--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Fuck Off || 12.Bölüm

Burdasın:
Senaryolar => ~Fuck Off~ => Fuck Off || 12.Bölüm

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
05.03.2012 17:05 (UTC)[alıntı yap]
'' Biz o uçurumdan düşmeseydik n'olacaktı Emir? '' Dedi meraklı bir sesle. Bu soruyu hiç beklemiyordu Emir şaşırdığı bakışlarından belli oluyordu. Gözleri kaçamak davranıyordu. Genç adam aslında ne sorduğunu anlamıştı ama belki bir umut kurtulabilirdi.



'' Nasıl n'olacaktı? '' Diye aklı sıra kaçmıştı bu durumdan oysa ki Feriha ısrarcıydı bu konuda.



'' Yani.. Biz düşmeden önce yakındık birbirimize. Eğer düşmeseydik... '' Dedi ve Emir Feriha 'nın cümlesini tamamlamasına izin vermeden.



'' Merak ediyorum ya, bu soruyu sorabilecek cesareti nereden buluyorsun!? '' Diye sitemle karışık sinirli bir ses çıkarmıştı. Az önceye kadar normal olan Emir yine değişivermişti. Genç adam bunu sözylerken sesi fazla çıkmıştı oldukça. Bunun verdiği tepkiyle olsa gerek Feriha 'nın çatal elinden yere düşmüştü. Hafif bir titreme almıştı bedeni gözleri kararır gibi olmuş fakat toparlamıştı kendini.



'' Nasıl bi' sürtüksün sen be, ha söylesene! Ulan senin o öldürdüğün adama ben dostum diyo'dum, kardeşim diyo'dum! '' Dediğinde çoktan Feriha 'nın kolunu sıkmaya başlamıştı. Etkiye tepki felsefesiyle ağzından inlemeler çıkıyordu, az önce ki Feriha 'dan eser yoktu. Oysa ki o daha az önceye kadar duygularını belli etmemeye çalışıyordu, yerle bir olmak bundan farksız bir şey değildi.



Emir Feriha 'nın kolundan sürükleyerek üst kata çıkardı, oradaki iplerle onu yatağa iyice sabitledi ve aşağıya indi. Dolapları karıştırıyordu sonunda bulabilmişti aradığını. Uzun bir şiş ve çakmağı eline alarak genç kızın yanına doğru çıktı. Bir çaba kurtulmayı deniyordu Feriha ama ne çare her defasında sonuçsuz şeylerle karşılaşıyordu. Emir 'in elindekileri gördüğünde çığlık attı Feriha.



'' Ayy ayy ama ben sana kıyamam sen korktun mu? '' Dedi alaylı bir ses ifadesiyle. Yavaşça Feriha 'ya yaklaştı ve saçlarını okşadı. Dışarıdan gören birisi olsaydı bunun bir sevgi gösterisi olduğunu düşünürdü ama durum bundan o kadar farklıydı ki.



Genç adam elini Feriha 'nın çenesinden çektikten her zaman ki koltuğuna yerleşti. Çakmağı yaktıktan sonra şişi ısıtmaya başladı, Feriha geri geri gitmeye çalışıyordu ama boşaydı sonuçta elleri bağlı olduğu sürece ne kadar gidebilirdi ki? . .



***



Sanem Hanım buzdan bir heykel gibiydi adeta, hiçbir harekette bulunmuyordu. Bu ne yapacağını bilemediğinin en büyük kanıtıydı. Deniz 'in öfkesi gözlerinden dışarı fırlayacak gibiydi.



'' A-ama s-sen? '' Dedi kekeleyerek Sanem Hanım. Genç adam ise hiçbir şey söylemeden sinsice gülüp duruyordu. Bu gerçekten sinir bozucu bir durumdu ama korkudan mı yoksa şaşkınlıktan mı orası bilinmez bir şey söyleyemiyordu Sanem Hanım.



'' Evet Sanem Hanım, ben! '' Diyerek genç kadının karşısındaki koltuğa yerleştirdi kendini.



***



Bir süre sonra artık şiş ısınmıştı acı çektirecek kıvama çoktan gelmişti geriye uygulamasından başka bir şey kalmamıştı. Yanan çakmağı kapattı ve genç kıza doğru yaklaşmaya başladı. Feriha 'nın korktuğu verdiği mimiklerden ortaday ve bu Emir 'e daha da zevk veriyordu. Eliyle genç kızın badisini yukarıya sıyırdı ve sırıtarak şişi vücuduna sürmeye başladı.



'' Ahhhh! '' Diyebiliyordu sadece Feriha, yapacak bir şeyi yoktu. Sadece acı çekmekti ona kutsanmış olan. Bedenin her hücresi birer birer yanıyordu sanki. Feriha 'nın vücudu artık dayanamaz bir vaziyyet olduğundan yavaşça gözleri kararmaya başlamıştı. O hayatı boyunca ilk defa bu kadar zor şeyler yaşıyordu. Tabiki de belli zorlukları aşmıştı ama bunların hepsi ruhsal olan şeylerdi, bu tip durumların karşısında yanına olan hep birilerri vardı. Şimdi ise tek başınaydı, yanındaki psikopat bir kişilikten başka bir şey değildi.



Dayanamayan bedeniyle daha fazla mücadele edemeyeceğini anlayan Feriha salıvermişti kendisini. Uzun zaman sonra ilk defa ruhunu bu kadar rahatlamış hissediyordu belliki. Gözlerini kapatmadan önce ki son söz ;



'' Senden nefret ediyorum Sarrafoğlu. '' olmuştu. Sözünü giderek azalan sesiyle söylemişti. Küçük bir mücadeleci gibiydi, karşı koymak için hiçbir şeyi yoktu ama o inatla hakaretler savuruyordu karşısındakine. Emir ise bu oyunun ona sıkıcı geldiğini anlayınca şişi bir kenara bırakıp alt kata indi. Onlarca telefon ve hattın bulunduğu çekmeceyi açtıktan sonra içlerinden bir tanesini alıp açtı. Bir bakıma yardımcı psikopat diyebileceğimiz Serhat 'ı aradı.



'' Hazır mı? ''

'' Tamam ben evde bekliyorum o zaman seni. '' Gibi sözcükleri dudaklarından bıraktıktan sonra telefonu kapatıp yere fırlattı kırmak için. Daha sonra karşısında duran tekila şişesi çarptı gözüne. Bir bardak aldıktan spnra tekilaları fondiplemeye başladı. Biraz olsun vaktini böyle geçirmeye çalışıyordu.



***



Yanlarında duran hizmetçi bir şey duymaması için gönderdikten sonra Sanem Hanım kendini toparlamaya çalışıyordu. Kafası allak bullak ve sorularla çalkalanıyordu. Garip bir durumla karşı karşıya olduğu belliydi, sonuçta Deniz 'i öldü bilirken birden karşısına çıkıp gelmişti. Meraklarını giderecek tek kişi ise Denizdi!



'' Öldüğünü sanıyorduk? '' Dedi meraklı gözlerle. Genç adam Sanem Hanım 'ın bu sözleri üzerine gözlerini ona yöneltti. Yayıldığı yerde biraz diklendi bu kendini güçlü göstermenin bir işaretiydi.



'' Sanmak, sadece sanıyordunuz işte! '' Derken sesindeki öfke artık kendini ele veriyordu. Daha fazla saklayamıyordu Deniz. Az önce ki rahat tavırları yerini nefrete bırakmıştı.



'' Bencil kızınız beni öldü sanıyordu. Haklıydıda kim olsa öyle sanardı öyle dimi! '' Dedi sinirlice. '' Ama hayat ona bir ceza vermem gerektiğini düşündüğü için ölmeme izin vermedi! Şansa bakın ki kızınız gibi bencil olmayan biri beni ordan kurtardı! '' Diye sözlerine devam etti. Sanem Hanım 'ın yine gözlerine odaklanmıştı, gözlerindeki ateşi, ihaneti o da görsün istiyordu. Oysa ki bunu göstermek için illada böyle yapması gerekmiyordu, bu durum hareketlerinden rahatça anlaşabiliyordu.



Sanem Hanım 'ın dili tutuklanmış ve boğazındada bir düğüm varmışcasına hiçbir şey söyleyemiyordu. Söylenecekte pek bir söz yoktu şu durumda. Daha fazla bu duruma tahammül edemeyen Deniz ayağa kalktı ve Sanem Hanım 'ın yanına yaklaştı ;



'' O lanet kızınız nerde! '' Diye püskürdü. Bir kaç saniyelik suskunluktan sonra Sanem Hanım ;



'' O ka-kayıp, ve bizde nerde olduğunu bilmiyoruz. '' Derken ağlayacak gibiydi ve öylede olmuştu. Akmak için niyetli gözyaşlarını daha fazla saklayamamıştı. Az önce öfkeyle bakan adamın bakışları şimdi şaşkınlıkla meşguldü. .



***



Kapı çaldı ve Emir elindeki tekila bardağını masanın üzerine bırakarak kapıyı açtı. Karşısında pis pis sırıtan Serhat vardı. Sipariş ettiği özel emanetini aldıktan sonra içeriye davet etti ama Serhat, işleri olduğunu söyleyerek oradan uzaklaştı. Genç adam kapıyı üzerine örterken sinsizce gülümsemesi yine yüzündeydi.



Çantayı alarak Feriha 'nın yanına çıktı. Genç kızın baygınlığı bitmişti, ve yatakta öylece uzanıyordu. Vücudunda dolaşan ince sızıyı takmıyordu bile.



'' Bizim prenses uyanmış demek. '' Dedi sırıtarak. Feriha hiç aldırış etmeden öylece odaklandığı yere bakıyordu. Feriha 'nın bir şey söylemediğini gören Emir sözlerine devam etti.



'' Hadi bak iyisin, ölümün bile kaliteli olacak! '' Diyerek çantayı açtı. Çantanın içinde 2 tüm sıvı vardı bunlar kaçak olarak aldırdığı yılan zehirleriydi. (Yılan zehiri anında ölüme sebep olabilir işlenmediği taktirde. Fakat işlendiği taktirde ise vücuttaki kanseri yenebilir. Yada hiçbir zararı olmaz. Tabiki bu sadece işlendiği taktirde. Eğer işlenmediyse anına ölüm! Yurt dışından bir tüpü pn beş bin dolara getirtiliyor! )



İki tüp zehiri de eline aldı bu zehirlerden birisi işlenmiş birisi ise işlenmemişti. İki tüpüde Feriha 'ya uzattı.



'' Hadi seç birini. '' Dedi cool bir tavırla. Genç kızın anlamayan bakışlarını görünce ;



'' Bu tüplerden birini seç. '' Diyerek tekrar uzattı. Feriha, Emir 'in neden böyle bir şey yaptığını anlayamıyordu. Anlamak için Emir 'e soruyu sordu ;



'' Neden? '' Dedi biraz korkak birazda meraklı sesiyle. Bu cılız ses Emir 'in dahada hoşuna gidiyordu.



'' Bu tüplerden biri ölüme biri ise yaşamaya gidiyor, şans senin! '' Diyerek kahkaha attı. Ne kadarda garipti yaşadığı durum. Ölümüde sen yaşamıda sen seçecektin şu durumda. Çaresizce elini tüplerden birine uzattı genç kız, seçtiği ölüm müydü, yaşam mıydı?



*Bölüm Sonu*



Ben uzunca bir bölüm yazdığıma inanıyorum fakat geçenki bölümün yorumları beni hiç tatmin etmedi doğrusu. Eskiden yorumlarınız çok daha iyiydi artık sevilmediğini düşünüyorum doğrusu.
http://www.facebook.com/senaryolarimiz
Hunter (Ziyaretçi)
25.01.2013 12:11 (UTC)[alıntı yap]
this post is fantastic clomid no prescription canada discontinued, and the parameters used to monitor drug therapy.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 168 ziyaretçi (324 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol