--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - İlk BAKIŞTA Aşk | Bölüm 32

Burdasın:
Senaryolar => ~İlk Bakışta Aşk~ => İlk BAKIŞTA Aşk | Bölüm 32

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
01.04.2012 08:39 (UTC)[alıntı yap]
Genç adam ne olduğunu anlayamıyordu. Beyni durmuştu sanki. Ex? Ne demekti? Hayır.. hayır ölmemeli. Feriha ölmemeli. Herşey yeni başlamışken Emir'i bırakıp gitmemeli. Hem.. hem söz verdi. Gitmeyecekti.



E: Feriha.. uyansana. Feriha, aşkım hadi kalk.

G: Emir lütfen.

E: A-ama kalksın.

G: Emir Bey'i dışarı alalım.

E: Gitmeyeceğim.

G: Ama-

E: Gitmeyeceğim dedim!



Genç adam bakamıyordu. Onu.. onu kötü görmek öyle hatırlamak istemiyordu. Ama bakmalıydı.. sonradan pişman olmak istemiyordu. Yavaş yavaş yürüdü sevdiği kadının yanına. Bir sürü doktor etrafındaydı.



E: Beni bırakmayacaktın.. söz vermiştin Feriha. Daha önce hiç böyle hssetmedim ben. Hiç böyle yenilmedim Feriha. Eğer- eğer kalkmazsan.. seni HİÇ affetmeyeceğim. Hiç affetmeyeceğim!

G: Emir hadi..

E: Söz ver bana. O-o gelecek. Geri dönecek?

G: E-emir.. yani-

E: Söz ver!

G: Doktor arkadaşlarım elinden geleni yapıyor. Şuan Feriha bizimle. Nabzı çok düşük. Yani- Emir hazırlıklı ol herşeye.



Genç adam bir şey diyemedi. Böyle bir olaya nasıl hazırlıklı olunabilirdi? İnsan nefes almadan yaşayabilir mi ki? Feriha olmadan Emir nasıl yaşayacaktı. İki görevli tarafından dışarı çıkarıldı genç adam. Herkes başında toplandı.



A: Emir oğlum?

T: İyi mi Feriha? Bebeği çıkardılar az önce çok tatlı Emir.

K: Kardeşim cevap versene.

E: Fe-feriha..



Genç adam daha fazla taşıyamadı bedenini. Ağlıyordu işte. Nefes alamıyor.. kalbine bıçaklar sokulup çıkarılıyordu. Defalarca batırılıyordu.



E: Beni bırakıyor. Söz vermişti. Bırakmayacaktı.

T: Fe-feriha.. o gitmez. Savaşır o!

E: Nefes alamıyorum Koray!

K: Anlıyorum kardeşim. Güçlü ol.. Feriha .. böyle olduğu görmek istemez.

E: Nerden biliceksin Koray! Benim çektiğim şeyi sen nerden biliceksin!? Ölüyorum diyorum Koray ölüyorum!



Aysun sarıldı oğluna. Hiç konuşmadı o. Anneydi görüyordu oğlunun acı çektiğini. Ne dese ne yapsa yersizdi biliyordu işte.



A: Güçlü ol Emir.. güçlü ol yavrum.

E: Olamıyorum anne. Olmuyor. Gözlerim yanıyor. Kalbim acıyor. Ayaklarım.. tutmuyor.

A: Feriha cesur kız. Kuvvetli. Onca şey oldu Emir. Pes etti mi? Hayır. Bebeğini 9 ay taşıdı o. Bırakır mı şimdi minicik bedeni. Bırakır mı seni.. bebeğini. Ailenizi bırakır mı Emir?

E: Feriha haklıydı baştan beri haklıydı.

T: Emir..

E: Ne Emir? Ne!? Sürekli susturmaya çalışmadık mı!? Doğru değil o defter saçmalık demedik mii!?

K: Emir sakin ol. Senin kızın var.. onun için güçlü olmalısın.



O acıdan tamamen unutmuştu genç adam bir kızının olduğunu. Ama- onun yüzündendi. Herşey o bebek yüzündendi.



E: Görmek istemiyorum o bebeği!

A: Oğlum ama o senin bebeg-

E: Onun yüzünden! Hersey onun yüzünden!

K: Emir şacmalama!

T: O daha çok küçük sana ihtiyaci var.

E: Annesine de ihtiyaci var.

T: Ben.. ben daha fazla burada kalamam!



Tuana koşar adımlarla ilerlemeye başladı koridorda. Korayda peşinden gidiyordu. Genç kadın ağlıyordu.. canından sevidği kardeşi Feriha'sı..



T: Feriha yaşayacak Koray! O bırakmaz bizleri.

K: Biliyorum sevgilim. Biliyorum.

T: Bebek- onu suçluyor Emir. Onun suçu yokki.

K: Şuan kimi suçlayacağını bilmiyor Tuana. Ondan böyle. Onuda anlamaya çalışıyorum.

T: Gidelimmi yanına. Bebeğin?

K: Gidelim tabi.



Koray ve Tuana yavaşça küvezlerin bulunduğu alana yürüdüler. Burada bir sürü bebek vardı. İkiside ebeveyn olacağın verdiği hisle adım attılar içeri. İşte oradaydı Feriha'nın kendi gibi güzel bebeği.. minicik kızı. Aynı annesi gibiydi. bembeyaz teni vardı. Parmakları.. küçücüktü .. minnacık.



T: Rüya gibi Koray.

K: Bu şimdi Feriha ve Emir'in bebeği mi yani?

T: Öyle..

K: Dünya tatlısı bir şeysin sen.

T: Herşeyden habersiz. Ne kadar masum. E-emir bu küçücük bedeni suçluyor.

K: Feriha'ya ne kadar zarar verebilir ki bu minik?

T: Veremez. Hiç bir zarar veremez.

K: Emirde anlayacak-



Koray'ın cümlesini bitirmesine kalmadan Emir girdi odaya. Arkasındanda Aysun Hanım. Genç adamın gözleri kızarmıştı ağlamaktan. Yavaş yavaş geldi küveze. Baktı bebeğine. Kafasını uzattı ona doğru. Bebek kokusunu içine çekti.



E: Özür dilerim.. seni suçlamamam gerekirdi. Çok özür dilerim kızım. Sen .. hayatım boyunca aldığım, en değerli şeylerden birisin. Annen.. annene çok şey borçluyum. Seni elime alamıyorum. İzin vermiyorlar. Ama buradan çıkalm her dakikam, her saniyem, seninle geçicek bebeğim. Sana yazdığım mektupları okuyacağım sana. Beni bırakma tamam mı? Hep.. yanımda ol. Hep benimle ol. Nefes alamıyorum, yardim et minigim. Yardım et-



Daha fazla dayanamadı genç adam. Çöktü yere. Sürekli ayni kelimeyi söylüyordu "bırakma". Koray'da yanına çöktü onun. Destek olmaya çalışıyordu ona. Ne kadar yanında olabilirse.



E: Belkide benim yaşamam bile anlamsızdır.

K: Saçma saçma konuşma Emir. Feriha duysa bu dediklerini ne olur biliyor musun?

E: Beni gebertir.

K: Aynen öyle. Canına okur!

E: O gelsin. Herşeye razıyım ben Koray. Herşeye.







GECE|







Buraya geleli ne kadar oldu? Kaç saat? Emir için bir ömür gibiydi. Feriha'yı göstermiyorlardı. Genç kadın yoğun bakımdaydı. Ne olduğunu anlayamadılar bile. Cidden.. ne oldu Feriha'ya? Onun sevdiği.. onsuz yaşayamadığı kadınına. Geçen sene bugünü düşünüyorda genç adam.. ne kadar anlamsızmış hayat.. ne kadar bayatmış. Gözyaşların sıcaktır ama üşürsün ağlarken. Genç adam üşüyordu. Titriyordu Ferihasız. O bunları düşünürken Günay Hanım geldi yanına. Çötü Emir'in yanına.



G: İyi misin?

E: Oradan öyle mi görünüyorum?

G: Değilsin.

E: Evet değilim.

G: Feriha güçlü bir kadın Emir. Savaşıyor şuan içeride. Senin için kızı için. SİZİN için savaşıyor.

E: Bende kendimle savaşıyorum. Onsuzluk düşünvesi bile canımı yakıyor. Ne durumda olduğumu bilemezsiniz.

G: Evet bilemem.. ama ortak olabilirim.

E: Annemler nerede?

G: Annene oda ayarladık orada uyuyor. Tansiyonu yükseldi. İğne yaptık. Koray ve Tuanada annenin yanındalar.

E: İyi. Biliyor musunuz?

G: Neyi?

E: Bizim.. hayalimiz.. tamda odamızda yalnız kalmışken; minik bir bedenin kapıdan içeri girip "korkuyorum.. sizinle uyuyabilir miyim?" demesiydi. Olucak dimi? Bu hayalimiz olucak.

G: Elbette olucak. Feriha.. Feriha gelicek Emir.

E: Polen'in ona ihtiyacı var. Kalbi taşıyamaz ki bu acıyı. Bişi olursa.. olmayacak ama- ya olursa.. o zaman ben ona nasıl derim senin annen yok diye. Nasıl zabdederim onu?

G: Böyle bir şey olmayacak tamam mı? Güven bana. İnan. Sen inanmazsan .. olmaz Emir. Tamam mı? Sen inan mazsan olmaz.

E: hı-hı. B-ben Polen'in yanına gidiyim.



Genç adam tam ayağa kalkmış giderken odadan sesler yükseldi. Bu-bu o sesti. Düz uzun bir yolu andıran. Çığlık gibi birşeydi. Feriha?



E: Feriha!? Feriha'ya bir şey oluyor!

G: Feriha Sarrafoğlu'nun doktoru!!

E: Neler oluyor!? Feriha..



Genç adam koşarak girdi odaya. Feriha yatıyordu. Yanındaki alette ise düz bir çizik.
http://www.facebook.com/afk.hikayeleri

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 71 ziyaretçi (99 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol