedi o da odasına gidip güzel bir uyku çekmek için gözlerini kapattı..
Sabahın serinliğinde,
Uykuya doyamayan gözlerimle,
Bedenimle yola düştüm…
Sabahın serinleten havasını.
Ciğerlerime çektim.
Yürümek sadece yürümek…
E:Evet evet bu olsun.Bu ona benziyor..Saf ve temiz.Su damlası gibi… dedi genç adam elindeki yüzüğü döndürerek.
Emir,kuyumcuda ki işini hallettikten sonra eve doğru yol almaya başladı.Eve geldiğinde nedense herkes bir yana koşturuyordu.Can ise ortalıklarda yoktu.Bunlar yoksa evlilik kararını mı öğrendiler dedi emir kendi kendine yok canım daha neler.Kızlardan birini durdurdu ve ;
E:Ne oluyor?
X:Aysun hanımın bir misafiri var onun için hazırlıklar var.
E:Hıı tamam.
Bende odama çıkıp bavuluma birkaç eşya koydum.Nasılsa roma’dan alacağımız eşyalar vardır.O sırada odama can geldi.
C:Al bu çantayı içinde elbiseler var.
E:Ne?
C:Feriha abla için.
E:Teşekkürler ufaklık dedi saçlarını karıştırırken.
C:Ne demek..
Şimdi gel de saatin 12 olmasını bekle!..
-SAAT : 12.04 -
Odamda kalemle bir şeyler çiziyordum.Sıkıntıdan ölücektim nerdeyse!
Aysun hanımın söyledikleri kulaklarımda yankılanıyordu.Sonra bir çıtırtı hissettim ama aldırmadım.Kapıya doğru dönük değildim arkamı dönüktüm ve önümü dönmeye korkmuştum.Ama sonradan biri ağzıma bir şeyle bastırdı ve geriye sadece çığlık seslerim kalmıştı.Ama çoktan etrafım kapkaranlık olmuştu…
-5 SAAT SONRA-
Gözlerimi açtığımda kocaman bir uçağın içindeydim sanırsam.Noluyor ya kim kaçırdı beni!
Hemen ayağa kalktım ve imdaaaat diye bağırdım.Arkamdan biri ani bir hareketle bir çevirdi beni.Ohh emir..Emir mi ? Ya nerdeyiz?
F:Emir nerdeyiz yine neler oluyor?
E:ROMA’dayız aşkım..
F:Ne?Nasıl!Roma da ne işimiz var?!
E:Feriha soru yağmuruna tuttun resmen..Hadi in uçaktan.
Yavaşça uçağın merdivenlerinden indim.Sonra arabaya binip bir sokağın önünde durduk.Burası aynı RİO’daki insanlar gibiydi.Bu insanlar da gülüp eğleniyorlardı.Ve biraz öteye baktığım şu saçma sapan aşk çeşmesini gördüm.Ama çok hoştu…
İnsanlar para atıyorlardı.Neymiş efendim para atarsın aşk bulurmuşsun.Ve orda ki paralardan eline alırsan uğursuzluk gelirmiş.Ve o uğursuzlukta paraların sahipleri sana aşık olurmuş.Daha neleeeer…Emir’in beni dürtmesiyle kendime geldim ve elinden tutup bir eve doğru yürümeye başladık.Eve girdiğimizde ben direk kendimi yatağa attım emir de yanıma gelip beni sıkıca sardı ve gözlerimizi huzurlu bir uykuya kapattık…
‘’Sabah’’
Oğlum seninle evlenemez!
Buna izin vermiyorum!
Evlenemez!
Sen ucuz bir hizmetçisin!
Hizmetçi,hizmetçi,hizmetçi!
HAYIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIR! diye bağırarak uyanmıştım.Kan ter içinde kalmıştım resmen.Yataktan yavaşça doğrulduğumda Emir’in bebekler gibi uyuduğunu gördüm.Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve dolaba yöneldim de ne giycektim ben?!
Hiç bir şey yoktu.Dolabın kapağı hafif açıktı biraz daha araladım ve elbiseler gördüm.Hahahahhy,bunlar beni mi düşündüler ya?..Neyse uzun açık mavi salaş bir elbise aldım ama gözüme kırmızı bir kutu çarptı tam elime alacaktım ki Emir bağırmaya başladı;
E:Bırak onu !
F:Tamam!
E:Aşkım özür dilerim.
F:Giyin dolaşmaya çıkalım sıkıldım,acıktım!
E:Tamam…
Emir de kalkıp giyindikten sonra ROMA’nın sokaklarına çıkıp gezinmeye başladık.Sonra kafenin bir tanesine oturup güzelce bir kahvaltı ettik.Kahvaltı ederken Emir hep yüzüne bulaştırdı.Aslında bunu neden yaptığını bile bilmiyorum.
Ama burada ki mutluluğu yaşamak istiyorum.
Sadece mutluluğu…
Emirle baya gezdikten sonra aşk çeşmesinin yanındaki taşlara oturduk.Ve akan suları izlemeye başladık.Emir o sıra da kulağıma yaklaşıp;
Yeter ki sen tamamla yarım kalan cümlelerimi,
Yada sil baştan yaz mısralarımı..
Oda olmadı tamamen değiştir beni,
İstediğin gibi..
Hatırladım,Nurdan Aziz’in şiiri bu sonra parmağımla dudaklarını tuttum ve dudaklarımı ıslatarak bir öpücük kondurdum dudaklarına ve ben devam ettim şiire…
Sen bul cevaplarımı,
Sen koy hayatımda ki noktalarımı..
Yeter ki bırakma beni virgüle, soru işaretine..
Yanlışsa hayatıma verdiğim redif,
Yada yanlış bitiriyorsam sözcüklerimi,
Sen düzelt yine..
Emir bana bakıp güldü.Bende ona güldüm.O sırada kolumu çekti ve beni aşk çeşmesinin tam karşısında duran bir yere getirdi.Hayır,hayır,hayır sakın burası tahmin ettiğim yer KİLİSE olmasın!..
Kapıyı pat diye açtığında beyaz kuğu gibi bir gelinlikli kız bir takım elbiseli adamın ellerini tutuyordu..O kadar güzeldi ki … Ama salondakileri unutmuşum emir hemen bir şeyler söylemeye başladı;
E:Ci scusiamo,andare avanti.(Özür dileriz,devam edin.)
Rahip bize gülümseyip sözlerine devam etti.Bir bok anlamıyorum abicim ne diyor bunlar?
Emir bunları tanıyor mu niye geldik be buraya?
F:Niye geldik buraya biz?
E:Eğlenmek için,belki bizim de burada düğünümüz olur.
F:Saçma dedim içki alırken.
E:Çok kaçırma dedi o da içki alırken.
Sonra birden elimden içkimi aldı ve beni sahneye sürükledi.Herkes dans ederken biz de dans etmeye başlamıştık.O kadar sıcak kanlı insanlardı ki.Sonra yavaş ritimli bir müzik çalmaya başladı.Emir beni daha sıkı sardı ve adımlarını daha çok yavaşlattı.
F:Çok tatlılar.
E:Evet..
F:Bir gün bizde böyle olur muyuz ki?
E:Çok az kaldı..
F:Ne dedim gülerek.
E:Biz de böyle oluruz diyorum..
F:Anladım.
Biz dans ederken birden beni kolumdan biri çekti ve Emir’e sarıldı.Ben oldukça şaşkındım çünkü emir’e sarılan bir kızdı! Ve kız konuşmaya başladı;
X: come va ? (Nasılsın)
E: raccontando confuso. (Karıştırdınız heralde)
X:no,no (Hayır,hayır)
Ben bu görüntüye daha fazla dayanamayıp hızla kiliseden çıkarken kenarda duran içki şişesini alıp dışarı çıktım.Sanırım kaçırmıştım.Hızla aşk çeşmesine doğru yürüdüm.Ve içkimi alıp ayaklarımı suya soktum.İçmeye başladı.Ve offfffladım.
F:Sen neye bakıyorsun aşk çeşmesiymiş püüüüf dedim yarım açık duran heykellere.
Ne saçmalık yani hayatımız boyunca bir erkeğin gelip ayaklarımızı yerden kesmesini mi beklemeyeliz? Ama söylüyorum o gelmedi! Gelmiyicekte diye bağırmaya başladım.Ve sonra ayağa kalktım aşk çeşmesinin içinde içki şişemle yürümeye başladım.Gözüm sende işareti yaparak içkimi köşeye koydum ve paralara bakmaya başladım.Tekrar söylendim;
F:Hiç biriniz gerçekleşmeyeceksiniz.Umutsuz atılan paralar! Ve ben şimdi sizi kurtarıyorum dedim ve bir tane parayı çıkarttım gözlerimi dikerek seni kurtarıyorum dedim.O an bir şimşek çaktı.Titredim ama devam ettim.
Bir tane daha para alıp ‘Seni de kurtarıyorum’ dedim ve çantama attım.Tam 3 tane umutsuz aşk parasını alıp çantama atmıştım.Hah onlar kurtuldu.Sonra su da dönmeye başladım.O sırada karşıdan polisler ‘uscire da lì’(çık ordan) diye bağırdılar.
F:Ouuuuv aşk polisi diyip sudan çıkarak yalın ayak bildiğim eve koşturmaya başladım.Arkamdan biri daha geliyordu.
‘’Emir’’
Tanımadığım bir kız gelip bana sarıldı.Feriha da bunu yanlış anladı hemen gitti.Ben de kızdan ayrılıp dışarı çıktığımda Feriha aşk çeşmesinin içine girmiş kollarını açmış dönüyordu.O sırada polisler gelip ‘uscire da lì’ diye bağırdılar.Feriha da sudan çıkıp yalın ayak koşturmaya başladı.Ben de peşinden koşturmaya başladım.Ara sokakta tıkalı kalınca arkasını döndü refleks olarak çığlık attı çünkü ben onun arkasındaydım..
E:Napıyosun?
F:Eve gitmeye çalışıyorum bebeğim dedi sarhoşlar gibi yürüyerek.
E:Sarhoşsun..
F:Sana sarhoşum dedi ellerini dudaklarımda gezdirerek.
E:Ben de sana dedim ve dudağından öpmeye başladım.
Nefeslerimiz birbirine karışıyor adeta nefes almakta zorlanıcak derece de öpüşüyorduk..
Ama bu çok hoş bir duyguydu.Anlatılmaz yaşanırdı…
Ondan ayrılıp eve getirdim ve yatağa yatırdım direk sızdı zaten…
Yarın bizim evliliğe ilk adım atışımız olacaktı..
Zorluklarla,sevinçlerle…
‘’EV’’
Aysun hanım evde delirmek üzereydi.Can da ne yapacağını bilmiyordu.Annesi onu ne kadar soru yağmuruna tutsa da bir şey söylemiyordu.
A:Feriha yok! Emir yok ! Nerde bunlar can söyle bana?!
C:Üzgünüm anne söyleyemem..
A:İyi dedi ve laptop’unu kucağına aldı.
‘’ROMA için özel helikopter hazırdır.’’ Yazısını görünce Aysun hanım Can’a bir hışımla dönüp her şeyi anlatmasını söyledi.Ve can her şeyi anlatmaya başladı.Aysun bunları duyduğunda direk bir ROMA bileti sipariş etti ve birkaç eşya alıp havaalanına yola doğru çıktı.
‘’Feriha’’
Gözlerimi açtığımda başım felaket ağrıyordu.Dün yaptıklarım aklımda film şeridi gibi geçmeye başladı.
Emir sanırım benden önce kalkmış evde yoktu.Sonra kapı açıldı.
E:Günaydın tatlım.
F:Günaydın.
E ün ki kız tanıyorum..
F:Tamam sana inanıyorum…
Eün aşk çeşmesinin içinde ne güzel döndün öyle.
F:Sarhoştum!
E:Aooov aşk polisi!
F:Emiiir! Dalga geçme!
E:Tamam,hadi kahvaltı et ve dolaptaki kırmızı elbiseyi giy.
F:Emir neler oluyo?
E:Soru sorma giy ve gel.
F eki..
Güzelce kahvaltımı ettikten sonra yukarı çıktım.Dolaptaki V yakası olan kırmızı elbiseyi alıp lavaboya girdim.Hafif bir makyaj,saçlarımı maşa yapıp elbiseyi giydim.Lavabodan çıkıp telefonumu aldım ve aşağıya indim.Emir ıslık çaldı ve beni elimden tuttu.Gözlerimi bağlayıp dışarı çıkardı.Nereye yürüyorduk böyle?!
F:Emir neler oluyor?
E:Sadece şuan olacakların zevkini çıkar..
Feki..
Genç aşıkları izleyen bir sürü insan vardı.Herkes eline telefonlarını kameralarını alıp onları çekmeye başlamıştı..Bu sırada uçaktan inen aysun hızla aşk çeşmesinin olduğu orta meydana ilerlemeye başladı.Herkes sessizken genç kız kucaklanıp ayaklarında bir ıslaklık hissetti.Küçük bir çığlık attı.Arkasından biri daha girdi suya.Sesleri gelmişti…
Gözlerini açtığında aşk çeşmesinin içinde sadece Emir ve Feriha vardı.Aysun da gelmişti meydana ve sadece bütün insanların yaptığı gibi sessiz kalıp oğlunu ve feriha’yı izlemeye başlamıştı.
F:E-e-emir napıyosun?
Emir dudaklarını feriha’nın dudaklarına bastırdı ve ayrılıp dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladı;
Seni öylesine düşündüm ki
Öylesine,yaşama’dan önce
Senden başka bir şey yok sanki
Ama nasıl da varsın derim sana
Düşüncelerimce
Seni öylesine buldum ki
Öylesine,kendimden fazla
Yalnız sensin gölgesiz
Ayrılmamacasına,yanımda…
Akların arasında karan,
Karaların ortasında akınla
Öylesine istedim ki seni
Senden önce…
Feriha oldukça fazla duygulanmıştı.
Nerdeyse ölecek gibiydi…
Sonra Emir ‘Bak Feriha’ yaptı yukarısını göstererek.
Feriha da saf gibi yukarı baktı.
Bir şey olmadığını anlayınca kafasını yere indirdi.
Ve ona bakan su damlası bir yüzüğü gördü.
Kırmızı kutunun içinde bembeyaz bir yüzük…
Genç adam gülümseyerek ona bakıyordu ve ardından ;
‘Benimle evlenir misin?..’
Kolay olandan vazgeçip, Zoru seçmek. Hem de bunu yaşamı düzene sokma… Adı altında yapıp, Yaşamı daha da zorlaştırmak.
Yaşamı düzene sokma, Çabası ve hevesi ile uğraşırken. Kendinden vazgeçmek…
İşte bunun adı;
EVLİLİK…
SU & AYŞE
Sizlere en büyük sevgimi sunmak benim için çok önemliydi , bunu başardım galiba,sizin tek bir yorumunuz benim için 100 kişiye bedel , burda 1 kişi beğense şu senaryoyu o kişi için azimle yazarım,iyiki geldiniz hayatıma hepinizi çok seviyorum , sınır geçildiği anda yeni sezonumuz başlar..
http://www.facebook.com/pages/-Ad%C4%B1n%C4%B1-Feriha-Koydum-Senaryolar%C4%B1-/218741678154954?sk=wall ALINTI. |
ün ki kız tanıyorum..
eki..