--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - İlk BAKIŞTA Aşk | 31. Bölüm

Burdasın:
Senaryolar => ~İlk Bakışta Aşk~ => İlk BAKIŞTA Aşk | 31. Bölüm

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
01.04.2012 08:38 (UTC)[alıntı yap]
A: Ne diyorsun sen Ünal!? Ağzından çıkanı kulakların duyuyor mu senin!?

Ü: Feriha'ya e torunumuza zarar veriyordu Aysn! Ayrı zamanda Emir'ede.

A: Eevet ama- bu.. bu çok kötü. Polisler- polisler Emir'i suçladılar.

Ü: Şuan Emir hapisde değil Aysun. Ama o kız gerektiği yerde.

A: İnanmıyorum.. inanamıyorum. Ne olacak şimdi?

Ü: Bilmiyorum. Ama onlar zarar görmesin diye elimden geleni yapacağım.





Ünal Bey'in bu itirafları sonucu sarsılan Aysun Hanım ne yapacağını bilemedi. Sadece sustu.. Susması gerekiyordu zaten. Kocasının hayatını çöpe atamazdı. Daha sonra Emiir.. torunu.. gelini.. bunları cezalandıramazdı.





Gece Feriha'yı bir türlü uyku tutmuyordu canı aşırı derecede karpuz çekiyordu. Ama Emir'e söylemeye çekiniyordu. Belki geçer diye bekledi ama- yok. Hala burnuna karpuz kokusu geliyordu. Son çare Emir'i uyandırmak diye düşünüp kocasını sarsmaya başladı.





F: Emiiir.. Emiir uyan! Ya Emir uyansana.

E: Efendim Feriha.

F: Benim canım karpuz istiyor.

E: Karpuz?

F: Hı-hı. Birden kokusu burnuma geldi.

E: Sendeki nasıl bir burun ben anlamadım gitti.

F: Ya ama Emir!

E: Tamam Feriha tamam!





Genç adam uyku sersemi boxer'ı ile kapıya doğru yürüdü.





F: Emiiir-

E: Efendim aşkım.

F: Boxer'lamı gidiceksin?

E: A- doğru.





Genç adam uyku sersemi ile konuşuyordu. Böyleyken oldukça tatlı ve sevimliyd. Odadaki mankenin üzerinden pantolonunu giydi. Üzerine de t-shirtini giyip Feriha'ya öpücük atıp Koray'ın yanına gitti.





E: Koray.. Koray kalk.

K: Aşkım 5 dakika daha nooolluur.

E: Ne aşkımı lan kalk hadi.

K: Ama sevgilim bak 2 dakikaya indirdim hadi.

E: Koray bak Tuana kalkmasın diye kısık sesle konuşuyorum kalkmazsan su dökücem!

K:..

E: Sen istedin oğlum.





Genç adam mutfağa doğru yürüdü. Bardağa soğuk su doldurup tekrar Koray'ın yanına döndü. Yavaşça elindeki bardağı ters döndürdü. Bardaktaki tüm sular Koray'ın suratında bocaa..





K: Noluyor lan!

E: Uyanmadın.. napim.

K: Emir- sıçtım oğlum ağzına.

E: Hop hooop.

K: Ne var lan Allah'ın belası.

E: Karpuz.

K: HA!?

E: Karpuz istiyor Feriha. Hadi kalk.

K: Banane oğlum benden mi istiyor!?

E: Koraaay.. yapma be kardeşim.

K: Bu sefer benden bir şey bekleme abicim bu ne ya bir erik bi karpuz.

E: Koray çok kötüsün kardeşim. Benden bir şey isteyeceksin sen!

K: Tamam lan tamam!





Genç adam Koray'ı ikna edip evden çıktılar. Yine manav, market turu başladı. Gitmedikleri yer kalmadı .. her yerdede bir benzeri tepki ile karşılaştılar.





________________



K: Karpuz var mı abi?

X: Ne karpuzu bu mevsimde gardaş?

K: Aşeriyorda.

X: Haa.. yok valla bende.

K: Sağol abi.

________________



X: Buyrun?

E: K-ka-

K: Karpuz isitoyoruz.

X: Yok bende abiler. Zaten hiç bir yerde bulunmaz.

E: OF!

_________________



XX|E: Karpuz!

X: Kime vereyim ben karpuzu. Elimde bir tane kaldı.

E: Bana!

XX: Hayır bana!

E: İlk ben geldim!

XX: Hayır ben geldim!

K: Bak kardeeş. Uzatmada ver.

XX: Karım aşeriyor.. veremem.

E: Benim karımda aşeriyor. Bu saatte karpuz yemek için çıkmadım herhalde dışarı!

K: Buldum! İyiye bölelim paralarıda yarı yarıya.

E: Ben öderim parasını ya.

XX: Tamam!



________________







Sonunda iki genç adam karpuzu almış eve dönüyorlardı. Eğer bu karpuzu Feriha yemezse Emir'den çekeceği vardı. Neredeyse sabah olmak üzereydi. Apartmanın önüne geldiklerinde apartmana girip yavaş yavaş çıktılar merdivenleri. Emir anahtarını çıkarıp kapıyı açtı. Koray ve Emir içeri geçtiklerinde Tuana ve Feriha'nın televizyon izlediklerini gördü.





E: Karpuz.

F: Aşkııımmm.. çok sağol.

K: Bunu bulabilmek için varya-

T: Kıyamam ya.. benim sevgilimi neden alet ediyorsun ki Emir?

E: Sen demi Tuana?

T: Tamam tamam.

F: Şey- bu karpuz neden kesik?

E: Aynı anda aldık adamla.

K: Son bir tane kalmıştı.

E: Bizde yarı yarıy aaldık işte.

F/T: Hıııııı-

E: Neler çekiyorum ben kaç gündür!

F: Ay aşkıma kıyamam beeeen..

K: Bak Tuana, adam bir bebek taklidi yapıyor alıyor öpücüğü. Ben hokkabaz oluyorum şekilden şekle giriyorum bir gıdık yok.

T: Hak etmen lazım benim öpücüğümü.

F: Hadi hadi yiyelim şu karpuzu.





Tamam Feriha aşeriyordu, onun canı istiyordu ama sudan istifade Tuana da götürüyordu. Arada Emir ve Koray'ın ağızlarınada veriyorlardı. Sonuçta bu karpuzu almak için epey bi uğraştılar. Saat sabahın 10'ydu. Emir ve Koray uyuyordu. Feriha ve Tuana da kahvaltıyı hazırlıyorlardı.





T: Ee kaç ay kaldı Feriha?

F: 4.. o kadar hızlı ilerliyor ki zaman. Yetişemiyorum Tuana.

T: Korkuyor musun?

F: Eh. Yani mutluyum sonuçta sevdiğima damdan bir çocuğum olacak. Fakat korku var. O defter-

T: Feriha lütfen. O defterden bizene! Umrumuzda mı?





O an kapı sesi duyuldu. Biri evden çıktı. Genç adın panikledi odaya baktığında Emir'i yatak odasında göremedi. Allah Kahretsin diye tıslyıp oda evden çıktı. Tuana ne olduğunu anlayamıyordu.





Genç adam arabayla gitmektense yürüyerek sitenin dışına çıkıyordu. Feriha koşarak yetişti Emir'e.





F: Emir dinle!

E: Bunu yapıyorsun hep!

F: Emir bir saniye durur musun?

E: Feriha bırak kolumu!

F: Emir- dur.

E: Bunu yapıyorsun hep! Neden bu korku, neden bu şüphe, neden!? Ben sana bir şey olmayacak diyorum Feriha! Ben olacağım yanında. Kızımızın yanında! O defter- saçma sapan bir şey. İnanıyor musun ona. Ya sen bana inanmıyorsun o lanet olası şeye inanıyorsun!?

F: Emir-

E: Yeter! Tamam mı!? Bıktım.

F: Bıktın mı?

E: Evet!

F: İyi!





Genç kadın geriye dönüp yürümeye başladı. Emir'in son söylediği laf çok ağırına gitmişti. Hemde oldukça fazla. Feriha bir yandan göz yaşlarını siliyor, diğer yandan hızlıca yürümeye çalışıyordu. Ama karnına o an bir ağrı girdi.





F: AH!





Emir Feriha'yı giderken izliyordu. Onun sesinide duymuştu koşarak yanına gitti.





E: Feriha!

F: Bırak beni! Ah.

E: Feriha iyi değilsin.

F: Bırak dedim.

E: Bırakmıyorum!





Genç adam Feriha'yı kucaklayıp eve götürdü. Tuana olanları izliyordu. Bir köşede sadece onları izliyordu. Sesini çıkarmıyordu. Çünkü şuan ne dese kimi tutsa ikisinden biri için kötü olarak görünecekti.





F: Bıktım dedin.

E: Feriha-

F: Bktım dedin.

E: Neyden bıktım ben Feriha? Hı? Neyden bıktım!? Sürekli birşeyler olma korkundan! Sürekli ö-ölümü ağzına almandan! Her defadasında ya bir şey oalcaksa diye düşünmenden. Sürekli buruk olmandanç Hamileliğini bile isteyerek yaşayamadığından bıktım! Bana değer vermemenden bıktım!

F: Sana değer viyorum!

E: Versen bunların hiç birini düşünmezdin! Ne kadar acı çektiğimi gör müyor musun!? Bende korkuyorum anldın mı!? size bir şey olmasından korkuyorum evet! Ama sana yansıtmıyorum. Ve ben bu korkularla yaşamıyorum!





Genç adam hızla çıktı evden. Arkasında gözü yaşlı karısını bırakarak.





4 AY SONRA|







Bu dört ay içerisinde tabiki küs değillerdi. Yine herzamanki Emir Feriha atışmasıydı onların ki. Feriha'nın karnı oldukça büyümüştü. Her 15 günde bir evlerindeki "HatıralarOdası" diye adlandırdıkları odadaki bir duvarı full tahta olan köşeye Feriha'nın karnının büyüdüğü kadarıyla çizik adıyorlardı. Polen'in 4. aydan bu yana epey büyüdüğünü bu tahta sayesinde görebiliyorlardı. Dört ay içerisinde tatlı atışmalar dışında hiç kavga etmediler. Son bir aydır Feriha2nına rada sırada ksılmaları oluyordu fakat Günay Doktor bunu normal görüyordu. O nedenle çiftimiz sorun yapmıyorlardı. En son doktora 4 gün önce yani pazartesi günü gtimişlerdi.



G: Bebek çok iyi Feriha'cığım. Herşey tam normalinde ilerliyor.

F: Gerçekten mi!?

G: Gerçekten!

E: Oh!

G: Ee ismi belli mi miniğimizin?

F/E: İsim?





Anlıyacağınız bebeğin doğmasına son 1 hafta kala isim düşünmeye başladılar. 4 gündür birbirlerini yiyorlardı isimi bulmak için. Tabi sonunda Polende karar kıldılar.







F: Dünya olacak!

E: Polen olacak!

F: Dünya!

E: Polen!

F: Polen olacak!

E: Dünya olacak!

F: Al işte sende dedin Dünya olacak!

E: A- ama bu.. bu oyun bozanlık!

F: Tamam aşkım Polen olsun.

E: Oh be! Ne inatçı çıktın.

F: Ama baaak.. ikinci çocuğumuz erkek olursa Dünya olacak ismi. Anlaştık mı?

E: Tamam aşkım. Sen yeter ki iste.







Koray ve Tuana'nında bebekleri iyi durumdaydı. Feriha'nın aşermelerinden nasibini alan Koray, Tuana'nın aşermelerindede Emir'in peşini bırakmadı tabii.





Hande'nin ölümünü hala araştıran polisler Sarraoğlu ailesini izletmeye karar verdiler. Arabalarına ses kaydedici taktılar. Tabi ne Emir'in ne Ünal'ın ne de bir başkasının bundan haberi yoktu.





Polen'nin doğmasına 2 gün kalmıştı. Fakat bu sabah Feriha uykusundan sancı ile uyandı. Genç kadın derin derin nefes alıyordu. Suratında ter damlaları vardı. Genç kadın Emir'ı uyandırdı.





F: E-emir. Ah.

E: Feriha 2 dakika daha.

F: Emir kalk. Ne olur. Ahk.

E: Ama Feriha- ah mı?





Genç adam hemen döndü Feriha'ya.





E: İyi misin!?

F: Be- be- be.. Aaa!

E: Feriha numaranın sırası değil.

F: E-emir .. be-bek geliyor!

E: Feriha bak yani-

F: Emiiir!

E: Se-sen ciddisin!

F: Auh! Çok acıyor!

E: Sakin ol aşkım. Of daha iki gün vardı ya. Neyse Feriha bak derin derin nefes al. Çantamız, herşeyimiz hazır. Tamam mı aşkım?

F: Hı-hı. A- acele et. Ne olur!

E: Tamam aşkım.





Emir hemen üzerini giyinip Feriha'yı kucağına alıp elinede sırtınada çantayı takıp evden çıktı. Yoldayken herkesi aradı.





______



K: Feriha doğuruyor Tuana!

T: Ne! Ama iki gün-

K: Hızlı ol hazırlan çabuk!

______



Ü: Aysun.. şimdi sana bir şey diyeceğim ama heyecanlanmıcaksın?

A: Şimdiden heycanlandım ama!

Ü: Feriha doğuruyor!

A: NE! Cezmiiii arabayı hazırla!



______





Hastaneye geldiklerinde Feriha'yı bir odaya götürdüler. Gerekli kontrollerden geçiriyorlardı.





__







Emir dışarıda bekliyordu. İçeride ne olup ne bittiğine dair bir fikri yoktu. Ama kötü bir şey olmaması için dua ediyordu. Koray ve Tuana koşa koşa Emir'in yanına geldiler.







T: Feriha .. iyi mi!? Cevap versene!

E: Bilmiyorum!







Çok fazla geçmeden Ünal Aysun ve Kiraz Teyzede gelmişlerdi.







Ü: FerihA?

A: İyi mi Emir?

E: Bilmiyorum anne! Aldılar içeri. Göstermediler.



___





F: Neden sancım kesildi!? Ne oluyor Günay Hanım.





Günay oktor sadece teslere bakıyor, hç bir şey söylemiyordu. Aradan beş dakika geçti Günay Doktor konuşmaya başladı.





G: Bu- bu olmamalı. Bebek kordona dolanmış olmamalı.

F: Ne-





Genç kadının sesi oldukça kısık geliyordu. Gözünden yaşlar süzüldü. Kendini toplayıp.





F: Şimdi ne olacak? Benimle açık konuşun!

G: Feriha.. be-beğin boğulması.. söz konusu.

F: Ya-yani?

G: Ölü doğa.. bilir.





Ölü lafını duyduğunda genç kadın nefes almakta zorluk çekti.





F: Bu bebeği doğuracağım! Emir gelsin.. Emir'i istiyorum!

G: Bak.. elimden geleni yapacağım onu kurtarmak için, seni kurtarmak için, ama söz var bana.. ne olurs aolsun dimdik duracaksın. Sıkıcaksın dişini. Tamam mı?!

F: Hı-hı.

G: Söz ver bana!

F: Sö-söz.

G: Şimdi ben Emir'e haber vereceğim onuda hazırlayacağız sana suni sancı verip bebeği alacağız.

F: Ya-ya alamazsak?

G: Alacağız!





Günay Doktor Feriha'yı hemşirelere emanet edip odadan çıktı. Çıkar çıkmaz Emir ve diğerleri başına toplandı.





E: Feriha iyi mi!?

G: Emir bak..

E: Değil mi!?

G: Bebek kordona takılmış.

E: Kordon?

G: Kanaması başladı.

E: K-kan.

T: Defter!

G: Seni istiyor yanında.

E: Pe-pek-

P: Ünal sarraoğlu!





Bu durum sırasında polis Emir'in lafını kesti. Ünal Bey döndü.





P: Hande Gezgin cinayeti. Tutuklusunuz!





Herkes oldukça şaşırmıştı. Taner Komser Ünay Bey2in kollarını kelepçeleyip götürdü. Emir oldukça şaşkındı. Aysun Hanım başlarına gelenlerden dolayı ağlamaya başlamıştı.





Ü: Onlara dikkat et evlat!

E: Ba-baba.

G: Emir! Seni bekliyoruz.

E: Geliyorum.









DOĞUM-





Genç kadına suni sancı vermişlerdi. Ikınmaktan yüzünün feri solmuştu. Emir bir yandan Feriha'ya destek oluyordu bir yandanda kendine. Hem Ferihaya hemde Polen'e bir şey olmasın diye dua ediyordu. Korkudan Feriha'nın sıktığı elindeki acıyı bile hissetmiyordu.





E: Aşkım ne olur dayan.. lütfen Feriha. Ne olur!

F: Emiir. Bana bir şey olursa-

E: Sakın! Hiç bir şey olmayacak sana!

F: Emir. Kandırma kendini. O defterdekiler AHHH .. doğru.

E: Değil! Feriha ıkın hadi.





G: Hadi Feriha. üç dediğimde elinden geldiğinin en fazlasını yapıcaksın tamam mı!?

F: Hı-hı.

G: Başlıyoruz. Bir.. iki.. üüüüüüüç.

F: IIhh!

G: Hadi Feriha .. biiiiir.. ikiiiii.. üüüüççç!

F: Aaaaaaıııııııh!!





Ve bebek sesi duyulur. Emir o anlık sevinçle Feriha'ya döner. Genç kadın terden su damlacıkları oluşan suratıyla kızına bakıyordu.





E: Feriha.. bak.. bebeğimiz.

F: E-emir.





Genç kadının gözleri düşer. Dudaklarından çıkan son şey "Emir"





E: Fe-ferihaa! Feriha uyan. Günay Hanım! Feriha!

G: Elektro şoku hazırlayın! Hastayı kaybediyoruz.

E: Feriha.. aşkım.
http://www.facebook.com/afk.hikayeleri

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 48 ziyaretçi (63 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol