Genç adamın fülüşü karşısındakini gıcık eder duruma getirse de taktığı pekte söylenemezdi. Sanki silah ona doğru doğrultmamış ve her şey çok normalmiş gibi davranıyordu. Olduğu yerden ayağa kalktı, önce biraz sarhoşluğun verdiği etkiyle sendelesede kendisini toparlayabilmişti. Adımlarını sağlam atmaya çalışıyordu, yavaş yavaş genç kıza yaklaşıyordu.



'' Yaklaşmaa, bak yaklaşma diyorum! '' Diye haykırıyordu Feriha. Elindeki silaha yakışır bir şekilde uyum sağlamaya çalışsa da bu onun için zor oluyordu, çünkü ilk defa silah onun hakimeyetindeydi. Sözleri duymamış gibi yapan Emir sinsi gülüşlerini ortaya atmaya devam ediyordu.



Yavaşça elleriyle Feriha 'nın saçlarını omzundan geriye bıraktı. Hafifçe eğilerek kokusunu ciğerlerine doldurdu. Bunu neden yaptığını kendisi dahi anlayamıyordu. Belki içkinin verdiği sarhoşluk belki de aşkın verdiği bir sarhoşluktu bu. .



İğrenerek geri çekiyordu kendisini genç kız, şuan da verdiği tek tepki buydu. Biranda kendine geldi Emir 'i boşta kalan eliyle geriye itekledi. Sarhoş adam ayakta zaten güçlükle duruyordu iteklemesi sonucu iyice dengesini kaybedip yatağın üzerine düştü. Derin bir oh çekti nedense Feriha.



Emir 'i güçlükle ayağa kaldırıp orada ki sandalyeye oturttu, yerde duran iple ise elinden geldiğince sıkıca oraya bağladı genç adamı. Kafasını tam toparlayamayan adam hiçbir tepki vermiyor, veremiyordu. Genç kızın yaptıklarına tepkisizce kalıyordu. Zaten sarhoş olduğu için kısa bir süre sonra sızıp kalmıştı. .



***



Deniz bir sağa bir sola yürüyüp duruyordu. Bir şeyler bulmasını diliyordu adamın. Bu onun son şansıydı belkide. Emir 'in almış olduğu en azından onun bildiği tüm evlere bakmıştı ama hiçbirinde bulamamıştı onu. Biran için durdu ve kendini iç sesiyle baş başa bıraktı.



N'apıyorsun oğlum sen! Kardeşin lan o senin kardeşin!

-Ama ikiside yok ve en son beraber ayrılmışar evden.



Olabilir bu onu suçlu yapmaz, hem neden yalan söylesin ha neden! Yapmaz ya yapmaz o adam benim KARDEŞİM!

-Neden yapmasın o da bir erkek ve hormonları var. Olmaması için bir nedeni yok.



Diye kendi içinde kendi kendine bir şeyler söyleyip sonrasındada kendi cevaplıyordu. Ne kadar da aptalca bir durumdaydı. O anlık sinirle elinde ki bardağı duvara fırlatırken ;



'' Hayır! '' Diye bağırmayıda unutmuyordu. İçindeki öfkeyi dışarı savurmak onu biraz olsun sakinleştirmeyi başarabiliyordu.



***



Günün ışıkları genç kızın gözlerini rahatsız ediyordu. Emir 'i bekleyeyim derken uyuyup kalmıştı, uyandığında Emir 'in henüz uyanmamış olduğunu gördü. Normalk bir durumdu bu gece o kadar içersen sabahta uyanamazsın tabi! Gözlerini ovarak uyandı yataktan, bugün için farklı planları vardı. Artık ipler benim elimde diyebilmeliydi Feriha, bunu ne kadar yapabileceği ise en tartışılır konuydu.



Yüzünü yıkamak için banyoya giden Feriha döndüğünde Emir 'in kıpraştığını gördü. '' Sonunda uyanabildi beyimiz! '' Dedi içinden. Bunu dışa vurmamak onun için daha bir rahattı sanki. Her ne kadar güçlüyüm desede kendi kendine bir şeylere hala yenik düşüyordu.



Bulunduğu durumdan dolayı olsa gerek, genç adam şaşkındı. İpleri çözmek amacıyla elleriyle uğraşsada boşa çıktığı aşikardı.



'' Günaydın. '' Diyebildi alaycı sesiyle Feriha. Etrafa göz gezdirdikten sonra silahı komidinin üzerine bıraktığını fark etti, hemen gidip aldı. Emir ise hala iplerle uğraşıyordu.



'' Hadi çöz, uğraştırma beni. !! '' Dedi, sesinde ki sinir fark edilebiliyordu. Bir türlü bu duruma nasıl düştüğünü anlayamıyordu. Kafasında dün geceyi canladırmaya çalışsada bulamıyordu görüntüleri. Her şey hayal meyal canlanıyordu gözünde.



'' Çık, çık çık. '' Diye ağzından gıcık bir ses çıkardıktan sonra Feriha Emir 'e yaklaştı. Olaya biraz da hava katabilmek için silahı Emir 'in yüzünde gezdirdikten sonra ;



'' Ne kadar ayıp, ben seni bağlamak için o kadar uğraşayım sen şimdi çöz de. Oldu mu bu şimdi. '' Diye sözlerine devam etti. Arkasını dönerek aşağıya indi, susadığını fark etti.



Bir bardak su aldıktan sonra bi' dikişte içti. Emir hala üst katta çırpınışlarını sergiliyordu. Olmuyordu işte bir türlü başaramıyordu. Neden böyle olduğunu kendide anlayamıyordu. Bu aralar kafası hiç olmadığı kadar çok karışıktı. Hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Bu işte ki tezatlığı ise çözemiyordu, Feriha yokken sinirli ve öfkeliydi ama o yanına gelince her şey alt üst oluyordu. Bazen bu durumdan dolayı kendine sövdüğü bile oluyordu.



***



Deniz 'in telefonu çalıyordu, arayan kişi İlker 'di. (Emir hakkında bir şeyler bulması için görevlendirdiği adam. Aynı zamanda bu adam Emir 'in de işlerini teslim edebildiği tek kişi. Çok güveniyor İlkere ikiside.) Bir umutla telefonu açtı Deniz.



'' Bana iyi bir şeyler söylemeni umuyordum. '' Dedi meraklı sesiyle. Kısa bir süre cevap alamadıktan sonra konuşmutu İlker ;



'' Sanırım yüz yüze konuşmamız daha iyi olacak. '' Dediğinde Deniz 'in içini tereddüt bulutları çevirmişti bile. Belirli bir adresi İlkere bildirdikten sonra yola çıkmak için telefonu kapattı. Montunu vestiyerden aldıktan sonra arabasında atladı, her şeyi daha erken öğrenebilmek için hızlı sürüyordu.



***



Emir büyük uğraşlar sonucunda ipleri gevşeymeyi başarabilmişti. Çözeceği sırada Feriha içeri girdi, küçük bir oyunun zararının olmayacağına kanaat getirdikten sonra ellerini serbest bıraktı.



'' Kurtulamayacağını anlamış olsan gerek. '' Dedi alaylı bir sesle. Ses tonuna katılan alay her zaman daha sinsi kılardı insanı. Feriha da bu taktiği uyguluyordu.



'' Kendinden bu kadar emin olmak her zaman iyi sonuçlar doğurmaz, ben söylemiş olayımda. '' Dedi. Biran da Feriha 'nın yüzü değişmişti, ne söylemeye çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Bunu fark eden Emir küçük bir kahkaha patlattı.



'' Şöyle gülmeyi keser misin! Çok sinir bozucu oluyor! '' Diyerek kükredi Feriha. Sinirini batırmaya çalışmak onu daha gülünç bir duruma düşürüyordu. Emir ise oyunun zamanı geldi diye düşünerek ellerini yavaş yavaş çıkarmaya başladı.



***



Genç adam buluşma yerine ulaşmıştı. Hızlı adımlarla içeriye giriş yaptıktan sonra İlker 'i masaların birinde görerek oraya gitti. Basit bir merhaba dahi demeden hemen konuya giriş yaptı. Bu onun ne kadar meraklı olduğunun göstergesiydi.



'' Eee anlat hadi. '' Diyerek İlker 'e baktı. İlker derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini Deniz 'e dikti.



'' Önce Emir Bey 'in hesaplarıa baktım kısa bir süre önce Şili taraflarında bir ev satın almış. Daha sonra ise yurt dışına çıkıp çıkmadığı hakkında da biraz bir şeyler araştırdım fakat böyle bir şey bulamadım. '' Dediğinde Deniz 'in içinde ki tereddütler kesinlik kazanmıştı. Emir 'le Feriha 'nın aynı yerde olduğu gerçeğine kendini tamamiyle inandırdığı gözlerinde ki ateşten belli oluyordu.



'' Adres? '' Dedi dişlerinin arkasından konuşarak. Genç adam ise adresin yazdığı kağıdı Deniz 'e uzattı. Adresi almasıyla yola koyulmuştu genç adam. Ve artık işler iyice sarpa sarpamaya başlamıştı.



***



Feriha 'nın arkasını dönmesini fırsat bile Emir ellerini ve ayaklarını çözdü. Sessizce genç kıza yaklaştı, Feriha ensesinde hissettiği nefesle arkasını dönmesiyle dona kalması bir olmuştu.



'' S-s-seen n-nasıl yaa? '' Diye kekeledi. Kekelemesini tetikleyen korku ve şaşkınlıktı.



'' Ver artık şu oyuncağı, kullanmasını bile bilmiyorsun. '' Diyerek elini silaha uzattı Emir. Vermemek konusunda ısrarcı olan Feriha önce lindeki silahı geri çeksede Emir diretmekte bire birdi. Vücutları silahı almak için iyice birleşmişti, çekiştirip duruyorlardı ki biranda odada silah patlama sesleri duyuldu. Patlayan silah bir kişi değil üç kişi birden karanlığa itekleyecekti.
http://www.facebook.com/senaryolarimiz