--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Fuck Off || 13.Bölüm

Burdasın:
Senaryolar => ~Fuck Off~ => Fuck Off || 13.Bölüm

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
05.03.2012 17:07 (UTC)[alıntı yap]
'' Bu tüplerden biri ölüme biri ise yaşamaya gidiyor, şans senin! '' Diyerek kahkaha attı. Ne kadarda garipti yaşadığı durum. Ölümüde sen yaşamıda sen seçecektin şu durumda. Çaresizce elini tüplerden birine uzattı genç kız, seçtiği ölüm müydü, yaşam mıydı?



Genç kız korkarak tüplerden birine korkarak elini uzattı. Korku ile karnına ağrılar giriyordu , evet şimdiye kadar ölmek istiyordu ama şuan her ne olduysa tüm düşünceleri alt üst olmuş ve ölümün ona yaşattığı korkunç düşünceyle boğuşuyordu. Korkmasındaki amacı ve karmaşayı bir türlü çözemiyordu şu durumda. Düşünebildiği tek şey önünde ki tüplerdi. Korkuyla elini tüplerden birine attı ve gözlerini kapattı, sanki ölümü göz kapaklarında hissediyordu. Bir hışımla elini kendine doğru çekti, genç adam ise bencillikle ve öfkeyle bakıyordu ona. Titreyen ellerini bir türlü sakinleştiremiyordu, beyni buna izin vermiyordu. Elini tekrar o lanet tüplere uzattı ve bu sefer birini çekip aldı. Korkuyla Emir 'in gözlerine bakıyordu ama genç adam birden bir kahkaha patlatınca yine sorular kalmıştı geriye.



'' Sen ne kadar şanslı bi' kızsın. '' Dedi sırıtarak genç adam. Bunun üzerine Feriha biraz olsun sakinleşmeyi başarabilmişti. Ancak her şey daha tam net değildi, sonuçta karşısındaki kişi Emir 'di. Onun olaylar karşısındaki verdiği tepkiler her zaman çok karışık olmuştu. Az önce rahatlamış olan Feriha 'nın kalbini yine bir tereddüt kaplamıştı.



'' Yaşam mı, ölüm mü? '' Diye sordu korkuyla bakan yeşil gözleriyle. Emir hala anlamsızca sırıtıyordu en azından Feriha böyle hissediyordu.



'' Yaşam. Bu kadar şanslı olmayı nasıl başarıyorsun? '' Dedi elindeki tüpleri kenara koyarken. Derin bir nefes aldı genç kız ölmeyecekti mutlu hissediyordu kendini, ta ki bulunduğu durumun farkına varana dek. Ne farkı vardı bir ölüden, adeta yaşayan bir ölüydü o. Her şeye tepkisiz kalıyordu şimdiye kadar, Emir 'in yaptıklarına, haksızlıklarına. . Evet belki bir cezayı hak etmişti ancak bu kadar ağır olabileceğini hiç kimse düşünmezdi, düşünemezdi. Çünkü buna inanmak zor olurdu şimdiye kadar Emir 'in hep güldüğüne ve iyi biri olduğuna şahitlik etmişti. Şimdi ise kalbi nefretten ve öfkeden kaskatı kesilmişti. .



'' Şans değil, zeka! Bi' denesen sende yaparsın ve de beni bu lanet yere tıkamaktan vazgeçersin! '' Derken bir tür direniş hareketi gibiydi, asla iyi bi' sonuca varmayacak bir direniş. . Bu şekilde kendini biraz olsun güçlü göstermeye çalışıyordu ama olmuyordu, yapamıyordu bunu. Daha önce bunu hiç yaşamadığı içindi belkide. Bir hışımla ağzından çıkan sözler onu bir nebze olsun rahatlatmayı başarmıştı.



Genç adam Feriha 'ya hiçbir şey söylemeden atik bir hareketle yatağın kenarından kalktı. Tüpleri eski çantasına yerleştirdikten sonra şifresini girip kapattı. Kapıya doğru yöneldiği sırada Feriha 'nın sesini duydu.



'' Heyyy! Yaşamaktı, ben bırakmayacak mısın!? '' Dedi bağırarak. Emir önce cevap vermemeyi düşünsede bu fikri kafasından def etti. Arkasını dönerek en iğrenç gülümsemesini yerleştridi yüzüne.



'' Her şey daha çok yeni başlıyor Feriha YILMAZ !! '' Dedikten sonra Feriha 'nın ellerini çözerek alt kata indi.



***



Deniz 'in kısa bir süre gözleri kararmış gibi de olsa kendini toparlayarak az önce kalktığı koltuğa tekrardan yerleşti. Başına tokmaklarla vuruyorlarmış gibi hissediyordu, zonklamalar hat safhadaydı. Bunu biraz olsun dindirmek için başını ellerinin arasına aldı, iyice bastırıyordu. Sanem ise tek bir kelime edecek gücü, kuvveti kendisinde bulamasada bir şeyler söylemesi gerektiğini bildiği için sözlerine başladı.



'' Bak, o senden sonra çok zor dönemlerden geçti. Hiçbir şey onun için kolay olmadı. Her gece binbir kabuslarla uyandı, çünkü o... '' Dedi ve yutkundu. Bu sözleri söylemek yarasını biraz daha deşiyordu. Sesini alçak tonda tutmaya çalışıyordu bir yandan ise ağlamaklıydı. Aynı tonda devam etti cümlelerine ;



'' O.. o seni öldürdüğünü düşünüyordu ve bunlara katlanamıyordu. Her gün milyonlarca göz yaşı akıtıyordu.. '' Dedikten sonra genç adam daha fazla sözlerine devam etmesine izin vermedi. Sinirden delirmek üzere olsada bunu belli etmemeye çalışıyordu.



'' Nasıl oldu? '' Dedi sakin bir ses kullanmaya çalışarak. Bu soru üzerine Sanem 'in gözleri doldu ve yine akıttı tuzlu suları. .



'' B-biz nasıl oldu anlamadık. Her şey biranda oldu. Levent iş toplantısı için Ünalları bize davet etmişti o sırada Emir 'le Feriha dışarı çıktı. Zaten sonrada ir haber alamadık ikisindende. . '' Derken hıçkırıkları sesinde hissediliyordu. Daha önce farkında değillerdi ama anlatırken ip uçlarını bulabilmişlerdi. Genç adamın gözleri büyüdü, beynini kemiren sorular vardı.



'' Ya sevgiliyseler, ya beraber kaçtılarsa? '' Diye de düşünmeden edemiyordu.



'' İkiside mi? Bi' dakika, bi' dakika o zaman ya bunlar beraber kaçtılarsa! '' Dedikten sonra sinirli ve meraklı bir şekilde Sanem 'e baktı. Sanem ise bir şeyleri eksik söylediğinin şimdi farkına varmıştı, haber alamadıkları tek kişi Feriha 'ydı Emir değil!



'' Ben çok özür dilerim kafa karışıklığı yaşadım biran. Immm yanlış hatırlamıyorsam geçenlerde Sevtap anlatmıştı, Emir aramış ve Mayami 'de olduğunu söylemiş. Feriha 'yı sorduğunda ise bilmediğini onu o gün bir yere bırakmasını istediğini ve onunda bıraktığını söylemiş. '' Dedikten sonra adamın kafasındaki düşünceler biraz olsun onu rahat bırakmıştı. Ama bu hiçbir şeyin henüz bittiğinin göstergesi değildi !



***



Şimşeğin çarpmasıyla yerinden sıçradı genç kız. İç geçirdi ve şuan dışarıda olmak toprak kokusunu doya doya içine çekmek istediğini hissetti. Ama ne çare işte, evden dışarı adımını dahi atması mümkün değildi. Biran eskilere kaydı gözleri, Deniz 'le yağmurun altında delicesine öpüştüğü günlere. . İki aşıkta ne çok severdi yağmuru ve toprak kokusunu. Ama şimdilerde o çok sevdiği toprak kokusunun kaynağının altındaydı Deniz, toprağın altındaydı o. .



Emir 'den bir süredir ses alamayan Feriha merak etmişti çünkü o hiçbir zaman bu kadar sessiz kalmazdı. Meraklı adımlarla yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi, yavaş yavaş ilerliyordu koridorda. Evde karanlık hakimdi ve bu ürkütücü geliyordu insana. Dikkatlice atılan bir kaçım adımdan sonra merdivenlerden aşağıya inebilmeyi başarmıştı.



Yukunarak ilerliyordu salonda biranda bir yerlerden telefon sesinin geldiğini duydu ama bunun nereden geldiğini çözemiyordu, tek çare ışığının olduğu yere gitmekti. Sendeleyerek ve bir kaç eşyaya çarparak telefona ulaşmıştı. Arayan numara kayıtlı değildi.



'' Alo... Kimsiniz , ses versenize. '' Diye sorular sormuştu genç kız. Karşısındaki ses vermeyince o çareyi telefonu kapatmakta bulmuştu. Kapının çaldığını duydu, oraya giderek titreyen elleriyle kapıyı açtı. Karanlık olduğu için biraz daha dikkatli bakmıştı ama hiç kimseyi görememişti. Tam kapatacakken arkadan birinin zorlamaya başladığını fark etti. O da tüm gücüyle kapıyı kapatmaya çalışsada bir çaresi olmuyordu. Sonunda yenilmişti ve kapının etkisiyle yere kapaklanmıştı. Elleriyle merdivene tutunarak geri çekilmeye başladığında birden elektrikler gelmişti. Karşısındaki kişi Emir 'di.



'' Gerizekalı piç! Korkuttun beni. '' Diye isyan etti Feriha. Telefon hala elinde duruyordu.



'' İyi ya. Seni korku dolu ortama hazırlıyorum. '' Derken sinir edici gülümsemesini kullanıyordu. '' Gülmende senin kadar iğrenç! '' Diye tıslarken Feriha Emr kapıyı kapatıp üstündeki ceketi çıkarmakla meşguldü. O da fırsattan istifade telefondan 155 kodlayarak telefonu kulağına yöneltti. Şans bu ya Emir her şeyi görmüştü!



'' N'apıyorsun sen! '' Dedi ve telefonu elinden alarak duvara fırlattı. Bir tür rol yapıyordu Emir aslında, tek istediği Feriha 'ya oyun oynamaktı ve oyunu başarıyla sonuçlanıyordu. Telefonu bilerek o bırakmış ve genç kızın ise böyle bir şey yapabileceğini zaten biliyordu. Şu durumda kendini biraz olsun tehlikeye atmış olsada, eğlenceli bir oyun için değerdi. Bu sayedede Feriha 'ya cezasını verecekti!



'' Gerekeni. '' Diye bağırıyordu yine genç kız.



'' Gerekeni öyle mi!? O zaman bende şimdi gerekeni yapacağım! '' Dediği gibi Feriha 'nın saçlarından asılarak onu kapıy kadar sürükledi. Kapıyı açtıktan sonra dışarıya sürüklüyordu bu sefer bedenini, genç kızın kolları yerdeki yeşillikler ve taşlar yüzünden ağırıyordu.



Feriha her ne kadar '' Yapma nolur, yalvarırım. '' desede kulak asmıyordu buna genç adam. Onu bi' ağacın dibine attı ve arkasını döndü gitti. Yağmurun altında soğuktan titreyen sesiyle ;



'' Yapma lütfen. '' Dedi Feriha. Emir ise en az hava kadar soğuk sesiyle ;



'' Cezasız kalan hata olmaz! '' Diyerek arkasını döndü ve gitti. Bu kadar rahat davranıyor olması Feriha 'yı rahatsız ediyordu. Sonuçta o bir rehineydi ve Emir 'in onu böyle bırakması çok saçmaydı. Bu sadece genç kıza böyle geliyordu ama her şey Emir 'in sözündeki gibiydi.



'' Her şey daha çok yeni başlıyo' Feriha YILMAZ! ''
http://www.facebook.com/senaryolarimiz

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 8 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol