--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 71-74.Bolumler

Burdasın:
Senaryolar => ~Senmisin Bana Çirkin Diyen~ => Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 71-74.Bolumler

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
03.02.2012 11:20 (UTC)[alıntı yap]
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 72.Bolum



Feriha-



Ciktigimda saat yediye geliyordu. Uzerime rahat bir seyler giyip, sacimi kurutmaya basladim. Sacimi kurutup, masa yaptiktan sonra dolabimin onune gittim. Ne kadar uzun zamandir cikiyorduk, ben hala Emir’I gorecegim zaman kiyafet secmekte zorlaniyordum. Siyah straplez kisa bir elbise denedim once.. Ama yok, ailesiyle yemekte olucaktik, fazla gece elbisesi gibiydi bu. Altima bir kot, uzerine’de beyaz bir gomlek giydim, bu da fazla gunluk kacmisti. Siyah, yarisi deri, yarisi kumas olan bir tight, uzerine de krem rengi ince bir kazak giydim. Olmustu sanki bu, banyoya gidip yuzugumu taktiktan sonra makyajimi yapip, parfumumu sikip asagi indim. Annem ve arkadasi hala oturuyorlardi.



■Sanem: cikiyor musun canim? ■Feriha: evet, aksam gec gelirim, yada gelmem bilmiyorum. ■Sanem: tamam, sabah gorusuruz o zaman. ■Feriha: gorusuruz. Asagi inerken Merve’ye Furkan’a arabami cikarmasini soylemesini soyledim. Daha sonra da Hande’yi aradim.



■Hande: efendim? ■Feriha: canim ben simdi cikiyorum, yarim saatte sende olurum heralde. ■Hande: tamam, bekliyorum. O sirada Furkan arabami getirmisti bile. Tesekkur edip, arabama bindikten sonra Emir’I aradim.



■Emir: efendim canim? ■Feriha: simdi Hande’ye gidiyorum, haber veriyim dedim. ■Emir: tamam bende birazdan cikarim. ■Feriha: tamam canim, gorusuruz. ■Emir: askim? ■Feriha: efendim? ■Emir: seni seviyorum ■Feriha: seni seviyorum. ■Emir: COK seviyorum. ■Feriha: bende. Hizlica telefonu kulagimdan cekip kapadim, yuzumdeki “liseli kiz gulumsemesine karsi koyamiyordum”.. En sonunda Hande’lerin evine gelmistim, tam telefonumu elime almis, onu arayacaktim ki, o kapinin onune cikti, ve arabaya dogru yurumeye basladi. Ne olmus Hande’ye ya.. Ne kadar guzel olmustu, sanki Koray’la bulusacagini biliyordu.. Parmaginda yuzugu yoktu ama.



■Feriha:merhaba. ■Hande: merhaba. ■Feriha: yuzugun? ■Hande: Koray’a geri verecegim.. senden rica etsem, bugun beni ona birakir misin, onunla konusmam lazim. ■Feriha: zaten sen bugun onunla bulusucaktin.. ■Hande: anlamadim.. ■Feriha: Emir’le konusmanizi saglamak icin bir plan yaptik. Merak etme, orada Koray olucak.. ■Hande: peki o zaman. ■Feriha: gercekten ayrilicak misin? ■Hande: olmuyor Feriha yurutemiyoruz. ■Feriha: onca seneyi nasil cope aticaksin Hande? ■Hande: bilmiyorum, ama yapmak zorundayim. ■Feriha: once dusunseydin biraz.. ■Hande: dusundum, bugun butun gun dusundum.. Belki bir yolunu buluruz falan dedim ama olmadi.. Koray’dan nefret falan etmeyecegim, sadece arkadas kalmamiz daha iyi olucak ■Feriha: ama- ■Hande: lutfen.. bunu kendim halletmem gerekiyor. ■Feriha: peki sen bilirsin. ■Hande: tesekkur ederim her sey icin. ■Feriha: hic bir sey yapamiyorum ki.. ■Hande: boyle olmasi gerek.. ■Feriha: sizin hayatiniz, her ne kadar- ■Hande: lutfen, daha fazla konusmayalim.. Hande yavasca kapiyi aralayip arabadan inerken ben arkadasindan bakiyordum.. Nasil ya.. Koray ve Hande ayriliyor muydu simdi? Bitmis miydi? Hizlica telefonumu alip Emir’I aradim.



■Emir: efendim? ■Feriha: hande koray ile bulusmak istedi zaten, onu Koray’a birakmami istedi, bende soyledim. Ayrilmayi dusunuyor galiba.. yuzugunu cikarmis, geri vericek.. ■Emir: yok artik.. Hande Koray’dan vazgecicek? Hic sanmiyorum.. ■Feriha: bittigine cok inandirmis sanki kendini. Uzerinde garip bir sakinlik var.. ama toparlamis gozukuyor, cok kararli Emir, yapicak.. ■Emir: Koray ne yapicak Hande’siz.. ya ne yapiyor bunlar ya.. ■Feriha: biraz kendi hallerine birak sevgilim, birak ayri kalsinlar, anlasinlar birbirleri olmadan yasayamayacaklarini, kendi baslarina halletmeleri gereken bir sey bu. ■Emir: uf biliyorum. O zaman bende Koray’a soyliyim, tam da cikiyordum evden. Neyse, sen geliyor musun? ■Feriha: evet, az kaldi gelmeme. ■Emir: tamam canim gorusuruz. ■Feriha: gorusuuz. Emir-



Feriha ile telefonu kapadiktan sonra Koray’I aradim.



■Koray: efendim? ■Emir: abi hande seninle konusmak istiyormus. Bu aksam zaten biz sizi bulusturmaya calisiyorduk. Kiz mavi’de seni bekliyormus. ■Koray: tamam cikiyorum simdi. ■Emir: Koray.. ■Koray: efendim? ■Emir: abi fazla dagitma, dagiticaksanda araba kullanma. ■Koray: neden? Sonucta biz Hande ile bairsmayacak miyiz? ■Emir: hande- neyse siz konusursunuz kendiniz. Sadece icersen araba kullanma, beni ara, cagatay’I ara, taksiye bin ama araba kullanma, teyze- ■Koray: biliyorum, biliyorum. Neyse cikiyorum, gorusuruz. ■Emir: gorusuruz kardesim. Ne yapiyordu bu Hande ya. Bunca seneden sonra ne diye ayriliyordu bu adamdan? Koray Hande olmadan Koray olmazdiki.. dagiticakti, biliyorum.. taniyorum onu, ve toparlamasi cok zor olucak. Uf hande ya, isleri ne diye bu kadar karisitirirsiniz ki! Kapidan dondugumde annem bana bakti;



■Aysun: aa cikmiyor musun? ■Emir: yok gerek kalmadi. ■Unal: Feriha geliyor degil mi hala? ■Emir: evet, yoldaymis. Ben bir odama cikiyim. Odamin kapisini acitigimda Naz’I gordum karsimda. Aynanin oldugu yerde duran dolabin cekmecesi acikti, onun elinde’de parfumum vardi.. ne yapiyordu ya bu kiz, manyak midir nedir.



■Naz: ben cok- ■Emir: ne yapiyorsun sen? ■Naz: ben- ozur dilerim, sadece parfumunuz cok guzel kokuyordu, kardesimin dogum gunu, ona da bu parfumumu almak istiyordum, adina bakicaktim, sonra bir suru oldugunu gordum, su anda hangisini kullandiginizi anlamaya calisiyordum. ■Emir: dolce gabbana light blue. Simdi odamdan cikar misin? ■Naz: ozur dilerim tekrar. ■Emir: onemli degil. Hi, naz, masada beyaz zambaklar var degil mi? ■Naz: evet. Normalde koymazdik ama aysun hanim rica etti. ■Emir: biliyorum, ben soyledim, Feriha’nin en sevdigi cicek. Biz yemekteyken bugun aldirdigim mumlari buraya yerlestirip yakar misin? Dikkat et yanlislikla tarcin kokusu falan olmasin hic birinde, Feriha nefret eder. Bir de guller soylemistim bir suru, geldiler mi? ■Naz: evet. ■Emir: tamam, yapraklari sadece degil mi? ■Naz: evet. ■Emir: peki, onlarida yerlere serpistirir misiniz? Bir de carsaflar falan degistirildi degil mi? oyle buram buram deterjan kokmasinlar. ■Naz: bugun degistirdim Emir bey. ■Emir: tamam, feriha geli- Tam o sirada asagidaki zilin caldigini duydum, hizlica merdivenlerden asagi inerken Naz arkamdan geliyordu. Feriha anneme sarilmisti, beni farkettiginde bana dondu ve kollarini boynuma dolayip dudaklarini yavasca dudaklarima bastirdi.



■Emir: hosgeldin sevgilim. ■Feriha: hosbulduk. ■Unal: ozlettin kendini Ferihacigim, daha sik gel. ■Feriha: okul falan cok dolu oluyorum Unal Abi, dugun hazirliklari falanda var. ■Aysun: aliyorum sanem’den haberleri, davetiyeleri vermissiniz galiba. ■Emir: bugun verdim tarihi’de. ■Unal: ya niye ayakta konusuyoruz, oturalim. ■Emir: Canim yemekten once bir seyler ister misin? ■Feriha: hayir canim, tesekkurler. ■Emir: anne? ■Aysun: yok canim, almiyim. ■Emir: baba? ■Unal: olur, buz istemiyorum ama. ■Aysun: yemekten once buzsuz viski agir degil mi? ■Unal: aman aysun ya. Babama bardagi uzatip Feriha’nin yanina gectim, kolumu omzuna attigimda, oda eliyle elimi kavradi. Annem bize rahat bir iki dakika bakmisti, sonra gozleri dolmustu.



■Unal: aysun?! ■Aysun: yok bir sey, cok duygulandim sadece.. yani Emir, hic dusunmezdim durulacagini, boyle hanim hanim bir kiz ile evlenicegini.. hala kucuklugunu hatirliyorum. ■Feriha: ay bende o bes yasindaki hallerini hatirliyorum, tam bebekligimiz gelmiyorda aklima, hani 6-7 yaslari hayal meyal hatirliyorum. ■Aysun: albumler burada, yemekten sonra bakariz. ■Emir: anne lutfen. Karizma denen bir sey var. ■Feriha: sus bakiyim sen. Aysun abla kesinlikle bakalim yemekten sonra. ■Emir: allahim ya, delirtirsiniz siz adami. Yemege gecelim mi artik, aciktim ben. ■Feriha: gunun her saniyesi acsin sen zaten askim. ■Emir: diyene bak! ■Feriha: alinirim ama bak! ■Emir: gel buraya. Yavasca kollarimi omuzlarina sarip Feriha’yi kendime cektim. Saclarina dayanamiyordum, o kadar guzel kokuyorlardi ki.. yavasca dudaklarimi basina bastirip, kollarimi uzerinden cektim ve msaya dogru yurudum. Once Feriha’nin sandelyesini cektim, daha sonra kendim yerime oturdum. Babamda ayni seyi yapmisti. Naz servis yapiyordu bu aksam.. Feriha’ya attigi bakis neydi oyle.. bu kizin derdi neydi ya? Hasta midir nedir, once yastigima parfumunu sikar, sonra parfumlerimi koklar, Feriha diyince yuzunu eksitir, sevgilime ters ters bakar. Kizin yemegine zehir koyacak neredeyse, yarin bu kizla konusmam gerekiyordu sanirim. Haddini asmaya basliyordu artik. Kim oldugunu, nerede oldugunu birinin ona hatirlatmasi gerekiyordu.

.Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 73.Bolum



Emir-



Yavasca kollarimi omuzlarina sarip Feriha’yi kendime cektim. Saclarina dayanamiyordum, o kadar guzel kokuyorlardi ki.. yavasca dudaklarimi basina bastirip, kollarimi uzerinden cektim ve msaya dogru yurudum. Once Feriha’nin sandelyesini cektim, daha sonra kendim yerime oturdum. Babamda ayni seyi yapmisti. Naz servis yapiyordu bu aksam.. Feriha’ya attigi bakis neydi oyle.. bu kizin derdi neydi ya? Hasta midir nedir, once yastigima parfumunu sikar, sonra parfumlerimi koklar, Feriha diyince yuzunu eksitir, sevgilime ters ters bakar. Kizin yemegine zehir koyacak neredeyse, yarin bu kizla konusmam gerekiyordu sanirim. Haddini asmaya basliyordu artik. Kim oldugunu, nerede oldugunu birinin ona hatirlatmasi gerekiyordu. Naz Feriha’nin servisini onune dogru koydugunda, Feriha her zamanki tatli dilligi, ve kibarligi ile nazikce tesekkur etti. Naz ise yuzune bir gulumseme yerlestirdi ve hepimize afiyet olsun diyip asagi dogru inmeye basladi.. Belki yanlistim, Naz’in derdi Feriha ile degildi. Neydi benim bu kendimi begenmisligim ya?! Belki kizin ozel hayatinda sorunlar vardi, bize yansitiyordu istemeden. Bilmeden, isin dogrusunu ogrenmeden yargiliyordum resmen. Feriha tabagindaki hic bir seye dokunmamisti neredeyse.



■Emir: canim? Hic bir sey yemiyorsun? ■Feriha: migdem kotu biraz. ■Aysun: aa, ne oldu canim? ■Feriha: usuttum galiba, simdi cok yersem daha kotu olur. ■Emir: asagiya soyliyelim bir ilac falan getirsinler. ■Feriha: gerek yok canim. ■Aysun: cok az bir seyler yede, ac karnina ilac alma simdi, sonra ben sana bir bitki cayi yaparim hic bir seyin kalmaz. ■Emir: ben ne haldeyken duzeltmisti ya. ■Aysun: ay Feriha, senin bu akilli sevgilin, kisin ortasinda denize atlamis, ertesi gun nasil hasta anlatamam sana. Atesi cikmis kirka. Havale falan geciricek sandik, Koray desen oda ayni sekilde. Neler neler yaptilar kac gun duzeltmek icin hatti hesabi yok, sonra bu cayla toparladi yani. ■Emir: ya kucuktuk o zamanlar, on alti yasinda mi neyim, subat gibiydi, kuzenim gelmisti Amerika’dan Ege. Her neyse, tekneyle acildik falan, onun bir iki arkadasi vardi, onlar kendi halinde takiliyorlar, biz de iste Hande Koray ben, Ali, Melisa falan, biz Koray ile iddia’ya girdik Hande ve Melisa ile ayni anda opusemem, yapmazlar diye, Koray yapamazsin dedi bende yaparim dedim. Melisa ile hallettim de, Hande cetin ceviz cikmisti ya.. Ahaha, her neyse, kaybedince bende atlamak zorunda kaldim, Koray’da arkamdan atlamisti gerci. Ege cikartmisti bizi, ay neydi ya.. O kadar soguktu ki anlatamam sana, sanki kuzey kutbunda buzlarin altinda yuzuyordum. ■Feriha: aferin size ne diyim, iyi ki atlatabilmissin. ■Emir: ben zaten hatirlamiyorum o zamanlari, annemler falan diyor iste. ■Aysun: kucukkende bir kere balkondan dusmustu, allahtan cok yuksekte degildik, yazlik evin balkonuydu. ■Feriha: aa sevgilim, senin bu kadar sapsal olma nedenin cikti ortaya. ■Emir: gel bakiyim buraya sen! Feriha-



Emir suratimi hizlica kavrayip, catalina tabakta duran patlican salatasindan doldurup, yanaklarima bastirarak agzimi acip, zorla yedirmisti, suratimi kurtarip, agzimdakini bitirdikten sonra masada duran bardagimi alip, bir yudum aldim. Unal Abi ve Aysun Abla bize bakip gulumsuyorlardi.



■Feriha: simdi masadayiz, ben sana bunun hesabini odetecegim Emir Bey! ■Emir: bekliyorum kucuk hanim. ■Unal: ee feriha, Ahmet nasil, gorusemedik ne zamandir, bu Pazar golfe gidicektik guya birlikte, acil bir toplantim cikti, iptal etmek zorunda kaldim. ■Feriha: iyi, sizin gibi oda, isine asik. Calisiyor cogu zaman, ben de cok dolu oluyorum, yemeklerde gorusuyoruz, eskiden baba-kiz bir seyler yapardik, pek olmuyor artik. ■Unal: burada da oyle. Eskiden Emir ile bir suru sey yapardik, simdi- ■Emir: dolu oluyorum baba. ■Unal: biliyorum, suclamiyorum zaten. Bilirim bu telaslari. ■Emir: sorma ya, evlenmek ne zor ismis! Su hanimefendiye kan verdirene kadar oldum bugun neredeyse! ■Feriha: abart abart! ■Aysun: hep boyle kizim bunlar, al birini vur otekine. Baba ogul abartmaya bayiliyorlar. Iyi ki bir ayakkabinin numarasini burada bulamadim diye Paris’e gittim. Amma konusuldu. Ya Paris surasi. Iki saatlik yer neredeyse. ■Unal: Hayatim fazla abartmiyor musun simdi? Sabah gidip aksam dondun, Aysun neredeydin diyince alisveriste dedi ya. ■Feriha: ay gelinligin kumasini Paristen baksaydim keske! Nasil dusunemedim?! ■Emir: yani su gelinlik ne buyuk sey sizin icin! ■Feriha: cocuklugumdan beri bugunu dusunuyorum ben! Masal gibi olmali. ■Emir: prensi buldum diyorsun yani? ■Feriha: buldum tabii, senden iyi prens mi olur? Emir bana dogru gulumseyip yanagimin uzerinde parmaklarini gezdirdi nazikce. Herkes yemegini bitirmisti, bizde kalkip koltuklara gectik. Asagidakilerden birileri gelip masayi toplarken, biraz once bize servis yapan kiz kahvemi nasil ictigimi sordu.



■Feriha: az sekerli. ■Emir: ben istemiyorum Naz. ■Naz: peki efendim. Aysun Abla yavas yavas esnemeye baslamisti, saat daha on iki olmamisti, ne kadar erken uykusu geliyordu, ya da belki sadece bizi yanliz birakmak istiyorlardi..



■Aysun: Feriha’cigim aksam buradasin, bak seni kahvaltida da gormek istiyorum. ■Feriha: peki. ■Aysun: o zaman iyi geceler size. ■Emir: kahveleriniz? ■Aysun: istemiyorum. Iyi geceler. ■Emir: size de. Aysun Ablalar elele tutusup yukari cikmislarken, Emir bana dondu.



■Emir: ah, annem cayi unuttu. ■Feriha: yok hayatim, migdem daha iyi zaten. ■Emir: emin misin? ■Feriha: evet, simdi daha iyiyim. ■Emir: peki o zaman.. Film izlemek ister misin? ■Feriha: olur, hangi filmler var bakalim? Koltuktan hizlica kalkip, Emir’in yanina dogru yurudum. O kalkmis ve dvd’lere bakmaya baslamisti bile. Birden arkasini donup, beni gorunce, dvdleri rafa birakip, sikica beni kavradi. Bende elimi boynuna ve sacinin arasina koymustum. Emir beni yavasca operken, gulumsedigini dudaklarimla hissedebiliyordum. Yavasca koltuga dogru yurumeye baslamisken, birden topuklu ayakkabilarin sesini duyduk. Emir’I yavasca ittigimde biraz onceki kiz oldugunu gordum.



■Naz: cok ozur dilerim. ■Feriha: onemli degil. ■Naz: ben kahvenizi getirmistim. ■Feriha: tesekkurler. ■Emir: Naz, cikarken isiklari kapatirmisin? Bir de burada degil heralde sarap bardaklari, iki sarap kadehi lazim bize. ■Naz: hemen getiriyorum. Naz topuklarini sertce yere vurarak yuruyordu. Bu kiz ya topuklularla yurumeyi bilmiyordu, yada sacma sapan tripler atiyordu “birine”. Aman Emir ile bir derdi varsa kendi halletsin, evde calisan kizlar en fazla ne yapabilirdi ki sonucta?

Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 74.Bolum



Feriha-



Naz odadan ciktiktan sonra Emir tekrar bana dondu, dudaklarini benimkilerine yaklastiriyorduki, yavasca isaret parmagimi dudagina bastirdim.



■Feriha: o kadar kolay degil kucuk bey. Diyip, goz kirpip, kalcami kivirtarak koltuga geri yurudum, ayakkabilarim ayagimi sikmisti, bende cikarip, ayaklarimi kendime cektim ve bagdas kurdum, o sirada da Naz geri geldi;



■Naz: sarap kadehleri. ■Emir: tesekkurler. Naz odadan yine biraz onceki triple cikarken, Emir kafasini yavasca iki yana sallamisti. NE oluyordu ya?! Emir iki kadehe de sarap koyup, yanima gelirken, salonun girisinde olan kucuk bir kapiyi acti ve icinden battaniye aldi. Ben orasi oda saniyordum, demekki dolapmis. Once kadehi bana uzatti, ben de gulumseyerek elinden aldim ve Emir’in battaniyeyi ortmesine izin verdim, daha sonra kendiside dikkatlice battaniyenin altina girip, kolunu omzuma atti.



■Feriha: sevgilim? ■Emir: efendim? ■Feriha: filmi koymayi unuttun. ■Emir: bosver sen filmi, kim bana kolay degil demisti bakiyim, gel buraya.. Diyerek dudaklarini benimkilerin uzerine bastirdi, beni koltuga itmis, uzerime abanmisti, egilirken once kendi kadehini, daha sonra benimkini sehpanin uzerine birakti ve kollarini benim etrafima sardi. Ben koltuga uzanmistim, oda uzerimdeydi. Tek elini basimin altindan boynuma koymus, diger eliyle ise bacagimi kavramisti. Bir yandan birbirimizi operken, arada kendimi cekip “seni seviyorum” diye fisildiyorduk. Yavasca kendimi dogrulturken, emir koltukta normal bir sekilde oturmus, ve beni bacaklarimdan kavrayip, kucagina oturtmustu. Biraz once dilime degdirdigi dili, artik ceneme, boynuma degiyordu, kucuk opucuklerinin yerini minik emmeler aliyordu. En sonunda beni iki bacagimdan kavrayip, merdivenlere dogru yurumeye basladi, bir yandan beni opuyor, bir yandanda yavas yavas basamaklari tirmaniyordu, merdivenin donus kisminda yanlislikla ayagim duvara carpip kucuk bir ses cikarmisti, Emir ise hafifce kirkirdayip, odaya dogru yurumeye devam etmisti. Odasina girdigimizde, hala kucagindan indirmemisti beni, yavasca ayagiyla kapiyi kapatip, yataga dogru ilerlemeye devam etmisti. Daha sonra bacaklarimde olan bir elini belime, digerini ise kalcamin altina goturup, beni yavasca saten carsafin uzerine birakti, daha sonra oda uzerime cikti. Dudaklarini bir kez daha dudaklarima bastirip, dilini dudaklarimin icinden agzima soktu, oyle guzel opuyordu ki, sadece opmeme ragmen inliyordum. Yavasca dudaklarini dudaklarimdan, boynuma kaydirdi, daha sonra uzerimdeki ceketin omzunu cekistirdi, ben ise yardimci olmak icin basimi cevirmisken, burnuma gelen kokuyla irkildim.



BU.YASTIK.BASKA.BIR.KADININ.PARFUMU.KOKUYORDU.



Emir



Emir’I hizlica uzerimden itip yataktan kalktim. O ise hemen arkamdan kalkip, anlamayan gozlerle bana bakti, cevap bile veremiyordum, soylemek istedigim tum cumleler, tum kelimeler bogazimda dugum olmustu sanki. Hic bir sey soylemedim-soyleyemedigim. Ciplak ayaklarimla kosarak Emir’in odasindan cikip, salona dogru yurumeye basladim. Ayakkabilarimi giymek icn bile vaktim yoktu, hizlica ayakkabilarimi, ve koltukta duran cantami aldim ve kapiya dogru yurudum. Tam cikicaktim ki, Emir kolumdan kavradi, Aysun Ablalarin uyumasina ragmen, sesi normalden yuksek bir tondaydi.



■Emir: ne yapiyorsun sen Feriha?! Bir de bana mi soruyordu?! Ne yapiyordum ben?! Cidden ?! ne yapiyordum ben?! Hala bu cocukla ne yapiyordum ben ! Gozlerinin icine baktim son bir kez. Anlamsizlik, kusku, korku, hatta kizginlik vardi Emir’in ela gozlerinde.. Sertce kolumu cekip, yavasca gozumu kirpip, rimelimle birlesen gozyasimin akmasina izin verdim. “Allah kahretsin” diyerek kapiyi acip, gecenin sogunun yuzumu kesecek derecede carpmasina izin verdim. Bir yandan elimle burnumu ve agzimi kapatip agliyor, bir yandan da arabama yuruyordum. Emir’in arkamdan geldigini duyabiliyordum, arkamdan “Feriha!” diye bagirdigini. Niye geliyordu? Ne aciklayacakti bana?! Bunun ne ozuru, ne telafisi olabilirdiki ! nasil bir adilikti bu ya, nasil bir ucuzluk?! Bu kadar mi dusuk biriydi Emir! Bu kadar mi adi birini seviyordum ben! Arabama dogru olan adimlarimi dahada hizlandirdim, neredeyse kosuyordum. En sonunda Emir bana yetisemeden, arabama binip, kapiyi kitledim. O ise cama abanmis, kapiya vuruyor, Feriha ac sunu diye bagiriyordu. Hizlica arabayi calistirip, oradan uzaklasirken, yan aynamdan Emir’in arabasina bindigini gordum. Direk cevre yoluna cikmisken, Emir’in hala arkamda oldugunu gorebiliyordum. Hiz ibresi, 120yi gosteriyordu su anda, Emir ise artik arkamda degil, yan seritteydi ve kornaya basiyordu. Hic bir sey soylemeden, daha da hizli gitmeye devam ediyordum, ben hizlandikca, Emir daha da hizlaniyordu. En sonunda o kadar sinirlendim, o kadar gicik oldum ki, cevre yolunun ortasinda, arabayi durdurdum ve anahtari kontaktan cektim. Emir ise benim duracagimi tahmin edememis, durdugumu gorunce birden basmisti frenlere. Fren sesini duyabiliyordum, kesin yerlerde izleride birakmisti. Daha sonra arabadan inip, bana dogru kostu.



■Emir: Feriha manyak misin ?! CEVRE YOLUNUN ORTASINDAYIZ! Arabalar kacla gidiyor burada! Biri carpacak! Calistir su arabani ve kullan! ■Feriha: beni takip etme! ■Emir: arabana bin dedim! ■Feriha: eger defolup evine gitmiyorsan bende binmiyorum ! Arabanin kapisini sertce kapatip, sol seridin ortasina dogru yururken, Emir’in beni kucagina aldigini hissettim.



■Feriha: ne yapiyorsun sen zorba ! birak! ■Emir: bin su arabaya dedim ! Emir zorla beni kendi arabasina goturmustu, yolcu koltuguna oturup, kapiyi kapattiktan sonra, sanki ben cieriden acamayacakmisim gibi kapilari kitledi. Ben ise ne yaptigini izliyordum. Tekrar benim arabama kosup, arabayi sag, agriza seridine cekti. Daha sonra arabaya geri kosup, hizlica bindi ve tek bir kelime etmeden kullanmaya basladi. Daha sonra telefonunu alip, bir yeri aradi.



■Emir: evet, cevre yolu, birinci kopru girisi. Siyah bmw. 34 fa 90. Tamam, tesekkur ederim. ■Feriha: ne yapiyorsun sen?! Nereye gidiyoruz ! arabam cevreyolunun ortasinda! ■Emir: aliyorlar simdi, cektiriyorum, sabah gider alirsin, anahtar hala bende, al bu numarayi ariyacaksin, kaydet telefonuna. Emir hizlica telefonu benim kucagima firlatip, tekrar yola dondu. Kaslarini catmis, sertce yola bakiyordu. O kadar hizli gidiyorduk ki, yoldaki agaclari, evleri falan farkedemiyordum bile. Sonunda eve gelmistik.



■Emir: in Feriha. ■Feriha: nefret ediyorum senden allah seni kahretsin! ■Emir: Feriha. In! Sertce arabadan inip, kapiyi carptim. Arabadayken icimde tutabildigim gozyaslarim artik gozlerimden akmaya baslamisti. Sacim, basim rezil haldeydi kesin. Elimle burnumu ve agzimi kaparken, karanlikta, topuklularla dusmeden yurumeye calisiyordum. Sonunda kapiyi acip eve girebilmistim. Isiklar kapaliydi, herkes yatmisti heralde. Hickirimlarindan ses cikarmamaya calisarak, ayakkabilarim elimde, yalin ayak bir sekilde odama yurudum. Odama girip, yavasca kapimi kapatip, odamdaki, bogaza bakan, kucuk balkonuma acilan, yere kadar olan camlari acip, balkondaki korkuluklara dogru yurudum. Emir’in verdigi yuzuk hala parmagimdaydi.. Beni aldatan serefsizin verdigi yuzuk, BENIM EVLENME HATASINI yapacagim alcagin verdigi yuzuk parmagimdaydi.. Yuzugu yavasca parmagimdan cikarip, avicimun icinde tuttum.. Ne hayallerle takmistim ben bu yuzugu parmagima. Ne aptalmisim, ne kadar salakmisim.. olmayacak bir seye inanmisim ben, ne kadar aciz bir durumdaymisim.. nasil farketmemisim bunu, Emir’in hic bir zaman degismedigini, benim icin degisitigini dusundugum Emir olmadigini, hala eskiden tanidigim, kadinlari kullanmaktan baska bir sey yapmayan Emir oldugunu NASIL GORMEMISIM?! Elimi yavasca havaya kaldidim, yok etmem gerekiyordu bu yuzugu, atmam.. Ama yapamadim, o kadar ani, o kadar mutlu oldugumuz zamanlar vardi, simdi sonsuza kadar yok edemezdim bu yuzugu.. Emir’e verirdim. En azindan gider baska bir kiza verir, onunda benim gibi ayaklarini yerden keser sonra birden pat diye birakirdi. Cunku o buydu.. Boyle bir adamdi!





Iki saattir icimde tutmaya calistigim hickiriklarimi, gozyaslarimi, kinimi, acimi en sonunda biraktim. Havayi icime cekerek, sirtimi korkuluklara verip kendimi yavasca yere birakip, aglamama izin verdim. Ayaklarimi kendime cekip, kollarimi bacaklarimin etrafinda sardim, eger aglamak, icimdeki tum bu acilari yok edebilecek olsaydi, hayatimin sonuna kadar aglayabilirdim.. Bitmisti, her sey bitmisti…



***



Bir sure yerde oturup, kendi kendime agladiktan sonra korkuluklarin demirlerine tutunarak yerden kalktim, ve iceri girdim. Disarisi yavas yavas aydinlanmaya baslamisti bile, benim gozyaslarimda durmustu artik.. akmiyordu.. olmuyordu, aglayamiyordum bile artik, sadece canim yaniyordu, simdiye kadar hic yanmadigi kadar cok… Odama geri girip, uzerimdekileri cikardim. Tekrar uzerimi giyinmeye bile useniyor, yoruluyordum.. yatagimin uzerinde kalan seyleri yere firlatip, yatagimin icine girip, carsafimi uzerime kadar cektim. Basimi koydugum yastigin yanindaki yastiga uzanip, kendime cektigimde, Emir’in parfumu koktugunu farkettim. Emir’I unutmak, sandigimdan, planladigimdan, umdugumdan ve dusundugumden daha zor olacakti anlasilan, cunku nereye baksam bir parcasini gorucektim.. yatagimin carsafinda, parmagimdaki yuzukte, bana dogum gunumde aldigi kolyede, bir suru ayakkabilarimda, yatagim basindaki fotografimiza, telefonumdaki binlerce fotografinda, her yemek yapisimda, her yazliga gidisimde, yaptigim her seyde, gittigim her yerde onu, bizi bulacaktim
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641?sk=wall ALINTI.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 445
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 7 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol