--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 66-71.Bolumler

Burdasın:
Senaryolar => ~Senmisin Bana Çirkin Diyen~ => Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 66-71.Bolumler

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
03.02.2012 11:18 (UTC)[alıntı yap]
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 66.Bolum



Feriha-



Cakma sarisin kasarimiz uzaklastiktan sonra Emir bana dondu ve ;



■Emir: guzel performansti Feriha Hanim, tebrikler. ■Feriha: biliyorum. Hadi cok konusma, daha cok isimiz var, ben dus almaya gidiyorum. Yarim saate hazir olurum, direk sirkete geceriz. ■Emir: yarim saat ne yapicaksin Feriha?! ■Feriha: bu saclar kendiliginden duzlesmiyorlar evladim. ■Emir: peki anne. ■Feriha: cok konusma terbiyesiz, hadi ben dus almaya gidiyorum. Tam opmek icin uzanmistim ki, kendini geri cekti.



■Emir: hop hop hop, terliyim. ■Feriha: peki, oyle olsun. Cikinca isterim ama opucugumu. ■Emir: seve seve. Hadi bakalim dusa kucuk hanim. ■Feriha: peki. Soyunma odasina gidip buz gibi bir dus aldim. Saclarimi kurutup, hizlica duzlestirdim. Hava cok guzeldi bugun, bende yanima beyaz bir pantolon, uzerine de ince bir bluz ve ince bir hirka almistim. Uzerimi giyinip, disari ciktigimda Heves’in kapidan girdigini gordum.



■Heves: aa canim? ■Feriha: naber heves ya? ■Heves: iyidir, spordamiydin sen? ■Feriha: hii, Emirle okulu ektik bugun tamamen, once de bir spora gelelim dedik. ■Heves: iyi yapmissiniz, Emir nerede? ■Emir: biri benden mi bahsediyor? Naber canim? ■Heves: iyilik senden? ■Emir: iyidir. ■Heves: e hadi o zaman, tutmiyim ben sizi, zaten kac gundur tembellik yapiyorum, simdi caydiricaksiniz yine beni. ■Emir: bir seyler yapsaydik? ■Heves: yok yok, bugun uzun bir spor yapmanin vakti. ■Feriha: e iyi peki sen bilirsin. ■Heves: gorusuruz, iyi eglenceler size. ■Emir: gorusuruz fistik. Emir elimi sikica kavrayip arabaya dogru yururken birden elimi birakip, belime sarilip boynumu optu. Ben kikirdarken o benim boynuma yaklasti ve “kiza iyi cemkirdin, hosuma gitti” dedi, bende biraz daha kikirdadiktan sonra birlikte arabaya bindik ve sirkete gittik. Giristeki kiz bizi gorunce ;



■Banu: Hosgeldiniz Emir Bey. ■Emir: merhaba, babam odasinda mi? ■Banu: evet, geldiginizi haber veriyim ben. ■Emir: gerek yok. ■Banu: peki efendim siz bilirsiniz. Emir hizlica odaya girdiginde Emir direk masanin karsisindaki kahverengi deri koltuga oturdu. Bende yanina gectim.



■Unal: hosgeldiniz. Bir sey icer misiniz? ■Emir: hayir. ■Unal: Ferihacigim sen? ■Feriha: yok tesekkur ederim. ■Unal: peki, sizi burada gormeyi neye borcluyuz Emir Bey? ■Emir: ciddi bir konuya baba. ■Unal: selcuk konusunu konusmak istemiyorum. ■Emir: demek oyle? Sen konusmak istemeyince kapanir degil mi? unal bey nasil isterse oyle olur! ■Feriha: canim sakin ol. ■Emir: baba, bak benim Sude’ye sevgim sonsuz. Kesinlikle de yaninda olmak istiyoruz Feriha’yla. Hem maddi hem de manevi olarak, hatta mumkunse doktorunun numarasini da almak istiyoruz. Ama o serefsize saygi duymami bekleme benden. ■Unal: o serefsiz dedigin senin amcan! ■Emir: evet, mafya amcam! Istedigi olmayinca adamlarina soyleyen, “sikariz iki tane topuguna” diyen amcam! Anneme tokat atan amcam! ■Unal: artik oyle bir sey yok bile- ■Emir: umrumda degil ! o serefsiz benim evime gelmeyecek diyorum baba ! anladin mi?! Ne yapiyorsan yap! Sana karisacak degilim, ama ben o adi herifle ayni ortamda bulunmam. ■Unal: tamam emir, sakin ol! ■Emir: anlatabildim mi?! ■Unal: yeter emir! ■Feriha: canim sakin ol, Unal abi sende sakin ol. ■Emir: tamam mi dedim baba? ■Unal: tamam. ■Emir: ayrica Selcuk’a soyle, Sude’nin onkologunun numarasini istiyoruz Feriha ile. Ayrica Sude’nin telefon numarasini. ■Unal: tamam, bulunca soylerim sana. Emir? ■Emir: efendim? ■Unal: annenin yaninda sakin dur. Biliyorsun anneni. ■Emir: biliyorum tamam. Biz cikiyoruz, aksama gorusuruz. ■Unal: yemege evde misin? ■Emir: bilmiyorum daha, beklemeyin beni ama. ■Unal: iyi peki tamam. ■Feriha: gorusuruz. ■Unal: gorusuruz Feriha. Emir hizlica elimi kavrayip, arabaya dogru yuruduk. Arabaya binip, yola ciktigimizda ona dondum;



■Feriha: hadi ama bak, sikma canini, babana da soyledin zaten, bundan sonra Selcukla da gorusmek zorunda degilsin. ■Emir: biliyorum, sadece dayanamiyorum, adini bile duymaya dayanamiyorum o herifin! ■Feriha: hadi ama sevgilim, duzelicek bak, Sude’de cok iyi olucak. Daha hangi etapta oldugunu bile bilmiyoruz. ■Emir: tesekkur ederim. ■Feriha: anlamadim, ne icin? ■Emir: yanimda oldugun icin. ■Feriha: baska nerede olabilirim Emir. Hadi gidelim sevgilim, yapilicak cok is var, eve gidip davetlilerin listesini cikarmamiz lazim. ■Emir: ya soylesek birileri halletse? ■Feriha: adamlar bizim yakinlarimizi nereden bilsinler? Senin nikah sahidin kim olucak? ■Emir: Koray. Sen? ■Feriha: ya Heves diye dusundum, ama bu sefer Hande alinicak, Hande desem Heves cocukluktan beri arkadasim o alinicak, napicagimi sasirdim. ■Emir: Heves bence, yani sonucta Heves senin cocukluktan beri arkadasin, ben ve Koray gibi. ■Feriha: haklisin. O sirada bizim eve gelmistik, arabadan inip merdivenlere dogru yururken Emir arabasinin anahtarini Furkan’a verdi garaja cekmesi icin. Iceri girdigimizde;



■Emir: bu cocugun benimle alip veremedigi ne? ■Feriha: kimin? Furkan’in mi? ■Emir: soforunuzun iste. ■Feriha: bilmem, nereden cikardin? ■Emir: ne biliyim, bir garip davraniyor. ■Feriha: sana oyle gelmistir. ■Emir: bana bak, seni seviyor falan olmasin bu? ■Feriha: uf emir sacmalama. ■Emir: dinlemem soforunuz falan, cidden bogarim onu. ■Feriha: bu ne macoluk ya! Yok bir sey dedim, hadi mars mars! Yukari, yapilcak isler var! ■Emir: tamam. Biz salona cikmisken Lale hemen arkamizdan gelmisti.



■Lale: ozur dilerim efendim, geldiginizi gormemistim. ■Feriha: onemli degil. Lale’ydi degil mi? ■Lale: evet. ■Feriha: Lale, bak biz neredeyse ayni yastayiz, bana boyle davranmana gerek yok. Efendim falan. Gerek yok bunlara, ayrica ben kendim girerim eve, her seferinde yaptigin isi birakip benimle ilgilenmene gerek yok. ■Lale: peki siz bilirsiniz. Bir sey ister misiniz su anda? ■Feriha: Emir, bir sey ister misin? ■Emir: hayir, tesekkurler. ■Feriha: ben su alabilir miyim? Buzlu? ■Lale: tabii. ■Feriha: sizi koltuga alalim emir bey, bende bilgisayarimi alip geliyorum ki, davetiyelerin listesini cikaralim, ayrica davetiyeleri secelim. ■Emir: tamam canim. Yukari cikip, laptopumu alip asagi indim ve Emirle birlikte, dugunumuz icin gerekli olan bir maddeyi daha listemizden sildik..

Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 67.Bolum



Feriha-



Yukari cikip, laptopumu alip asagi indim ve Emirle birlikte, dugunumuz icin gerekli olan bir maddeyi daha listemizden sildik..



■Emir: akrabalardan mi baslayalim arkadaslardan mi? ■Feriha: arakdaslardan baslarsak bitmez, sen tum okulla kankasin resmen. ■Emir: yok ya, dur baslayalim bakalim. Ali var, alinin sevgilisi Sude, Sudenin aradasi Melis, Sonra gizem, Gizem’in sevgilisi Ege… 3 Saat sonra;



■Feriha: o zaman tamam mi? hazir mi butun liste? ■Emir: evet canim. Simdi gidip davetiyeyi secmek, sonra da bu isimleri vermemiz lazim. Ya biz nikah tarihi almadik hala. ■Feriha: ay onun icin gun almamiz gerekiyor. ■Emir: tamam merak etme, hallederim ben. ■Feriha: uf boynum agridi bunlarla ugrasmaktan, kasildim valla. ■Emir: guzel bir masaj? ■Feriha: asla hayir diyemem. Yerimden hizlica kalkip Emir’in iki parmagina sardim elimi, ve yukari dogru yurumeye basladim.



■Feriha: havlu falan hic umrumda degil, senin elleri yeterli. ■Emir: sizi yataga alalim, masaj yagin nerede? ■Feriha: soldaki dolabin altinda. Ben uzerimdekileri cikarip yataga uzandiktan sonra Emir kalcamin uzerine bir carsaf orttu. Daha sonra yatagin uzerinde dizlerinin uzerinde durarak sirtima, boynuma masaj yapmaya basladi. Nasil bir seydi bu ya? Harikaydi!



■Feriha: ahh. Emir bu harika bir sey. ■Emir: isvicreli bir masozun ozel masajiydi. ■Feriha: emir bu mukemmel! ■Emir: sss, sessiz ol, gevsemeye calis, sen bana lazimsin bu gece. ■Feriha: sen bana simdi lazimsin. Emir ellerini sirtimda gezdirirken daha fazla dayanamiyordum. Her parmaginin ucundan baslayarak her yerini opmek istiyordum onun. Daha fazla dayanamadim ve hizlica onumu dondum. Uzerimde hic bir sey olmadigi icin Emir direk ne yapiyorsun diye bakmisti bana.



■Feriha: op beni! Emir op kelimesini duyar duymaz dudaklarima yapisti. Ellerini goguslerimin uzerine koyup, dudaklariyla yiyordu sanki beni. Daha once defalarca opusmustuk, defalarca sevismistik, ama hic bu kadar doyamiyormus gibi opmemisti beni. Dilini o kada iyi kullaniyordu ki, sadece opusurken bile inlememi sagliyordu. Emir coktan ellerini bacaklarimda gezdirmeye baslamisti. Tam dudaklarini cekmisti ki, bacaklarimin arasinin islandigini farkettim. Emiri yavasca itip banyoya kosarken, Emir’in arkadan ne oldu diye soylendigini duydum.



Banyoya gittigimde bir ic camasiri ve tampon aldim, geri dondugumde Emir halabana bakiyordu.



■Emir: niye giyindin? ■Feriha: allah kahretsin regl oldum. ■Emir: tam zamanini buldun ama, bugun benim olmani istiyordum. ■Feriha: bende senin olmak istiyordum sevgilim ama olmaz, ozur dilerim. ■Emir: sana sarilip uyuyabilirim ama galiba hala? ■Feriha: evet onu yapabilirsin. ■Emir: guzel, o zaman bir dus alip, sonra yemege gidelim mi? ■Feriha: disari cikmasak, simdi karnim baslar agrimaya, esofmanlarimla takilmak istiyorum. ■Emir: peki o zaman, evde otururuz, sen yatarsin bende seninle otururum. Git dus al, bekliyorum. Ben hizlica banyoma yuruyup bir dus aldim. Cikinca uzerime esofmanlarimi giyip, yatagimin icine oturdum. Simdiden baslamisti karnim agrimaya. Birden kramplar giriyordu sanki, Emir neredeydi bu arada?! Tam telefonuma uzanmak icin yerimden kalkiyordum ki, kapi acildi.



■Feriha: neredeydin? ■Emir: simdi sen ne zaman boyle olsan tatli istiyorsun, bende Istanbul;daki her cesit tatliyi almaya gittim. ■Feriha: ne aldiniz bakali? ■Emir: baklavamiz var, fistikli, cevizli, findikli, ve ev baklavasi. Cikolatali, cilekli, limonlu macaron var, tiramisu var, cikolatali ve cilekli cheesecake var, profiterol var, bin cesit donut var. ■Feriha: tamam tamam sayma daha. Hem sen varken baska bir seye gerek yok. ■Emir: simdi nasil karnin? ■Feriha: kramplar giriyor ya. Emir yavasca eliyle basimi gogsune bastirdi ve tek elile de karnimi sivazlamaya basladi. Onun ellerini vucudumda hissetmek bile rahatlatiyordu beni. Ona sarili olanin verdigi mutlulukla gozlerimi kapadim. Uyandigimda Emir karnimdaki kolunu belime sarmisti, gozlerimi acar acmaz, yuzunu gordum hemen. Aramizda azicik bir mesafe vardi zaten, aninda onun yuzunun kusursuzlugu ile karsilasmistim. Agri kesiciler ve uyumak etkisini gostermisti, daha iyiydim simdi. Hizlica kalkip, uzun, ilik bir dus aldim. Altima bir kot, uzerine de ince bir bluz ve hirka giyip, saclarimi masa yapmaya basladim. O sirada da Emir uyandi.



■Feriha: uyandirdim mi? ozur dilerim sevgilim. ■Emir: yo hayir, uykum bitti ondan uyandim. Karnin nasil? ■Feriha: gayet iyiyim, hatta karnim acikti. Yemege bizde miyiz? ■Emir: basbasa guzel bir yemek nasil? ■Feriha: mukemmel, hatta gitmeden de davetiyeyi secer, kisi listesini birakiriz, o iste hallolmus olur. ■Emir: peki nasil istersen, yanliz ben once bir dus alip kendime geliyim. ■Feriha: peki canim, zaten burada esyalarin var. ■Emir: biliyorum. Emir dus aldiktan, bende hazirlandiktan sonra yola ciktik. Tam davetiyeleri secip, lsiteyi vermistikki, benim telefonum caldi. Hande ariyordu.



■Feriha: efendim sarisinim? ■Hande: Feriha! Feriha.. Hande aglamaktan konusamiyordu.



■Feriha: hande dus sakin ol soyle ne oldu. ■Emir: neden agliyormus ■Feriha: bekle ogrenmeye calisiyorum. Askim ne oldu anlat. ■Hande: Koray.. ■Feriha: ne oldu Koray’a?! Hande kotu bir sey mi oldu?! ■Hande: hayir, biz kavga ettik, o- o cok kizdi bana, sonra kapiyi carpip gitti, giderken istemiyorum artik seni diye bagirdi, Feriha nolur gel, dayanamiyorum bu evde durmaya, Feriha- ■Feriha: tamam geliyorum simdi. ■Hande: cabuk ol lutfen. ■Feriha: tamam canim, geliyorum! ■Emir: ne olmus?! ■Feriha: kavga etmisler Koray’la, baya buyuk bir seydi heralde, bagirmislar cagirmislar, sonra Koray kapiyi carpip cikmis, Hande fena halde. ■Emir: ne halt yedi yine bu Koray’da bu kizi bu kadar uzdu ya! Telefonu da kapali! ■Feriha: sen beni Hande’ye birak, sonra Koray’I ara canim, bende Heves’I ariyim ki oda Hande’ye gelsin, ama birakmadan markete ugramamiz lazim. ■Emir: tamam, Cagatay’a da soylesin, oda arasin Koray’I bulursa haber versin bana da, garanti gitti bir yerde iciyor salak. Ve markete niye gidiyoruz? ■Feriha: bes alti kavonoz nutelleya ihtiyacimiz olucak cunku. Once markete gidip bir suru nutella aldik, daha sonra da Hande’lerin evinin onune geldik. Inmeden once Emir’e egilip, yanagini yavas bir sekilde optum.



■Feriha: Koray’I bulunca haber ver bana, ama arama, mesaj at. ■Emir: tamam canim, sende bana Hande’nin nasil oldugunu soylersin, acaba bende mi gelsem ya. ■Feriha: yok simdi canim, sen Koray’la ilgilen. ■Emir: iyi peki tamam, gorusuruz. ■Emir: gorusuruz sevgilim. Arabadan inip, yavasca Hande’lere dogru yurudum. Kapiyi calip, yavasca beklemeye basladim. En sonunda evde calisanlardan biri acti.



■Nese: hosgeldiniz? ■Feriha: Hande Hanimin bir arkadasiyim ben. ■Nese: odasinda. ■Feriha: peki tamam tesekkur ederim. Hizlica Hande’nin odasina dogru yurudum, kapisi kapaliydi. Yavasca tiklattigimda inceriden aglamakli bir ses “defol” dedi. Bana degildi bu, o yuzden kapiyi actim. Hande karsisindakinin ben oldugunu gorur gormez, yataktan kalkip boynuma atladi. Sikica beni kavrayip, aglamaya basladi, o kadar cok hickiriyordu ki, sanki artik nefes alamiyordu sanki.



■Feriha: canim.. canim, sakin ol, hande. Hande.. hande. Hande gel oturalim buraya. Hande’yi yavasca kendimden uzaklastirip, yataga oturttum.



■Feriha: simdi sakince anlat bakalim ne oldu. ■Hande: o, o- ■Feriha: tamam dur aglama, gel- Ben cumlemi bitiremeden odanin kapisi acildi ve;

Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 68.Bolum



Feriha-



Sonra kapi acildi ve Heves iceri girdi. Hande tam sakinlesmisti ki, Heves’e sarilinca tekrar aglamaya basladi.



■Feriha: hadi canim, gel bir yuzunu yikayalim. ■Heves: hadi Hande’cim, hadi guzelim. Zar zor Hande’yi banyosuna goturup soguk bir suyla yuzunu yikadik. Soguk su biraz daha sakinlestirmisti sanki onu, hala gozlerinden yaslar akiyordu ama en azindan hickiriklari yuzunden nefes alamayacak durumda degildi. Birlikte Hande’nin yataginin uzerine oturduk.



■Hande: Kizlar.. bitti. Ilk defa bitti. ■Heves: konusma boyle, Koray ve Senden bahsediyoruz burada Hande, bitmez oyle. Siz defalarca kavga ettiniz, biz sizinle arkadas degilken bile duyardim kavgalarinizi, Koray’in sana evlenme teklifi bile kavgayla olmustu! Tabii ki bitmedi. ■Hande: hic boyle bakmamisti bana.. Sanki beni sevmiyormus, istemiyormus gibi. ■Feriha: Hande sacmalama ya. Lutfen. Bak Emir ile bana, ne kadar bagiristik birbirimize.. Bitti mi?! ■Hande: siz farklisiniz! Siz birbirinizi seviyorsunuz! Bizim iliskide artik saygi denen sey bile kalmadi! ■Heves: hangimizin iliskisinde kaldiki Hande?! Ama iyi olani da bu degil mi, bu kadaar kavgaya karsi dayanabilmek! ■Hande: bizim dayanicak gucumuz kalmadi artik Heves. Tukettik her seyi. ■Feriha: sacmalama Hande ya. ■Hande: nerede oldugunu bile bilmiyorum… kesin baska bir kizin yatagindadir simdi. ■Heves: Koray oyle biri degil, eger ben Koray’i taniyorsam, Koray su anda seni dusunuyordur. ■Hande: inanmak isterdim. ■Feriha: inan zaten hande! Ya neden bu kadar buyuk kavga ettiniz ki?! ■Hande: bugun spordaydik, bir kiz resmen sarkiyordu cocuga! Resmen! Anlatamam sana, utanmasa orada yaticakti onunla, bende gidip kiza rahat birak tarzi bir laflar ettim, sonra Koray’da iste beni boguyorsun, rahat birak ayaklarina girdi. Sonra tartistik biraz, eve geldik, yukaridaydik, opmeye calisti falan bende cok yorgundum, istemiyorum dedim o yuzden, oda baskalarina sarliyorsun ama beni opmuyorsun bile diye bagirdi falan filan, sonra ben gitmesin diye kolunu ttup oda itti beni birak diyip gitti. Feriha gitti! Koray beni birakti! ■Heves: gel buraya. Heves Hande’yi kendine cekip, aglamasina izin verdi. Artik teselli etmenin bir mantigi yoktu. Aglarsa iyilesicekti anca, oyle bir aciydi ki bu, insan icinde tutamiyordu.. Aglamasi rahatlaticakti onu.



Emir-



Feriha’yi Hande’ye biraktiktan sonra direk Cagatay’I aradim.



■Emir: bir haber var mi abi? ■Cagatay: yok be oglum ya, telefonu kapali, chill’e baktim yok, sortie ve reina’da yok, bliss’te yok, asmalimescite gidiyim artik bundan sonra. ■Emir: sahile baktin mi?! ■Cagatay: yok hayir, bakiyim simdi. ■Emir; neredesin su anda?! ■Cagatay: emirgan taraflarindayim. ■Emir: iyi yakinmissin sen bak o zaman. Bende Rumeli Kavaganin oraya gidiyim. ■Cagatay: ne alaka ya? ■Emir: bu simdi kendine kendine balikcilarla raki balik yapiyordur. ■Cagatay: bulursan haber ver bana. ■Emir: tamam tamam. Sende. ■Cagatay: tamam abi gorusuruz. ■Emir: gorusuruz kardesim. Ben zaten bebek tarafindaydim, yarim saat kirk bes dakika’da Rumeli Kavagina gelmistim. Arabayi cekip, balikcilarin oraya dogru yurudum. Balikcilarin oglu oldugunu dusundugum 15-16 yaslarinda bir cocuk bana dogru yaklasti.



■Cem: buyur abi? ■Emir: iyi aksamlar. Ben bir arkadasimi ariyorum. Belki buraya gelmistir dedim. ■Cem: tek basina gelip, icen abiyi mi diyorsun? ■Emir: evet. ■Cem: bu kosede. Biraz once yanindaydim ben onu cok seviyorum, onu kaybedemem diyip duruyordu. ■Emir: tamam tesekkur ederim. Hizlica cocugun gosterdigi yere dogru yurumeye basladim. Bir yandan da telefonumdan Cagatay’I aradim.



■Cagatay: efendim abi? ■Emir: Rumeli Kavaginda, icmis. ■Cagatay: geliyim mi? ■Emir: yok abi hic gelme simdi, ben hallederim. ■Cagatay: emin misin? ■Emir: evet gerek yok, hallederim. Haber veririm bir sey gerekirse. ■Cagatay: tamam kardesim gorusuruz. ■Emir: gorusuruz. Yavasca Koray’in yaninda oturdum. Masada bir raki bardagi daha vardi, hizlica bardaga azicik raki ve bolca su koydum, birinin araba kullanmasi gerekiyordu.





■Emir:Uf be Koray. Ne vardi her seyi bu kadar karisitiracak?! Lan sanki ben seni tanimiyorum, sen ne zaman bu kizla kavga etsen yasayan olu oluyorsun. Ne diye bozuyorsun bu kadar her seyi! ■Koray: bok ettim degil mi yine her seyi?! Kaybettim dimi?! Ne lan bu! Ben bu kadin icin olurken o kadin benim yuzumden agliyor. ■Emir: niye yapiyorsunuz bunu birbirinize? ■Koray: dayanamiyoruz. Her seyi mahvetmeden duramiyoruz anasini satiyim! Abi- abi ben- ben Hande’siz ne yaparim?! ■Emir: hadi abi kalk. ■Koray: ne yapacagim ben onsuz! ■Emir: kalk kardesim. Koray’in kolunu omzuma dolayip, arabaya dogru zar zor yuruttum. Koltuga biraktigim an sizdi zaten. Bende balikcilara geri donup, cuzdanimdan 200-300 cikardim.



■Cem: yok abi! Gerek yok. ■Emir: lutfen- ■Cem: abi olmaz. ■Emir: rica e- ■Cem: abi olmaz! ■Emir: iyi peki o zaman. Cok tesekkur ederim, gercekten. ■Cem: bu abi o kizi cok seviyor. ■Emir: biliyorum.. biliyorum.. neyse iyi aksamlar, kolay gelsin. ■Cem: tesekkurler. Arabayi geri donup, zar zor Koray’in kemerini taktim. Daha sonra da eve gitmeye basladim. Bu halde Koray’i kendi evinde birakamazdim, zaten anahtarli nerede onu da bilmiyordum ya. O yuzden bizim eve gittim. Geldigimde, kapiyi Naz acti.



■Naz: Koray Bey iyi mi?! ■Emir: iyi iyi yok bir sey. Sedat uyanik mi? ■Naz: evet, cagiriyim mi? ■Emir: yukari cikarmama yardim etsin. Sedat geldikten sonra Koray’I zar zor yukari cikardik. Misafir odasindaki bir yataga yatirdik ve ayakkabilarini cikardim. Koray’da onu cok seviyorum diye soylenerek uyuya kaldi zaten. Odama gecip, uzerimdeki ceketi cikarip Feriha’yi aradim hemen.



■Feriha: efendim hayatim? ■Emir: hande nasil? ■Feriha: aglaya aglaya uyuya kaldi.. ne halde bir gorsen. ■Emir: tahmin edebiliyorum. ■Feriha: Koray nasil?! ■Emir: icmis. Uyudu oda seviyorum diye diye. ■Feriha: ne hale geldiler ya.. ■Emir: niye yapiyorlar bunu birbirlerine anlamiyorum ki! Hani nasil birbirlerini bu kadar sevip bu kadar uzuyorlar. ■Feriha: seviyorlar ama belli. ■Emir: biliyorum! ■Feriha: sende kim bilir nasil yorulmussundur. ■Emir: sorma ya, yaticagim zaten simdi. Sen Hande’de mi kalicaksin? ■Feriha: oyle yaparim heralde.. ■Emir: sabah Koray uyaninca Handeyle konusmak ister heralde. Birlikte oraya geliriz, oradan da birlikte su davetiye isini halleder, nikah tarihini aliriz, davetiyeye ne yazicagimizi bilmiyoruz. ■Feriha: hii evet yarin halledelim o isi. Baska diger butun detaylarida halledelim yarin artik Emir ya, yemek menusunu masalardaki cicegi, dekorasyonu falan halledelim artik. ■Emir: tamam canim hallederiz. Cok ozledim seni. ■Feriha: nereden cikti simdi. ■Emir: yanimda olsaydin, sarilip uyusaydim sana. ■Feriha: biz de boyle kavgalar edermiyiz acaba? ■Emir: bizim en buyk kavgamiz bundan kotuydu Feriha. ■Feriha: ama hala birlikteyiz ! ■Emir: cunku asigiz.. ■Feriha: biliyorum. Hadi yat artik, sesin cok yorgun geliyor, yarin sabah gorusuruz. ■Emir: iyi geceler melegim. ■Feriha: iyi geceler sevgilim.



Feriha ile konustuktan sonra uzerimdeki cikarip, dislerimi fircaladiktan sonra kendimi buz gibi carsaflarin uzerine biraktim. Kolumu yastigimin uzerine atip kendime cektigimde, parfum koktugunu farkettim. Feriha’nin parfumu degildi bu, ama kokuyu bir yerden taniyordum.. baya yakin bir yerden taniyordum.. Naz’in parfumu degil miydi bu ya, ortalikta buram buram kokan. Ne diye yastigim onun parfumu kokuyordu ki?!

Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 69.Bolum



Emir-



Sabah perdeden sizan gunes isigi gozlerimi rahatsiz ederek uyanmama neden oldu. Simsiki kapanmis, simsiyah perdeden bile iceri siziyordu gunes isigi. Saat daha kacti ki? Ben hala yorgundum, ve basim agriyordu. Yastigimin kenarinda duran telefonuma uzandim. Saat daha sekize geliyordu. Iki tane de mesaj vardi. Biri Feriha’dan, digeri ise Heves’tendi..



Feriha-Bir sekilde bunlari baristirmak zorundayiz Emir, Hande rezil halde, sabah bes gibi uyandi ve uyandigindan beri agliyor kiz.



Heves: Emir, ne yapip edip Koray’la Hande’nin konusmasini saglamak zorundayiz, bu halde olmaz.



Hadi ya Heves, sanki ben bilmiyordum. Koray inatti, Hande ondan inatti. Ne vardi her seyi bu kadar karma karisik yapicak. Hande Koray’I seviyordu, Koray Hande icin oluyordu, ne diye adam gibi birlikte olamiyorlardi ki!



Hizlica yataktan kalkip banyoya dogru yurudum. Soguk, hizli bir dus alip, uzerimi giyindim ve Koray’in oldugu odaya girdim. Uyanmisti, yatakta oyle bos bos yatmis, tavani inceliyordu..



■Emir: gunaydin. ■Koray: gunaydin. ■Emir: naber? ■Koray: sence? ■Emir: ne yaptin yine oglum? ■Koray: konusmak istemiyorum abi. Eve gidiyorum zaten. ■Emir: ne demek konusmak istemiyorum. Lan kiz senin yuzunden ne halde, sen sorumsuzca eve gidiyorum mu diyorsun?! ■Koray: sanane ! sanane! Benim sevgilim, benim iliskim ! ■Emir: Koray, sen manyak misin?! ■Koray: ben Hande’yle bok ettigim iliskimi ne yapip duzeltirim derken sen ne diye uzerime geliyorsun?! Kolay mi saniyorsun sevdigim kadinin benim yuzumden aglamasi! ■Emir: o zaman aglatma ?! ■Koray: anlamiyorsun abi anlamiyorsun! ■Emir: neyi anlamiyorum ?! ■Koray: bazen delirtiyor beni, dayanamiyorum! Her sey bitsin diyorum. Sonra ondan iki saniye ayri kaliyorum canim yanmaya, onu ozlemeye basliyorum! ■Emir: koray.. gel abi adam akilli kahvalti edelim, konusalim. ■Koray: cidden hic halimde degilim Emir. Eve gidiyorum ben, arabami dun geceki yerde mi biraktik? ■Emir: evet. ■Koray: iyi peki. Neyse ben kactim, gorusuruz. ■Emir: gorusuruz. Koray ne zaman adam olup dinlemis, derdini anlatmisti ki.. yine eve gidicek, tek basina oturup icicekti, tanimiyordum sanki.. Feriha hakliydi, bizim bunlari baristirmamiz gerekiyordu. Tekrar odama gidip, telefonumu aldim ve Feriha’yi aradim.



■Feriha: gunaydin ■Emir: gunaydin sevgilim, naber, nerdesin? ■Feriha: eve gidiyorum, taksideyim. ■Emir: hande nasil? ■Feriha: rezil.. Heves eve gidiyim diye zorladi, Hande’de kimseyi istemiyor zaten yaninda, odasinda tek basina oturuyor, bos bos duvara bakiyor. Koray nasil? ■Emir: ayni sekilde. Ne yapicagini bilmiyor. ■Feriha: biz napicagiz peki? ■Emir: hic bir fikrim yok. Bir sekilde konusmalarini saglamak zorundayiz. ■Feriha: Hande’ye bir sey oldu desek, Koray gelse, onu kaybedebilicek olmanin nasil oldugunu anlasa? ■Emir: cok agir olur. Koray ondan sonra ikimizinde yuzune bakmaz. ■Feriha: ya hangisi suclu onu bile bilmiyorum ki! ■Emir: Koray olse ozur dilemez. ■Feriha: hande de ayni sekilde. ■Emir: soyle yapalim, bu aksam hep birlikte bir seyler yapalim, sen Hande’ye Koray orada olmayacak de, bende Koray’a Hande orada olmayacak diyim, sonra ikiside gelince onlari orada birakip gidelim? ■Feriha: tamam, harika fikir. Sen bir yer bulup rezervasyonu yaptir, bende eve gidip bir dus alip okula gidiyim. ■Emir: tamam canim, okulda gorusuruz. ■Feriha: gorusuruz sevgilim. Telefonu kapadiktan sonra hemen bir rezervasyon yaptirdim. Mavi’de aksam 8de. 2 kisilik. Daha sonra da Koray’I aradim.



■Koray: ne var emir? ■Emir: aksam birlikteyiz. ■Koray: istemiyorum. ■Emir: hadi be oglum, cagatay sen ben olucagiz. Adam gibi kafa dagitiriz biraz. ■Koray: uf nerede? ■Emir: mavi de. Adam akilli bir balik yersin, dunki balikcidan sonra. ■Koray: aman iyi. ■Emir: gorusuruz. ■Koray: gorusuruz. Daha sonra da Cagatay’I arayip olayi acikladim ki, bozuntuya vermesin. Tam merdivenlerden asagi iniyordum ki, Naz’da yukari cikiyormus, carpistik. Elinde de portakal suyu vardi, benim beyaz gomlegimin uzerine dokuldu.



■Naz: ben- ben cok ozur dilerim. ■Emir: onemli degil. Odama cikip gomlegimi degistirdikten sonra tekrar asagi indim. Naz ortaligi toparliyordu.



■Naz: ben tekrar ozur dilerim. ■Emir: abartma naz, alt tarafi kucuk bir kazaydi. Annemler nerede? ■Naz: unal bey sirkette, Aysun Hanim’da alisveriste. ■Emir: tamam, aksama yemekte misafirimiz olucak, yani misafir degilde, yani Feriha geliyor. ■Naz: peki. Naz “Feriha” adini duyunca suratini eksitmisti. Hasta miydi neydi bu kiz ya? Ona neydi Feriha’dan? Hizlica arabama dogru yuruyup, okula gitmeye basladim. Arabayi parkedip, iceri dogru yururken Feriha’nin onumde yurudugunu farkettim. Hizlica ona yetisip, sikica belini kavradim ve dondurdum. O ise ellerini benim onu saran kollarimin uzerine koymustu, yere biraktigimda bana dondu ve dudaklarima dudaklarini bastirdi.



■Feriha: gunaydin sevgilim. ■Emir: gunaydin guzellik. Bugun cok guzeliz? ■Feriha: bak sen? Tesekkur ederim kucuk bey. ■Emir: dersine daha var mi? ■Feriha: on bes dakika falan var, Heves’I bulmaya gidiyorum, aksam ki isi soyliyim de, pot kirmasin. ■Emir: hande’yi halletin mi? ■Feriha: evet. ■Emir: aa Feriha, nikah tarihi icin bazi seyler gerekli, kimlik falan filan, onlari da halledelim bugunde, tarihi alalim, davetiyelere tarih yazamayacaklar bu gidisle. ■Feriha: ay dogru, bugun son dersim ucte bitiyor. ■Emir: harika, benim kide uce ceyrek kala bitiyor, okul cikisi hallederiz? Oradan da dekarasyon islerine falan bakalim, menuyu secelim. Zaten davetiyeler yarina hazir olur, onlari dagitiriz, cumartesiye kadar kimin gelip gelmeyecegi elimizde olur, boylece Pazar gunu dugun tarihi, dekarasyon, menu hazir. Sanatci isini halletmemiz lazim, gerci Turkiye’de ikimizinde sevdigi adam gibi sarkici pek yok ama hallederiz bir sekilde, sarki listesini falanda secmemiz gerek tabii. Neyse, hallederiz. ■Feriha: onlar sorun degil ya, kucuk seyler, asil beim gelinligimin son provasina gitmem lazim artik. Sen damatligini aldin mi? ■Emir: su Koray bir duzelsinde, onunla gider aliriz, sorun degil o kisim. ■Feriha: balayi var birde. ■Emir: orasi en guzel kismi kucuk hanim, oyle aceleye getirmeyeceksin, her detayi, her surprizi, her tutam aski kendim planlayacagim. ■Feriha: tamamen size birakiyorum o zaman bu isi, ve tipis tipis Heves’I bulmaya gidiyorum, oradan da derse. ■Emir: hop hop hop, nereye? ■Feriha: dedim ya, Heves’I bulacagim. ■Emir: simdi senin o dudaklarinda pespembe ruj olucak, ve ben onlari opmeden seni gonderecegim. Yok oyle is, gel buraya Feriha-



Diyerek beni kendine cekti ve kollarini belime sardi, bende kollarimi onun boynunda doladim. Ilk basta sadece dudaklarimi bastiriyorduk, ama daha sonra o hafiften agzini acti, bende ust dudagimi onun iki dudaginin arasina koydum. Emir beni biraz daha kendine cekiyordu ki yavasca lkendimi geri cekip, en masum suratimla ona bakmaya calistim.



■Feriha: derse gitmem lazim canim, gorusuruz. ■Emir: su is bir bitsin, bak bakalim ben sana rahat veriyor muyum? ■Feriha: yakalarsan verme. Emir’e donup, goz kirparak koridorun sonuna dogru yurumeye basladim, oda arkamdan bana bakip gulumsuyordu..

Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 70.Bolum



Feriha-



Heves’i gordugum an, hizlica ona dogru yurumeye basladim.



■Heves: aa naber canim? ■Feriha: nolsun iste. Ya dersim var da, sana bir sey soylemem lazim. ■Heves: evet? ■Feriha: aksama Hande ve Koray’in bulusmasi icin bir plan yaptik. Ben Hande’ye ucumuz Mavi’ye gidicegiz dedim saat 8’de. Kiz kiza. Emir’de Koray’a erkek erkege gidicegiz dedi. Ben Hande’ye benim onu alacagimi, ve seninle orada bulusacagimizi soyledim. Tabii rezervasyon iki kisilik o yuzden iceri girince, ben unuttular falan derim, sonra Emir bana mesaj atinca ben lavoboya gidiyorum diye kalkacagim, Emir’de nasil yapicaksa Koray’I o masaya oturtturup Hande ile konusmasini saglayacak. Simdi Hande sana sorarsa bir sey bilmiyorum falan deme. Tamam? ■Heves: tamam canim. Iyi fikirmis. ■Feriha: emir’in fikriydi. ■Heves: kimin en yakin arkadasinin sevgilisi? ■Feriha: aman kendine pay cikarmasan olmaz. Neyse, gec kaliyorum. Ben kactim canim, gorusuruz sonra. ■Heves: gorusuruz canim. Sinifa girip, yerime gectigimde, cantamdan bir kalem almak icin elimi attim. Elime bir kagit parcasi geldi, cikardigimda gecenlerde Emir’in odasinda buldugum resim oldugunun farkina vardim.. Kimdi bu kiz? Emir niye bu fotografi basinin ucuna koyuyordu.. Neydi bu yakinlik?! Iktisat hocamiz orada bir seyler analtirken, ben aklimdaki binlerce soruyla bogusuyordum. En sonunda o harika cumleyi duydum “Evet arkadaslar, haftaya gorusuruz. Iyi gunler hepinize”. Hizlica fotografi cantamin icine atip, okulun cikisina dogru yurudum. O sirada da telefonum caldi zaten, Emir ariyordu.



■Feriha: efendim? ■Emir: neredesin? ■Feriha: simdi cikiyorum okuldan. ■Emir: tamam bende kapinin onunde arabadayim. ■Feriha: tamam gorusuruz. Telefonu kapatip, okulun onunde Emir’in arabasini bulmaya calistim. Geric bulmamak imkansizdi, altinda bu yazlik olan oyuncagi, ustu acik bmw 640i’si parildiyordu. Hizlica arabasina dogru yurudum ve yanina gectim.



■Emir: iste simdi tam oldu. ■Feriha: anlamadim? ■Emir: kizimin icine anca senin gibi guzel bir kiz yakisirdi. ■Feriha: yani bazen arabalarini benden cok sevdigini dusunuyorum. ■Emir: bende ayni seyi senin louis vuitton, christion loubuotinlerin icin dusunuyorum. ■Feriha: ay simdi canim alisverise gitmek istedi! Uf emir ya! ■Emir: sen hamile kalinca da alisveris falan aserirsin simdi. Gecenin bir yarisinda “Emir, ya simdi surada bir gucci canta olsa ne guzel takilirdi” ■Feriha: terbiyesiz! Cok konusma onune bak! ■Emir: ahah. Ee, gidiyor muyuz tarihi almaya? ■Feriha: evet. Sadece kucuk bir sorum olucak? ■Emir: dinliyorum. Emir’e bunu sormak zorundaydim. Icimde bir kuskuyla planlayamazdim dugunumu.. Her an korkarak.. Ondan emindim, sadece.. sadece icim icimi yiyordu.. bilmek zorundaydim. Yavasca cantamin icinde fotografi cikardim, Emir gorur gormez saga cekti ve gozlerini bana cevirdi. Bu nasil bir bakisti ya? Normalde gozlerinin ici gulen Emir, simdi aci ve kizginlikla bakiyordu sanki bana.



■Emir: nerede buldun bunu? ■Feriha: ben- ■Emir: Feriha nerede buldun bunu dedim sana?! ■Feriha: emir lutfen bagirma, sakin ol. ■Emir: feriha soruma cevap ver! ■Feriha: yataginin yanindaki- ■Emir: sen benim esyalarimi mi karistiriyorsun feriha! Bu kadar mi az guveniy- ■Feriha: hic bir zaman bu kadar saygisiz bir sekilde davranmadim sana. Yazik. Kapiyi acip, hizlica yurumeye basladim.



■Emir: Feriha gel buraya! Feriha! Feriha kime diyorum ! gelir misin ?! Ne yapiyorsun?! Feriha! Emir bana yetisip hizlica kolumdan kavradi, oyle bir dondurdu ki beni, az kalsin dusuyordum.



■Emir: dusme! Hincimi cikaramam o zaman. ■Feriha: bana bunu soyledigine inanamiyorum emir. ■Emir: arabaya biner misin?! Konusmamiz gerek! ■Feriha: ne konusacagiz? Bana yaptigin saygisizligi mi ?! ■Emir: feriha bin dedim! ■Feriha: istemiyorum! ■Emir: Feriha bin! Kurtulamayacaktim nasil olsa. Hizlica kapiyi acip, oturdum ve kapiyi carptim.



■Emir: nereden buldun o fotografi Feriha? ■Feriha: yataginin yanindaki cekmecedeydi. ■Emir: neden benim- ■Feriha: esyalarini karistirmiyordum Emir. Bu niye seni bu kadar rahatsiz ediyor onu da anlamadim, saklayacak neyin var, ama hayir, esyalarini karistirmiyordum. ■Emir: ne yapiyo- ■Feriha: bilgisayarini ariyordum. Sude ile internetten alisveris yapicaktik. Siz rahat rahat konusun diye onu yukari cikarmistim. Belki oraya koymussundur diye cekmeceyi actim, elimi attim ve kenara sikismisti, bende sikisik kalmasin diye cektim ve senin fotografin oldugunu gordum. Yerine geri koyucaktim, ama sen birden odaya girince panikledim ve cantama attim. Sonra da geri koymayi unuttum. Bugun dersteyken cantama elimi attigimda elime geldi. ■Emir: fotograftaki teyzem.. ■Feriha: senin teyzen mi vardi? ■Emir: uc sene once kaybettik. Benim yuzumden. ■Feriha: anlamadim? ■Emir: on dokuz yasindaki halim iste, o da yirmi alti mi, yirmi yedi mi ne, geceligin disari ciktik birlikte. Donuste o baya icmisti, o yuzden ben kullaniyim demistim, sarhos cesareti iste, benimde kafam iyiydi, neyime araba kullaniyorsam.. yolda kamyonun biri yanimiza cok yaklasti, bende direksiyonu hafiften kirdim, o hizla giderken, tabii bir de alkolun etkisi var, kontrolu kaybettim, savrulduk, sonra da ucurum gibi bir yerden ucmusuz. Ben hatirlamiyorum, polisler falan oyle diyor yola bakarak. Teyzem direk orada olmus, benimde nasil sag ciktigima inanamadilar zaten. O fotografin benim yatagimin basinda olmasinin nedeni teyzemin annemden sonra guvendigim tek kadin olmasi, ve onu benim yuzumden kaybetmemiz. ■Feriha: ben-ben cok ozur dilerim sevgilim, bilmiyordum yani, dusunemedim hic, ozur- ■Emir: senin sucun degil ki.. boyle bir bilincsizlik yapicagimi dusunemezdin. ■Ferihayle deme.. senin sucun degil.. sen hala hayattasin. Dusunsene, annen hem kardesini hem oglunu kaybetseydi. Baban ne yapardi? Bizler ne yapardik Emir sacmalama. ■Emir: Feriha lutfen kapatabilir miyiz bu konuyu? Sinirlerimi cok bozuyor. ■Feriha: tamam peki. Tekrar ozur dilerim, hatirlattim sana. ■Emir: sakin, sakin bir daha beni birakmaya kalkma, sakin! ■Feriha: birakmayacagim, hic bir zaman. Emir yavasca gozlerini kirpistirinca, uzun zamandir gozlerinde olan gozyaslari yavasca yanaklarindan asagi akti. Daha sonra beni kendine cekip, kafami eliyle gogsune bastirdi ve saclarimi koklayip, dudaklarini basima bastirdi. Bir sure boyle kaldiktan sonra Emir’in telefonu bizi hayat geri dondurdu.



■Emir: efendim baba? ■Unal: sudenin doktorunun numarasini bulamadim, Selcuk vermiyor bir turlu. Ama Sude’nin kini alabildim istiyorsan? ■Emir: tamam soyle, Feriha sunu yazar misin bir yere? Cantamdan telefonu cikarip Emir’in soyledigi numarayi yazdim.



■Emir: tamam. ■Unal: kizla konusurken dikkat et kelimelerine, ses tonuna Emir. ■Emir: biliyorum baba. Gorusuruz. ■Unal: gorusuruz. ■Emir: bir de Sude isi var. ■Feriha: bence o en onemli islerimizden biri. ■Emir: biliyorum. Neyse su nikah tarihi isini halledelim de, bir de Koray ve Hande duzelsinler, o zaman Sude’ye de bakariz. Bir de dusun detaylari var hala, ay su son iki ayda uyuyamayacagim ben heralde! ■Feriha: ss, hallederiz. Emir arabayi tekrar basltip tek eliyle elimi kavrayip, nikah tarihi icin belediye binasina dogru gitmeye basladi. Ben ise su fotograf yuzunden aklimda olusan tum soru isaretlerinin silinmesinin verdigi mutluluk ve huzurla basimi koltuga yaslayip, hayatimin mukemmeligi nedeniyle gulumsemeye basladim

Sen Misin Bana Cirkin Diyen?! 71.Bolum



Feriha-



En sonunda binanin onune gelebilmistik, bu ne trafikti ya? Cantim oynamiyordu neredeyse iki saattir. Iceri girdigimizde, emir’le birlikte oradaki masada oturan bir kadina dogru yuruduk.



■Jale: buyrun? ■Emir: iyi gunler. Biz nikah tarihi- ■Jale: tum belgeleriniz hazir mi? ■Emir: kimliklerimiz var, baska bir seye gerek var mi? ■Jale: kan testi sonuclari lazim, herhangi bir sekilde bir baginiz, yada fiziksel olarak bir sorun olmasin diye. ■Emir: ciddi misiniz? Peki kacta kapaniyor burasi bugun? ■Jale: daha 3 saat var. Sonuclari buradaki labaratuvar hallediyor, zaten yukarida yapiyorlar eger isterseniz. ■Emir: yo hayir biz disarida hallederiz, buraya sonuclari mi getiriyoruz? ■Jale: yok ona kendimiz bakiyoruz. ■Emir: peki tamam tesekkurler. ■Feriha: ay alt tarafi evlenecegiz, amma cok sey yapiyorlarmis, biz niye burada halletmedik bu isi? ■Emir: feriha bilmedigimiz etmedigimiz belediye binasinda.. bir de mikrop falan kapalim simdi, surada hallederiz. ■Feriha: ya Emir ben istemiyorum. ■Emir: anlamadim neyi? ■Feriha: bu test isini? ■Emir: Feriha? ■Feriha: ya uf evet korkuyorum napiyim. ■Emir: canim benim ya, Feriha iki saniye surmeyecek, hadi ama. ■Feriha: ya ama canim aciyacak biliyorum. ■Emir: kucucuk bir aci, gecicek hemen. ■Feriha: nefret ediyorum her seyden! ■Emir: cocuk gibisin ama, abartma askim,hemen gecicek, zaten bir, iki tup yeter heralde. Ben israr edene kadar Amerikan hastanesinin onune gelmistik, parkedip iceri dogru yuruduk.. odaya gectigimizde, ayagim sabit duramiyordu sanki yerinde.



■Emir: ss, sakin ol. ■Feriha: uf, once sen! ■Emir: tamam peki once ben. Iceriye urkutucu beyaz bir sey girmis bir kadin geldi. Emir’deki sakinlik beni olduruyordu resmen. Bana bakip gulumsuyordu hatta, ben elimle gozlerimi kapatmistim bile, daha sonra Emir’in kalktigini gordum.



■Emir: hadi? ■Feriha: ya Emir. ■Emir: tamam, gel benim kucagima. Emir tekrar o urkutucu koltuga geri yuruyup beni kucagina oturtturdu ve eliyle kolumu uzatti, ben coktan basimi gogsune bastirmistim bile, oda kulagima gecicek diyordu, bir ara sanki biri kolumu cimciklemis gibi hissettim, daha sonra da uzerinde soguk bir sey, kafami kaldirdigimda Emir bana bakip gulumsuyordu.



■Emir: bitti! ■Feriha: cok acidi. ■Emir: abartmasan bebegim? ■Feriha: acidi banane. ■Emir: yani Feriha, gorende boyle her seyden korkan bir kiz sanicak seni. ■Feriha: urkutucu bir sey ya, hem o benim kanim, neden aliyorlar, benim, bende kalsin. ■Emir: allahim ya, deli edersin sen adami, hadi kalk, daha bunlari halledecegiz. Emir elimden tutup beni kaldirdiktan sonra, birlikte belediye dairesine gittik tekrar, sonuclar zaten on bes dakikaya cikmisti, onlari alip asagiya, kimliklerimizle birlikte verdik.



■Jale: Feriha Aktas? ■Feriha: evet? ■Jale: burayi imzalar misiniz? Emir Bey sizde burayi. Evlilik cuzdani icin bazi seyleri doldurmaniz gerekiyor bu arada. ■Emir: tabii. ■Jale: buyrun. Bize bir kagit uzatmisti, bizde Emir ile bir yere oturup doldurmaya basladik.



■Emir: Feriha, burada soyadini degistirip degistirmeyecegini soruyor, ne yapmak istiyorsun? ■Feriha: tabii ki seninkini aliyorum, soruya bak. Emir ve Feriha Sarrafoglu oluyoruz biz. ■Emir: harika. Emir kalan her seyi doldurup, kagidi verdikten sonra nikah tarihimizi verdiler. Tam planladigimiz gibi, iki ay 3 gun..



■Emir: iki ay uc gun icinde evli mi olacagiz simdi biz? ■Feriha: yani bundan iki sene once bana Emir ile evleniceksin deseler hayatta inanmazdim, simdi halimize bak.. bir seyi gercekten istediginde oluyormus demekki. ■Emir: gercekten o kadar sevdin mi beni? ■Feriha: sevdim.. kendimden cok sevdim neredeyse, sacma bir sevgiydi belki, senin icin her seye yapmaya hazirdim, mutlu olman, gulumsemen bile nefes almam icin bir nedendi sanki.. o geceye kadar, o gece her sey tamamen bitmisti, istedigim Emir degildin cunku o zaman.. sonra beni yine kendine asik ettin, her hareketine, her kelimene, her davranisina asik oldum.. ■Emir: peki nasil o kadar sure uzak durabildin benden? Yani su anda ben, sensiz dusunemiyorum hayatimi.. birak hayati, sensiz yasamam icin bir neden oldugunu dusunemiyorum. ■Feriha: su anda bende dusunemiyorum, ama o tum bunlari yasadigimiz icin.. ben hic sana bu kadar baglanicagimi dusunmemistim.. diyorum ya, nasil yaptiysan her davranisina asik oldum sanki senin.. beni kendine oyle bir sekilde baglandin ki- ■Emir: sanki olmadan olmayacakmis gibi geliyor degil mi? biliyorum.. ayni seyi ben yasiyorum.. sabah kalktigimda seni dusunuyorum, gece yatarken seni dusunuyorum, her yerde senden bir parca buluyorum sanki.. hayatimin oyle bir sekilde icine girmissinki, ben istemesem bile seni dusunuyorum. Beynim senin tarafindan kontrol ediliyor sanki.. Sen bana ne yaptin Feriha? Emir’in elini birakip, kolumu arkadan beline doladim, oda kolunu benim omzuma atip basimi optu, daha sonra birlikte arabaya bindik..



■Emir: Seni eve birakiyim, bende su tarihi gidip davetiyeleri yaptirdigimiz yere veriyim de eve gecicegim. Aksam sekiz gibi Hande’yi getirirsin Mavi’ye. Sen sadece git, rezervasyonu senin adina yaptirdim ki Hande bir sey anlamasin, ben bir sekilde Koray’Igetiririm, sonra iste bir bahane bul kalk, ben gerisini hallederim. Oradan da direk bize gelirsin, annemler yemege bekliyorlar bugun seni. ■Feriha: tamam canim. Yarin bir isin var mi? ■Emir: eger Koray ve Hande isini halledersek bugun; hayir yok. ■Feriha: dersin kacta? ■Emir: Feriha yarin Cumartesi. ■Feriha: ay dogru ya, kafa kalmadi bende de, o zaman sabah Sude ile guzel bir kahvalti edelim, bir konusalim su isi, daha sonra dugunun detaylari ile ilgilenelim, aksam da disari cikariz hepimiz? ■Emir: guzel plan. O zaman aksam bizim evde gorusuruz. ■Feriha: tamam askim. Kemerimi cozup, Emir’e dogru uzandim. Yanagina kucuk bir opucuk birakip arabadan inip eve dogru yurudum, bahce kapisindan girmeden son bir kez Emir’e donup, el salladim ve iceri girdim. O kadar yorgundum ki, neden bu kadar yorgundum onu da bilmiyordum.. gerilmistim sanki. Odama cikarken salonda annem ve arkadaslarindan biri oturuyordu.



■Sanem: hosgeldin canim.

■Feriha: merhaba.

■Sanem: Buket, dernekten arkadasim. Buket’cim kizim Feriha. ■

Buket: cok memnun oldum Feriha. ■

Feriha: bende. Anne ben cok yorgunum, aksamda Emir’lerdeyim zaten, biraz dinleniyim. ■Sanem: tamam canim sen bilirsin. Hizlica odama dogru yuruyup banyoma girdim. Kuveti doldurmaya baslayip uzerimdekileri cikardim. Sag elimde olan tek tasim ilgimi cekti.. Iki ay uc gun sonra sol elimde olucakti artik bu yuzuk… Ne kadar ozel bir seydi bu ya? Emir ne kadar zevkli biriydi.. uzerimdekilerden kurtulup, banyo kopugu ve dus jelinide kuvetin icine sikar sikmaz, kendimi bogurtlen ve ahududu kokulu kopuklerin icine biraktim..
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641?sk=wall ALINTI.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 445
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 42 ziyaretçi (142 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol