--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Fuck Off || 8.Bölüm

Burdasın:
Senaryolar => ~Fuck Off~ => Fuck Off || 8.Bölüm

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
14.02.2012 19:40 (UTC)[alıntı yap]
- Yıkılan Tabular



'' Deniz, Deniz, Hayııııııııır! ''



Diye uyuduğu uykudan uyandı genç kız. Gördüğü kabusun etkisiyle yerinde sıçramıştı, bu oına şok etkisi yaratmıştı. Biraz daha bu karmaşada takılı kaldıktan sonra karşısında duran Emir 'i fark etti. Az önce yüzünde beliren şaşkınlık şimdi yok olmuştu Emir 'in.



'' Ahh kıyamam sana ben, kabus mu gördün! '' Dedi ve olduğu yerden doğrulup Feriha 'nın yanına oturdu. Yüzündeki alaylı ve bir o kadar öfke dolu bakışları insanı çıldırtacak cinstendi. Feriha 'nın yüzünü sağ eliyle kendine çevirdi, genç kız ondan iğrendiğini açıkça ifade edebiliyordu.



'' Benden bu kadar iğreniyorsan kendinden ne kadar iğreniyorsun acaba! '' Diye laf sokmaya çalışmıştı aklı sıra. O her zaman güçlü olmayı seven taraftı fakat karşısındaki Feriha olunca yıkılmayan tabuları bile yıkılıyordu.



'' Ben kendimden iğrenmiyorum, sadece nefret ediyorum! '' Dedi dişlerinin arkasından konuşarak. Emir 'e dönük olan yüzünü arkaya çevirdi ve az önce kabuslar gördüğü yatağına tekrardan gömüldü. Delice ağlamak istiyordu, içinde patlayan volkanları belki bu şekilde söndürebilirdi. Ama o da biliyordu ne ağlamakla ne de başka bir şeyle bu nefret söndürülemezdi! Feriha 'nın bu sözü üzerine odadan ayrıldı Emir, belliki bu sözler onun canını acıtıyordu. Aslında insanlar hep böyledir bildikleri şeylerdir her zaman ama başkası tarafından yüzümüze vurulduğunda daha çok yakar bizi. Günden günden kahreder adeta.



*



Genç adam Feriha 'nın hemen karşısındaki odaya girdi, sadece burada gerçek Emir 'e dönüşebiliyordu. Gerçekleriyle burada yüzleşiyordu. Yatağın hemen kenarındaki komdinin çekmecesini açtı ve içindeki fotoğrafları aldı. Annesiyle olan küçük ve mutlu Emir vardı o fotoğraflarda. Her resime baktığında eski anılar canlanıyordu gözünde. Hiçbir şeyden haberi olmuyordu o zamanlar, ne kötülükten ne de intikam hırsından haberi vardı. Fotoğraflara baktıkça gözünden akan yaşlara ister istemez engel olamıyordu! Önünde duran yansımasına baktı!



'' Böyle olmak zorunda mıydım? Ha söylesene anne, senin oğlun bu muydu? Niye bıraktın ki beni belki sen olsaydın her şey çok daha farklı olurdu Emir 'in böyle olmazdı. Bana kızma anne sen olmayınca tutunacak hiçbir dalım kalmıyor. '' Dediğinde akan göz yaşları dahada hızlanmıştı. '' Nolur şimdi şu kapıdan girip bana sarılsan, hepsi kötü bi şakaydı desen. '' Diye sözüne devam etti. Feriha ise Emir 'in sesi duymuş ve kapı aralığından onu izliyordu. Üzüldüğü gözlerinin dolmuş olmasından ap açık ortadaydı. Emir yan tarfta duran vazoyu aldı ve aynaya geçirdi. Artık daha şiddetli ağlıyordu. Feriha hemen yanına koştu yerde duran Emir 'in yanına oturdu.



'' Annemsiz olmuyo' Feriha, o olmadan ben geri gelemiyorum. '' Dedi haykırarak. İçindeki acıyı bu şekilde vuruyordu. Feriha ise şaşkındı, Emir 'i ilk defa bu kadar güçsüz görüyordu. O sanıyordu ki Emir hep bir duvar gibi dimdik ve güçlü dururdu. Ama değildi işte herkes gibi onunda acı çektiği zamanlar vardı. Ya da her zaman çekiyor ama bunu belli etmek istemiyordu. .



Emir 'in iç duyguları yine karışmıştı, Feriha 'nın iyi biri olduğunu düşündüğü sırada aklına o lanet gün gelince hepsini birer birer silip atıyordu. Oysa ikiside ne kadar yenik düşmüşlerdi hayata, aralarındaki tek fark Emir bunu kamufile etme konusunda iyiydi ama Feriha yapamıyordu bunu. O her zaman iç dünyasını dışa yansıtmıştı. Emir kendini toparladı ve ;



'' Ne işin var senin burda! Hem bu odaya girmeni kim söyledi sana! '' Diye bağırdı Feriha 'ya. Her zaman ki gibi yine Feriha 'yı sürükleyerek yatağa götürüyordu. Genç kızın şaşkın bakışları Emir 'i hiç etkilemiyordu. Çünkü Emir 'e göre Feriha her zaman bir işkence tahtasıydı, ne mutluluğu ne de ufak bir tebessümü hak ediyordu. Feriha artık eskisi kadar da ürkmüyordu, şu zamandan sonra bir zamanlar ona korkunç gelen ölüm artık basit bir olaydı belkide, ya da sadece o böyle düşünüyordu. Emir aşağıya inip mutfakta ki masanın üzerinde duran bıçağı alarak Feriha 'nın yanına çıktı.



'' Sanırım biraz oyun iyi gelir. '' Dedi ve Feriha 'ya yaklaşmaya başladı. Yatağın köşesinde duran Feriha Emir 'den kaçmak için iyice geriliyordu ama artık kaçacak bir yer kalmamıştı. Elindeki bıçağı komdinin üzerine bıraktı ve Feriha 'yı kollarından yatağa bağladı, böylelikle oyun daha zevkli olacaktı!



Az önce bıraktığı bıçağı tekrar eline aldı ve Feriha 'nın yanına oturarak teninde gezdirmeye başladı. Genç kızın kas katı olmuştu, o metalik parçanın sivri ucu ona sürtüldüğünde kendini ölüme daha yakın hissediyordu. Emir bıçağı genç kızın kalbinin üstünde gezdiriyordu artık.



'' Bu bıçak buraya saplansa kaç saniyede ölürsün acaba? 10 ya da 20? Ama korkma ben senin böyle kolay ölmene izin vermem. '' Dedi her zaman yüzünde taşıdığı alay yaşıyan gülümsemesiyle. Birden yüzünü sertleştirdi ve ;



'' Acı çekerek, tıpkı Deniz gibi acı çekerek öleceksin. Onun gibi yalvaracaksın! '' Dedi dişlerinin arkasından, ardından bir hiddetle Feriha 'nın bacağına sapladı. Genç kız anın verdiği tepkiyle çığlık attı. Bacağından dökülen kanlar bembeyaz çarşafı bir andan kırmızıya boyamıştı. Bir nebze olsun acısını dindirmek için elini yaraya tutacağı sırada bağlı olduklarını fark etti.



'' Seen, sen lanet birisin! Pisliğin tekisin, sana acıdığım için kendimden nefret ediyorum anlıyor musun nefret ediyorum senden de kendimdende! '' Dedi bağırarak ve ardından '' Ahh. '' sesi yükseldi dudaklarından. Canı çok yanıyordu ama bu Emir 'in hiçbir zaman olmadığı gibi şuanda da umrunda olmuyordu. Onun istediği zaten buydu, eğer onu hemen öldürseydi istediğine ulaşamazdı ama böyle tam da istediği gibi oluyordu her şey. Odadan çıktı, Feriha ise acıdan öylece kıvranıyordu oracıkta.



Çok geçmeden Emir elinde tuz paketiyle odaya geri dönmüştü. Sinsi gülüşü onu daha da adi etmeye yetiyordu.



'' S-Se-Sem düşünüğüm şeyi yapmayacaksın dimi? '' Dedi tereddütle. Bir yanda bacağının acısı bir yandanda Emir 'in yapacaklarını düşündüğünde delirir gibi oluyordu. '' Neden yapmayayım ki, hem böylelikle daha fazla acı çekersin. '' demesiyle elindeki tuzu yaraya bastırması bir oldu.



'' Aaaaaaaaaahhhhhh. '' Diye çığlıklar atıyor ve ağlıyordu. Tam da Emir 'in istediğini yapıyordu. Ona beni öldür diye yalvarıyordu adeta. Artık canına tak etmişti, daha nereye kadar böyle devam edebileceğini hiç bilmiyordu.



Aradan kısa bir süre geçti, Emir biraz olsun insafa gelmiş ve daha fazla kan akmaması için yaranın üst tarafını bağlamıştı. Belkide insafa geldiğin değil sadece daha fazla acı çektirmek içindi. Emir 'den uzun bir süre ses çıkmayınca Feriha uyuduğunu düşündü ama tam tersiydi, genç adamın tek düşündüğü Feriha 'nın canını daha fazla yakabileceğiydi.



Emir odaya girdi tekrardan ve çıkmadan önce masanın üzerine bıraktığı bıçağı eline aldı. Her defasında canını bir bıçakla yakıyordu. Ama bu daha acı vericiydi, silahla her şey bir anda olurdu. Emir bıçağın üzerindeki kanları temizledi ve Feriha 'ya doğru yürürken ;



'' Cd 'de ki oyunu oynamaya ne dersin? '' Dedi sinsi gülümsemesiyle.



(Unutanlar vardır belki hani Emir Feriha 'ya bir cd izletmişti ve o cd de ki adam kadının bağırsaklarını bıçakla dışarı çıkarmıştı. Hah işte o cd bu. )
http://www.facebook.com/senaryolarimiz ALINTI.
beyaz melek (Ziyaretçi)
02.01.2013 01:55 (UTC)[alıntı yap]
güzel ama, korkutuucu.BENCE EMIR AYNI REHINEDEKI GIBI OLSUN .HEM ÖYLE DAHA GÜZEL

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 131 ziyaretçi (258 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol