| Başlıklar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |
=> Daha kayıt olmadın mı?
Senaryolar - İlk BAKIŞTA Aşk | 21. Bölüm lola34
(şimdiye kadar 313 posta) | | E: Böyle bir şey olmayacak işte olmayacak! Yanımda olacaksın bırakmayacaksın beni! Duyuyor musun?! Bırakmayacaksın!
Genç kadın duyuyordu Emir'i.
Ama söz veremezdi.
Annesindeki hastalığın genetik olduğunu biliyordu.
Bir gün ondada teşhis edilmesinden korkuyordu.
Kendini hazırlamıştı zaten kansere.
Fakat genç adamın derdi bu değildi.
Defterdeki yazılardı.
Nottaki yazı.
"Ona fazla alışma, ayrılması zor olur!"
BÖLÜM 21-
Genç kadın yavaşça kalktı yerden.
Banyoda elini yüzünü yıkayıp kapıya doğru adım attı.
İçeri gitmek istiyordu ama- ama korkuyordu.
Yaşayacaklarından, fakat illaki yaşayacaktı bunları.
Yavaşça açtı kapıyı.
Emir yerde oturmuş bir bacağı kendine doğru çekik,
Diğerini ise uzatmıştı.
Sol kolunu kendine doğru çekik olan bacağına dayamıştı.
Kafasını ise yatık bir biçimde kolunun üzerine çenesiyle dayamıştı.
Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.
Genç kadın dahada kendini suçluyordu.
Emir'in yanına ilerledi ve tam karşısına çöktü.
F: Özür dilerim.. ama-
E: Lütfen. Konuşmak istemiyoru-
F: Ama ben istiyorum. Bak Emir annem kan kanseriydi ve- ve bu hastalık genetik. Bendede çıkma olasılığı %50.
E: Biliyorum.
F: Çok korkuyorum, seni, bebeğimizi, aramızdaki bağı bırakmaktan çok korkuyorum ama-
E: O defteri okudum.
F: Ne yaptım dedin sen?
E: O defteri okudum! Se-senin.. öleceğin.. ya-yazıyor.
F: Biliyorum.. ama o deftere inanmıyorum.
E: Ama annen. Annen için yazılanlar doğru Feriha.
F: Bunu biliyorum ama o deftere inanmıyorum-
Genç kadın oldukça doğuk konuşmaya başlamıştı.
Emir'in ise gözleri artık dahada kızarmıştı.
Göz kapakları şişmişti, sesi çatallı çıkıyordu.
E: Eğer.. eğer sana bir şey olursa- ki olmayacak! Bende gelirim arkandan.
F: Hayır sakın! Bebeğimizin sana ihtiyacı olur o zaman.
E: Bende arkandan geleceğim dedim!
F: Emir bak-
E: Evlenelim.
F: Ne?
E: Hemen yarın.. hemen evlenelim Feriha. Ben artık sensiz bir günüm bir saatim bir dakikam saniyem geçsin istemiyorum.
F: Anenler-
E: Onlar dünden razı zaten. Lütfen Feriha. Yılmaz değil Sarrafoğlu ol! Lütfen!
F: Pe-peki.
Emir hemen kalktı yerden.
Elini Feriha'ya uzatıp onunda kalkmasında yardımcı oldu.
El ele merdivenlerden indiler.
Aysun Hanım elindeki dergiyi karıştırmakla,
Ünal bey ise sargılı olan koluna bakıyordu.
Emir ve Feriha'nın ayak seslerini duyduklarında,
Kafalarını merdivenlere çevirdiler.
A: A- çocuklar gelin oturun.
E: Aslında biz bir şey konuşacaktık.
Ü: Tabi oğlum, ne oldu, kötü bir şey yok değil mi?
E: Yo-yok baba kötü bir şey değil- şey.. ben .. artık şu evlilik işini uzatmasak diyorum.
Ü: Hey yaşa ya!
A: Feriha'nın gelinliğide hazır zaten.
Aysun hanım hafif sırıtarak
Feriha'ya göz kırptı.
Genç adam bunu görünce;
E: Hangi ara ayarladınız?
F: Şey Aysun Hanım eve geldiğimizde beni bodrum katına indirmişti ya-
E: Ee..
F: İşte orada gelinlik provası yaptık, bir sürü gelinlik geittirmiş içlerinden seçtik bizde.
E: Ve bana haber vermediniz.
A: Ama oğlum damadın gelini görmesi olmaz yani düğünden önce gelinlikle falan. Hem Feriha..
F: Buyrun..
A: Aysun Hanım değil Aysun anne olacak o.
F: A- özür dilerim.. unutmuşum.
Ü: Alışırsın alışırsın.
2 HAFTA SONRA;
Bu iki hafta içinde çok yorulmuştu iki genç.
Feriha'nın karnı çıkmadan düğünü yapmak istiyorlardı.
2 Hafta içerisinde tüm organizasyonları halletmişlerdi.
Ünal ve Aysun'unda payı büyüktü.
Aysun Hanım gelinlik ve damatlık ile,
Ünal Bey dekarayon, mamur ve davetlilerle,
Feriha ve Emir ise seçimlerle ilgilenmişlerdi.
_____
Ü: Bakın çocuklar bu dekor iyi bence.
E: Yok bu çok sadece baba, bak şu güzel.
F: Aslında şuda güzel ne sade nede şatafatlı.
Ü: E ama seçin birini.
E/F: Bu!
E: Aşkım ikimizde aynı şeyi seçtik bu iyi bir şey.
Ü: O zaman bu dur.
F: Evet budur..
_____
A: Bu damatlık nasıl?
F: Yok ben bunu Emir'e yakıştıramadım.
E: Anne şu güzel.
A/F: Hayır!
E: Neden ya?
F: Gelinliğime uymuyor.
A: Aynen öyle oğlum.
E: Bir görseydim şu gelinliği.
_____
Ü: Bu davetiyede karar kıldık değil mi?
F: Evet evet güzel hatta çok güzel.
E: Ya-
F/Ü: Emir!
E: Tamam kızmayın ya!
_____
İşte bir hafta böyle geçmişti.
Sürekli koşuşturmaca.
Bu ise bekarlığa feda partileri vardı.
Feriha Tuana ile kutlayacaktı.
Emir ise arkadaşları ile.
Ünal Bey ve Aysun Hanım yalnızları oynayacaktı.
Genç babaanne adayı bu parti için Feriha'ya Emir ile sürpriz hazırlamışlardı.
Misafir odasını pembe ve beyaz ile dekor etmişlerdi,
Kapının girişinde tüylü ev botları ve pembe beyaz pijamalar vardı.
Yerde emvai çeşit abur cubur duvarda ise büyük bit TV montelenmişti.
Yerde CD 'ler vardı çoğu aşk konulu ağırlıklıydı.
Çift kişilik yatağın üzerinde tüller vardı.
Yan tarafta ise devasaa büyüklükte elbide dolabı.
Hemen yanındada boy aynası ve fotoğraf makinesi.
Ve birde not.
Odanın tam ortasında ise Büyük bir Pasta.
Pastanın yanında bir not.
Feriha gözleri kapalı bir şekilde Tuana yardımı ile içeri giriyordu.
F: E hadi ama Tuana aç artık.
T: Oha! Feriha bende ilk defa görüyorum enişte bey neler hazırlamış böyle!
F: Açsanda görsem!
T: Of tamam sitem etme.
Tuana yavaşça açtı Feriha'nın gözlerini.
Genç kadının gözlerinden siyah bez düşer düşmez gözleri büyüdü.
Bu oda, tam anlamıyla muhteşemdi.
Yavaşça ilerledi pastaya.
Notu eline aldı ve okumaya başladı.
"Meleğim.. unutulmaz bir veda et bekarlığına. Babam bir sürü pasta gösterdiğinde bu pastada gözünün kaldığını biliyorum. Bende aynısını yaptırmak istedim. Pastanın üzerindeki motifi anlatana kadar canım çıktı. Anlatıyorum ama anlamıyordu pastacı. Herneyse ama sonunda oldu. Aynı bu şekilde olacağız biz sennile. Sen beni kölen yapacaksın. Herşey senin emrin altında olacak. Herşey sana bağlı olacak. Tıpkı kalbim gibi.. seni seviyorum!"
İster istemez genç kadının gözünden bir damla yaş süzüldü.
Hemen elinin tersiyle sildi göz yaşlarını.
Daha sonra ilerledi elbise dolabına ve oradaki not'u okudu;
"Aşkım bunların hepsini giyeceksiniz, boy aynasında kendinize bakıp fotoğraf çekeceksini kiii.. bende görebileyim. Seni seviyorum. Muck!"
Feriha bir kez daha düşündü;
"Ben bu adamı hak edecek ne yaptım?"
Ve unutulmaz bir bekarlığa veda partisine giriş yaptılar.
EMİRLER|
K: Eveeet.. Emir SARRAFOĞLU evleniyoooouurr.. kim derdiki 2 ay öncesinde senin evleneceğini.
E: O zaman sorsan "hayatta evlenmem" derdim ama şuanda "evlenicem lan" diyorum öyle bir şey işte Feriha.
K: Ahaha yapıştır abi.
E: Gel kardeşim gel.
İ: Koray sarhoş oldu Emir.
E: Aynen öyle. Ne oldu lan sana!?
K: Biz.. ayrılıdık.
İ: Tuanayla!?
E: Hadi lan!
K: Valla.
Experienced (Yaşanmış
T: Çok tatlılar değil mi?
K: Tuana-
T: Yakında bebekleride gelecek aralarına.
K: Tuana ben-
T: Birbirlerinede çok yakışıyorlar.
K: Tuana ben ayrılmak istiyorum!
T: Ne?!
E: Ne yaptın oğlum sen? Boşu boşuna neden ayrıldın?
K: Bilmiyorum ki- Bi-birden oldu işte.
İ: Git özür dile! Oğlum ilk dafe manita yaptın sen onuda boşuna- affettir kendini Koray.
K: Hande haklı! Ben kiiim düzenli manita kiim?!
E: Bence ben haklıyım senden bir bok olmaz abicim!
K: Ben seviyorum onu.
E: Ne güzel sevmek ya bu! Olum manyak mısın kıza yazık lan!
K: Takmıyordur bile.
FERİHALAR|
F: Ağlama Tuana lütfen.
T: Durduk yere ayrılalım ded Feriha! Hiç bir şey yokken ya.
F: E- sen nerede kalacaksın?
T: Gidicem ben.
F: Nereye?! Hiç bir yere gidemezsin çok pis yaparım seni!
T: A doğru Koray'a da "şey ee biz ayrıldık ama Feriha burada kalmamı istiyor mecburen senin evinde kalmalıyım" mı diyeceğim?!
F: Of ssaçmalıyorsun bakarız bir çaresine..
K: Tuanaaaaaaa!
T: Koray'ın sesi mi o?! Ya ben iğiden iyiye gidiyorum baksana hayali sesler duyuyorum.
F: Bende duyuyorum salak!
K: Tuanaaaaaaa!
T: Nerden geliyor bu sesler!?
F: Cama çıkalım.. anlayalım bakalım.
Feriha ve Tuana cama çıktılar.
Koray aşağıda bir koluna Emir diğerine İlker girmişti.
Oldukça içmiş körkütük sarhoş bir şekilde,
Avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
K: Beni affet Tuanaaaaaaa! Lütfen nolur yalvarırım!
T: Koray! Sessiz ol.. rezil olduk!
E: Önemi yoook! | dedi Emir kahkaha atarak.
F: Emir!
E: Ya ama gülesim geliyor beniim.
F: Emir ya!
E: Of tamam sustum.
K: Beni affet lütfen. Emir haklı benden bir halt olmaz senin gibi bir kıızı bıraktım. Eşşeğim ben! Aiiiiii
İ: Oha abi ya anırmasan?!
K: Sus be! Aiiiiiiiii
T: Sus geliyorum aşağıya ama sus!
K: Tamam sustum!
Genç kadın koşarak indi merdivenlerde.
Ferihada arkasından koşuyordu.
Bahçeye çıkar çıkmaz Koray sarıldı genç kadına.
K: Affet beni Tuana. Böyle olsun istemedim hiç.
T: Leş gibi içki kokuyorsun.
K: Bak Tuana valla ben seni çok seviyorum. Ölümü çp ki çok seviyorum
____
E: Pijamalarda çok yakışmış!
F: Of Emir niye bu kadar içtin ki! Nasıl bir veda bu!?
E: Aşkım ama adet yerini bulsun istedim.
F: Tamam tamam kızmıyorum. O not- çok hoşuma gitti.
E: Biliyordum.. pastayı beğendin mi olmuş mu?
F: Olmuş lmuş yedik bile. Bak! | dedi genç kaıdn karnını sıvalayarak.
E: Bebeğimizde yeedi mi?
F: Yedi babası!
E: Aferin kızıma.
F: Emiiir! Çocuğa kız değip duruyorsun- belki erkek!
E: Aferin babasının birtanesi!
F: Bu olabilir.
____
K: Affettin mi beni!?
T: Tamam affettim.
K: Gerçekten mi?!
T: Gerçekten.
Koray sıkıca kavradı Tuana'nın belini ve hızla döndürmeye başladı.
K: Seni seviyorum seni çok seviyorum seni herşeyden herkesden çok seviyorum.
T: Koray tamam dur.. dur dedim!
K: Tamam aşkım. Durdum.
Ertesi gün evlenecek olan çift ise gülerek izliyorlardı onları.
Emir Feriha'nın arkasıdan ona sarılmış, ellerini Feriha'nın karnında birleştirmişti.
Arada sırada bebeğini okşuyordu baba adayı.
AYSUN|ÜNAL
A: Feriha'nın gelinimiz olması için sabırsızlanıyorum.
Ü: Hamile olmasaydı, Emir'in bebeğini taşımış olmasaydı böyle sevinecek miydik?
A: Bence Feriha çok iyi bir kız. Oldukça görgülü..
Ü: Emir'i gerçekten seviyor.
A: Bu zaten en önemlisi.
Ü: Bizde onu sevdik.. değil mi?
A: Sevdik!
DÜĞÜN GÜNÜ|
Gelin odası~
F: Tuana şu gelinliğin arkasını düzelt ya bak sıkıyor göbeğimi.
T: Dün sana deidm o kadar yeme pastadan diye!
F: Müstakbel kocam olacak Emir'im aşkım o kadar hazırlatmış, yemese miydim!? Hem bebğeimde istedi.
T: Tamam yavrum ye tabi yiyeceksindee... sen dozunu kaçırdın.
F: Ya hadi düzelt-
T: Of tamam!
F: Saçımı bozma!
T: Feriha! Kızdırma beni bozmuyorum zaten!
Son hazırlıklar yapılmak üzereydi.
Genç kadın'ın gelinliği oldukça şık ve zarifti.
Tek kollu olan gelinliğin etek kısmı oldukça kabarıktı.
Üst vücut kısmında kumaşlar sarmal luştururken.
Etek kısmında ise kalp şeklinde kumaşlar dikkat çekiyordu.
Genç kaıdnın vücudunun güzel ve teninin beyaz olması;
2 kat daha göz alıcı hal oluşturuyordu.
Saçlarıda dağınık örgü şeklinde oldukça şirindi.
Tırnaklarını damatlık şeklinde renklendirilmesini istemişti Feriha.
Ve bu isteğinde 15 dakikada ulaşmıştı.
Damat Odası~
E: Of ben .ok heyecanlıyım ya! Gideceğim o odaya. Görmem lazım Feriha'yı abi!
K: Olum az kaldı lan biraz sabır be!
E: Of ne sabrı ya! Dayanamıyorum oğlum.. bugün sabah bir aldılar yataktan aşkımı.. bir daha getirmediler.
K: Onlarda anca hazırlanıyorlar senin ki gibi bir gömlek bir ceket değil. Gelinlik taşıyacak kız.
E: Orası öyle de-
K: De si falan yok abi al bir yudum.. al al..
Genç adam bir yudum daha aldu viskisinden.
Oldukça gerilmişti stresten.
Hande ile olan zaman ile şuan ki zamanı karşılaştırmaya başladı;
O zaman körkütük sarhoştu evlenmek istemiyordu evleneceği kadından nefret ediyordu.
Ama şuan şu dakika Feriha ile evleneceği zaman bunların tam tersiydi herşey.
_______
Aysun Hanım ve Ünal Bey davetlilerle ilgileniyordu.
Geelenlerin elini sıkıyordu.
Düğünün yapılacağı yere odaklanıldığında;
Bu sefer salo değil bahçede yapılacaktı nikah ve düğün.
Heryer beyazlarla çevrilmişti.
İçki bardakları gelinlik ve damatlık şeklindeydi.
Kenarda pasta, gelin ve damadı bekliyordu.
Atıştırmalık brownielerin üzerindede
Bardaklarla uyumlu şekilde olan gelinlik ve damatlık motife edilmişti.
Yine aynı modelde çikolatalar her kokteyl masasının üzerinde yerlerini almıştı.
Evin giriş kapısında bahçeye doğru gelen bir tren yolu vardıç
Gelin ve dmat o yoldan bahçeye,
Düğün yerine geleceklerdi.
Feriha'nın seçimleriydi herşey.
Zevkli biri olduğunu bu nikahdada kanıtlayacaktı işte.
HANDELER|~
H: Bu nikah olmayacak izin vermeyeceğim!
O: Hande!
H: Baba engel ol onlara nolur.. lütfen!
O: Bu sefer bir şey yapmayacağım Hande! Sende bir şey yapmayacaksın!
H: Ama baba- be..ben Emir'i seviyorum.
O: Ama o seni sevmiyor. Hem yakındada baba olacak. Bence artık vazgeç. Giderek hastalnıyorsun Hande!
H: Ama baba-
O: Yeter Hande gerçekten artık yeter!
DÜĞÜN~
Emir Feriha'nın kapısının önüne geldi.
Tuanaya hareketlerle bir şey ifade edip Feriha'nın yanına girdi.
Genç kadının arkası Emir'e dönğktğ.
Genç adam yaklaştı ve Feriha'nın omzuna kçük bir öpücük bıraktı.
Feriha döndü Emir'e
E: Fe-Feriha çok-çok güzel olmuşsun-
F: Teşekkür ederim.
E: Melek gibi duruyorsun! Ben seninle mi evleneceğim.
F: İstersen gidebilir-
E: Sakın bir daha gitme lafını kullanma küçük hanım.
F: Emredersiniz Emir Bey!
E: Aferin!
F: Yakışıklı kocam!
E: Dur bakalım daha kocan olmadık..
F: Seni seviyorum.
E: Seni çook seviyorum.
Daha sonra içeri Tuana girdi..
Elinde bir tepsi vardı.
Tepsinin içinde gelinlik ve damatlık giymiş iki kukla yüzükleri taşıyordu.
E: Yüzüksüz evlenmek mi olurmuş?
F: Bu-bunlar çok tatlı.
E: Kendi zevkim.. inanki!
F: İnanıyorum.
Emir yavaşça kavradı sevdiği kadının o narin ellerini.
Kukladan aldu Feriha'nın yüzüğünü ve taktı Feriha'ya.
Aynı şekilde genç kadında Emir'in parmağına yüzüğü geçirdi.
E: Artık inebiliriz.
F: Evet!
___
Yavaş adımlarla indiler merdivenlerden.
Kapıya geldiklerinde trene binip bahçeye doğru geldiler.
Trenin sesini duyan konuklar hemen alkışlamaya başladı çiftimizi.
Feriha ve Emir yerlerine geçtiklerinde Nikah Memuru konuşmasına başladı;
N.M: Siz Emir Sarrafoğlu, Feriha Yılmaz'ı karılığa kabul ediyor musunuz?
E: Tüm kalbimle EVET!
Büyük bir alkış koptu koca bahçede.
Sıra genç kadına gelmişti.
N.M: Siz Feriha Yılmaz, Emir Sarrafoğlu'nu kocalığa kabul ediyor musunuz?
F: Tüm benliğimle EVET!
N.M: İtirazı olan?
S: Durun!
F: Dedee!
S: Sana bunu vermem gerek.
Yaşlı adam yavaşça yaklaştı Feriha'ya.
Cebinden oldukça eski bir küpe çıkardı.
S: Bu annenindi.. evleneceğin gün sana takmamı istemişti.
F: Se-senin haberi-
E: Ben söyledim.
S: Bunlar artık senin Feriha.
Dedi ve sarıldı Samı Bey Feriha'ya.
Ferihada karşılık verdi dedesine.
N.M: Devam edelim mi?
E: Ah pardon.
N.M: Siz şahitlik ediyor musunuz?
K/T: EVET!
N.M: Bana verilen yetkiye dayanarak.. bende sizleri, karıi koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz.
Emir ve Feriha yavaşça kalktılar ayağa.
Emir yaklaştı Feriha'ya.
Eliyle yanağını okşadı Feriha'nın.
Ve dudaklarına oldukça tutkulu bir öpücük bıraktı.
Ayrıldıklarınd aFeriha Emir'in kulağına;
F: İnanamıyorum! Cimcikle beni.
E: Ne?!
F: Biz evlendik.. rüyadayım. Cimcikle beni!
E: O zaman hep rüyada kal sevgilim. Çünkü biz evlendik. Ve hiç ayrılmayacağız artık.
F: Seni çook seviyorum.
E: Bende seni çook seviyorum meleğim! Aşkım.. buda yüzüğün.
F: Emir?
E: E aşkım o nikah yüzüğüydü buda tektaşın!
F: Ama beni çok şımartıyorsun.
E: Hak ediyorsun! Hadi dans edeceğiz.
Çiçeği burnunda çift bahçenin ortasına gelip dans etmeye başladılar.
Herkesi gözü onalrın üzerlerindeydi.
Ferih aoldukça güzeldi bu akşam.
Zerafetiyle göz kamaştırıyordu.
Aynı şekilde Emir'de tüm yakışıklılığı ile kızların beğenisini kazanmıştı.
E: Aşkım?
F: Efendim kocacımmm!
E: Buda çok hoşuma gitmişti. Takarsın değil mi?
Emir cebinden kral ve kraliçe taclı yüzük çıkardı.
F: Takmaz olur muyum!? Çok tatlı .. inanmıyorum sana!
E: Hak ettiğini söylemiştim.
Genç kadın sarıldı sevdiği adam.
Kulağına;
F: Ben seni hak edecek ne yaptım!?
E: Asıl ben seni hak edecek ne yaptım!?
http://www.facebook.com/pages/-Ad%C4%B1n%C4%B1-Feriha-Koydum-Senaryolar%C4%B1-/218741678154954 ALINTI. |
Cevapla:
Bütün konular: 358 Bütün postalar: 445 Bütün kullanıcılar: 151 Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse 
|
|
|
|
|
|
| |
Bugün 19 ziyaretçi (52 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|
