--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Fuck Off || 4.Bölüm

Burdasın:
Senaryolar => ~Fuck Off~ => Fuck Off || 4.Bölüm

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
06.02.2012 20:01 (UTC)[alıntı yap]
Fuck Off || 4.Bölüm



Kısa bir yolculuktan sonra eve varabilmişlerdi. Feriha uykunun huzurlu kollarından kendini alamamıştı henüz. Emir arabadan atik bir hareketle inip Feriha 'yı kucağına aldı. Kapıyı açmakta zorlansada kısa bir süre sonra başarabilmişti. Ağır adımlarla içeri girdi. Olabildiğince sessiz davranmaya çalıştığı her halinden belli oluyordu. Ayağıyla kapıyı üstüne attıktan sonra üst kata çıkan merdivenleri birer ikişer çıktı. Kendi odasına geçti ve genç kızı yatağın üzerine bıraktı. Adeta bir melek bırakıyordu yatağın üzerine, öyle hissetmesine neden oluyordu Emir 'in. Bembeyaz çarşafın üzerine bıraktıktan sonra tam kolunu çekeceği sırada içi bir garip olmuştu genç adamın. İkisinin nefesleri birbirine karışıyordu. Adeta sessiz bir senfoni oluşturuyorlardı. Emir kendine engel olamadı ve yatağın baş ucuna oturup içinde anlayamadığı fırtınalar kopartan kızın yanına oturdu. Onu izliyordu. Nasıl baktığını bile bilmiyordu. Aşkla mı yoksa nefretle mi? İçinde bir yerlerden aşık olduğunu söyleyen sesler geldiğinde dahada nefret ediyordu kendinden. İntikam almalıydı kendince aşık olmak değil. Elleriyle saçıyla oynamaya başladı. Sanki ona bir büyü yapıyordu ve yapması gereken her şeyi engelliyordu. Onun yanına gelince farklı bir Emir oluyordu sanki. Hafifçe kulağına eğildi ve şarkının şu sözlerini mırıldandı ;



'' Hüzünlerinide al yanına ; “Ne olacak yanacaksan ?”Benimle yan , benimle yanÇok mu şaşırırsın cehenneme kar yağdırsam ?Benimle yan , benimle yan ''



Şarkının sözlerinin devamını getiremeden Feriha Deniz diye sayıkladı. Emir 'in biraz olsun yumuşamış olan kalbi tekrar buz tutmuştu. Öyle bir nefrete sahipti Feriha dudaklarına yapışsa eriyip gidecek, Feriha Deniz dese bir çığ gibi büyüyecek. O an ki sinirle Feriha 'yı kucağına aldı ve aşağıya inmeye başladı. Evin kapısını açıp arabaya şiddetli bir şekilde bıraktı genç kızı. O sırada uyanan Feriha henüz uyku sersemi olduğu için gelişen olayları fark edemiyordu.



'' Nereye? Ya Emir yavaş kullansana! '' Diye bağırsada Feriha. Emir sağır gibiydi. Ona hiçbir şey söylemeden yola odaklanmıştı. Gözlerinden çıkan ateş hiç bu kadar can yakıcı görünmemişti.



'' Emir nereye dedim sana!? '' Gözlerini sinirli bir şekilde dikti Emir 'e. Genç adam sert bir bakış atıp ; '' Kapa çeneni! '' dediysede sadece Feriha ürkmüştü. Nasıl ürkmesin ilk defa onu böyle görüyordu, ilk defa bu kadar öfkeli. . Ya da şimdiye kadar içinde beslediği öfkeyi kusuyordu. Karanlık bir ormana sapmıştı Emir. Burası ürkütücülükte çok iyi denilebilirdi. Çok geçmeden önlerinde beyaz büyük bir ev belirdi. Bu karanlığın içinde beyaz bir melek gibiydi. Emir sertçe genç kızın kolundan tutup evin kapısını açtıktan sonra adeta onu bir paçavra gibi içeriye fırlattı. Feriha 'nın canının acıdığı çıkardığı küçük bir çığlıkla belli oluyordu.



'' Naptığını zannediyorsun sen! '' diyerektn ayağa kalktı ve Emir 'in üstüne yürüdü. Oda artık Emir gibi sinirli bakıyordu ya da bakmaya çalışıyordu sadece.



'' Karşılıksız kalan hiçbir şey yoktur öyle değil mi! ''



'' Ne-ne saçmalıyorsun? '' Kekelemeye başlamıştı artık genç kız. Söylediklerinden korkuyordu sanki. Ya da bir anlam çıkartamadığı içindi bunlar.



'' Deniz diyorum! Senin yüzünden öldü! Yanlış kişiyi kurtardın. Azrailini kurtarmak akıl alıcı bir davranıştı! '' Dediğinde Feriha bir şeylerin farkındaydı artık. O an yaşananlar bir film şeridi gibi geçiyordu ikisininde gözü önünden. Bu ortamdaki sessizlikten belli oluyordu.



'' Hatırla! Çok yalvardı gitme diye! Beni al diye! Benim kolumu sıyıran kurşun onun böbreğine saplanmıştı! Sen ise orda onun öleceğine kanaat getirdiğin için bırakıp gitmemizi söyledin. Çkeip aldın ordan beni de! '' Emir bunları söylerken Feriha 'nın gözlerine dimdik bakmatak almıyordu kendisini. Ne kadar nefret ettiğini, ne kadar çok öfkeli olduğunu anlasın istiyordu. Ki öyle de oluyordu. Artık Feriha anlayamadığı bir şeyler için değil Emir 'in için de ki Azrail 'den korkuyordu. '' Emir ben... '' diye söze başlayacağı sırada Emir 'in tokatıyla yerde bulmuştu kendini. Ufacık beni buz gibi parkenin üzerindeydi. . Belli ki az önce bu yaşananalardan dolayı özür dileyecekti. Ama ne Emir 'in bakışı için ne de bir başkası için bu özür çok anlamsızdı. Yaşadıkları o iğrenç olaydan sonra ufacık bir özürle ne düzelebilirdi ki sanki.



*



Emir Feriha 'yı alıp bir sandalyeye bağlamıştı. Kısa bir süre birbirlerine nefretlerini gözleriyle anlattıktan sonra Emir bir cd taktı. Genç kız en başlarda ne olduğunu anlyamasada filmde yer alan iğrençlikler midesini bulandırıyordu. Acımasız bir adam ve yalvaran bir kız. . Adam hiç acımadan bıçakları batırıyordu. Karın bölgesinden başlayıp arkasına kadar attığı yarıkla midesi görünüyordu kadının. Artık o bir ölüydü, tıpkı Deniz gibi. Peki kadın ne kadar masumdu? Yalvaran biri her zaman için suçsuz muydu? Belkide artık Feriha 'da kendinden nefret ediyordu. Her gece binbir kabusla uyanıyordu ama hiç bu kadar sert bir şekilde vurulmamıştı gerçekler yüzüne.



'' Ne kadar harika bir ölüm dimi? '' Dediğinde Emir, Feriha ona şaşıran gözleriyle bakıyordu.



'' Emir bak ben.. '' Dedi ve duraksadı. Bunları söylemeye ne kadar cesareti vardı bilmiyordu. Hatta cesareti bu saatten sonra var mıydı o bile bir muammaydı. '' Ben böyle olsun istemezdim hiçbir şey. Ben-Ben özür dilerim. '' Sonunda başarabilmenin verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldı. Üstündeki yükü biraz olsun attığını düşünüyordu. Oysa ne kadar saçmaydı.. Emir alayla gülümsedi sonra bu alaylı gülümsenin arasına siniri ekledi ve konuştu.



'' Özür, tüm bu yaşananlardan sonra basit bir özür mü!! Kurtulabileceğini sanıyorsun hala öyle değil mi! Olmayacak prenses! Bu sefer hiçbir şey senin istediğin gibi olmayacak. '' Dedi ve Feriha 'yı bağladığı sandalyeden çözdü. İteleye iteleye onu evin önünde ki uçuruma getirdi. o gece ki gibiydi. Yakamozu anlattığı gece. Kişiler aynı ama hissedilen duygular farklıydı. O an ki mutluluğun yerini kin ve nefret almıştı. Deniz ve gökyüzü kadar karamsarlardı. Onları aydınlatan ne bir ay ne de küçük bir yıldız vardı.



Uçurumun en kenarına geldiler. Feriha önde Emir arkada olmak üzere duruyorlardı. '' O günden sonra yemin ettim! Onun gibi yalvartarak öldürecektim seni! Sen sadece Kendi yalanında kaybolmuş halde kendini bulamıyorsun. Kendini basit şeylere inandırıyorsun. Oysa ben seni buraya getirmeden önce saçını okşuyordum. '' Dedi ve Feriha 'nın kolunu sıktı. '' Evet saçını okşuyordum ta ki sen bana yapmamam gerektiğini anlatana dek! Bu uçurumun dibinde olacaksın az sonra. Önce bir çığlık atacaksın ve sonra vücudun yere kapaklanacak. Kemiklerinin kırılma sesleri gelecek. Belki hemen ölmeyeceksin fakat o kırılan kemikler organlarına saplanmaya başlayacak. İşte o zaman asıl istediğimi yapmış olacağım. Acı çeke çeke öleceksin. Deniz gibi yalvara yalvara öleceksin. Hayatımı s*kip attığın için teşekkür ederim sürtük! Şimdi bende senin hayatını bitiriyorum! Ait olduğun yere Cehenne 'me git! '' Dediği anda hiç acımadan Feriha 'nın tuttuğu kollarını bırakıverdi. .
http://facebook.com/senaryolarimiz ALINTI.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 27 ziyaretçi (49 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol