--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - İlk BAKIŞTA Aşk | 29. Bölüm

Burdasın:
Senaryolar => ~İlk Bakışta Aşk~ => İlk BAKIŞTA Aşk | 29. Bölüm

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
12.03.2012 19:30 (UTC)[alıntı yap]
F: Nereye götürüyorsunuz onu. Bir suçu yok Emir'in bırakın onu.



Genç kadın soğuk koridorda bağırarak eşini onların elinden almaya çalışıyordu.



E: Ben hiç bir şey yapmadım Feriha! Kimseye inanma.

F: Sana inanıyorum Emir. Nereye götürüyorsunuz onu?! Onun bir suçu yok!

P: Hande Gezgin'in cinayetinden sorumlu tutuluyor. Gözaltına alıyoruz.

E: Hande Gezgin mi?

P: Eski nişanlınız. Öyle değil mi?

E: Hayır! biz nişanlanmadık hiç!

P: Sesinizi yükseltmeyin!

E: Benim bir suçum yok diyorum anlamıyor musunuz!? Anlamını bilmediğiniz bir dilde mi konuşuyorum ben ya!?

F: Emir ne olur sakin ol tamam mı? Ben babanları arayacağım. Çıkacaksın burdan.

P: Hadi yürü!

E: Feriha prensesime ve kendine iyi bak. Sakın üzüntüye gitme tamam mı aşkım!? Feriha.. Ferihaa bırakın benii!

F: Emir-



Genç kadın boğuk bir sesle seslendi sevdiği adama. Emir'in sağ ve sol kolunu birer polis, sürüklercesine bir yere götürüyorlardı. Ve Feriha'nın elinden hiç bir şey gelmiyordu. Titreyen elleri ile Aysun Hanımı aradı.



F: A-aysun anne.. E-Emir.. E-Emir.. ka-karakoldayız biz.Hande ölmüş. Emir'i suçluyorlar! Bı-bıramıyorlar. Ne olur gelin.



~



Emir saatlerdir gözaltındaydı. Polisler sürekli bağırıp duruyordu. Komser Taner Bey oldukça dişliydi. Emir'in cinayet işlediğini iddia edip duruyordu. Emir ne kadar zıt bir tepki versede.İnanmıyordu.



E: Ya siz anlamıyorsunuz cidden. Ben ypamadım diyorum. Evdeydim ben gece.

T: Bak Sarrafoğlu!

E: Emir benim adım Sarrafoğlu değil!

T: bana sesini yükseltme.!

E: Siz deminden beri istediğini gibi bağırıp çağırıyorsunuz. Bak kardeşim ben yapmaım ya yap-ma-dım. Ben Hande'den nefret ediyorum doğru-

T: Bak kendinde itiraf ettin. Sen öldürdün onu!

E: Ya ben öldürdüm mü dedim! Nefrret ediyorum dedim. Hayatımı çaldı benim. Koskoca 2 senemi yedi!

T: Çok değilmiş alttarafı 2 seneCİK hem neden inanayım sana!?

E: Asıl neden inanmıyorsunuz bana!?

T: Daha inandırıcı olabilirsin mesela. Ne o, terliyorsunuz?

E: Kafamda bir ampul, burası sıcak! Ne olmasını beklerdiniz!?

T: Korkuyorum demiyorsunda!

E: Ne korkacağım be senden!? Buradan çıkacağım göreceksiniz!? Avukatım nerede benim!?

T: Avukat? Yapma Sarrafoğlu, bu kadar çaresiz olma. Kendi işini kendin hallet.

E: Kameralara bakın! Ben evimden dışarı çıkmadım!

T: Aşkam 19.30 da evden çıkmışsınız ama!?

E: Eşimle kavga ettim.

T: Eşiniz?

E: Feriha.

T: Ee sonra-

E: Sonra- sonra onun hamile olduğunu ve eve gitmem gerektiğini anladım. Zaten arabaya binemem ile inmem bir oldu.

T: Ee..

E: İndim.. eve girdim. Sonra eşimle vakit gaçirip yattık. Sabahta siz geldiniz. Gerçekten ben yapmadım ya daha ne söyleyeyim ki!?



~



Dışarıda Aysun, Ünal Koray, Tuana ve Feriha merakla içerideki sonucu bekliyorlardı. Sabahtan beri buradalardı. Feriha oldukça halsiz ve güçsüz gözüküyordu. Sadece Emir'in sözlerinden ibaretti kulağına gelen sesler. "Feriha prensesime ve kendine iyi bak. Sakın üzüntüye gitme tamam mı aşkım!? Feriha.. Ferihaa bırakın benii!"



F: E-Emir..



Genç kadın yere yığıldı o an. Koray koşarak kucakladı Feriha'yı. Sesleniyordu ama genç kadında bir hareket yoktu.



K: Feriha... Feriha uyan.

T: Feriha!

Ü: Koray has-hastaneye götürelim.

P: Revire alalım hanfendiyi.

A: Feriha uyan canım.. of ne oluyor bize böyle!?

Ü: Lütfen Aysun birde senin triplerinle uğraşamayacağım.



Feriha'yı Revire götürmüşlerdi. Hamile olduğu içiin ilaç vermiyorlardı. Kolanya ile ayıltmaya çalışıyorlardı. Genç kadın ne zaman güçsüzleşse gözlerinin altı morarırdı. Beyaz olan teni bir anda bembeyaz olurdu. Ruh gibi olurdu adeta.



T: Feriha..

F: E-Emir. Çıktı mı?

K: Çıkacak!

F: O yapmadı! O yapmadı! Benim yanımdaydı!



Genç kadının gözünden akan yaşlar sicim gibiydi. Aktıkça akıyordu. Durmak bilmiyordu. Ağlamarı yerini hıçkırıklara bırakmıştı. Bir çocuk gibiydi. Balonu elinden kayan bir çocuk..



F: O yapmadı..



Dedi son kez. Sessiz.. uğultu.. ini gibi. Yaşadıklarından bıkmış usanmıştı. Az sürece FAZLA acı çekmek onu bozguna uğratmıştı.



T: Feriha! Sen güçlüsün! Annen.. annen öldüğünde bile ağlamadın sen!

F: Ağlayamadım! Ağlayamadım..

T: Lütfen Feriha! Lütfen.. hadi canım Emir'in sana ihtiyacı var.

F: Benimde ona ihtiyacım var! Dayanamıyorum artık anlasanaaa.. anlasınıza.



Son kelimesind esesi güçsüz ve kısıktı.



F: Bebeğimin sağlıklı olmasını, cinsiyetnin kız olmasının sevincini bile doya doya yaşayamadım ben! Bunu hak etmedim ben.. hak etmedim.



Koray kollarını açıp sardı Feriha'yı. Emir gibi olamasada ona destek olmaya çalışıyordu.



K: Şş.. yeter. Ağlama artık. Bebeğini düşün Feriha. Yazık değil mi ona. Annesini bu kadar üzüldüğünü oda hissediyor. Dört aylık o.. kalbi atıyor.. hissediyor.. biliyor herşeyi. Senden kuvvet alıcak oda.

F: Ben kimden alacağım. Emir yok..

K: Öyle söyleme Emir var. Bir süreliğine kendine destek olacak.. o kadar. Bende sana, size olacağım. Tamam mı? Anlaştık mı? Sen sadece güçlü olacaksın, iyi düşüneceksin. Hem.. sen beni beğenmiyor musun?

F: Koray-

K: Hadi kalk bakalım. Hem birazdan sorgu biter. Emir'i görürüz bizde.

F: Biter mi!?

K: Biter biter. Hadi gel bakalım.



Koray bir kolunun altına Tuana'yı diğerine Feriha'yı alıp revirden çıktı.



~



T: Kamera kayıtları geldimi!?

P: Buradalar başkomserim.

T: Tamam. Sen burada biraz daha kalacaksın Sarrafoğlu. Ben şu videolara bakacağım. Tekrar gelirim. Özletmem kendimi.



Genç adam gittikçe sinirleniyordu. Fakat kendini zor tutuyordu. Kendinden önce Feriha'yı ve kızını düşünmek zorundaydı. Yarım saat kadar Taner Baş Komseri bekledi. Daha sonra kağı ağzına kadar açıldı. Taner hızla girdi ve Emir'in karşısına oturdu.



T: Emir SARRAFOĞLU 24 yaşında. 3 ay önce evlenmiş. Eşin Feriha SARRAOĞLU. Bir kızın olacak. Köşe yazarısın, baban Hils kurucusu İMPARATOR ÜNAL SARRAFOĞLU senden onun tek varisi VALİAHT 'ı. Öyle mi!?

E: İleri gidiyorsunuz!

T: Senin hakkında elimize geçen bilgileri söylüyorum sadece- bebeğin 4 aylıkmış.

E: Evet!

T: Allah bağışlasın!

E: Eksik olma!

T: Sanırım zoraki evlilik?

E: Sizene kardeşim! Zoraki falan değil! Evet Hande ile evlenseydim zoraki olacaktı ama ben eşimle severek evlendim. Hem sizene .. sizene ya!

T: Serbestsin.

E: Ne?

T: Serbestsin işte. Gidebilirsin!



~



Ü: Delireceğim ya, delireceğim!

K: Ünal abi lütfen.. Feriha'yı zor zapdediyorum zaten.

Ü: Emir'i neyle suçladıklarına baksana Koray!? Oğlumu, neyle suçluyorlar. Dingiller.

K: Şş Ünal abi! Birde seni alcaklar şimdi içeri. O olacak yani.

Ü: Tamam tamam.

P: Emir Sarrafoğlu!?

F/Ü/K/A: Evet!

P: Sorgusu bitti.



Genç adam 10 dakika sonra ailesinin yanına geldi. Kaslı, kalın kollarını Feriha'ya sardı. Sol eliyle genç kadının kafasını, sağ kolu ile de Feriha'nın belini sarıp yüzünde öpülmedik yer bırakmadı. Sıkıca sarılıp kokusunu içine çekti.



F: Emir! Seny apmadın!

E: Yapmadım birtanem! Yapmadım..

F: Çok korktum.. sen benden alıcaklar diye çok korktum!

E: Kimse beni senden ayıramaz. Tamam mı!?

F: Hı- hı.





Genç kadın ağlamaktan koşuaşamıyordu. Burnunun ucu kızarmıştı. Sağ eli ile burnunu çekiyordu. Gözyaşları durmak bilmiyordu. Emir babası ve annesi ile sarılırken Tuana Feriha'nın yanına gelip sol kolunu omzuna attı.



T: Mutlu ol.. sen hep mutlu ol!

F: Tuana..



genç kadın ağlayarak sarıldı en yakın arkadaşına. Hem ağlıyordu hem hıçkırıyordu. Arada nefes alamıyordu. Katılıyor gibi oluyordu. Emir ailesi ile sarıldıkdan sonra Koray'a sarıldı. Koray sıkıca arkadaşının elini kavrayıp kendine doğru çekti.



K: Buda bitti işte.

E: Diğerleri gibi.

K: Aynen öyle.

E: Eğer-

K: Sus!

E: Koray bir saniye! Eğer ben olurda onların yanında olamazsam.. sen varsın- bunu biliyorum!

K: Tabi varım! Hep verım.. hepde olacağım.

E: Sağol kardeşim.

K: Sen olmayacak mısın? hı?

E: Olacağım tabiki!

K: O zaman sorun yok.



Tekrar birbirlerine sarılıp ayrıldılar. Daha sonra kağıdan korku dolu gözlerle Kiraz Teyze girdi.



Ki: Emiiir!

E: Kiraz teyzem!

Ki: İyisin değil mi oğlum!

E: İyiyim Kiraz Teyze merak etme. Eve gidince o çorbandan bi güzel yaparsın. Hep sen bizim evimize gelmedin.

Ki: Gelirim sıpam benim.



Değip sarıldı yaşlı kadın sıkıca.. Herkes mutlu yüzleriyle merkezden çıktı. Tam arabalara binilecekken Feriha duraksadı.



F: Emiiir-









Hayat ne zaman ne getirir belli olmaz. Önemli olan onlar ile başa çıkabilmek. Ayakta.. dimdik.. boyun eğmeden yürümek.
http://www.facebook.com/afk.hikayeleri

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 59 ziyaretçi (76 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol