lola34
(şimdiye kadar 313 posta) | | Feriha-
Gozlerimi actigimda uyuya kaldigim koltukta degil, Emir’in odasinda, yatagindaydim. Yastik Emir kokuyordu, gozlerimi yavasca cama dogru cevirdim. Hava kararmisti, buradaki yazlik hic bir evin sahibi daha gelmemisti, camdan disari bakildiginda sadece denize yansiyan dolunayin isiklari goruluyordu. Yataktan kalkip, banyoya gittim. Saclarim darma duman olmuslardi, simdi duzlestirmek veya masa yapmak cok zor ve uzun surecegi icin, ellerimle ustlerini islatip, tepede balerin topuzu yaptim. Uzerimdeki burusmus elbiseyi cikarip, baska bir uzun elbise giydim, aksam olduguna gore hava serinlemistir diye dusunup ince bir hirka gecirip, merdivenlerden asagi indim. Emir salonda gozukmuyordu. Belki sabah yaptigi surprizi yapmistir diye mutfaga indigimde, mutfakta da olmadigini farkettim. Balkona acilan kapiya dogru yurudugumde, bahcedeki salincakta oturmus, kahve ictigini farkettim. Hic bir sey soylemeden, kendime de bir kahve yapip, balkona dogru gidip, salincaga, Emir’in yanina oturdum. Benim geldigimi farkedince gulumseyip, dudaklarini basima bastirip, saclarimi kokladi.
Emir: uyanmissin.
Feriha: neden beni uyandirmadin?
Emir: uyandiricaktim, kiyamadim, fazla guzel uyuyordun.
Feriha: yataga gittigimi hatirlamiyorum bile.
Emir: boynun falan tutulmasin dedim.
Feriha: saat kac?
Emir: on biri geciyor, bu satte yeni uyanildigina gore, bu aksam bizlere uyku yok gibi geliyor Feriha Hanim. Acaba bu aksam , burada duran bu ac aslan, bu bebek geyigi ye-
Feriha: hic fantezilere girmeyelim askim, ayin sansli zamanindayiz.
Emir: biktim ama ben senin bu isinden ya.
Feriha: bende bayilmiyorum Emir.
Emir: aman neyse, sadece uyuruz o zaman bizde, kokunu icime cekerek..
Feriha: uykum yok benim ama..
Emir: dolasalim istersen biraz?
Feriha: bu satte? Ortalikta kimse yok Emir ya..
Emir: Eee? Hadi Feriha ya.
Feriha: yani burada anca bekci cocuklari falan vardir.
Emir: sadece ikimiz, denizin oraya gideriz, hadi.
Feriha: dur bekle telefonumu aliyim.
Emir: bosver, benimki yanimda.
Gulumseyip, salincaktan kalkip, Emir’in elini tuttum. Salondan anahtarlari alip, kapiyi cekip karanlik sokaga ciktik. Hakliydim kimsecikler yoktu, ortalikta bos bos yuruyorduk Emir ile.
Feriha: ya Emir, simdi dusununce, biz dugun islerini hallettik te, evi dosemedik hala..
Emir: kolay is o, onumuzdeki hafta hallederiz.
Feriha: ay ben hala evlenicegimize inanamiyorum.
Emir: sorma ya, kim derdi Emir sarrafoglu gencecik yasinda evlenicek?
Feriha: hadi ya, bak seen.
Diyip, Emir’in elini birakip, yokusun uzerinde kosusturmaya basladim, bir yandan guluyor, bir yandan yukari dogru hizlica adimlarla yuruyordum, Emir’de bana yetismek yerine ondan kacmama izin veriyor, sanki daha hizliymisim gibi davraniyordu. Daha sonra birine carptigimi hissettim. Yazliktaki bekcilerin cocuklarindan biriydi, hemen bir iki adim geri attim, o ise bana dogru geldi,
Ilkay: Korkma guzelim, biraz egle-
Emir: LAN! Birak lan onu it!
Emir hemen yanima dogru kosup, bu apaciyi benden uzagi itip, beni arkasina gecirdi.
Ilkay: oo, Emir Sarrafoglu buralara ugrarmiydi ya?
Emir: uza git bir sorun olmasin.
Ilkay: napicaksin lan, babanin adamlari burada da mi var? Sadece kendine saklama ama o-
Cocuk daha cumlesini bitiremeden, Emir gozune yumrugunu savurmustu. Onun yumrugunun cocugun gozune degmesiyle birlikte, dudaklarimdan cikan cigliga hakim olamadim. Cocuk yerden kalkarken Emir bana dogru basini cevirip;
Emir: Feriha eve git geliyorum simdi ben.
Feriha: emir sacmalama
Diyerek emir’in kolunu tuttum, o sirada cocuk yerden kalkmis, Emir bana donmusken, kafasiyla Emir’in basina vurmus, kasini patlatmisti. Emir sinirlenip, beni kolundan silkeleyip, yumrugunu cocugun karnina gecirdi. Cocuk tekrar yere dustugunde Emir ona dogru yuruyup, egilip cenesine son bir kez daha yurmuk atti “Sakin bir daha gozume gozukme it” diyip, hemen elimi tutup, yokusu inip, eve dogru yurumeye basladi. O kadar korkmustum ki, hic bir sey soyliyemiyordum bile. Emir’de bir sey soylemiyordu, esen ruzgar yuzumuze carpiyordu. Emir bosta kalan elini ara sira kasina bastiriyor, hala kanayip kanamadigina bakiyordu. Eve geldigimizde cebinden anahtarlari cikarip, hemen kapiyi acti. Hic bir sey soylemeden eczane dolabina yuruyup, oksijenli su, yara bandi, ve gazli bez alip, salona dogru yurudum. Emir koltuga oturmus, oylece duruyordu. Yanina oturup, gazli bezin bir tanesine oksijenli su dokup, yavasca kasina bastirdim. Bastirmamla birlikte, uflayip yuzunu eksitmesi bir oldu.
Feriha: cok aciyor mu?
Emir: iyiyim yok bir sey.
Feriha: gerizekalisin sen
Dedim biraz daha bastirarak, hala kaniyordu. Basini geri cekip;
Emir: sana sarkiyordu cocuk.
Feriha: kavga etmen gerekmiyordu, bu apaci manyaklar yaninda bicak falanda tasirlar, ya bir sey yapsaydi sana.
Emir: sacmalama Feriha ya, turk filmine cevirme isi.
Feriha: ayni seyi ben yapsam etmedigin lafi birakmazsin
Dedim elimdeki bezi birakip, yara bandini acarak, bandi yapistirip, elimin tersi ile yanagini oksadim. Basini elime bastirip, eliyle elimi tuttu.
Emir: korkma iyiyim ben.
Feriha: sana bu satte dolasmanin kotu bir fikir oldugunu soylemistim.
Emir: belki bu mevsimde, henuz bizimkiler falan hic gelmemis.
Feriha: bir sevgilinin yapmasi gereken seyler listesinde, sevgilisi icin kavga etmeliyi silebiliriz artik senin icin haha.
Emir: hadi ya, ne var baska bakalim bu listede?
Feriha: senin listende sadece Emir Sarrafoglu olmasi gerek var kucuk bey.
Emir: ne kadar guzel birseysin sen ya, ne kadar tatli, ne kadar muhtesem..
Dudaklarimi Emir’in kilere goturup, bastirdim. Ben sadece dudaklarimi bastirirken, emir benim basimi kavramis, dudaklarini aralamis bu masum opucugu, atesli bir opsumeye cevirmisti. Bir sure sonra kendimi cektim;
Feriha: biliyorsun.
Emir: uf evet.
Neredeyse gunduz dort saat uyumama ragmen, kendimi acayip yorgun hissediyordum, dudaklarima gelen esnemeye hakim olamadim.
Emir: bu kadar uyuyan bir sen varsin feriha.
Feriha: biliyorum, koala gibiyim.
Emir: ahah, hadi bakalim
Feriha: ya Emir ben cok yorgunum, tasi beni
Dedim masumca gulumseyip, beni kavramasi icin kollarimi uzatarak. Emir de gulumseyip, tek elini belime, digerlerini ise bacagima koyup, beni kavradi, bende kolumu boynuna dolayip, basimi gogsune koydum. Emir beni odaya goturup, kalktigimda toplamadigim carsaflarin uzerine birakti. Uzerimdeki elbisenin askilarini cekip, cikarip, carsafi uzerime cektim, Emir’de boxeri disinda uzerindeki her seyi cikarip, yanime gelip, kolunu belime doladi ve boynuma masum bir opucuk birakti.
Emir: iyi geceler sevgilim.
Feriha: iyi geceler sevgilim.
Emir’in elinin uzerine elimi koyup, bedenimi yavasca uykuya teslim ettim.
Emir-
Normalde beni her sabah uyandiran alarm sesi yerine, yanagimda hissettigim yumusacik dudaklar uyandirdi beni bu sabah, gozlerimi aralayip, elimi Feriha’nin yanagina bastirdim.
Feriha: hadi uyan artik, bugun sabah iktisat var, gec kalacagiz.
Emir: yani tek ortak dersimizin sabahin koru olmasi hic hos degil.
Feriha: hadi Emir.
Emir: tamam sen giyin, ben kalkiyorum.
Feriha: ben zaten giyinigim, kahvaltida hazir, hadi bir seyler yiyip cikalim.
Emir: tamam sen kahveleri koy, ben geliyorum.
Feriha: Emir bak-
Emir: askim geliyorum dedim.
Feriha odadan cikar cikmaz, onun yastigini alip, basima bastirip, dunyadaki en buyuk zevklerden biri oldugunu dusundugum harika uykuma geri dondum. Bes dakika bile gecmeden, Feriha’nin ellerini hisettim bu sefer yuzumde.
Feriha: bak biraz daha kalkmazsan su dokecegim basindan asagi.
Emir: cok kotusun ya, sadece uykum var.
Feriha: hadiii.
Yatakta dogrulup;
Emir: uf iyi kalktim
Feriha: aferin, hadi bakalim dusa, sonra da asagida seni bekliyorum, bak Emir cabuk ol gec kalacagiz.
Uflayarak carsaflari uzerimden atip banyoya dogru yurudum. Dus alip, belime havlumu sarip, diger havluyla saclarimi kuruladiktan sonra, uzerimi giyinip, tiras oldum. Saclairma hafiften jole surup, parfumumu sikip, dislerimi fircaladiktan sonra asagi indim. Feriha bahcedeki agaclara bakarak kahve iciyordu. Geldigimi gorunce benimde bardagima kahve koydu, bende karsisindaki sandalyeye oturdum.
Feriha: bugun iktisattan baska dersin var mi?
Emir: elektronik var ama laboratuvar, gruptakilerden birinden alsam olur notlari, ne oldu ki?
Feriha: sabah arayip sordum, gelicekler ve gelmiyecekler belirtmis, artik oturma duzenini falan halledelim, sonra da bitiyor is, oradan da esya bakariz diyordum.
Emir: tamam olur.
Gulumseyip, bir seer atistirip, Feriha’nin masayi toplamasina yardim ettim. Ortaligi halettikten sonra balkon kapsini sikica kapatip, evin ana kapisina dogru yuruduk, her seyi aldigimizi kontrol edip, evden cikmadan, parmak uclarima cikip, Emir’in yanagini opup “cok tesekkur ederim, harika bir kacamakti” diyip, evden disari ciktim. Emir’de arkamdan gelip, elindeki cantayi bagaja koyup, yanima gecti. Bu mukemmel iki gunu birakip, Istanbul’un kargasisina donmek icin yola ciktik..
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641 ALINTI. |
