lola34
(şimdiye kadar 313 posta) | | Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 41.Bolum
Feriha-
Bizim Hande’yle icimiz icimizi yerken, en sonunda Heves’I gorduk, bizim masaya dogru yurumeye baslamisti bile. Ikimizde ayagi kalkip, onu optuk.
■Feriha: hosgeldin canim.
■Heves: meraba tatlim.
■Hande: naber heves?
■Heves: iyilik iste, senden? Biz senle bayadir konusmadik ya..
■Hande: sorma, Koray’la falan cok doluydum..
■Heves: ee, siz ne konusucaktiniz benimle? Cagatay’in ilgisizligini diyorsan-
■Feriha: cagatay’in ilgisizligi, Emir ve Koray’da da var merak etme canim.
■Heves: sorma.. sanki tanidigim Cagatay gitti, baska biri cikti karsima.
Tam o sirada, Heves’in masada duran telefonuna bir mesaj geldi, gozumu kaydirdigimda mesajin Emir’den oldugunu gordum, ama ne yazdigini gorememistim. Heves hizlica telefonunu alip;
■Heves: ben geliyorum simdi, bir lavoboya gidiyim.
■Feriha: peki..
■Hande: ne karistiriyor bu?
■Feriha: hic bir sey anlamadim.. Ama gelen mesaj Emir’dendi.. Hande.. Emir beni Hevesle-
■Hande: sacmalama Feriha. Birincisi Heves Emir’in tipi degil, sarisinlara gitmiyor, ikincisi en yakin arkadasin, Emir o kadar kisiliksiz birimi?
■Feriha: uf degil tabii de, ne biliyim hep en kotuyu dusunuyorum nedense,kendimi en kotuye hazirliyorum..
■Hande: yok canim, olur mu oyle sey ?! de.. bu heves ne karistiriyor hic bir sey anlamadim.. Bak benden soylemesi, Heves Emir ve Koray’in ne yaptigini bal gibi biliyor, ama herneyse bize soylememekte kararli..
■Feriha: iki dakika beklesene
■Hande: ner-
■Feriha: geliyorum simdi.
Hizlica kalkip lavoboya dogru yurudum, kapiyi acmadan, disindan Heves’in iceride dediklerini duymaya calisiyordum..
■Heves: hayir-idare etmeye calisiyorum-uf napiyim Emir, ona bunu yapmak benim icin kolay mi saniyorsun?!-bir seyler anliyor, daha ne kadar saklayacagiz..-direk soylesek, ya duyunca daha cok kizarsa-ne biliyim, Feriha bu, ne yapicagi belli olmaz.-ne biliyim, geveledim Cagatay’da ilgisiz falan diye-iyi tamam ! –tamam canim-bende.
Bu neydi ya ?! Benim kuruntularim dogru muydu simdi ?! Heves ve Emir’in arasinda bir sey mi vardi ?! Emir beni en yakin arkadasimla aldaticak kadar adi, ucuz, kisiliksiz birimiydi ?! Heves ?! o boyle birimiydi ?! bunca yildan sonra bana boyle bir seyi yaparmiydi ?! Ya ama mantiksizdi.. parcalar birbirine uymuyordu.. Tamam, belki Cagatay’in ilgisizligi Heves’in ne isler karistirdigini anlamamam icindi, ama o zaman Koray’in ne alakasi vardi ?! O zaman Heves Emir’le birlikte falan degildi.. E o zaman Emir’le ne konusuyorlardi? Ben neye kizardim?! Heves cikmadan hemen hizlica masaya dogru yurudum.. Ben Hand’ye olanlari anlatamadan, Heves yanimiza geldi..
■Heves: ozur dilerim canim, Cagatay’la bir sey konusmam gerekiyordu da..
■Hande: sen ne zamandan beri bizim yanimizda Cagatay’la konusmassin Heves ?
■Feriha: gercekten ya, sanki tanimadigimiz insan.. Iliskiniz elimizde buyudu resmen..
■Heves: uf Feriha, amma sorguladin, ozel bir seydi !
■Feriha: iyi oyle olsun !
■Hande: neyse konumuz donelim, yoksa ben Koray’in bu sacma sapan davranislarindan dolayi kafayi falan yiyecegim ! ■Feriha: sen mi, ben mi ?! ne bu ilgisizlik ya, daha dogrusu ilgisizlik degil, bir seyler gizlemek ! ne isler ceviriyorsa, benden sakliyor ! Ama o gorucek, ben ona beni boyle delirtmek neymis gostericem..
■Hande: napicaksin ki?
■Feriha: kiskandiricagim..
■Heves: kiminle ?!
■Feriha: buluruz birini, en kotu ihtimal tutariz birini..
■Heves: ahaha, sen cidden tehlikelisin Feriha..
■Feriha: biliyorum canim..
■Heves: neyse benim kalkmam lazim, annemle bulusucagim, gorusuruz sonra.
■Hande: gule gule canim.
■Feriha: gorusuruz. Emir-
Ben Korayla otururken telefonum tekrar caldi, Heves ariyordu..
■Emir: efendim?
■Heves: Emir..
■Emir: efendim Heves?
■Heves: Feriha bir seyler anliyor bak..
■Emir: Heves idare et !
■Heves: niye butun sorumluluk benim uzerimde ! bu isin icinde sende varsin !
■Emir: uf heves !
■Heves: neyse, ben sana haber vermek icin aradim..
■Emir: neyi?
■Heves: Feriha seni kiskandirmak icin birini bulmayi dusunuyor, belki kiskanir onunla daha cok ilgilenirsin falan diye, simdi bos yere olay cikarma kiskanip.
■Emir: tamam, tesekkurler canim.
■Heves: neyse ben kactim, annemle bulusucagim, gorusuruz.
■Emir: gorusuruz. Feriha-
Bizde Hande’yle biraz daha oturup, konustuktan sonra kalkip benim bana asilicak eski sevgilimi bulmaya karar verdik.. Bir oyunculuk ajansina girdigimizde, giristeki kiz ;
■Gizem(giristeki kiz): Feriha Aktas ?
■Feriha: evet, benim..
■Gizem: pardon, ben.. siz basvuru icin falan mi gelmistiniz?
■Feriha: hayir ben aslinda.. bana taninmamis bir oyuncu lazim..
■Gizem: efendim?
■Hande: bakin, bize taninmamis, bizim yaslarimizda, tipi fena olmayan bir erkek oyuncu lazim, arkadasimin eski sevgilisini oynamasi icin..
Tam o sirada, orada iceriye girip, konusmak icin bekleyen cocuklardan biri oturdugu yerden firlayip, yanimiza geldi.. uzun boyluydu, bakildiginda omuzlari ve kollari baya genisti.. Uzerinde bir kot, onun uzerinde ise beyaz bir gomlek vardi.. Salas duruyordu biraz ama fena degildi.. Saclari acik kumral –sari arasiydi, gozleri ise bal rengiydi.. Saclarinin acik olmasina ragmen, kirpikleri baya belirgindi..
■Berk:Ben olurum!
■Feriha: efendim?
■Berk yuncu diyorum, ben olurum..
■Hande: siz kimsinizki ?
■Berk: aa dogru tanistirmadim dimi kendimi, Berk ben.
■Feriha: Feriha..
■Berk: memnun oldum.
■Hande: Hande bende..
■Berk: menun oldum.. isterseniz gelin bir yerde konusalim biz bu isi..
■Feriha: bencede iyi olur !
Bu tanimadigimiz cocukla birlikte Handeyle her zaman gittigimiz yere gittik..
■Feriha: tamam simdi ben sana olayi acikliyim. Kiskandirilmasi gereken bir sevgilim var, detaya fazla girmeyecegim.. Senin gelip, benim eski sevgilim gibi davranip, bana sarkman, benimde sana yuz vermem gerekiyor, anlatabildim mi?
■Berk: peki.. Yanliz nasil olucak bu is?
■Hande: biz onu planlariz sen merak etme.. Ne kadar istiyorsun?
■Berk: efendim?
■Hande: bir is bu sonucta..
■Berk: yoo, benim icin eglence sadece.. Hem senin gibi guzel bir kizin eski sevgilisi olmaktan mutluluk duyarim.
■Feriha: simdi sarkmayacaksin canim, Emir’in yaninda sarkicaksin.
■Berk: Emir kim?
■Feriha: Beni senden kiskanmasi gereken sevgilim.
■Hande: o zaman biz sana detaylari mesaj olarak atariz Berk.
■Berk: tamam-da, numarami almadin?
■Hande: aa dogru..
■Berk: 05328796545.
■Hande: tamamdir, o zaman konusuruz tekrar.
■Feriha: gorusuruz.
■Berk: gorusuruz fistik.
■Feriha: hande.. bu cocuk bir garip, cidden, Emir yokken bile bir mic mic, ne yavsak sey ya !
■Hande: uf Feriha buldun da bunuyorsun.. Iyi hos cocuk iste, alt tarafi bir iki kere Emir’I kiskandirmak icin kullanicagiz, hem tipi fena degil, Emir kesin kiskancliktan olucek..
■Feriha: umarim oyle olur..
Ama tabii ki, hic bir sey benim planladigim gibi gitmedi.. Eger boyle olucagini bilseydim, bu kadar emek, vakit harcamazdim buna.. Yaptigim her sey bosunaymis resmen..
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 42.Bolum
Feriha-
Biz Hande’yle oradan kalkip, bize gittigimizde ne Emir beni aramisti, nede Koray. En sonunda biz aramaya karar verdik..
■Feriha: Hande yeter artik, ben deliricem, icim icimi yiyor resmen.
■Hande: Feriha bir sakin ol, cocuk alt tarafi bir gun aramadi, tamam bende merak ediyorumda, sana ne oluyor boyle anlamadim..
■Feriha: Emir beni Hevesle aldatiyor !
■Hande: sacmalama Feriha !
■Feriha: ya sacmalamiyorum ! O tuvalate gidince konusmalarini duydum, “daha ne kadar saklayacagiz, nereye kadar gidicek, soylesek artik, bu seninde sorumlulugun, canim cicim” falan !
■Hande: Feriha sanki Emir bana canim demiyor, Koray cekinmese sana yakinda askim diyecek be !
■Feriha: iyide sen Koraydan eminsin!
■Hande: sende Emir’den eminsin ! ayrica Heves’I su kadarcik taniyorsam hayatta oyle bir sey yapmaz.. Birincisi Heves oyle bir kiz degil.. Ikincisi, Cagatay’a deli gibi asik.. Ucuncusu, Emir , sana boyle asikken baska kimseyi gormuyorki Feriha, cocuk baska kimseye bakmiyorki !
■Feriha: uf ya olursa ?!
■Hande: ay Feriha! Sinir ettin insani, olmaz dedim sana ! Arama simdi, hem bos yere Emir onu sevmiyorsun, guvenmiyorsun triplerine giricek, hem Heves bir seyler anlarsa alinicak, ki hakli, hem de eger simdi ararsan aksamki planlar bozulucak.
■Feriha: Aksam ki planlar ne?
■Hande: Emir Bey’I kiskandirma plani.. Bulmus senin gibi guzel sevgiliyi, bir de arkasindan is ceviriyor, ben Emir’I taniyorsam, sevdigi kadini kiskanir.. O yuzden o cocugu kullanicagiz, neydi adi? Mert’mi Berk ‘mi ne?
■Feriha: berk ..
■Hande: hi simdi, aksama hepimiz Anjelique’e gidiyoruz, bizim takim iste; Sen, Emir, Ben, Koray, Heves, Cagatay.. ■Feriha: ee?
■Hande: sonra, Berk’te oraya gelicek, senin yanina gelicek, iste eski sevgilini oynayacak, sende biraz yuz ver, flirt edin falan, sonra’da doya doya Emir’in suratinin sinirden sekil degistirmesini izleriz..
■Feriha: iyide, biz bir sey atladik.
■Hande: ne atladik?
■Feriha: Emir, benim ondan once kimseyle cikmadigimi biliyor..
■Hande: Dogru ya, o zaman liseden bir cocuk falan dersin, iste sana “aaa, ne kadar guzellesmissin” falan filan tarzi klise laflar eder, sende yuz verirsin..
■Feriha: o zaman ariyorum Emir’i.
■Hande: Dur once Berk’I arayalim.. YA cocugun numarasinda bile meymenet yok, ne degisik bir seydi ya o oyle.. Tam firlama, cocukken belki sekerdirde, yani tipi olmasa hic bir ise yaramaz..
■Feriha: aynen.. daha yeni tanistik, sevgilisini kiskandirmak icin ona para vermek isteyen bir kiza yavsiyor.. ■Hande:neyse, neyse, bir iki kere goruceksin o kadar, ariyorum..
■Berk: efendim?
■Hande: selam, Hande ben, Hande Gezgin, sabah-
■Berk: Feriha’nin arkadasi olan mi?
■Hande: evet.
■Berk: tamam, naber?
■Hande: iyiyiz tesekkurler, o zaman plani bu aksam uyguluyoruz. Aksam saat 10 gibi, Anjelique’de olucagiz biz, sen geliceksin, Feriha’yi gorunce boyle sasirmis gibi davranicaksin, aa sen ne kadar guzellesmissin falan diyeceksin, sonra flirt edersin biraz, Emir seni dovmedende oradan gidersin, tamam ?
■Berk: iyi, o zaman onda Anjelique’de?
■Hande:evet.
■Berk: tamam, gorusuruz.
■Hande: gorusuruz..
Ya acaba kotu mu yapiyorduk ? Ya Emir fazla sinirlenirde, sorun cikartirsaydi? Simdi bir de bos yere aramiz bozulucakti.. Gerci ne bos yeresi ya, kendisi ne isler karistiriyordu soyleme tenezullunde bile bulunmuyordu. Kizmaya hakki yokki !
■Hande:berk tamamdir, sira bizimkilerde.. Sen Emir’I ara, bende Koray’I ariyim.
■Feriha: tamam, caliyor..
Emir telefonu acitignda nefes nefeseydi sesi..
■Emir: efendim?
■Feriha: emir?
■Emir: efendim Feriha?
■Feriha: ne yapiyorsun sen? Neden nefes nefesesin ?!
■Emir: karpuzla oynuyordum..
■Feriha: karpuz ne zamandan beri seni o kadar yoruyor ?!
■Emir: uf kosusturuyorduk iste ! Ee Feriha ama, annem ben ilkokuldayken bu kadar sorguya cekmezdi beni!
■Feriha: uf tamam demiyorum bir sey ! Sadece aksam hepimizi Ancelique’e gidelim diyoruz, haber veriyim dedim.
■Emir: iyi tamam.
■Feriha: geliyorsun dimi?
■Emir: gelirim, yanliz sen tek basina gitsen, roada bulussak, bir isim var.
■Feriha: ne isi derdim ama, cevap vermeyecegini biliyorum..
■Emir: kapatiyorum Feriha, gorusuz.
■Heves: Emirr ! ben cok yoruldum, biraz dursak lutfen!
■Feriha: gorusuruz.
Hevesin sesiydi o, adim kadar eminim ki Heves’in sesiydi.. neden yorulmustu bunlar ?! Emir’in sesi neden nefes nefese geliyordu ?! NE DONUYORDU BURADA?! Yok, ben karar verdim, bunlar beni sinir hastasi etmeye ugrasiyorlar.. Cidden sinir hastasi etmeye ugrasiyorlar.. Neyse, aksam goruceksin sen Emir Feriha’ya boyle davranmak neymis, kisasa kisas !
■Feriha: tamam, emir geliyor, sende korayi ara..
■Koray: efendim?
■Hande: naber canim?
■Koray: iyidir..
■Hande: koray sen spordamisin, kosuyormuydun ne yapiyordun, nefes nefesesin..
■Koray: hii, evet.
■Hande: neyse, biz aksam hepimiz disari cikalim diyoruz, bir planin falan yok dimi?
■Koray: yoo, nereye gidiyoruz?
■Hande: Anjelique
■Koray: tamam
■Hande: yanliz, Heves ve cagatay’a da haber versenize.
■Koray: tamam sevgilim, soylerim.
■Hande: optum canim, gorusuruz.
■Koray: gorusuruz.
■Hande: tamam, korayda heves ve cagataya haber vericek, bende kalkiyim artik, daha eve gidip hazirlanicam, orada gorusuruz canim, istersen senide biz alalim?
■Feriha: yok canim, gelirim ben kendim..
■Hande: Emin misin? Bak uzun zamandir araba kullanmadin, sen simdi unutmussundur guzelim
■Feriha: aman Hande ya !
■Hande: haha, neyse canim gorusuruz.
■Feriha: gule gule canim
Hande gittikten sonra bende asagidakilerden once bir kahve istedim, ve sonra oturup, kendimi dusuncelerimle yuzlesmeye biraktim.. Ama o kadar karistiki anlamiyordum hic bir sey, karmakarisik bir yapboz yapmaya calisiyor gibiydim, ama hic bir parca digeriyle eslesmiyordu sanki.. Saatin 9’a geldigini farkedince, odama cikip, Emir’in HALA beni sevdigini dusunmeye calisarak sicak bir dus aldim.. Saclarimi kurutup, masa yapip, makyajimi yaptiktan sonra, uzerimi giyindim. Cantami alip, evden ciktim..
Hande gittikten sonra bende asagidakilerden once bir kahve istedim, ve sonra oturup, kendimi dusuncelerimle yuzlesmeye biraktim.. Ama o kadar karistiki anlamiyordum hic bir sey, karmakarisik bir yapboz yapmaya calisiyor gibiydim, ama hic bir parca digeriyle eslesmiyordu sanki.. Saatin 9’a geldigini farkedince, odama cikip, Emir’in HALA beni sevdigini dusunmeye calisarak sicak bir dus aldim.. Saclarimi kurutup, masa yapip, makyajimi yaptiktan sonra, uzerimi giyindim. Cantami alip, evden ciktim..
Anjelique, yazdan beri ilk defa bu kadar kalabalikti heralde.. Dj baya iyiydi ama, senenin en iyi techno remixlerini yapiyordu resmen, buyuk ihtimal buranin bu kadar kalabalik olma nedenide oydu.. Ben Emir’leri ararken, karsimda Heves’I gordum.. “En Yakin Arkadasimi”.. Bana yaklasip, bilegimden kavrayip Hande, Koray ve Emir’in yaninda dogru goturdu..
■Emir: naber sevgilim?
■Feriha: iyi..
■Koray: Feriha, sen iyisin degil mi?
■Feriha: yok bir sey..
■Emir: askim..
■Hande: aa bogmayin kizi, yok bir seyi. Canim, iyisin degil mi?
■Feriha: Hande, benimle lavoboya gelir misin?
■Heves: Bende geliyim..
■Feriha: gelme Heves !
■Heves: Feri-
■Hande: heves, gelme !
■Heves: peki..
Evet, Emir beni aldatiyor triplerine girmeyecektim, ama Heves’I gorunce migdem bulanmisti resmen.. Sacini basini yolmak istiyordum onun, o sari saclarini kavrayip, basini yere vurmak, yuzunu tirmalamak, silikon olan goguslerine yumruk atip, canini yakmak istiyordum.. Iyice mahalle karisi olmustum !
■Hande: canim ?
■Feriha: Hande ben deliricem ! yemin ediyorum deliricem ! Heves’I gormeye dayanamiyorum resmen ! ya bunlar birlikte ! ■Hande: uf Feriha sacmalama ya ! Emir seni aldatmiyor, su dusunceyi yok edermisin aklindan ?! Hemde Hevesle ?! YOK ARTIK !
■Feriha: uf bilmiyorum, ama sakin olamiyorum resmen, Heves beni deli ediyor bugun, her yaptigi beni rahatsiz ediyor sani !
■Hande: cunku bir kere aklinda “Emir ve Heves birlikte” dusuncesini soktun.. Heves bizim her zamanki Heves gibi davraniyor su anda, kiz da neye ugradigini sasirdi.. Sakin ol ! Bak, birazdan Berk gelicek, hadi elini, yuzunu yika sonrada gel..
■Feriha: tamam..
Biraz sakinlesip, elimi yuzumu yikadiktan sonra Emir’lerin yanina dondum.. Emir’in gozleri buyumus, elindeki telefonu cevirmeye baslamis, panik olmustu resmen.. Geldigimi gorunce ayagi kalkip, sikica elimi kavradi..
■Emir: iyi misin?
■Feriha: iyiyim tamam, yok bir sey, migdem kotuydu sadece..
■Emir: Emin misin, kalkalim istersen?
■Feriha: yok, gerek yok, iyiyim simdi—aa, Berk?
■Berk: Feriha? Inanmiyorum ya, sen misin cidden?
■Feriha: benim tabii, aa tanistirmayi unuttum size.. Emir; sevgilim, Koray, Hande, Heves..
■Berk: memnun oldum..
■Emir: bende.. ■Koray: bende !
■Berk: sen ne kadar guzellesmissin ya, fistik gibisin resmen, yani sevgilin oldugunu ogrenmis olmasam, benimle olman icin pesinden az kosmazdim heralde..
■Feriha: ahahaha, ozlemisim seni!
■Berk: bende canim ya, arayi cok actik, eskiden her zaman yaninda olurdum, simdi gorusemez olduk, sana sarilmayi bile ozlemisim.. Gel, en azindan bir dans edelim..
Berk’in bana bu kadar sarkmasi karsisinda, Emir hic bir sey dememisti.. Koray’la konusuyordu, nasil ya ?! Hic mi kiskanmiyordu ?! Berk, agzimin icine dusecekti resmen ! Emir’in umrunda bile degildi ! Yok, kesinlikle Emir “Acaba, Feriha ne zaman sinir hastasi olur, onu delirtmek icin ne yapmam gerekir” diye bir sey deniyordu.. Bu ne ya ?! Cocugun teki gelicek, benim agzimin icine dusecek, bu kadar yavsayacak, bende yuz verecegim, Emir’de orada sakin sakin oturacak.. Yok artik, eski Emir olsa, bana hayatinin tribini atmis, Berk’in de sol gozunu kap kara yapmis, dudaginida patlatmisti.. Ama Emir, su anda gayet normal bir sekilde, sanki konustugum kisi bana yavsayan bir cocuk degilde, Annemmis gibi falan davraniyordu.. Peki, oyle olsun, daha fazla sarkmasi, benim de daha fazla yuz vermem gerekiyorsa onu yapacaktim.. Hizlica Berk’in elini kavradim, ve onu ileri dogru cektim.. Emir’le dans ettigim kadar seksi bir sekilde dans etmesemde, vucudumu vucuduna suruyordum.. En sonunda Koray yanimiza geldi ve ;
■Koray: yeter lan artik..
■Berk: sanane be, sevgilisi misin babasi mi?
■Koray: oglum uza git.
■Feriha:noluyor Koray?
■Koray: gel ben sana anlaticam..
■Berk: gorusuruz Feriha..
■Feriha: tamam..
■Feriha: ne yapiyorsun Koray?
■Koray: Emir onu kiskandirmak icin bu cocugu tuttugunu biliyor..
■Feriha: Hande mi?
■Koray: hayir.
■Feriha: baska kimse bilmiyordu ki.. Heves disinda.. Yok, ben bu kizi dovucem, bildigin mahvedicem!
■Koray: uf Feriha, senin bu ucuz, kenar mahalle kizi ayaklarin hic cekilmiyor valla, Heves Emir’le birlikte degil..
■Feriha: ne oluyor o zaman ?! Ne is ceviriyorsunuz siz 4unuz ?!
■Koray: uf bir sey cevirmiyoruz Feriha !
■Feriha: Koray ! soyle dedim !
■Koray: ben kactim bebegim, yoksa Hande bu triplere giricek, ben hic cekemem valla.
■Feriha: Ko-
Ben bir sey diyemeden, Koray oturdugumuz yere ilerlemis, hande’yi de almis, buradan cikmisti bile.. heves, Emir’le konusuyordu.. Bende yanlarina gittim..
■Emir: ee sevgilim ? berk nasil?
■Feriha: sadece beni kiskan istedim, biraz sev..
■Emir: Feriha ben zaten seni seviyorum, sevmesem su anda elim bacaginin uzerinde olmazdi, ben seni sevmesem, senin sevgilin olmazdim.. Ben seni seviyorum..
■Feriha: ama sen, bana yalan soyluyorsun ! Sende Heves !
■Heves: ben ne yaptim ?!
■Emir: yalan soylemiyorum Feriha, sadece kucuk bir isim var bu aralar!
■Feriha: ne isi ?!
■Emir: uf Feriha, bogdun resmen adami, sonunda ogreniceksin, kurcalayip durma !
■Feriha: haklisin sen, boguyorum ben seni, sen Heves’le eglen canim, ben rahat birakiyim sizi.
■Emir: Feriha neyden, ne anliyorsun ?!
Emir’e cevap bile vermeden hizlica cantami alip, buradan disari yurudum, Heves pesimden geliyordu..
■Heves: Feriha ! Feriha bekle ! Feriha ! Kime diyorum ! Feriha !
■Feriha: sakin dokunma bana !
■Heves: bana niye kizdin ?!
■Feriha: bravo sana, bu seneki en iyi kadin oyuncu odulunu sana versinler Heves !
■Heves: ne diyorsun sen ?!
■Feriha: birak beni !
Vale zaten arabami getirmisti, hizlica arabama binip, eve gittim. Bu igrenc geceyi unutmak istiyordum, herkesi, her seyi unutmak ! En yakin arkadasim ya ! en yakin arkadasim ! Heves ! Heves ve Emir ! Nasil ?! Eve gelince, hizlica odama kosup, uzerimdekiler kurtuldum.. yatagima girip, carsafi basima kadar cektim.. Ayaklarimi kendime cekip, iki gundur icimde tutmaya calistigim goz yaslarimin artik akmasina izin verdim.. En sonunda agliyordum..
Sabah uyandigimda, telefonumdaki mesaji gordum.. Emir’dendi..
■Gunaydin sevgilim, bunu gorunce, guzelce hazirlan, guzel bir kahvalti yap, ve yanina kucuk bir bavul al, gidicegimiz yer sicak olucak, o yuzden ince seyler al, sonra arabana bin, ve beni ara. Bu ne demekti ya simdi ?! Yok, ben 2.5 saniye sonra kafayi yiyecektim ! anlamadim ki hic bir sey ! uf ! Hande’yi aradim hemen, acitiginda topuklulariyla kosusturma sesi geliyordu;
■Hande: efendim?
■Feriha: naber hande?
■Hande: uf sorma, Koray bir mesaj atmis, bir bavul hazirla ve beni ara diye !
■Feriha: ya emirde bana ayni seyi soyledi ! deliricem !
■Hande: aynen! Bende bavul topluyorum 1
■Feriha: bende hazirlaniyim bari, bir sey ogrenirsen ara beni..
Kosustura kosustura bavul hazirlarken, tum bunun neyden ibaret oldugunu anlamaya calisiyordum..
Sen Misin Bana Cirkin Diyen ?! 44.Bolum
Feriha-
Kosustura kosustura bavul hazirlarken, tum bunun neyden ibaret oldugunu anlamaya calisiyordum..
En sonunda toplayabildigim kadar esyami bir bavula koydum.. gidicegimiz yer sicak olucak oldugu icin, her ihtimale karsi yanima bikinlerimden bir kacini almistim.. Allahim ne yapiyorum ben ?! ne esyasi topluyorum, nereye gidiyorum , kiminle gidiyorum, ne oluyor ?! Neyse Feriha, neyse, sakin ol.. Cantami alip, asagi indigimde Merve’ye Furkan’a haber vermesini ve bavulumu arabama koymasini soyledim.. Emir guzelce kahvalti et demisti ama simdi hic yiyecek halim yoktu, oradaki yesil elmalardan birini aldim ve arabama bindim.. Arabada baska bir not falan yoktu, bende Emir’I aradim..
■Emir: Feriha, havalanina git.
■Feriha:ne?
■Emir: ataturk havalimani, ic hatlar, gorusuruz sevgilim, optum.
Simdi bu neydi ?! demek ki yurt disina cikmiyorduk ? E ama daha nisandi, turkiyede neresi sicak olurdu ki ? Gerci Emir’de yaz gibi olucak dememisti, sadece sicak olucak demisti.. Iyi de biz nereye gidiyorduk ? Bir yandan hava alanina dogru giderken, Heves’I ariyordum ama acmiyordu.. Ne Koray, ne Cagatay, ne de Hande cevap veriyorlardi bana.. Annemlere ne diyecektim ben ? Ne kadar sureligine gidicektik ? Kafamda bin tane soruyla hava alanina geldigimde, arabayi parkedip, bagajdan bavulumu alip, iceriye dogru yurumeye basladim.. bu ne sacma seydi ya? Amerika’da bile elini kolunu sallaya sallaya hava alanina girebiliyordun, ucaga binerken ustunu falan ariyorlardi, ama burada sadece hava alanina girmek icin uzerimdeki kupeleri bile cikartiyordum. Iceri girdikten sonra hangi check-in bankosuna gidecegimi bile bilmiyordum, hangi hava yoluyla, hangi ucusla nereye gittigimizi bilmiyordum ki.. En sonunda karsimda Emir’I gordum. Yuzundeki piskin siritmayla bana bakip, gulumsuyordu. Yanima geldiginde yavasca egilip, kucucuk bir opucuk konudurup dudaklarima, elimi tuttu. Hande ve Koray’da elelerdi, Cagatay ve Heves’te buradaydi.. Ama onlarin bavullari yoktu, ne oluyordu ya ?!
Ayrica neydi Emir’in bu hali ? bugun gelmis, her sey normalmis gibi davraniyordu ! Heves’te oyle ! Sinirle elimi cektim, Emir’de hafifce kikirdayip, elimi tekrar alip, beni check-in bankolarinin oraya goturdu.. Ekrandaki tk 004-Antalya yazisini gorunce Antalya’ya gittigimizi anladim.. Eee ? Anlami neydi simdi bunun ? Meger beyfendi benim check-in’imi internetten halletmis bile, benim bavulumuda verip, iceri doru yuruduk, ucagin kapilarinin acilmasina 15 dakika falan vardi, biz de oradaki bir yere oturduk..
■Garson: hosgeldiniz efendim ne alirdiniz?
■Heves: grande vanilla skinny latte
■Hande: bende.
■Emir: Vanilla Bean Frappuccino, grande.
■Cagatay: Sert, sutsuz ve sekersiz filtre kahve alabilirmiyim ben?
■Feriha: bende.
■Koray: Mango-Banana Frappucino.
■Garson: o zaman, 2 grande vanilla skinny latte, bir grande vanilla bean frappucino, 2 sutsuz ve sekersiz filtre kahve eve 1 grande mango banana frappucino?
■Emir: evet.
■Garson: peki efendim.
Ama ben sinirlenmeye baslamistim. Sabir tasi, ARTIK CATLAMISTI ! sinirle Emir’e dondum..
■Feriha: sen, kucuk bey, bana burada ne dondugunu hemen acikliyorsun ! yeter ama, sizin bu kucuk oyununuz baydi ! ■Emir: sakin ol sevgilim.
■Feriha: sakin olmus ! sanada, heves’e de cok sinirliyim !
■Heves: Ben ne yaptim simdi ?!
■Feriha: hic bilmiyormus gibi davranma !
■Emir: sakin ol Feriha, Heves’in hic bir sucu yok. Bana ve Koray’a yardim etti.. Sadece size kucuk bir surpriz hazirlamak istedik..
■Feriha: tatile gidecegimizi soyleyebilirdin..
■Emir: Tatile gitmiyoruz.. Yani belki tatil, ama en azindan bildigin bir tatil olmayacak bu..
■Feriha: Emir ? Soyle artik..
■Emir: olmaz..
■Feriha: uf.. siz benim arkamdan o kadar is cevirin ama, ben-
■Emir: sen?
■Feriha: ben siz Hevesle birliktesiniz sandim !
O sirada, Heves ictigi latte’yi bogazina kacirdi heralde ki, oksurmeye basladi..Sonra Emir bana hafif sinirli gozlerle dondu ve ..
■Emir: NE ?!
■Heves: Feriha nasil dusunursun sen boyle bir sey ?!
■Emir: aynen ya ! hic mi guvenmiyorsun sen bana ?!
■Feriha: ya-
■Heves: inanmiyorum sana Feriha !
■Emir: ben burada senin –
Emir’in bana sinirlenmesi karsisinda, ayni zamanda Heves’in kizmasi karsisinda kendimi tutamamistim, gozlerimden kucuk kucuk yaslar akmaya baslamisti, Koray farketmis olucak heralde ki-
■Koray: tamam, gitmeyin kizin uzerine..
■Emir: Feriha, sen nasil benim boyle bir sey yapicagimi dusunursun? Hemde Hevesle !
■Feriha: ben.. bilmiyorum, siz hep birlikteydiniz sonra.. sonra, o gun Heves gizli gizli seninle tuvallette konustu, daha ne kadar saklayacagiz dedi, ona bunu yapamam dedi..
■Heves: evet, o sirada Emir’le konusuyordum.. Daha ne kadar saklayacagiz bu tatil isini dedim , ona bunu yapamam, gizli gizli arkasindan bir sey ceviremem dedim..
■Feriha: peki o gun seni aradigimda, karpuzla oynadigini soyleyip, nefes nefese oldugun zaman, Heves’te ‘Ben cok yoruldum’ demisti !
■Emir: evet, cunku ben yukari bir suru kutu tasiyordum, Heves’te esya yerlestiriyordu!
■Koray: Emir fazla detaya girme !
■Hande: ne esyasi?!
■Koray: fazla detaya girme dedim dimi sana lan ?!
■Emir: onu oraya gidince anlarsiniz!
■Feriha: ozur dilerim sevgilim..
■Emir: affedebilir miyim bilmiyorum..
Beyfendi oyun istiyordu, bende oturdugum yerden kalkip, tek bacaganin uzerine oturdum.. yanagini optum sapir sapir..
■Feriha: affedildim mi?
■Emir: bilmiyorum, sanki biraz kucuk bir-
O cumlesini bitirmeden, ben dudaklarimi dudaklarina yapistirdim.. Etrafimizdaki insanlarin dusunceleri, Koraylar, Hevesler, nerede oldugumuz, ne zaman oldugu umrumda degildi, ben bu dudaklari opmeyi cok, cok , COK ozlemistim ! Emir’I cok ozlemistim ben.. Emir’in de umrunda degildi ki heralde, bu masum opucugu atesli bir opusmeye cevirmisti.. Alt dudagimi iki dudagiyla birlikte emiyordu.. Daha sonra dilini dilime degdiriyor, su anda burada uzerindekilerden kurtulma istedigi uyandiriyordu bende.. Ortalikta boyle bir sey yapmayacaktik tabii ki.. Yavasca kendimi geri cektim ve yuzume kocaman bir gulumseme yerlestirdim..
■Feriha: affedildim mi?
■Emir: sence ?
Gozlerimin icine bakip, dudagima bastirdi o mukemmel, sicak dudaklarini.. Kendini geri cektiginde “Affedildin sevgilim” dedi yine o muhtesem sesiyle.. Sira Heves’e kendimi affetirmekti. Emir’in kucagindan kalkip, kendi yerime giderken Heves’e masum bir sekilde baktim..
■Heves: hic bakma valla, Emir degilim ben, oyle bir opucuge kanmam..
■Feriha: ozur dilerim.. Lutfen Heves, ya aklim basimda degildi! Heves !
■Cagatay: hadi sevgilim, uzme kuzenimi yazik kiza..
■Feriha: evet yazik bana..
■Heves: aman iyi !
■Feriha: affedildim o zaman?
■Heves: evet..
■Feriha: haha, herkes beni seviyor yeniden !
■Emir: ben hep seviyordum zaten cirkin sey.
Yerime gecip, kendimi affetirmenin verdigi zaferle kahvemi icerken, artik ucagin saatinin geldigini farkettik.. En onde ben ve Emir, sonra Heves ve Cagatay, sonra da Koray ve Hande, yururken, kontrolden gecip, biletlerimizi verip, ucaga girdik.. Normalde ucak yolculuklarinin hepsinden nefret etsemde, Emir’in kollari beni sarmisken, kendimi daha rahat hissedemezdim.. Dun gece hic uyuyamamistim neredeyse.. aklimdaki bin tane sorudan, o yuzden yavasca gozlerimi kapadim, ve Emir’in o harika kokusunu icime cekerek uyuya kaldim..
Ucagin minicik camidan iceri sizan gunes isigi gozlerimi rahatsiz etmis, beni uyandirmisti, Emir, eliyle camin gunesligini kapamak icin uzanmaya calisirken, benim gozlerimi actigimi gordu..
■Emir: ozur dilerim canim, simdi farkettim seni rahatsiz edebilecegini..
■Feriha: yo, sorun degil.. Saat kac?
O sirada camdan disari baktigimizda, ucagin yere baya yakin oldugu farkettim, bundan bir uc saniye sonra falanda, ucak tekerleklerini yere koydu ve biz Antalya’ya gelmis olduk. Bavullarimizi alip, hava alanindan cikarken, ben taksi bekleyecegiz sanmistim.. Oysaki onlar, otoparka dogru yuruyordu.. Sonunda siyah buyuk bir range rover’in onunde durup, cebinden anahtari cikarip, bagaji acti.. Antalya’yi gezeriz falan diye araba ayrlamisti heralde..
Bu arabada sadece ben, Emir, Hande ve Koray vardik.. Heves ve Cagatay baska bir arabayla bizi takip ediyorlardi.. Yolda hepimiz gulusuyor, 5 yasindaki cocuklar gibi davranip egleniyorduk adeta.. Emir sacma sapan sarkilar soylemeye calisiyordu.. En son hande ve ben “zeytinyagli yiyemem ama” soylemeye calisirken, Koray bu igrenc halimizden bir video cekiyor, Emir ise guluyordu..
Bekledigim gibi bir otele gelmedik.. Onun yerine, genis, buyuk, onunde kocaman bir bahcesi ve yine genis bir bahce kapisi olan bir evin onunde durduk.. Emir’e “ne oluyor anlaminda” baktigimda hic bir sey soylemedi..
Arabadan inip, ben daha kapimi acmadan o kapimi acip, elimi tutup iceri dogru yurudu.. Hande’de benim gibi sadece etrafa bakabiliyordu.. Gerci karanlikti, hic bir sey gozukmuyordu ama. Sonra Emir cebinden bir anahtar cikarip kapiyi acti.. Ne demekti simdi bu ben hic bir sey anlamadim..
Emir bana dogru donup, kollarini belime dolayip, beni kendine cekti.. Gozume gelen sacimi parmaklariyla kulagimin arkasina koyduktan sonra sakinca “yazlik evine hosgeldin sevgilim” diyip, ben daha hic bir sey anlamadan, bir sey soyleyemeden, butun mukemmeligiyle tekrar opmeye basladi beni..
Sen Misin Bana Cirkin Diyen 45.Bolum
Feriha-
Emir bana dogru donup, kollarini belime dolayip, beni kendine cekti.. Gozume gelen sacimi parmaklariyla kulagimin arkasina koyduktan sonra sakinca “yazlik evine hosgeldin sevgilim” diyip, ben daha hic bir sey anlamadan, bir sey soyleyemeden, butun mukemmeligiyle tekrar opmeye basladi beni..
Ben bu cocuga asiktim.. Ask buydu.. Cunku, Emir ne yaparsa yapsin, bana ne derse desin, beni ne kadar sinirlendirirse sinirlendirsin, ondan baskasi beni bu kadar mutlu edemezdi.. Evet, belki ondan baskasi beni bu kadar uzemezdi, ama o bana hayatimda hic tadmadigim duygulari, mutluluklari yasatiyordu. Hayat burdaydi, onun dudaklarinda, gozlerinde, ellerinde, bedeninde. Hayat Emir’di!
Benim ellerim onun saclarinin ve ensesindeyken, onun kollari ise benim belimi sarmisti bile.. Beni operkenki gulumseyisini hissediyordum dudaklarimla.. Dili dilime degdigi zaman uzerimdekilerden kurtulmak, sadece onun olmak istiyordum. Fakat, cevremizdekileri hatirlayip, aklimdan bu dusunceyi uzaklastirmak zorunda kaliyordum. Kendimi yavasca geri cektikten sonra, Emir’e bakinca onun yuzunde, simdiye kadar gordugum en derin, en icten gulumsemeyi gordum.. Sirf bu minik gulumseme icin her seyimden vazgecebilirdim, her seyi birakip, sadece onun olabilirdim. Oyle bir gulumsemeydi bu, dunyanin en muhtesem gulumsemesi.. En sonunda kendimi toparlayip, agzimdan bir iki kelime cikarabildim.. Bu sirada Koray, Hande, Cagatay ve Heves, evin diger kisimlarina bakmaya baslamislardi bile.
■Feriha: simdi ben anlamadim.. Burasi?
■Emir: bizim evimiz. Eski yazliga gitmeyelim artik dedim, kendi yazligimiz olsun, kendi evimiz, kendi hayatimiz.. Nasil olsa sunun surasinda 3 aya sen tamamen benim olucaksin.
■Feriha: ben zaten seninim.
■Emir: bak sen.. bunu gecen gun beni kiskandirmak icin cocuk tutmus, beni hevesle onu aldattigimi dusunen kiz mi soyluyor?
■Feriha: ama o kiz cok korktu sen onu birakirsin diye, ondan yapti onlari, cok uzgun simdi.. Emir keske onu affetse diyor. ■Emir: soyle o kucuk kiza, boyle seyler yapmasina gerek yok, ben zaten o ne yaparsa yapsin, ne derse desin onu birakamam. Simdi gel, bakalim evi gezelim, begenicekmisin.. Esyalarin bazilarini ben sectim, cogu zaman Heves yardimci oldu. Bir sey hosuna gitmediyse degistirebiliriz…
Emir hizlica beni oturdugumuz koltuktan kaldirip, elimi tutup evi gezdirmeye basladi.. Ana giris kapisi salona aciliyordu zaten. Salonda kocama yere kadar uzanan bir cam vardi, butun duvari kapliyordu zaten. Bahcedeki cimlere, ciceklere ve sus havuzuna bakiyordu. Ortada genis uclu bir koltuk vardi, karsisinda da televizyon. Koltugun yaninda iki tane tekli koltuk vardi, ortalarinda da minik bir sehpa. Koltuklarin ortasinda geniz uzun bir sehpa vardi. Altindai bos kisma da dergiler konulmustu. Salonun kosesinde somine vardi. Uzerinde de bizim Emir’le olan resimlerimiz vardi.. Ne kadar detaya girmislerdi.. Ne emek harcamislardi. Salonun ilerisinde uzun bir masa ve etrafinda sandeleyeler vardi.. Uzerinde kocaman bir vazonun icinde beyaz guller vardi simdilik.Salondan ciktigimizda, solda olan merdivenlerden asagi indigimizde kocaman bir mutfakla karsilastim. Bahceye acilan bir kapisi vardi. Bem beyazdi mutfak.. Harikaydi adeta. Bahceye cikmamamiza ragmen, camdan bahcedeki salincagi ve masayi gorebiliyordum. Buradan ciktigimizda ise soldaki kapiyi actim ben, camasir makinasi, kurutucu, utu falan vardi. Tekrar yukari ciktigimizda, bu sefer sagdaki merdivenleri kullanarak bir ust kata ciktik. Merdivenlerden cikar cikmaz sagdaki ilk kapiyi actim. Bej rengi duvarlari, yere kadar uzanan koyu kahve perdeleri vardi. Ortada genis, kahve rengi bir yatak, onun yaninda ise uzun bir ayna vardi. Kahverengi bir dolap duruyordu duvarin diger ucunda ise. Burdan cikip, yan odaya girdigimizde, buranin lavanta rengi oldugunu farkettim. Yatak bu sefer bej rengiydi. Yatagin kenarindan kucuk sehpalarda ise mor orkideler duruyordu. Perdelerde koyu mor rengiydeydi.. Dolap ise bej rengiydi. Bir kapi vardi, balkon kapisiydi, ust balkona aciliyordu. Emir benim elimden tutup bizi kendi odamiz oldugunu dusundugum bir odaya cekti. Duvarlar cok ucuk bir pembeydi.. Basligi uzun olan bu kahverengi yatagin, yatak ortusu yine icik pembeydi. Duvarlarin birinde yere kadar uzanan, ince camlar vardi. Uzerleri yine ucuk pembe bir perdeyle kapaliydi. Yatagin kenarindaki kucuk kahverengi, yatagin basligiyla ayni renkte olan sehpalarda ise mumlar vardi.. Henuz yakilmamislardi. Yatagin ucuna dogru gidilginde, uzun, ince bir koltuk vardi. Onun yaninda ise yere kadar olan, cevresi gumus rengi olan bir ayna. Aynanin hemen yaninda makyaj masasi vardi. Diger duvar ise sirf dolapti. Upuzun bir dolap. Yatagin yasladigi duvarin yaninda bir kapi vardi. Banyoya aciliyordu heralde. Ben buyulenmis bir sekilde, evin , eviMIN her detayini incelerken, Emir bana dondu ve ;
■Emir: begenmedigin bir sey varsa degistirebiliriz, ben sen nasil iste-
■Feriha: emir burasi harika.. Bu nasil bir hediye ya? Ne kadar comert, ne kadar ince bir davranis bu..
■Emir: daha iyilerine layiksin, ama elimden bu kadari geldi..
■Feriha: emir bundan iyisi olamazdi cidden, cok tesekkur ederim sevgilim.
■Emir: ikimizin de evi burasi kucuk hanim, tesekkur etmene gerek yokki.. ayrica senin o gulusun icin birak ben ev dosemeyi, sehir de doserim.. Gerci o biraz zor olur, hani mimari acidan, yani bir de binlari istedigim gibi oynatamam, ispanak mi yesem ne yapsam, belki temel gibi olur tek elimle bir evi kaldiririm.
Emir’I yerim ama ben ya. Bu sirinlik neydi.. Sacma sapan konusmasi karsisinda sadece kikirdayabiliyordum. Oda benim guldugumu anladikca bana bakip gulumsuyordu. Biz birbirimize bakarken Koray pat diye odaya daldi.
■Koray: Kardesim, pizza soyledik, sizi bekliyoruz.
■Emir: tamam Koray geldik!
Koray cikar cikmaz, Emir bana “ozur dilerim” anlaminda bakip, dudagima kucucuk bir opucuk kondurup elimi tuttu. Birlikte asagi indik. Onlar koltuklarda oturmus, sehpanin uzerine pizzalari koymus, yiyorlardi.
■Heves: en sonunda tesrif ettiniz valla !
■Emir: uf heves !
■Heves: simdi uf heves oldu dimi, oglum bu evi hazirlayana kadar canim cikti benim ! ■
Koray: evet feriha ! sen sadece Emir’e bakma, biz de ilgi hakediyoruz !
■Feriha: hepinize cok tesekkur ederim !
Yerimden kalkip once heves’in yanina gittim ve kollarimi boynuna doladim. Ne kadar on yargili bir insandim ben, kac senedir tanidigm arkadasimi sevgilimle yatmaktan suclamistim.. Heves oyle iyi biriydi ki, oyle harika bir arkadastiki.. Heves’e sarildiktan sonra Koray’in yanina gidip, yanagini optum. Koray’I opunce sanki kardesimi yada abimi opuyormus gibi hissediyordum, o kadar yakin hissediyordum ki ona. Tekrar Emir’in yanina oturdum ve;
■Feriha: ama yeni evin kutlamasi boyle olmaz, yarin guzel bir yemekle kutlayalim bunu..
■Heves: her sey cok farkli olucak simdi..
■Emir: ne acidan?
■Heves: ya ne biliyim, gecen yaz hepimiz ayni yerdeydik, evlerimiz cok yakindi, birlikte buyudugumuz yerdi, simdi butun yaz birlikte olamaycagiz bile. Siz burada olucaksiniz, biz Istanbul’da..
■Feriha: bize kalmaya gelirsiniz, hic bir sey degismez ki
■Koray: ahah, Feriha yandin, ben bundan sonra hep burdayim.
■Feriha: beklerim canim.
Biz butun gece gulup, birbirimizle sakalasirken, herkes yavas yavas esnemeye baslamisti.. En sonunda Cagatay ve Heves, birlikte odalarina ciktilar.. Ondan bir yarim saat sonra Koray ve Hande elele odalarina ciktilar. Salonda sadece ben ve Emir vardik.. Yavasca elimdeki bardagi birakip, Emir’e dondum.
■Feriha: gercekten tesekkur ederim. Sadece bunun icin degil, her sey icin.. Harika, dunyanin en comert hediyeleri icin, mukemmel yuzugum icin, beni bu kadar mutlu ettigin, sahiplendigin icin.. Tesekkur ederim sevgilim, beni sevdigin icin cok tesekkur ederim.
Emir hic bir sey dememisti, yavas yavas bana yaklasmis, gozumun onune gelen sacimi kulagimin arkasina koymustu. Oyle yaklasmistiki bana, nefesini hissediyordum tenimde. Beni opsun istiyordum, beni opsun, dudaklarini dudaklarimdan hic ayirmasin. En sonunda yavasca dilini dudagima degdirdi. Daha sonra agzimin icne sokup, dilime degdiriyor, bir yandan da dudaklariyla ust dudagimi emiyordu. Dudaklarini dudaklarimdan yavasca cekip, boynuma, dudaklarimin kenarina, yanaklarima degdiriyordu. Bende koltukta oyle bir sekilde oturmustum ki, bacaklarim ona sarili, kollarim boynuna dolanmis sekildeydi.. Yavasca kafasini kaldirip, gozlerimin icine bakti.. “Yeni evimizde ilk benim olusun” diyip, bacaklarimi sikica kavrayip koltuktan kalkti. Bir yandan beni opuyor, bir yandan da merdivenleri cikiyordu. Odamiza geldigimizde ben hala kucagindaydim. Tek elini bacagimdan kaldirip kalcama goturmustu, diger elini ise bacagimdan alip, kapiyi kitlemek icin kullanmisti. Tek eliyle bile kucaginda tutabiliyordu beni. Daha sonra beni nazik bir sekilde yatagin uzerine birakip, kendiside uzerime cikti. Uzerimdeki kisacik sortun dugmesini acip, yavasca uzerimden cekip yere atmisti. O bir sey yapmadan ben uzerimdeki gomlegin dugmelerini acmistim bile.. O bir yandan alev gibi sicacik olan dudaklarini boynuma degdiriyor, bazen emiyordu, bir yandan da ellerini goguslerime suruyor, sikiyordu. Ben yavasca kendimi dogrultum gomlegimden kurtulur kurtulmez, oda kollarini kaldirip, onun tisortunu cikartmama yardimci oldu. Ani bir hareketle donunca, o altta, ben ustteydim. Ben bir yandan onun kemerini acip, bir yandan onu operken, oda benim sutyenimi aciyordu. Uzerimizdekilerden kurtulunca, Emir tekrar donup, beni alta, kendini uste aldi. Yavasca kendini benden cekti ve yatagin yanindaki cekmecceye ulasip prezervatifi aldi.. “bunu bile dusunmustu”
■Feriha: isini gercekten tam yapiyorsun.
Soyledigim seye gulup, dudaklarini boynuma bastirdi. Elleriyle bacaklarimi oksuyor, bazen dudaklarini boynumdan alip goguslerime bastirip, emiyordu. Nefes alisim o kadar hizlanmisti ki neredeyse nefessiz kalicaktim. Ellerini bacaklarima bastirip, kendini icime itmesi bir oldu. Bazen dayanamayip, minik inlemeler cikariyordum agzimdan. Emir ise elini dudaklarima bastiriyordu. Benim elim yastigimin uzerinde, yumruk olmus bir sekildeyken, Emir’in, benim onun olmaktan ne akdar zevk duydugumu anlamasi zor olmamisti. Bu sefer daha sert, daha hizli bir sekilde ittiriyordu kendini icime..
En sonunda o kadar yorulmustuk ki ikimizde.. Kendini uzerimden cekip, basini yanimdaki yastiga biraktiginda “seni seviyorum” diye kulagima fisildamisti. Ben yan yatiyordum, oda o yuzden, bana dogru donup, ellerini dolayip, bacagini bacagimin uzerine atip, son bir kez dudaklarini dudaklarima degdirdi.. “Bende sevgilim” diyip, bu harika gunu, harika bir sekilde sonlandirdim
http://www.facebook.com/pages/Adini-Feriha-Koydum-Senaryolari/138839159530641?sk=wall ALINTI. |
yuncu diyorum, ben olurum..