--->

   
  Adını Feriha Koydum Senaryoları
  Senaryolar
 
=> Daha kayıt olmadın mı?



Senaryolar - Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 45-50.Bolumler

Burdasın:
Senaryolar => ~Senmisin Bana Çirkin Diyen~ => Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 45-50.Bolumler

<-Geri

 1 

Devam->


lola34
(şimdiye kadar 313 posta)
03.02.2012 11:11 (UTC)[alıntı yap]
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 46.Bolum



Feriha-



Sabah uyandigimda Emir yanimda yoktu.. Bende yataktan hizlica kalkip banyoya dogru yurudum. Her sey o kadar ince detayina kadar planlanmisti ki, o kadar ince dusunulmustuki, her gordugum seyden buyuleniyordum adeta.. Lavobonun yaninda iki krista vazoda bem beyaz guller vardi. Kapinin arkasinda iki tane bornoz bile vardi.. Biri beyaz, digeri ise siyahti. Banyoyu incelemeyi birakip, dusa girdim.. Emir dus jelimi bile her zaman aldigim kokuda almisti, hindistan cevizi kokuyordu.. victorias secret, coconut passion. Sicacik su ve hindistan cevizi kokulu kopukler, bana dun geceyi hatirlatiyor, yuzume harika bir gulumseme yerlestiriyordu.. Dustan cikinca, herhalde Emir’in odama getirdigi bavulumu actim.. Camdan disari bakilirsa hava serin degildi, ne sicak, ne soguktu.. Uzerimi giyinip, saclarimi kuruttum hizlica, duzlestirdikten sonra hazirdim. Burasi yazlikti, ne makyaj umrumdaydi, ne de topuklular. Merdivenlerden kosarak asagi indigimda, salondaki masanin uzerinde kahvalti hazirdi. Emir uclu koltuga oturmus, yanina da hande oturmustu. Onun yaninda Koray vardi. Cagatay tekli koltukta oturuyordu ve kucaginda da Heves vardi.



• Cagatay: prensesimiz tesrif etti en sonunda !



• Koray: Emir dun gece fazla yordu seni galiba Feriha.



• Emir: ben senin yerinde hic konusmazdim Koray, sesiniz bizim odadan duyuluyordu.



• Cagatay: harbiden abi ya, bu evin tek kotu yani duvarlarinin ince olmasi, dun geceki her sesiniz bizim odadaydi resmen.



• Hande: tamam ya amma zevzeksiniz !



Masanin bir ucunda bir sandalye, diger ucunda bir sandalye vardi. Kenarlarda ise iki tane, Emir bir uca dogru yuruyup, nazikce sandalyeyi cekti, bende gulumseyerek oturdum.



• Feriha: eee? Hanginiz bu kadar guzel kahvalti hazirlayabiliyor ?



• Hande: grup calismasi yapmislar bebegim, ucu birden. Dikkat et, zehirlenmeyelim.



• Koray: bunca zaman ben senden zehirlenmediysem, sende zehirlenmessin sevgilim.



• Hande: sapsal.



• Koray: bu kadar cok sevme beni hande, gozlerim yasariyor.



Hande bunun karsisinda koraya donup, dudaklarini sertce onun dudaklarina bastirdi. Daha sonra icimizde onlarin disinda kimsenin anlayamacagi sekilde birbirlerine baktilar.. Iki, uc saniyelik bir bakismaydi bu, ama oyle anlamliydi ki.. Oyle derindiki arkasindaki mana.. Hande tekrar onune donup, tabagina krep alip, uzerine cikolata sosuyla surat yapmaya baslamisti. Gozlerini, agzini ve burnunu yaptiktan sonra, bogurtlenlerle sac yapiyordu.



• Emir: kucukkende boyleydi bu, hic buyumuyorsun kizim ya.



• Hande: aman Emir, sen sanki cok degistin!



• Emir: kucuklugumu bilmem de, gecen senenin yazindan ben bu yana cok degistim.



• Cagatay: harbiden ya.. Koskoca Emir Sarrafog-



• Emir: o koskoca Emir Sarrafoglu, yaninda Feriha Aktas olmadan Emir degil.



• Feriha: sevgilim..



• Koray: arkadaslar, bu kahvalti fazla uzadi, ben gidiyorum.



• Hande: nereye ?



• Koray: havuzu kesfetmeye, sizde gelin isterseniz Hande Hanim, birlikte kesfedelim.



• Emir: ilk gunden klorlar yerini Koray’in spermlerine birakicak arkadaslar !



Hepimiz guluyorduk..



• Koray: cidden yuzucektim oglum, senin aklin fesat, Feriha yazik sana, bu cocukta fazla hormon var.



• Feriha: sorma sekerim.



• Emir: memnun degilsiniz yani, peki oyle olsun, sonra beni kiskandirmak icin baskalarini tutarsin sen!



• Feriha: uf emir ya, tamam, soyleyip durma, utaniyorum !



• Emir: utanma, hosuma gitti. Sadece benim nasil seni kiskanmayacagimi dusunursun onu anlamiyorum, yani Koray ve Cagatay disinda biri sana dokunsun, dogduklarina pisman ederim !



• Feriha: maco tavirli halimizle de ayri bir seksi oluyoruz.



• Heves: o zaman kalkin bakalim, siz havuza kucuk beyler, bizde burayi toplayiz birazdan yaninizdayiz.



• Emir: yardim etseydik..



• Hande: kahvalti yeterince harikaydi, biz toplariz. Hadi bakalim ! Koray, bu arada bavuldakileri yerlestirdim ben sevgilim, seninkiler dolabin sag tarafindalar haberin olsun.



• Koray: tamam askim.



Emir, Cagatay ve Koray, yukari ciktiklarinda, bizde kollarimizi sivayip ise basladik. Heves masadakileri mutfaga tasiyor, Hande yerlestirilicek seyleri buzdolabina kaldiriyor, bende bulasiklari makinaya koyuyordum. Ucumuzun birden yapinca, her sey cabucak halledilmisti. Bizde yukari uzerimizi degistirmeye gittik. Odama girdigimde yatak darmadagin, bavulda yatagin uzerindeydi. Ama boyle olursa isimiz vardi benim, surekli ev topluyordum ! neyse Feriha, alistirma olur sanada. Yatagi toplayip, uzerimdekileri kirliye attim ve bavuldan bir bikini ve uzerine bir elbise giydim. Saclarimi tepede topuz toplayip, elime gunes yagini, gozluklerimi ve bir havlu alip Handenin odasina girdim. Oda uzerini giyinmis, yatagin uzerinde Hevesle oturuyordu.



• Feriha: ee , inmiyor muyuz asagi ?



• Heves: geldik.



Heves evi bizden daha iyi biliyordu, o yuzden salonun arka bahceye acilan kapisindan arkadaki havuza ciktik. Hava cok sicak degildi, ama yuzmek icin fazla sogukta degildi.. Havuzun kenarinda genis koltuklar vardi. Bende gozlugumu, elimdeki gunes yagini ve havlumu atip, havuzun ucuna dogru yurudum. Hemen baliklama atlayip, suyun dibinden Emir’in bilegini gorene kadar yuzdum. Ona yaklastigimda yavasca kafami sudan cikardim ve kollarimi boynuna, bacaklarimida beline doladim.





kafami sudan cikardim ve kollarimi boynuna, bacaklarimida beline doladim.



• Emir: hosgeldin melegim



• Feriha: seninle birlikte suda olmayi ozlemisim.. Gecen yazi hatirlatiyor bana..



• Emir: ah, o denizdeki gun !



• Feriha: cocuga vurmaya kalkisin..



• Emir: gercekten o cocuk seni kesiyordu Feriha ! ya harika gozukuyorsun, herkesin sana bakmasi cok dogal, sadece ben katlanamiyorum.



• Feriha: ya, Emir, etrafinda bin tane kiz var, kolayini bulsalar adonislerini yalayacaklar, kiskanmasi gereken benim..



• Emir: sevdim ben bu adonisleri yalama isini, aksama denesek mi, ne yapsak ?



• Feriha: Ya emir, sen bir urologa falan gitsene, cidden fazla hormon salgilaniyor sende, zaten sakallarinda costu bu aralar.



• Emir: iki gundur tras olmuyor senin yuzunden Feriha.



• Feriha: benim ne alakam var ?



• Emir: ondan onceki gece “Bayiliyorum senin bu haline, erkeksiligin orataya cikiyor” diyen baskasiydi dimi ? dur ya, Melis miydi o ?



Essek sakasiydi bu, oda karsiligini gorucekti, belindeki bacaklarimi ve boynundaki kollarimi cozup, hizlica kendimi cekip, ellerimle ona su sicrattim. Bunu goren Cagatay ve Heves yanimiza gelip ikimize birden su sicratmaya basladilar. Koray ve Hande’de girmisti isin icine.. En sonunda Koray;



• Koray: Deve guresi yapalim mi lan?



• Feriha: bayiliyorum senin fikirlerine.



• Emir: yanliz cidden zevkli olabilir.



• Hande: takimlar nasil olucak?



• Cagatay: Hande sen cidden gerizekalisin, ben heralde Emir’I almayacagim omzuma, Sen Koray’la olucaksin, Feriha Emir’le, Heves’te benimle.



• Hande: onu biliyoruz heralde ukala bey, 6 kisiyiz, deve guresi 4 kisi oynanir anlaminda soyledim.



• Emir: Siz 4unuz oynayin, kazanan bizimle oynar.



• Koray: niye ? kazanan bizimle oynasin?



• Emir: cunku ben senden , her sporda oldugu gibi, bunda da daha basariliyim kardesim.



• Koray: gostericem lan sana, Hande gel sevgilim, sunlarin hepsini mahvedelimde anlasinlar. Bak Hande, simdi sen boyle inceciksin,narinsin falan, ama yenmemiz lazim askim, o yuzden hic tirnagim falan kirilir derdine girme, ayrica lutfen omzumdanda kayma, simdi sen birde “koray beni sisman gorur, agirligimi vermeden oturiyim” falan dersin, onu da yapma, adam gibi otur, zaten inceciksin.



• Hande: tamam Koray !



• Cagatay: hadi o zaman.



Koray Handeyi , Cagatayda Heves’I omzuna alip, Heves ve Hande o incecik kollariyla birbirlerini itmeye basladilar. Koray arada Hande’ye “Hadi sevgilim, su Heves’I mi itemiyorsun, hadi hande, sen o kadar bana vurdun bunca zaman, birazda guclerini Heves’te goster” diye bagiriyordu. Ben ve Emir ise havuzun diger kosesinden onlari izliyorduk. Bu kadar bagirmanin, su sicratmanin, itismenin sonucu Hande Heves’I suya ittirmis, Koray’lar kazanmisti. Koray Handeyi suya birakinca sikica dudaklarini dudaklarina bastirip “Tebrik ederim Hande Hanim” dedi. Daha sonra bize donerek”Hadi bakalim, sizide bir yenelim de, Emir beyin egosu sarsilsin azicik” dedi. Bende Emir’in omuzuna ciktim. Elleriyle bacaklarimi sikica kavramisti, koltukta otursam dusme tehlikem daha fazla olurdu heralde. Hande’yi itiyordum, ama yerinden oynamiyordu sanki. Koray onu oyle guzelce kavramistiki, dusmesine imkan yoktu. Ben de sinirlenip daha fazla, daha sert itmeye baslamistim onu. En sonunda Koray’in omuzlarindan kayip, havuza dustu.. Ve Feriha, her zamanki gibi yine yendi !



Emir yavasca bana dogru egilip, “tebrik ederim kucuk hanim, hediyeniz aksama” diyip goz kirpti bana..



Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 47.Bolum



Feriha-



Emir yavasca bana dogru egilip, “tebrik ederim kucuk hanim, hediyeniz aksama” diyip goz kirpti bana.. Koray, yenilmenin verdigi sinirle havuzdan cikarken, Emir ona donup “daha ugrasman lazim senin beni yenmen icin kardesim” diyerek guluyordu. Koray’in arkasindan, Hande’de havuzdan cikti. Havlularimizi biraktigimiz yere dogru gidince, telefonu anne diyerek acti. O an benim aklima geldi, ben annemlere haber vermemistim ! Dun gece eve gelmemistim, ve bir neden soylememistim onlara. Telefonumda sessizdeydi. Kim bilir nasil merak etmislerdir ! hizlica havuzdan cikmak icin, merdivenin oraya dogru ilerlerken, Emir;



■Emir: nereye? ■Feriha: annemlere haber vermedik ! Kim bili- ■Emir: ben haber verdim. ■Feriha: efendim? ■Emir: Annenin butun bundan haberi vardi hayatim, zevkini biliyorum, Heveste biliyor, ama kimse seni annen kadar iyi taniyamaz, onunda cok emegi var. ■Feriha: ya siz cok kotusunuz ! bak sen Sanem’e, ben arkamdan islerde cevirirmis ! ■Emir: kabul et, guzel surprizdi. ■Feriha: harikaydi! Tekrar Emir’in yaninda donup, dudaklarimi, dudaklarina bastirdim. Su yuzunden islak ensesine ellerimi dolayip, klorlu saclarinda ellerimi gezdirdim. O ise beni kavramis, ellerini, belime koymustu bile. Emir gozlerimin icine derince bakip, bir sey soyliyecekcesine agzina actigi an, Heves’in sesini duyduk. Handeye sesleniyordu.



■Heves: Hande ! saat 7, hadi ama ! Saat nasil yedi olmustu ki? Butun gunu biz, havuzda, sacma sapan bir sekilde eglenerek mi gecirmistik? Gerci uyandigimda saat zaten oglendi, kahvalti, ortaligi topla derken saat 3u bulmustu, e demekki bizde 4 saattir cocukca suda egleniyorduk.



■Feriha: hadi askim, cikalim bizde artik. Evde yardim alabilecegimiz kimse yok, siz ucunuz eve bir iki sise sarap alin, bizde aksam yemegini hazirlayalim. ■Emir: ama ben, seni, boyle, suyun, ici- ■Feriha: hadi dedim emir ! ■Emir: uf tamam ! insanin butun zevkini mahvediyorsun! Emir’e masum bir sekilde gulumseyip, sudan ciktim. Havlumu gogsumun etrafina dolayip, evin icine dogru yuruyup, yukariya, banyoya ciktim.



■Feriha: once ben dus aliyorum. ■Emir: birlikte alsaydik? ■Feriha: uf emir, bazen bu fantezilerin yoruyor beni! ■Emir: hayir yani, aksam yemegine saraplar yetissin diye soyluyorum. ■Feriha: git misafir banyolarindan birine o zaman! ■Emir: o banyolarda boyle guzel bir kiz yok ama. ■Feriha: oh valla, beyfendiye bak, padisah gibi resmen, istersen sana tutalim soyle bir kac tane kiz, her banyoya bir tane, her odaya bir tane, sende beni arayip bulmak zorunda kalmazsin. ■Emir: iyi fikir aslinda sevgilim, bak ben niye bunu hic dusunemedim? ■Feriha: yanliz, cifte standart olmaz, o zaman banada soyle guzel karin kaslari olan, harika adonisleri olan, kollari basimdan buyuk olan, mumkunse kumral erkekler lazim. ■Emir: sen benden baskasina bir dokun, bakalim noluyor ! ■Feriha: haha, nolurmus? ■Emir: simdi dusunelim, ben once o cocugun yuzunu taninmaz sekle getiririm, sonra sizi, bir hafta kendimden mahkum eder, boyle bir aciyla basbasa birakirim. ■Feriha: cok agir bir ceza bu, ben sensiz nasil duruyim bir hafta? ■Emir: o zaman benden baska birine dokunma. ■Feriha: dusuniyim bir.. peki. Senden baska kimse olmayacak hic bir zaman. Sadece seni opucegim, sana dokunucagim, sana sarilacagim. Sen olucaksin sadece benim icin. Ama simdi bu klor kokulu sevgilinin dus almasi lazim, o yuzden mars mars kucuk bey. Emir bana gulumseyip, hizlica yanagimi nazikce opup, banyodan disari dogru yurudu. Bende uzerimdeki islak bikiniden kurtulup, kendimi dusa biraktim. Klor kokusu, yerini mango ve portakal kokusunun karsimina birakmisti. Dustan ciktigimda, uzerime bornozumu giyip, odama dogru yurudum. Emir, yatagin uzerinde oturuyordu.



■Feriha: uf emir, uzerindeki sey islak, niye yatagin uzerine oturdun, leke falan olucak. ■Emir: ay feriha ! neyse, ben dus aliyorum. ■Feriha: tamam. Emir banyoya girdiginde bende uzerimdeki bornozu cikarip, kisa bir sort, uzerinede ince bir bluz giydim. Evin ici sicakti zaten. Ayrica yemek yapicaktik, o yuzden suslu giyinmenin bir mantigi yoktu. Sade ve sik yeterliydi. Yemek yaparken topuklularla durmak zor olur diye parmak arasi terliklerimi giyip, sacimi taramaya basladim. Ben sacimi taramis, kurutmaya baslayacakken, Emir, banyodan cikip, yanima geldi ve bana dogru egilip, arkadan boynumun kenarini optu.



■Emir: sevgilim.. Yavasca ona dogru yuzumu donup, islak tenine degdirdim ellerimi. Geniz omuzlarinin uzerinde su damlaciklari vardi. Kirpikleri islaninca, iyice koyulasmis, belirginlesmisti. Gozlerinin o muhtesem rengini cikariyordu ortaya. Emir bana gulumseyip, dolabin onune gitti. Bende tekrar aynaya dondum ve sacimi kurutmaya basladim. Kuruduktan sonra arkami dondugumde, Emir uzerini giyinmis, banyoya dogru yuruyordu. Bende duzlestiricimi banyoya koydugumu farkedip arkasindan yurudum. Odaya donmeden once, Emir’in nasil dikkatle tiras olusunu izledim, yine de her seferinde yuzunu kesmeyi beceriyordu. Odaya donup, saicmi duzlestirip, makyajimi yaptiktan sonra, Hande’nin odasina girdim. Makyajini yapiyordu.



■Feriha: Emirler sarap almaya gittiler. Bizde yemek yapalim diyorum, zaten simdi bunlar oraya gidip, guzel bir sarap bulup, gelene kadar 1 saat falan olur, yetistiririz heralde. ■Hande: tabii canim, uc kisi kesin yetisir. O sirada Heves’te iceri girdi.



■Heves: ne yetistiriyoruz? ■Hande: yemek. ■Feriha: ne yapalim? ■Hande: hic bir fikrim yok ya. ■Feriha: kasarli kofte, yaninda pilav ? guzel bir salata ? ■Hande: Koftenin yanina pilac olur dimi? ■Heves: olur tabi, neden olmasin. Parmesanli domates corbasi? ■Feriha: hadi o zaman. Birlikte mutafa girdigimizde, ben kiyma cikarip, koftenin malzemelerini bir kabin icine, kiyamanin uzerine koymaya basladim. Hande pilavi yapiyor, Heves ise corba hazirliyordu.



■Hande: ya pure de mi yapsak? Pilav olmayacak sanki koftenin yanina. ■Heves: yapamadin dimi bir pilavi hande? ■Hande: ya uf tutturmaiyorum bir turlu, sinir pirincler emmiyor suyu. ■Feriha: kizim, uzerine bir kova su dokuyorsun neredeyse ! ■Hande: ben pure yapicam! ■Feriha: iyi yap, bende zeytinyagli bir sey yapiyim, bir de annemin su havuclu kereviz salatasindan yaptik mi, tamamdir. ■Heves: tatli? ■Hande: ben hallederim. ■Feriha: nasil yetisicek. ■Hande: cakma baklava yapariz. ■Heves: nasil oluyor o? ■Hande: milfoy hamurlarini al, icine ceviz, badem, fistik, ne istiyorsan koy iste, sonra sar onu, hani rulo seklinde gibi. Sonra ici yukari bakicak sekilde koy firina. Sonrada uzerine serbet doktun mu tamamdir. ■Feriha: cidden tadi guzel oluyor mu? ■Hande: baklaya benziyor iste, sadece yagi daha az oluyor. ■Feriha: e onu yapalim o zaman. Herkes kendine dusen seyi yaptiginda, her seyi vaktinde bitirmis, hatta sofrayi bile kurmustuk. Nasil yaptigimizi ben bile anlamamistim, masa mukemmel gozukuyordu resmen. En son olarak tuzluguda masaya getirdigim an, kapi caldi..



Sen Misin Bana Cirkin Diyen 48.Bolum



Feriha-



Herkes kendine dusen seyi yaptiginda, her seyi vaktinde bitirmis, hatta sofrayi bile kurmustuk. Nasil yaptigimizi ben bile anlamamistim, masa mukemmel gozukuyordu resmen. En son olarak tuzluguda masaya getirdigim an, kapi caldi..



Emir, Elinde iki sise sarapla karsimda dikilerken, Koray’in elinde bir kutu, Cagatay’in elinde ise iki poset vardi.



■Feriha: hosgeldiniz ■Koray: mutfaga koyuyorum bunlari, ver onlari da abicim, dolaba koyiyim. ■Hande: ver canim koyarim ben. Bende Emir’in elinden saraplari alip, dudaklarimi yavasca yanagina degdirip, masaya dogru yurudum. Emir masayi gordugunde islik calmisti.



■Emir: beyler, bizim kizlar ne becerikliymiste, haberimiz yokmus. ■Feriha: ne sandiniz oglum, koskoca Feriha duruyor sizin karsinizda. ■Emir: harika gozukuyor her sey. ■Feriha: masaya alalim o zaman sizi. Herkes, tipki kahvaltida oturduklari yere gecti, bende mutfaga sarap acicagini almaya gittigimde, tezgahin uzerindeki kutuyu gordum. Iceri girerken kimsenin elinde degildi bu kutu. Etrafi bantliydi ve uzerinde “acmayin” yaziyordu. Bende hic acmadan buzdolabinin icine koydum. Acacagi alip, masaya dondugumde, Heves servise baslamisti bile. Bende saraplari koyuyordum. Bende oturup, yemege basladigimizda Emir’e bakarak;



■Feriha: mutfakta kutunun icinde ne var? ■Emir: hangi kutu? Cagatay’in getirdigi mi? macaron. ■Feriha: hayir, baya buyuk bir kutu, dolaba sigdiramadim hatta neredeyse. ■Koray: oyle bir kutu mu varmis? ■Feriha: tezgahin uzerinde duruyordu, uzerinde acma yaziyordu hatta. ■Emir: actin mi peki? ■Feriha: hayir. ■Emir: guzel. ■Hande: ne var kutunun icinde? ■Cagatay: amma soru sordunuz ya. ■Koray: bugun havada cok guzeldi dimi? ■Emir: eee, son macta ne oldu ? biz mi kaybettik lan? ■Heves: salagiz cunku biz, biraz orjinal olun ya, mac muhabbeti? Cidden ? bunu yemeyiz. ■Koray: ne yemesi kizim ! siz adam gibi izlemiyorsunuz ki hic bir seyi, guya mac izliyoruz, Hande hanim telefonundan heves’e pasta tarifi veriyor. ■Hande: hic icimi acmiyor o sey ! ■Emir: bari adini soyle be kizim ! ■Hande: bir suru adam, bir tane topun pesine kosuyorlar, saka gibi, alsinlar hepsi bir tane top, oynasinlar iste, alt tarafi bir top, gorende altindan falan sanicak. ■Koray: yani bir sporu bu kadar mahvedebilirsin hayatim. ■Hande: sacma cunku. Bir suru kizin tek erkegin pesinden kosmasi gibi. ■Cagatay: yok artik hande, yani futbolu, liseli kiz tribi klisesi olan”o cocuk ilk benimdi”ye getirdin ya, bravo sana. ■Emir: yani hande, ara sira senin zekandan suphe ediyorum. Sarisinsin zaten, kafa calismiyor iste bebegim. ■Feriha: ben kumralim haha ! ■Emir: seninde pek calistigi soylenemez zaten sevgilim. ■Feriha: oyle demek hi? Tabagimda duran salatayi, yavasca parmaklarimin arasina alip, Emir’e dogru firlattim. Bunu goren Koray, tabagindaki pureyi eline alip, handenin sacina surmus, hande buna kizmis, sogumus olan corbadan alip Koray’in gomleginden iceri dokmustu. Bir anda ortalik tamane bir yemek savasi alanina donmustu. Kofteler, pure, salata, sofrada ne varsa, havada ucusuyor, birinin yuzune, vucuduna yapisiyordu. O kadar guluyordum ki, her tarafim rezil haldeydi. Yuzum, sacim, kiyafetlerim. Ortalikta mahvolmustu. En sonunda masada aticak yemek kalmamisti bizde sakinlesmistik.



■Feriha: yeni evi, en iyi bu sekilde kirletebilirdik. ■Koray: ust katlarda hala bir problem yok, sadece salon. ■Emir: aman buluruz yarin birini, olur biter iste. ■Feriha: yemek kokusu uzerime sinicek, saclarim corba icinde ! ■Emir: kofte kokuyorum resmen. ■Feriha: ben dus aliyorum. ■Koray: bende. ■Hande: dur ben aliyim once. ■Koray: birlikte aliyoruz o zaman. ■Hande: iyi, ama sadece dus aliyoruz. ■Koray: tamam ! zaten pure kokuyorsun sevgilim. ■Hande: zevzek. ■Heves: bende yikaniyim, sacimda kuruyucak bunlar. Bir anda, herkes salonu terketmis, evdeki butun banyolara yayilmisti. Emir msiafir banyolarindan birini kullaniyordu, bende bizimkini. Saclarimi 3 kere yikamak zorunda kalmistim domatesli corba kokusundan kurtulmak icin. Boynuma yapismis olan pureyi ellerimle alinca, hala yemek koktugumu farkettim. Bu kokudan kurtulmak icin kendimi kaziyordum adeta. En sonunda tamamen temiz olduguma karar verince cikip, odaya girdim.



Emir coktan gelmis, hatta uzerini bile giyinmisti.



■Feriha: hala corba kokuyor muyum? ■Emir: gel bakiyim. Emir yavasca bana yaklasip, basimdaki havluyu cekip yatagin uzerine firlatti ve boynuma egildi. Once kokumu icne cekip, daha sonra dudaklarini boynuma bastirdi. Kulagima yaklasip, “hayir, harika kokuyorsun askim” dedigi an, kendimi cekip, ona dogru gulumsedim. Bornozumu cikarip, yataga atip, uzerimi giyinmeye basladim. Altim hazirdi. Uzerimdeki kotla, yatagin uzerine oturup, sutyenimi kapatmaya calismaya basladim. Emir aynadan beni gormus, kikirdayim yanima gelmisti. Dikkatlice sutyenimi takip, elleriyle sirtimi oksadi. Dolaptan bir bluz alip, uzerime gecirdim ve saclarimi taramaya basladim. Simdi kurutmak veya duzlestirmekle hic ugrasamayacaktim, o yuzden sikica yandan ordum ve sadece percemlermi duzlestirdim. Yemek kokusundan tamamen kurtulmak icin uzerime parfumu boca ettikten sonra, yatakta oturmus, elinde telefonuyla oynayan Emir’I elinden tutup asagi dogru cektim. Asagi indigimizde salonun ne igrenc bir sekilde oldugunu gorup, kendime sinirlendim. Asagidan kahkaha sesleri geliyordu, o yuzden bizde Emir’ke mufaga dogru yuruduk ve bahce kapisindan Handelerin bahcede otrudugnu gorduk. Koray ve Hande salincakta oturuyor, Cagaty ve Heves ise genis bahce koltugunda oturuyorlardi.



■Koray: amma uzun surede hazirlandiniz ya. ■Feriha: saclarim corba kokusundan arinsin diye yapmadigim sey kalmadi. ■Cagatay: abi her yerim kofte icindeydi resmen, minik minik kiyma parcalari! ■Emir: en son boyle cocukca bir sey aptigimda 10 yasinda falandim heralde ! ■Feriha: aman, tatlilarimizi burada yemek icni bahane oldu iste. ■Koray: bir de tatli mi hazirladiniz siz? ■Hande: sevdigin tatlidan yaptim. ■Koray: benim sevmedigim tatli mi var? ■Hande: ya annem baklavaya benzer bir sey yapardi ya ! ondan. ■Koray: meleksin sen ya, cidden! ■Hande: hihi biliyorum. ■Heves: neyse birz tatlilari getirelim, yanina da kahve? ■Emir: yardim etmemizi ister misiniz? ■Feriha: yo, hallederiz biz. ■Emir: hi, sevgilim, bahsettigin kutuyu ac istersen artik. Hande dolaptan tatliyi cikarmis, masaya goturuken, Hande kahve suyu koyuyordu. Ben ise kutuyu acmaya cabalamakla mesguldum. En sonunda acitigimda, karsimda beyaz bir fondoten uzerinde kirmizi ve pembe cicekler olan bir pastayla karsilastim. Cok seker gozukuyordu. Yavasca pastayi kutusundan cikarip, bir tabagin uzerine koydum ve dikkatlice balkona dogru yurudum. Hande tatliyi, Heveste kahve ve macaronlari getirmisti. Yine kahkahlarimizla, hepimizin birbirine duydugu sevgi, Koray’in Handeye, Cagatay’in Heves’e, benim Emir’e duydugum ask ve tutku ile suslenecek bir geceye baslayacagimizin farkina vardim.



Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 49.Bolum



Feriha-



Hande dolaptan tatliyi cikarmis, masaya goturuken, Hande kahve suyu koyuyordu. Ben ise kutuyu acmaya cabalamakla mesguldum. En sonunda acitigimda, karsimda beyaz bir fondoten uzerinde kirmizi ve pembe cicekler olan bir pastayla karsilastim. Cok seker gozukuyordu. Yavasca pastayi kutusundan cikarip, bir tabagin uzerine koydum ve dikkatlice balkona dogru yurudum. Hande tatliyi, Heveste kahve ve macaronlari getirmisti. Yine kahkahlarimizla, hepimizin birbirine duydugu sevgi, Koray’in Handeye, Cagatay’in Heves’e, benim Emir’e duydugum ask ve tutku ile suslenecek bir geceye baslayacagimizin farkina vardim. Ben herkes icin bir tabagi tatli koyarken, Hande’de kahveleri veriyordu, bende tabaklari dagitip, Emir’in yanina gectim.



■Emir: Hande tatli harika olmus, ellerine saglik. ■Hande: afiyet olsun ■Feriha: yanliz pastayi cok guzel yapmislar, cok tesekkurler. ■Koray: rica ederiz. ■Emir: ya biz miyiz bu ya? Daha gecen sene yazlikta birbirimizden nefret eden biz, simdi ne haldeyiz. ■Feriha: ben hic bir zaman senden nefret etmedim. ■Koray: ben ve hande’den ettin. ■Feriha: hakliydim ama ■Hande: o gece. ■Emir: aslinda iyi ki yasandi butun onlar, yoksa ben seni farkedemeyecektim, nasil birisini kacirdigimin farkina varmayacaktim.. ■Feriha: ben zaten sensiz, seni baskalariyla gorerek kac gun daha gecirebilirdim bilmiyorum. ■Heves: hatirliyor musun? Benim yatagim uzerinde oturur, sen Emir icin, ben Cagatay icin aglardim. ■Emir: nasil boyle okuz bir insan oldugumu anlayamiyorum hala .. ■Feriha: bir yerde hakliydin, sonucta cevrendek- ■Emir: cevremdeki hic bir kiz, senin kadar mutlu edemedi beni, senin kadar uzemedi, ama senin kadarda mutlu edemedi sevgilim. ■Feriha: umarim hep boyle kalir.. ■Emir: kalicakta zaten.. ■Koray: abi neredeyse 2 bucuk ay icinde sen evleniyorsun, yakinda hande ve ben evleniyoruz.. ne cabuk gelisti her sey? ■Emir: sizin ki cok cabuk gelismedi be kardesim, kac senedir cikiyorsunuz.. ■Heves: cidden ya, siz nasil cikmaya basladiniz? ■Cagatay: kimse bilmiyor, yani kimseye anlatmiyorlar ikiside.. ■Feriha: aa hadi ama ! yabancimiyiz biz? ■Hande: anlatiyim mi? ■Koray: sen bilirsin. ■Hande: biliyorsunuz iste biz bebeklikten beri tanisiyoruz. Kendimi bildigimden beri yanimda koray var heralde. En igrenc zamanlarimda.. aglarken, bagirirken, sarhosken, hatta kusarken.. Ben eskiden Emir’I seviyordum. Yani guya seviyordum, kucuktuk iste ya, 7.sinifmi 8.sinif mi ne, hatirlamiyorum bile. Sonra Emir bir kizla cikmaya baslamisti, gozde diye. Cok sinirlenmistim, sinirlendigimden cok ta uzulmustum heralde, yatagima girmis agliyordum. Sonra ertesi gun okul cikisi Koray yanimda geldi, ne bu halin falan. Bende soyliyemedim ne oldugunu, kendimide tutamadim, sarilip aglamaya basladim. Sonra biz birlikte bize gittik falan, odamda oyle oturuyorduk, Koray yaklasti, ben seni cok seviyorum dedi, sonra optu.. Bende hala Emir’I seviyordum o siralar, ama Koray kardesim gibiydi, o beni operken onu iterek incitimezdim, o yuzden cikmaya basladik falan. Zamanla sevmeye basladim ben Koray’i. ilk goruste ask falan degildi bizimkisi, cikmaya devam ettikce, her haline asik oldum yavas yavas. Beni sevisine asik oldum ama en cok. Bana bakisina, bana dokunusuna.. Hande bunlari soylerken, Koray onun kolunu yavasca oksuyordu. En sonunda Hande Konusmayi bitiridignde, onu cenesinden dogru tutup yuzunu kendine cevirdi ve yavasca ona dogru egilip optu. Ben ve Heves buyulenmis bir sekilde bunu dinlerken, Emir;



■Emir: sen beni mi seviyordun? ■Hande: evet ■Emir: hic farketmemistim ya, ■Hande: nasil farkedicektin ki? Hic belli etmedim ki, en yakin arkadastik biz aramizda bir sey olmasi imkansizdi. ■Heves: e sonucta Koray’lada en yakin arkadastiniz.. ■Koray: ama Emir ve Hande gibi degildi bizim arkdasligimiz.. Hande farketmemis olsa bile ben Hande’ye onu ne kadar sevdigimi gosteriyordum hep. Hande disinda herkes anlamisti zaten artik.. Cok farkli bir seydi, anlatamiyorum iste, cok degisikti onu karsiliksiz sevmek. ■Emir: vay be, ben bunca zaman hic bilmedim bunu. ■Koray: aman eski defterler iste.. ■Hande: bence hala senin ve Emir’in cikmaya baslama hikayesi icimizde en etkileyecisi.. ■Koray: ne cok sey yasadiniz siz bir yilda ya.. ■Emir: ve yasamaya devam edicegiz. Degil mi sevgilim? ■Feriha: evet.. ■Hande: saat kac? ■Cagatay: uc bucuk ■Heves: benim cok uykum geldi canim, yatsak artik? ■Cagatay: tamam canim? ■Heves: Koray, bizde odamiza gitsek? ■Koray: nasil isterseniz. ■Heves: iyi geceler hepinize ■Hande: iyi geceler. ■Emir-Feriha: sizede..





Onlar gittikten sonra Emir yavasca bena dogru dondu.



■Emir:biz bize kaldik yine. ■Feriha: benim bir sikayetim yok. ■Emir: benimde.. Yavasca Emir’e dogru donup, kulagina egildim.



■Feriha: hava mukemmel resmen, benimle bir gece yuzmesi nasil geliyor kulaga? ■Emir: her seyden daha guzel. Yavasca yerimden kalkip, odaya dogru yururken, Emir’in arkamda oldgunu hissedebiliyordum. Ben bikinilerimden birini alip, banyoya girdikten sonra, onun uzerini degistirip, asagi indiginin sesini duydum. Bende uzerimdekileri cikarip, bikinimi giydikten sonra, asagi, havuzun oraya indim. Emir havuza dogru yaslanmis, gecenin karanligini izliyordu. Su beline kadar geliyordu, bende yavasca yanina dogru yuruyup, havuzun kenarina oturup, asagi kaydim.



■Feriha: gercekten tesekkur ederim. ■Emir: ne icin? ■Feriha: ev.. ■Emir: ikimizinde evi sonucta burasi, niye tesekkur ediyorsun anlamadim bile.. ■Feriha: sen- sen cok mukemmel birisin. ■Emir: biz birlikte mukemmeliz. Ates ve buz. Yaz ve kis gibi. Emir’in kelimelerinin dogrulugu karsisinda ben bile sok olmustum. Oyleydik gerkceten, birbirimizi tamamliyorduk. Birbirimiz icin yaratilmistik sanki.. Yavasca bacaklarimi beline doladim. Ellerim boynunda kenetlenmisken, onun elleri benim belimi kavramis sekildeydi. Nazikce opuyordu beni, sanki bir porselen bebege dokunuyormus, her an kirilmasindan korkuyormus gibi. Dudaklarini bazen dudaklarimdan cekiyor, boynuma, gogsume degdiriyordu. Bazen dudaklarini basitrmaktan vazgeciyor, emmeye basliyordu. Suyun icinde donuyorduk adeta, ben ona sarilmis bir sekildeyken, o hem beni opuyor, bende suyun icinde kiprasip, sipir sipir su sesleri cikariyordu. En sonunda belimdeki ellerini bikinimin ipine goturup, bikinimin uzerimden kaymasini sagladi. “Asigim sana” diyerek, suyun derinliklerine dogru cekti beni.. Belim havuzun dibine degiyordu, nefes alamiyordum,ama onu opemk yetiyordu bana, bir iki dakika sonra kafalarimizi suyun disina cikarip, birbirini arzulayan bu dudaklarimiz suyun disinda birlesiyorlardi. Belindeki bacaklarimla, uzerinde sorttan kurtulmaya calisiyordum, basardimda. O ise hem beni opuyor, hemde bikinimin altini cikarmaya calisiyordu. Sonunda benim bikinim, onunda sortu havuzun kosesine dogru gitti. Bu iki beden, birbirlerine baglanmaya hazirlardi. Emir artik dudaklarini boynuma, gogsume bastiriyor, bazen dislerini degdiriyor, biraz canimi yakiyordu. En sonunda, elleriyle bacaklarimi kavrayip, kendini benim icime itti. Ses cikaramiyordum bile,o kiprastikca inliyordum. Ellerimi bastiriyor, teninin sicakligini hissediyordum..





Sabah uyandigimda, gunes isiklari, gozume geliyor, beni rahatsiz ediyordu. Emir ise yanimda yatmis, elini bana dolamisti. Ona yaklasitigimda teninin klor kokusunu aldim. Dun geceyi hatirlatti bana, suyun icinde onun olmanin verdigi hazi, mutlulugu.. Kaygan vucuduna ellerimi nasil sikica bastirdigimi, beni havuzun duvarina itip, kendini bana itisini.. Yavasca onun kollarindan siyrilip, banyoya dogru yururdum. Nasil odaya ciktigimizi bile hatirlamiyordum.. Kendimi dusun icine attim direk. Cam ve bal kokusu, beni kendime getirmisti bile. Dustan cikip, odaya geldigimde Emir hala uyuyordu. Evde hic seste yoktu, demekki digerleride uyuyordu.. Bende uzerime ince bir elbise giyip, saclarimi taradim. Simdi kurutursam cok ses olucakti, kurutmadan duzlestirirsemde saclarim yanicakti, o yuzden yandan sikica ordum bende. Sessizce merdivenlerden, mutfaga dogru indim. Salon hala dun aksamdan rezil halde oldugu icin, kahvaltiyi bahceye hazirlamaya karar verdim. Biraz ugrastiktan sonra, her sey hazirdi. Bahcedeki masanin uzeri harika gozukuyordu. Ben son tabagi koydugumda da Koray’in sesini duydum.



■Koray: harika kokuyor burasi. ■Feriha: gunaydin ■Koray: gunaydin guzellik, ooo, kahvalti da hazirlanmis. ■Feriha: hamaratim oglum ne sandin? ■Koray: emir sansli cocuk. ■Feriha: Hande’de cok sansli bir kiz.. ■Emir: gunaydin. ■Feriha: gunaydin sevgilim. ■Koray: gunaydin kardesim, ya Hande hala odada mi? ■Emir: hii, makyajini yapiyordu en son. ■Koray: neden anlamak istemiyor makyajsiz daha guzel oldugunu anlamiyorum ki. ■Emir: birak kendini nasil guzel hissediyorsa oyle davransin. O siraada Heves, Cagatay ve Hande birlikte bahceye geldiler.



■Cagatay: gunaydin ■Emir: gunaydin. ■Heves: oo Feriha, dokturmusuz yine. Kizim sen ne ara kalkiyorsun da yapiyorsun bunlari? ■Feriha: saat 1e geliyor neredeyse, 11 gibi falan uyandim heralde. ■Emir: senin bunyen baya iyi ya, yani o kadar yorulmaya iyi dayaniyorsun. ■Feriha: gir gir, biraz daha detaya gir. ■Koray: nedir bu utangaclik ya, sanki bilmiyoruz neler yaptiginizi, bizde yapiyoruz abi, sakin. ■Hande: fazla rahatsiniz siz. Neyse, ben kahve alicagim biraz daha, isteyen var mi? ■Emir: yok sagol canim. Hande iceri gider gitmez, urkutucu, yuksek bir ciglikla hepimiz yerimizden sicradik !



Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 50.Bolum



Feriha-



Hande iceri gider gitmez, urkutucu, yuksek bir ciglikla hepimiz yerimizden sicradik ! Koray, elindeki catali birden birakip, hizlica mutfaga dogru kostu, Emir ve Cagatay ise onun arkasindaydi.



■Koray: Hande?! Iyi misin?! ■Hande: Iyiyim. Ya Koray, bak su kutunun arkasinda kocaman bir orumcek var, nolur oldur onu! ■Koray: bu yuzden mi ciglik attin hande ?! ■Hande: ya oldur! ■Koray: tamam, korkma sevgilim. Nerede? ■Hande: kutunun arkasinda gibi. ■Feriha: ah! Bende gordum, Koray duvarin orada. Bak bardaklarin oldugu rafin oraya dogru bak, kocaman bu! Koray nolur at! Orumcegi gordugum an, kollarimi Emir’in beline dolamistim, o ise kolunu benim omzuma atmis, halime bakip kikirdiyordu.



■Koray: bir pecete versenize bana. ■Hande: al Koray, oprumcegi pecetenin icine koyup, balkona cikip, cimlerin uzerinedogru atti orumcegi.



■Koray: bir sey oldu sandim. ■Emir: evet Hande ya! Bir yerine bir sey oldu, canin yaniyor falan sandim, oyle bir bagirdin ki! ■Hande: ya siz gormediniz mi orumcegi?! Kocamadi resmen! ■Koray: cocuk gibisin. Koray, Handeye donmus, elleriyle Hande’nin sacini karistirmisti. Hande her nekadar yapma desede, hosuna gittigi belliydi.



■Emir: ee? Ne yapiyoruz o zaman bugun? ■Feriha: buraya gelip, denize girmeden gitmeyecegiz heralde. ■Emir: o zaman denize gidelim, oradan eve gelir hazirlanir, gece de disari cikariz. Kac gundur evdeyiz. ■Hande: tamam, yanliz bu yemekler salonu cok kotu mahvedicek, birini bulsak. ■Feriha: annemin arkadasi Gonca Ablanin burada yazligi var, ona gelen kisinin numarasini alirim ben. ■Heves: o zaman siz gidin hazirlanin, canim sende numarayi al, Handeyle bende masayi toplariz. Emirler masadan kalkmis, yukari gitmislerdi bile. Ben ise annemi aradim.



■Sanem: ooo, Emir bey sizi nasil biraktida siz beni ariyorsunuz kucuk hanim? ■Feriha: sana cok kizginim anne! ■Sanem: noldu? ■Feriha: niye bana haber vermedin? Kendimi yiyip bitirdim Emir beni aldatiyor diye. ■Sanem: guzel surprizdi kabul et. Ee nasil buldun, begendin mi evi? Dur neyse ben seni mesgul etmiyim, siz birbirinizin tadini cikarin, gelince butun detaylari bana anlaticaksin nasil olsa. Sen ne icin aradin canim? ■Feriha: ya anne biz evi cok batirdik, yani benim ustesinden gelebilecegim gibi degil. Burada hic tanidigim biride yok, Gonca Ablaya biri geliyordu ya temizlige, yazlik evine, onun numarasi lazim bana, ama bende Gonca Ablanin numarasi yok arayip soramiyorum, onu sorucaktim. ■Sanem: dur canim bakiyim.. Hih; 05324765462 ■Feriha: tamam, sagol annis ■Sanem: rica ederim canim, iyi eglenceler, selam soyle herkese ■Feriha: tamam soylerim, gorusuruz. ■Sanem: gorusuruz. ■Hande: noldu, aldin mi numarayi? ■Feriha: Gonca Ablaninkini aldim, uf simdi bir de sahte guluslerimi yapicam. Neyse artik, bu evi temizlemekten iyidir. ■Gonca: efendim? ■Feriha: Gonca Abla, merhaba Feriha ben. ■Gonca: aa canim, naber nasilsin? ■Feriha: tesekkur ederim, sen? ■Gonca: bende iyiyim canim, ee hayirdir? ■Feriha: ya benim senin su Antalyadaki eve temizlige gelen kadinin numarasina ihtiyacim varda. ■Gonca: bir saniye bakiyorum, 05382967879 ■Feriha: tamam tesekkurler. ■Gonca: rica ederim canim, gorusuruz. ■Feriha: gorusuruz. Ben salincakta oturmus, Gonca Ablayla konusurken, Emir balkona gelmis, korkuluga dayanmis beni izliyordu.



■Emir: ver ben ariyim, sen git giyin. ■Feriha: emin misin? ■Emir: Feriha alt tarafi temizlikci cagiricam, yaparim merak etme. ■Feriha: iyi peki sen bilirsin. Telefonumu Emir’e uzatip, yukari ciktim. Emir’in esyalari yerdeydi. Pantalonu, boxerlari, gomlegi, arabasinin anahtarlari.. Yani sunlari alip kirliye atmak cok mu zor anlamiyorum ki! Onun kiyafetlerini kirliye atip, uzerinede benimkileri attim. Bikinilerimden birni giyip, uzerine ince, keten bir elbise giydim. Dolabimin icinde duran deniz cantasinin icine havlu, ikinci bir bikini, ikinci bir elbise, gunes kremi, dergi, suya karsi rimel ve ayna koyup, asagi indim. Herkes balkonda oturuyordu.



■Feriha: cok mu beklettim? ■Cagatay: biraz ! ■Emir: hallettim canim, buraya cok yakinmis evi, 10 dakikaya burada olurmus, onu bekleyecegiz bir tek, sonra cikabiliriz. ■Feriha: senin boyle isler becerebilecegini dusunmezdim cidden ■Emir: bir tek “biz numaranizi Gonca Hanimdan aldik, eger bugun musaitseniz bize gelebilir misiniz” dedim, oda adresi istedi, bende verdim. ■Feriha: ben daha komplike bir sey olurmus diye dusunmustum. ■Emir: Feriha sirkete genel mudur almiyoruz, eve temizlikci geliyor alt tarafi. ■Feriha: dalga gecme benimle! ■Emir: gecersem ne olur?! Ben, balkonda kosusturmaya baslamistim bile, Emir ise arkamda kosuyordu. Ondan kacmaya calisirken, balkonun kenarinda olan saksiyi gormedim, ve ayagimla carpip yere dustum. Elimi merdivenin kenarina surtmustum, biraz kesmisti ama onemli bir sey yoktu. Benim dusmemle birlikte Emirde yanima egilmis, elimi iki eliyle kavramis, korkulu gozlerle bana bakmisti.



■Emir: iyi misin?! ■Feriha: iyiyim, iyiyim, yok bir sey. ■Emir: kalkabilicek misin, yoksa kucagima almami ister misin? Elimi tutmasi icin uzattim, oda elini uzatinca, elini tutunup, kendimi yerden kaldirdim. Elim siyrilmisti, ama yaniyordu biraz.



■Emir: bilegin falan iyi mi, yuruyebilir misin? ■Feriha: canim yok bir sey, elim siyrildi sadece. ■Emir: doktora gitmek ister misin? ■Feriha: uf emir! Yok bir sey dedim, elimi yikiyim gecer. ■Hande: ben yara bandi buliyim. Elimi yikiyip, uzerine bandi yapistirdiktan sonra Emirlerin yanina geri dondum. Emir beni gorur gormez, ayagi kalkti ve elimi tuttu.



■Emir: ya bak sanki bir kasa zarar vermis gibi, cunku birden dustun yani, bileginde, kemiginde falan bir sey olmasin? ■Feriha: ay emir! Annemden betersin, yok bir sey. Tam o sirada, uzerinde uzun bir salvar, onun uzerinde ise pembe, sacma sapan desenli bir bluz, onun uzerinde de kahverengi yelekli, kolunda siyah cantasi, basinda haki yesili ve kahverenginin karsimi renkte basortulu, 40larinin ortasina dogru biri bizim eve dogru geldi.



■Meryem: Ben, Emir beye bakmistim. ■Feriha: hosgeldiniz, temizlik icindi degil mi? ■Meryem: telefonda- ■Feriha: ben kiz arkadasiyim. Bizim simdi cikmamiz lazim, belki biz gelene kadar isiniz biter diye paranizi giristeki zarfin icine biraktik. Butun malzemeler alt kattaki camasir odasinda, telefon numaramizi biliyorsunuz, bir seye ihtiyaciniz olursa ararsiniz. ■Meryem: peki ■Emir: kolay gelsin. ■Meryem: tesekkurler. Emir ve Koray cantalari alip, arabanin bagajina koyuyorlardi. Bu sefer Koray, Hande , Cagatay ve Heves birlikte, ben ve Emir ayri gitmeye karar vermistik. Birlikte arabaya bindik, Emir, muzigin sesini acti, bu senenin en iyi techno sarkilarindan biri olan, lmfao’nun “im sexy and I know it”ini dinleyerek, sadece biz, deniz, kum, gunes ve ask’la dolu olucak bir gune yol almaya basladik
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641?sk=wall ALINTI.
femir (Ziyaretçi)
18.09.2012 17:47 (UTC)[alıntı yap]
mütüşşş
?????? ???? ?? (Ziyaretçi)
30.09.2014 02:14 (UTC)[alıntı yap]
showcasing minimal modish rooms, all of this designer brand space offers perfect variety more than two floors that includes natural circulation from its distinct interiors from alfresco enjoyable. positioned on rate four within applauded Victorian schoolyard structure, the place is equipped with an one-time actually regarding the 90sqm room agenda. having a new shape, each novice has got ample being, A seamless pantry and dining community while the second bare floors is without a doubt dedicated in the cal. king type of space and flexible research.
??????? ?? (Ziyaretçi)
10.10.2014 17:13 (UTC)[alıntı yap]
Imagine this: you are telling or praying for a good strenuous curing. are generally driven and then enthused, dedicating chance to introspection and prayer, starting staying power on entire body, and consequently engaging all the jobs you think that are useful in quitting smoking. then you shed your job.
selen (Ziyaretçi)
11.11.2014 23:44 (UTC)[alıntı yap]
ops:

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 358
Bütün postalar: 444
Bütün kullanıcılar: 151
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 173 ziyaretçi (312 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol